Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/427 E. 2022/128 K. 01.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO :2021/427
KARAR NO :2022/128

DAVA : Kullanılmama Nedeniyle İptal
DAVA TARİHİ : 09/03/2021
KARAR TARİHİ : 01/07/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 01/08/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Kullanılmama Nedeniyle İptal davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin de dahil olduğu … Holding’in; tekstil, enerji, çimento, ambalaj ve iş makineleri olmak üzere 11 sektörde yaklaşık 14.000 çalışana sahip bir ortaklık olduğunu, “… Tekstil” markasını kullanmaya başladığını ve bu markayı 23, 24, 25 ve 27. sınıflar için 09.02.1989 tarihinde yaptığı … numaralı başvuru sonucunda yapılan tescil ile koruma altına aldığını, markanın halen koruma kapsamında olduğunu, bu markadan sonra; Nice sınıflarının 17. sınıf hariç tümünü kapsayan … tescil numaralı “…” markasını Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescil ettirdiğini, belirtilen bu markanın da yasal korumasının devam ettiğini, belirtilen iki marka dışında da, muhtelif zamanlarda, muhtelif sınıflarda, esas unsuru “…” olan 50’den fazla markayı tescil ettirmiş bulunmakta ve bu markaları aktif olarak kullanmakta olduğunu, “…” markası için yaptığı … numaralı tescil başvurusunun, 35. sınıf bakımından, dava konusu marka gerekçe gösterilerek TÜRKPATENT tarafından kısmen reddedildiğini, davalı marka hakkı sahibine ait, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde … tescil numarası ile 07, 09, 17, 20, 35. sınıflarda tescilli, “… şekil” markasının, tescil edildiği 35. sınıf bakımından, bu davanın açıldığı tarihten geriye doğru beş yıllık süre içerisinde Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmadığını belirterek … tescil numaralı davalı markasının 35. sınıfta iptalini ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili şirketin, temellerini 1983 yılında atılan …. şirketler zincirinin bir üyesi olarak plastik ve kalıp üretimi alanında faaliyet gösterdiğini, özellikle de askı üretimi konusunda ülkenin en büyük askı üreticisi konumuna geldiğini, davacı tarafın işbu davaya neden olarak gösterdiği kurum kararına itiraz ve dava yollarını tüketmeden müvekkil aleyhine işbu davayı açmasında hukuki yararın mevcut olmadığını, davaya konu müvekkiline ait … sayılı markanın kullanılmakta olduğunu, taraflar arasında daha önce mevcut olan uyuşmazlıklardan Ankara .. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında görülmekte olan davada da davacı tarafından … sayılı … ibareli marka başvurusunun davalı müvekkilinin itirazları üzerine bir kısım emtia ve hizmetlerin çıkarılması üzerine açtıkları YİDK iptal davasında ilgili mahkeme tarafından … ibaresi üzerinde davalı müvekkilinin 07/17/20 ve 35/05.sınıflar açısından daha önceden kullanması nedeniyle “Gerçek Hak Sahipliği/ Üstün Hakkı” kabul edilerek davacı tarafın davasının reddedildiğini, davaya konu markanın tescilinin tescilli olduğu emtialara bakıldığında 07, 17 ve 20.sınıfta tescilli ettirdiği ürünler ile 11.sınıfta “sıhhi tesisat, vitrifiye” ve 21.sınıfta başta askı başta olmak üzere birçok çeşitli ürünlerin satışını ve pazarlamasını yaptığını, faturalar üzerinde de markasal şekilde kullandığını, müvekkili şirketin Damlama Sulama Boruları, Damla Sulama Bağlantı Elemanları, Hat üstü Damlatıcıları gibi ürünleri bulunduğunu, bu ürünler için … ibareli markasını kullandığını, … ibareli markalı ürünlerinin satış hizmetinin de … ibareli markası altında yapıldığını, müvekkilinin Türk Patent kayıtlarına bakıldığında çeşitli marka tescilleri olduğunun görüleceğini, aynı şekilde faturalarında ve kataloglarında da çeşitli markalı ürünlerin satışını yaptığını, kötüniyetli tescil iddiasının yerinde olmadığını, katalog, fiyat listeleri gibi delillerde müvekkilinin müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetlerinde “…” markasını kullandığının görüleceğini, İstanbul dışında Çanakkale, Manisa, Bursa gibi illerde satış, depo, işyeri mağazalarının/şubeleri bulunduğunu, müvekkilinin tescilden önce dahi 35/05.sınıf açısından markayı kullandığının mahkeme kararı ile tespit edildiğini dolayısıyla 07.01, 07.02; 17.01, 17.02, 17.03, 20.07, 20.08 ve 35/05.no.lu sınıflar açısından üstün hakkı/gerçek hak sahipliğinin tespit edilmiş olduğunu, müvekkilinin “…” ibareli markasının aktif olarak tescil öncesinde başlayan kullanımının halen devam etmekte olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacı ve davalı adına kayıtlı marka tescil belgeleri celp olunmuştur.
Davalı tarafın delil olarak dayandığı Ankara …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin kesinleşmiş .. E. sayılı dosyasında; davacı … TEKSTİL İŞLETMELERİ SAN. VE TİC. A.Ş. vekilinin 24/09/2010 tarihli dava dilekçesi ile davalılar … PLASTİK KALIP SAN. TİC. A.Ş., … MAKİNA SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ, … PAZARLAMA VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ve TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ aleyhinde, davacının … sayılı marka başvurusu ile 01. ile 45. dahil tüm sınıflarda … ibaresi hakkında verilen TPE YİDK’nin 26/07/2010 tarih ve .. sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava ettiği, mahkemece yapılan yargılama sonunda 23/11/2011 tarih … karar ile “Davanın kısmen kabulüne, TPE YİDK’nin 26/07/2010 tarih ve …. sayılı kararının davacı tarafın 556 Sayılı KHK’nin 7/1-b maddesi kapsamında yaptığı itirazın reddine dair kısmının iptaline, davacı tarafın 556 sayılı KHK’nin 8/1-b maddesi kapsamında yaptığı itirazın reddine dair kararın kısmen kabulüne ve YİDK kararının 35.sınıfta yer alan “ithalat, ihracat ve acente hizmetleri” yönünden kısmen iptaline,” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
Davalı tarafın delil olarak dayandığı Ankara …Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin kesinleşmiş … E. sayılı dosyasında; davacı … TEKSTİL İŞLETMELERİ SAN. VE TİC. A.Ş. vekilinin 01/10/2012 tarihli dava dilekçesi ile davalılar … PLASTİK KALIP SAN. TİC. A.Ş. ile TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ BAŞKANLIĞI aleyhinde davacıya ait … ve “… ibareli … sayılı ve “… TEKSTİL” ibareli markaların ve fiili kullanımların davalının … sayılı ve engeli olup olmadığı ve sonucuna göre … sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava ettiği, mahkemece yapılan yargılama sonunda 17/12/2013 tarih …K. sayılı karar ile “…davalı şirket başvurusu “…” ibaresinden oluşurken davacının itiraza dayanak markaları “….” ve “… TEKSTİL” ibarelerinden oluşmaktadır. Esasen işaretlerin benzerliği konusunda bir tereddüt ve taraflar arasında bir çekişme yoktur. Dolayısıyla başvuru kapsamında yer alan çekişmeli mal ve hizmetler ile davacı markaları kapsamında tescilli mal/hizmetlerin benzerliği üzerinde durulmalıdır. Diğer taraftan, muteriz davacının … sayılı başvurusuna yönelik önceye dayalı kullanım ve üstün hak sahipliği gerekçesine dayalı davalının da aralarında bulunduğu bir kısım şirketlerce yapılan itiraz TPE YİDK’nın 2010-M-2633 sayılı kararı ile “… ibaresinin başvuru sahibinin ticaret unvanının esas unsuru olduğu çıkartılan mallar üzerindeki gerçek hak sahibinin başvuru sahibi (davalı) olduğu” yönünde karara bağlanmış, bu karara yönelik davacı tarafından açılan davanın bu yönüyle kısmen reddine dair Ankara FSHHM’nin … E. … K. Sayılı karar Yargıtay … HD’nin 20/03/2013 tarih ve … E. … K. sayılı kararıyla onanmış,…Bu kapsamda, davacı markası ile davalının marka başvurusu benzer olmalarına karşın, davalının markasını tescil ettirmek istediği 17. Sınıftaki yukarıda dökümü yapılan mallar ile davacının markalarının tescilli olduğu sınıflardaki malların aynı alıcı kitlesine hitap etmediği ve benzer ihtiyaçları gidermediği gibi ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri itibariyle farklı bulundukları sonucuna varılmıştır. Çekişmeli 07/01.sınıfta bulunan … ile 07/02.sınıf … emtiasının özel ve bilgilenmiş bir tüketici kitlesi olan spesifik mallar oldukları, bu malların tüketicilerinin genellikle üretim sürecinde yer alan kişiler olup, piyasadaki üretim araçlarına ve robotlarına ilişkin ayrıntılı bilgi ve deneyime sahip tamamen profesyonel kişiler bulundukları, dolayısıyla yüksek seviyede özen ve dikkat sahibi alıcılar oldukları, esasen bu mallar ile davacı markalarının kapsadığı herhangi bir malla ikame imkanına da sahip olmadığı, satış kanalları ve pazarlama yerleri itibariyle de farklı mallar oldukları, bu sebeple 07/01 ve 02.sınıfa dahil … emtialarının davacı markalarının kapsadığı mallarla benzer olmadığı tespit ve kabul edilmiştir. Aynı şekilde başvuru kapsamında olupta çekişmeli bulunan 20.sınıfa dahil …emtialarının da 20.sınıfın diğer alt gruplarında bulunan ya da davacı markalarının kapsadığı herhangi bir mal ile benzerlik içermedikleri, ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri itibariyle farklı bulundukları; zira, bu mallar manuel taşıma/nakliye için kullanılan ürünler olup, davacı markası kapsamındaki başka alt gruplarla benzeşme imkanı bulunmadığı, yine 20.sınıfta bulunan…malları üzerinde davalının önceye dayalı fiili kullanımı bulunduğu, bu konuda verilmiş mahkeme kararı da göz önünde bulundurulduğunda 20.sınıfın diğer alt gruplarında bulunan ya da davacı markalarının kapsadığı herhangi bir mal ile benzerlik içermediği, gerçekten de söz konusu malların farklı malların üretim sürecinde kullanılan tamamlayıcı mallar olmaları sebebiyle genellikle spesifik bir ihtiyacı giderdiklerinden ikame imkanı bulunmayan ürünler oldukları ve benzerlikten söz edilemeyeceği, ulaşılan bu sonuca göre, taraf markaları benzer olmasına karşın, markaların kapsadığı mal ve hizmetlerin benzer olmamasından dolayı 556 Sayılı KHK m.8/1-b anlamında markalar arasında iltibas riski bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Diğer taraftan…taraflar arasında daha önce verilip kesinleşmiş Ankara …. FSHHM’nin … E. …. K. Sayılı kararı ile … ibaresi üzerinde mahkememiz önündeki bu davada çekişmeli bulunan 07/01, 07/02; 17/01, 17/02, 17/03; 20/07, 20/08 sınıftaki mallar ve mağazacılık hizmetlerini içeren 35/06 sınıf ve alt grupta bulunan hizmetler için davalının önceye dayalı kullanım hakkı bulunduğu, davalının marka başvurusunda bulunurken kötü niyetli olmadığı, davacı markasının tanınmış marka olduğuna dair sunulan kanıtların bu iddiayı ispata yeterli olmadığı, tüm bu nedenle TPE YİDK kararının iptali koşullarının oluşmadığı tespit ve kabul edilmiştir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle, iptali istenen YİDK kararında bir isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varılmış, bu nedenlerle davanın tümüyle reddine” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
Davalı tarafın delil olarak dayandığı Gaziantep …. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi Sıfatıyla) kesinleşmiş … E. sayılı dosyasında; davacılar … PLASTİK KALIP SANAYİ VE TİC. AŞ., … MAKİNA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ ve … PAZARLAMA VE DIŞ TİCARET LTD. ŞTİ vekilince 22/02/2011 tarihli dava dilekçe ile davalı … TEKSTİL İŞLETMELERİ SAN. VE TİC. A.Ş.’nin adına kayıtlı … sayılı markasının 11. ve 21. Sınıfta yer alan mallar yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesi talebinde bulunulduğu, mahkemece yapılan yargılama sonunda 09/02/2016 tarih … K. sayılı karar ile “1-Davacının davasının kabulüne, davalı adına TPE nezdinde tescilli bulunan … nolu marka tescil belgesine konu … ibaresinin 21. Sınıfta yer alan “elbise askıları, ütü masaları ve kılıfları, çamaşır kurutmaları” ile 11.sınıfta yer alan “sıhhi tesisat, vitrifiye” emtiaları yönünden hükümsüzlüğüne…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.

Mahkememizce, davalıya ait … tescil numaralı markanın 35.sınıfta kullanılmama nedeniyle iptal koşullarının oluşup oluşmadığı, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususlarının tespiti yönünden dava dosyası iki sınai mülkiyet uzmanı ve bir SMM bilirkişisinden oluşan heyete tevdi edilmiş, bilirkişi heyetince düzenlenen 24/03/2022 havale tarihli raporda; davalının 2016-2017-2018-2019-2020-2021 yılı faturalarında ¸ şeklinde marka kullanımının olduğunun, davalının dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık süre içerisindeki toplam net satışlarının 391.147.975,06 TL olduğunun mali incelemede tespit edildiğinin, davalı tarafından markanın kullanımına ilişkin sunulan delillerin, hakkı devam ettirecek nitelikte bir kullanım için SMK madde 9’da belirlenen esasları sağladığının, marka sahibinin ilgili piyasada ticari bir konum elde edebilmek veya bu konumu sürdürebilmek için ciddi çabada bulunduğunu gösterdiğinin (kullanımın markadan kaynaklanan hakları sürdürmek amaçlı simgesel kullanım olmadığı), kullanımın görünüşte kalmadığının, yaygın ve gerçek bir ticari çabanın bulunduğunun tespit edildiğinin, davalıya ait … tescil numaralı markanın 35.sınıfta kullanılmama nedeniyle iptal koşullarının mevcut olmadığının, kötüniyet ve dava açılmasında hukuki menfaate ilişkin hususların, hukuki nitelendirme ve değerlendirmeyi gerektirdiğinden takdirinin mahkemeye ait olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Davacı vekili 26/04/2022 tarihli dilekçesi ile; dava konusu hizmet markasının 35.sınıf tescilli mağazacılık (perakendecilik) hizmet markası olduğunu, söz konusu sınıf tescilinin konusunun hizmet sunumu olup mal satışı olmadığını, bu hususun Nice Sınıflandırması’nın 35.sınıfa ilişkin açıklama notunda “mal satışının hizmet kavramı içerisinde değerlendirilemeyeceği” şeklinde sarih bir şekilde belirtildiğini, ticari markaların doğası gereği satış amacıyla üretildikleri dikkate alındığında salt mal satışının 35. Sınıfta kullanım ispatı olarak ileri sürülmesinin bahse konu sınıflandırmanın ruhuna açık bir şekilde aykırılık teşkil ettiğini, bu nedenle heyet raporunda 35.sınıfta tescilli mağazacılık (perakendecilik) hizmeti ile hiçbir ilişkisi bulunmayan davalı şirketin net satış tutarlarının belirlenmesinin, faturalarda yer alan satışların hizmet markası kullanımı olarak hatalı bir şekilde dikkate alınması gibi hususların söz konusu raporun eksik, hatalı bir incelemeyi gösterdiğini, 35.sınıftaki “mağazacılık hizmeti” kavramının esaslı noktasının farklı markaların bir araya getirilerek satışa sunulması olduğunu ve 35. Sınıf hizmet markası kapsamının mağazacılık faaliyetinin müşteri açısından değerlendirilmesi gerektiğini, raporda davaya konu markanın davalının kendi ürettiği mallarda kullanılmış olduğunun ve davalının 35.sınıf kapsamında hizmet sunumu için başkaca markaların satışını gerçekleştirmediğinin tespit edilmesine rağmen raporda bahsedilen faturaların hizmet markasının kullanımı olarak yorumlanmasının kabul edilemeyeceğini, davaya konu marka tescilinin 2011 değişikliği öncesi gerçekleştirildiğinden hizmetin hangi mallar ve/veya mal grupları için sunulacağına dair bir açıklama getirilmediğini, davaya konu hizmet markasının bazı alt gruplarda yer alan emtialar ile kullanılmasının -söz konusu kullanımın hizmet olarak adlandırılamayacağına ilişkin itirazları baki kalmak kaydı ile – yeterli olmadığının, marka sahibinin davalı tarafça üretilen damlama su boruları ve bağlantı elemanları ile askı ürünlerinde kullanımın tüm emtialar yönünden ciddi kullanma zorunluluğu bulunan davalının bu yöndeki kullanımına örnek olamayacağını belirterek bilirkişi heyet raporuna itiraz etmiştir.
Davacı vekilinin dosyaya sunduğu 16/05/2022 tarihli beyan dilekçesi ekindeki 25/04/2022 tarihli uzman görüşü mütalaasında; mağazacılık hizmetinin özelliğinin farklı markalı malların bir araya getirilerek satışa sunulması olduğunun, mağazacılık hizmetinden (müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri) söz edilebilmesi için faaliyetin konusunun mal olması, farklı malları taşıyan malların satılması, bu malların aynı ortamda bir araya getirilmesi ve ödemenin hizmeti verene yapılması/malın hizmeti verenden satın alınmasının gerektiğinin, bu nedenle 35.sınıf mağazacılık hizmeti markasının sadece üretilen malın satımında kullanılmasının 35.sınıfta kullanıldığı anlamına gelmeyeceğinin, üreticinin kendi ürettiği malları satmasının ayrı bir hizmet olmadığının, “Mağazacılık Hizmeti”nin unsurunun satın almanın kolaylaştırılması olduğunun, üreticinin kendi mallarının satışının (…, …) 35.sınıf anlamında hizmet olmadığının, önemli olanın müşterilere tek bir mağazada ya da tek bir internet sitesinde veya katalogda farklı markaları taşıyan malları görerek bunlardan satın alabilmesi olanağının sağlanması olduğunun, mağazacılık faaliyetinin müşteri açısından değerlendirilmesinin ve onun açısından hizmet niteliğinde olması gerektiğinin, bu hizmetin müşteriyi sattığı malları başkasından değil kendisinden alması için teşviki amaçladığının, bunun müşteriye zamandan tasarruf sağladığını, dolayısıyla tüketici açısından bir hizmet olduğunun, bilirkişilerin tespitlerinden davalının ¸35.sınıf mağazacılık hizmeti için diğer ifadeyle müşterilerin mallarının elverişli şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi alt grubunda tescilli markasının, marka sahibinin sadece kendi ürettiği ürünlerin satışında kullandığının, 35.sınıf mağazacılık hizmet markasının sadece marka sahibi tarafından üretilen malın satımında kullanılmasının 35. sınıfta kullanıldığı anlamına gelmeyeceğinin, iptal davasına konu markanın tescilinde (eski tarihli başvuruya dayandığından) hizmetin hangi malların veya mal türlerinin satışı için sunulacağı ve/veya hizmetin türü konusunda bir açıklama yapılmadığının, böyle bir tescille bu hizmeti marka olarak tescil ettiren kişinin Mal ve Hizmet Listesi’nde yer alan tüm emtia sınıflarında perakende satış yapabilmesinin mümkün hale geldiğinin, bu markanın kullanılması zorunluluğunun yerine getirildiğinden bahsedebilmek için markanın ilgili olduğu mal ve hizmetlerin tamamı bakımından doğrudan bağlantılı olarak ve ciddi bir şekilde kullanılmasının gerektiğinin, bu nedenle markanın bazı sınıflarda veya bazı alt gruplarda yer alan emtianın satışında kullanılmasının yeterli olmadığının, emtia sınıfı belirtilmeksizin mal ve veya mal grubu sınırlaması yapılmaksızın tescil edilmiş olan mağazacılık hizmet markasının, marka sahibinin kendisi tarafından üretilen Damlama Sulama Boruları, Damla Sulama Bağlantı Elemanlarında ve askı ürünlerinde kullanılmış olması nedeniyle de kullanma zorunluluğunun yerine getirildiğinden söz edilemeyeceğinin, kısaca; iptal davasına konu markanın Mağazacılık (perakendecilik) hizmet markasının temel özelliği olan farklı markalı mallarla satış hizmetinde kullanılmasının gerektiğinin, bu koşul gerçekleşmediğinden markayı kullanma zorunluluğunun yerine getirilmediğinin, iptal davasına konu marka, emtia sınıfı belirtilmeksizin mal ve veya mal grubu sınırlaması yapılmaksızın tescil edildiğine göre bu markanın bazı sınıflarda veya bazı alt gruplarda yer alan emtianın satışında kullanılmasının yeterli olmadığının, dolayısıyla sınırlı emtiada (davacının kendisi tarafından üretilen Damlama Sulama Boruları, Damla Sulama Bağlantı Elemanlarında ve askı ürünlerinde) kullanılmış olması nedeniyle de kullanma zorunluluğunun yerine getirilmediğinin, bu nedenle davalı … Tekstil İşletmeleri San ve Tic. A.Ş. adına 35.sınıfın “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir)” alt grubunda tescilli (Mağazacılık Markası) … numaralı¸markasının, kullanılması zorunluluğu yerine getirilmediğinden iptal koşullarının oluştuğunun bildirildiği görülmüştür.
Dava; davalıya ait … tescil numaralı markanın 35.sınıfta kullanılmama nedeniyle iptali talebine yöneliktir.
Davacı da tescilli markanın kapsamı ile aynı alanda ticari faaliyette bulunmaktadır. Bu nedenle iş bu davayı açmakta hukuki yararı vardır.
İptali istenen markanın kullanımının söz konusu markanın tescil edildiği mal ve hizmetler için pazar yaratmak yahut mevcut pazarı korumak amacıyla temel işlemine uygun olarak anılan ürünlerin ve hizmetlerin menşeini garanti edecek şekilde gerçekleşmesi icap etmektedir. Bu kullanımın markanın tüketiciye yahut son kullanıcıya ürün veya hizmetin menşeini bu ürün yada hizmetin diğer kaynaklardan gelenlerden ayırt etmesine izin verecek ve karıştırmaya mahal vermeyecek biçimde yalnızca ilgili teşebbüs nezdinde değil piyasaya ulaşacak ve belirli müşteri çevresi yaratacak şekilde ciddi olarak gerçekleşmelidir. Doğal afetler, savaş, ağır bir ekonomik buhran, ambargo, ithalat kısıtlamaları gibi durumlar markanın kullanılmaması için haklı bir neden olabilir ancak somut olayda davalının böyle bir iddia ve beyanı bulunmamaktadır.
Olumsuz vakıaların ispatının davacıya düşmemesine ilişkin genel hukuk ilkesi uyarınca yargılama konusu markayı tescilli olduğu sınıflarda kullandığını ispat yükü davalıdadır.
Somut olayda davalı ispat yükü çerçevesinde fatura ve ticari defterlerini mahkememize ve bilirkişi incelemesine sunmuştur. Buna göre davalının 2016-2021 tarihli faturalarında kesintisiz bir şekilde davaya konu markayı kullandığı, dava tarihinden geriye doğru beş yıllık sürede toplam net satışının 391.147.975,06 TL olduğu, faturalardaki kullanımın markasal nitelik arzettiği ve davalının Türkiye içerisindeki kullanımını ve kullanımı ispat edilen marka ile ilişkilendirilebilir bilgileri içerdiği, tarih bilgilerinin okunur nitelikte olduğu, ilgili zaman aralığını kapsayacak, düzenli ve kesintisiz ticari etki doğuracak şekilde mal ve hizmetin niteliğine uygun tutarları kapsadığı, Dosyaya sunulan Ek 14-1. Kırmızı klasör içindeki İngilizce ve Türkçe Fiyat Listelerinde, kataloglarda, faturalarda yer alan emtiaların ürün kodları ile birlikte fiyatlarının yazılı olduğu, aynı zamanda “…” markasının yer aldığı ve Davalının Esenyurt’taki Merkezi ile Çanakkale’deki fabrikasına ilişkin adres, telefon ve email bilgilerinin bulunduğu, dolayısıyla satış amacına hizmet edecek nitelik arz ettikleri ve satış hizmetinin bulunduğunun anlaşıldığı, ayrıca fabrika binasının görseline yer verildiği ve burada … markasının …. markası ile beraber yer aldığı, Dosyaya sunulan … Plastik ve Kalıp San Tic.A.Ş’ye ait yönetim kurulu kararlarında, Çanakkale’de 2 farklı adres olmak üzere, Turgutlu/Manisa ve Akhisar/Manisa Bursa adreslerinde toptan satış, depo, işyeri mağazalarının/şubelerinin açılışlarının yapılmış olduğu, vergi levhası suretlerinin ibraz edildiği, ticaret sicil gazetelerinin sunulmuş olduğu, faturalarda yer alan ürünlerin satışına ilişkin ticari faaliyetin söz konusu adreslerde toptan satış kapsamında ticarete konu edilmekte olduğu, Hizmetin sunumuna ve mal/hizmetin satış yerine ilişkin fiziki ortam ve tabela gibi görsellerin kullanım ispatına ilişkin olarak dosyaya sunulmuş olduğu, görsellerde … markasının tespit edilmekte olduğu, Ek-17’de sunulan delillere göre, …. derneği üyesi olarak sektörel anlamda faaliyette bulunduğu, keza 25 ülkenin katılımcı olarak yer aldığı ….’na iştirak ettiğinin tespit edildiği, Ek-18’de sunulan delillere göre marka ile ilgili gazete haberlerinin yer aldığı, dolayısıyla reklam, tanıtım ve satışına konu olacak şekilde markanın kullanımının bulunduğunun tespit edilebildiği, bu itibarla davalı kullanımın yukarıda zikredilmiş ilkeler çerçevesinde ciddi kullanım olarak kabul edilmesi gerektiği tespit olunmuştur.
Her ne kadar davacı vekili, sunulan delillerin 35.sınıf yönünden kullanım için yeterli olmadığı yönünde itirazlarını sunarak uzman görüşü dosyaya sunmuşsa da; davalının ilgili markasının eski sınıflandırma tebliğine göre genel nitelikte, herhangi bir emtia grubu ile sınırlandırılmaksızın tanımlandığı, söz konusu hizmet sınıfı müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri olarak tanımlandığı ve davacının dayandığı TPE tarafından 2004 tarihinde yayınlanan “Marka ve Coğrafi İşaret Başvurularının Hazırlanması ile ilgili Bilgiler ve Gerekli Belgeler Kitapçığında: söz konusu sınıfta” farklı markalara ait malları bir araya getirerek toptan veya perakende satışa sunan market, süper market, bakkal, mağaza vb.işletmelerin hizmetleri”ni kapsam dahilinde tuttuğu anlaşılmaktadır. Burada “farklı marka” kavramının farklı firmalara ait markaları işaret ettiği sonucunu çıkartmak, amaçsal ya da lafzi yorumla mümkün görünmemektedir . Zira firma ve marka kavramları tamamen birbirlerinden farklıdır ve “farklı firmalara ait markalar” ifadesi ile “farklı markalara ait mallar” ifadesinin birbirlerinden hukuken ve fiilen ne kadar farklı noktalara işaret ettiği hususunun tebliğ ve genelgenin kaleme alınışında gözardı edilmiş olabileceğinin düşünülemeyeceği, şayet kastedilen yalnızca ve münhasıran farklı firmalara ait markaların biraraya getirilmesi olsaydı markaların mutlaka farklı firmalara ait olması sonucunu doğurur bir ifadenin kaleme alınmış olacağı, tercihin bilinçli yapıldığı, aksi yöndeki yorumun yanlış sonuçlar doğurucu olacağı açıktır. Nitekim 35.sınıftaki hizmetin muhakkak farklı firmalara ait markaların bir araya getirilmesi hizmeti olarak kabulü; özü itibariyle de hakkaniyetli sonuçlar doğurmayacak, bu sınıfta tescilli olan ve bünyesinde farklı marka ve emtia gruplarını barındıran firmalar aleyhine kanunun açıkça öngörmediği engel yaratacak mahiyettedir. Aynı zamanda davacı iddialarının aksine davaya konu markanın 2011 öncesi mal grubu belirlenmeden tescil edildiğinden bütün emtia sınıfları açısından kullanılması zorunluluğu bulunmamaktadır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nde değişik kararlarında benzer hususlara vurgu yapmıştır: “Bölge Adliye Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne, 35.sınıfta 12.ve 20.sınıf malların mağazacılığı ve perakendeciliği hizmetleri yönünden davalının fiili kullanımının bulunmadığı gerekçesiyle YİDK kararının iptaline karar verilmiştir. Oysa dairemizin önceki kararlarında da zikredildiği üzere daha önce 35.sınıfta genel mağazacılık hizmetleri yönünden adına marka tescili bulunan taraftan sonra tescil başvurusuna konu yapılan ve özel mağazacılık hizmetlerini konu alan marka başvurularına itirazda bulunulabilmesi için kendisi adına 35.sıınfta genel perakendecilik ve mağazacılık hizmetlerinde markayı kullanması gerekmekle birlikte, tek tek her bir mal yönünden kullanımın ispat edilmesi gerekmeyip, sektörel bazda benzer malların perakendeciliği veya mağazacılığı yönünden kullanımın ispat edilmesi yeterlidir.”(18/04/2022 T., 2020/7799 E., 2022/3109 K)
Davalı yan davaya konu … tescil numaralı markasının yanı sıra “…” ibaresinin yer aldığı …,… ve … tescil numaralı markaları da kullandığına ilişkin fatura ve ticari defter kayıtları sunmuştur. Bu markalar davaya konu marka ile farklı emtia grubundadır. Davalının kendisine ait birden fazla markanın yer aldığı ürünü bir araya getirerek satması 35.sınıf anlamında bir kullanımdır. Mahkememizce, ayrıca bu emtia ve markaların başka firmalara ait olması gerektiği yönünde, sınıflandırma sisteminde yer almayan, hakkaniyete aykırı, Yargıtay uygulamaları ile bağdaşmayan görüşe iştirak edilmemiş ve tüm bu nedenler ile kullanılmama nedeniyle iptal davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın, davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/07/2022

Katip ….
¸

Hakim …
¸