Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/420 E. 2022/130 K. 01.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/420
KARAR NO : 2022/130

DAVA : Marka’dan Doğan Haklara Tecavüzün Tespiti ile Ref’i
DAVA TARİHİ : 25/02/2021
KARAR TARİHİ : 01/07/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/07/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Markadan Doğan Haklara Tecavüzün Tespiti ile Ref’i istemli davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin ülke çapında tanınan … şirketlerinden biri olarak faaliyet gösterdiğini, “…”in 2009 yılından bu yana müvekkilinin faaliyeti altında ticari işletmelere açtığı bir hizmet markası olduğunu, … ve …. ürünlerinin yanı sıra otomobil ve hafif ticari araçların ihtiyaç duyabilecekleri ana ürünlerin ve temel bakım hizmetlerinin sunulduğu satış, bakım ve servis noktası olduğunu, “…..” markasının tüm kullanım haklarının müvekkili şirkete ait olduğunu ve “…..” ibareli markanın TPMK nezdinde müvekkili adına tescilli olduğunu, davalının “…. Mah. … Cad. … Cad. Plaza A-2 Blok No:155-57C Bağcılar/İSTANBUL” adresinde bulunan iş yerinde tabela, cam ve sair ticari faaliyetinde “…” markasını müvekkili markasına iltibas oluşturacak şekilde izinsiz olarak kullandığını, müvekkili şirketin markası olan “…..” markasının ayırt edici unsurlara sahip olduğunu, müvekkili tarafından davalıya tecavüz teşkil eden eylemlerin sonlandırılması talebini içerir ihtarname keşide edildiğini, davalı tarafça bu eylemlerin devam ettiğini ve neticesinde müvekkilinin tescilli markadan doğan haklarını ihlal edildiğini iddia ederek, müvekkili markasına yönelik tecavüz teşkil eden tabelanın kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 23/04/2021 tarihli cevaba cevap dilekçesi ile, müvekkili şirkete ait tescilli markanın ve logosunun davalıya ait iş yerinde marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturacak şekilde kullanılıp kullanılmadığının bilirkişi marifetiyle tespit edilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin hiçbir şekilde “…..” markasını ve ibaresini kullanmadığını, davacı markasının ayırt edici yegane unsurunun “…..” ibaresi olduğunu, bu ibarenin de müvekkili şirket tarafından kullanılmadığını, müvekkili, şirketin ticari unvanı olan “…” A.Ş.ibaresinin “…..” ibaresi ile uzaktan yakından hiçbir ilgisi bulunmadığı gibi kendi ticari unvanını iş yeri tabelalarında kullanmasından daha haklı ve doğal başka bir durumun söz konusu olamayacağını, davacının “…..” markası ile müvekkilinin “…A.Ş” ticari unvanı arasında herhangi bir ayniyet veya benzerlik bulunmadığının çıplak gözle dahi açık ve net olarak görüldüğünü davacı tarafın iddialarının hukuki dayanağı bulunmadığını, haksız ve mesnetsiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacı adına kayıtlı ..,…,…,.. tescil numaralı markalara ilişkin sicil kayıtları celp olunmuştur.
Davacı vekili 13/04/2022 tarihinde müvekkili şirket ile davalı şirket arasında düzenlenen 21/12/2020 tarihli sulh ve ibra protokolünü dosyaya ibraz etmiş olup, tetkikinde; “… San.ve Tic. A.Ş. ile … San.ve Tic.A.Ş.arasında akdedilmiş bulunan bayilik sözleşmesi ve ….. franchise sözleşmesinin taraflar arasında 21/12/2020 tarihinde imzalandığı, tarafların karşılıklı iradeleri ile sona erdirilmiş olup, taraflar birbirinden cezi şart dahil herhangi bir ad ve nam altında bir zarar talebinde bulunmadığını ve birbirinden herhangi bir alacakları bulunmadığını taahhüt eder” şeklinde düzenlendiği anlaşılmıştır.
Dosya, cevaba cevap dilekçesindeki talepler doğrultusunda yerinde inceleme yetkisi verilmek suretiyle davalının davacıya ait “…..” esas unsurlu markalarından doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetinin bulunup bulunmadığı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından hazırlanan 19/01/2022 havale tarihli raporlarında sonuç olarak: “Davacı şirketi adına … başvuru numarası ile tescilli “…..” markasının 06 / 12 / 20 / 22. , … başvuru numarası ile tescilli “…..” markasının 37. … başvuru numarası ile tescilli “…..” markasının 03 / 05 / 09 / 21 / 27 …. başvuru numarası ile tescilli “….. mobil” markasının 35, 37, 39, … başvuru numarası ile tescilli “…..” markasının 35, 39, 43, … başvuru numarası ile tescilli “…..” markasının 04. Sınıflarda tescilli olduğu, davacı adına tescilli “…..” ibareli markaların düz yazı olarak başvurusunun yapıldığı, …. tescil numaralı “….. ” markasında renk ve şekil unsuru bulunduğu, İstanbul Ticaret Sicil Kayıtlarında yer alan davalı adresinin dilekçedeki adresle uyumlu olduğu, 14.01.2022 tarihinde yapılan fiili tespitte; davalı şirketin, ticaret sicil kayıtlarında yer alan adreste bulunmadığı, sicil kayıtlarında yer alan … … Cd.a Bl (A-2 BL)N.155-157C Bağcılar/İSTANBUL adresinde inşaat ve tadilatın devam ettiği, bu adreste faal herhangi bir şirketin yer almadığı, davacının tescilli markalarının “…..” ibaresinden oluştuğu, davalı tarafın kullanımının ise …A.Ş. olduğu dikkate alındığında davacının marka haklarının ihlal edilmediği, davacı tarafça sunulan iki fotoğrafta yer alan “ … zemin üzerine … harflerle … ve … harflerle … A.Ş.” ibaresi kullanımının da davacı adına tescilli marka örnekleri üzerinde bu renk kombinasyonunun kullanılmaması, davacı adına renk ve şekil unsuru ihtiva eden tek marka olan markası ile karıştırılma ihtimali bulunmaması nedeniyle marka hakkı ihlalinin varlığı için yeterli olmayacağı, taraflar arasında 16.09.2009 tanzim tarihli bayilik ve 01.10.2019 tarihli franchise sözleşmesi ile 21.12.2020 tarihli sulh ve ibra sözleşmeleri bulunduğunun beyan edildiği, bu sözleşmelerin dosyaya sunulmadığı, turuncu üzeri siyah ve beyaz renk kullanımının taraflarca yapılan sözleşmede yer alıp olmadığının veya bu kullanım tarzının 21.12.2020 tarihli sulh ve ibra sözleşmeleri ile yasaklanıp yasaklanmadığının belli olmadığı, davalının davacı tarafça sunulan fotoğraflarda yer alan kullanım görselinin davacı tarafın fiili kullanımı olan görseli ile ortak unsur olarak, … zemin, … ve … harflerle yazılan ibarelerin yerleşimi ve siyah daireler içine yerleştirilen tamir ve bakım sembollerini içerdiği, her ne kadar her iki tabelada kullanılan elime unsurları birbirinden farklı olsa da tabeladaki unsurların yerleştirme tarzı, genel görünüş, ve ana renk unsurları bakımından benzer kabul edilebileceği, davalı taraf ile davacı arasında var olduğu beyan edilen sözleşmelerin sunulması durumunda daha ayrıntılı olarak değerlendirilebilecek olmakla birlikte davalının dosyada yer alan kullanımlarının haksız rekabet teşkil edebileceği” hususlarını tespit ve rapor etmiştir.
Davacı vekili 07/02/2022 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi raporunda davalının belirtilen adresinde inşaat ve tadilatın devam ettiği, bu adreste faal herhangi bir şirketin yer almadığının tespit edildiği, ilgili tadilat işlemlerinin o şirket adına yapılıp yapılmadığının kesin olmadığını, bu doğrultuda bilirkişiden yeniden bir ek rapor alınmasını, davalı ile müvekkili arasındaki bayilik sözleşmesinin 21/12/2020 tarihinde sulh ve ibraz ile karşılıklı olarak feshedildiğini, müşterilerin/tüketicilerin davalı şirketin eski bayisi ve bayilik sözleşmesinin sona erdiğini bilmelerinin mümkün olmadığını, davalının “…..” ibareli marka kullanımının birebir aynısını kullanarak söz konusu iş yerinde tabela, cam ve sair ticari faaliyetleri esnasında kullandığını, tüketici nezdinde “…..” yetkili servisi olarak karıştırılma ihtimalini güçlendirerek haksız kazanç elde ettiğini iddia ederek, itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Dava, davalının, davacı markasından doğan haklarına tecavüzün tespiti ile davalının tecavüz teşkil eden tabelasının indirilmesi talebine yöneliktir.
Tescilli markasına tecavüz iddiasında bulunan davacı bu iddiasını ispat külfeti altındadır.
Dosyaya sunulan delillere göre, taraflar arasında 16/09/2009 tarihli bayilik ve 01/10/2019 tarihli franchise sözleşmelerinin bulunduğu 21/12/2020 tarihli sulh ve ibra protokolü ile bayilik ve ….. Franchise Sözleşmelerinin aynı tarih itibariyle karşılıklı olarak sona erdirildiği, bu tarihten itibaren, davalının, davacıya ait markaları kullanma hususunda sözleşmesel bir hakkının kalmadığı, öncesindeki kullanımların ise hukuka uygun kabul edilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Yargılama sırasında bilirkişi vasıtası ile mahallinde yapılan tespitte, davacıya ait “…..” asli unsurunu ihtiva eden herhangi bir markasal kullanımın bulunmadığı, davalının “… Otomotiv A.Ş.” şeklindeki fiili kullanımında yer alan …, … ve … renklerin tek başına markalar arasında benzerlik ve karıştırma ihtimali yaratmayacağı; sulh ve ibra protokolünde de söz konusu renklerin kullanımı konusunda taraflar arasında ayrıca bir sınırlama öngörülmediği bu itibarla haksız rekabetin de bulunmadığı anlaşıldığından, davacının davasının tümden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 80,70 TL ilam harcından, 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile, 21,40 TL bakiye karar harcının, davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/07/2022

Katip ….
¸

Hakim …
¸