Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/409 E. 2022/137 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/409
KARAR NO : 2022/137

DAVA : Markaya Tecavüzün Tespiti, Men’i, Unvan Terkini
DAVA TARİHİ : 24/02/2021
KARAR TARİHİ : 06/07/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/07/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka’dan Doğan Haklara Tecavüzün Önlenmesi, Men’i ve tecavüz teşkil eden ürünlerin toplatılması istemli davanın mahkememizce yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin 1995 yılından itibaren ayakkabı ve terlik üretimi yaptığını, Türkiye ve dünyanın birçok ülkesine ihracat gerçekleştiren ve sektörünün en çok bilinen ve tanınan markalarından birisi olarak ticari faaliyetlerini sürdürdüğünü, müvekkili şirketin TPMK nezdinde … sayı ile tescilli “…” ibareli markanın maliki olduğunu, müvekkilinin bu markayı iş yerlerinde, reklam panolarında, reklam ve tabela vasıtalarında kullandığını, bu bağlamda sektöründe bilinen ve aranan bir marka haline geldiğini, ancak hal böyle iken, davalı şirketin müvekkilinin tescilli “…” ibareli markasını ticari unvanında kullandığını, davalının müvekkilinin şirketin markasını kullanarak haksız kazanç elde etme gayesinde olduğunu, davalının bu eylemlerinin müvekkilinin markadan doğan haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, müvekkili adına tescilli “…” ibaresi markadan doğan haklara tecavüzün önlenmesini, men’ini, tecavüz teşkil eden tabelaların sökülmesini, reklam vasıtası, basılı evrak ve ürünlerin toplatılmasını, internet ve sosyal medya üzerindeki kullanımların durdurulmasını, verilecek hüküm özetinin ilanını, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 30/03/2021 tarihli cevaba cevap dilekçesi ile, dava dilekçesindeki taleplerine ek olarak davalı şirketin ticari ünvanındaki “…” ibaresinin ticaret sicilden terkinine karar verilmesini, talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin ticari unvanında geçen “…” ibaresinin, şirketin kurucu ortakları olan … ile …’ın isimlerinin ilk ikişer harfinden alınarak oluşturulduğunu, ayrıca müvekkilinin gıda üzerine faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin iş yerinde “…” ibaresinin ön planda olmadığını, müvekkili şirketin gıda alanında “….” olarak tanındığını, tüm tabelalarında, ambalaj, basılı evrak ve reklamlarında “…” kullandığını, müvekkilinin işletme adı olan “…” ibaresi ile tanındığını, taraflar arasında “…” ibaresi dışında başkaca hiçbir benzerlik bulunmadığını, davacının iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacı adına kayıtlı marka tescil belgeleri celp olunmuştur.
Dosya, davalının davacıya ait … tescil numaralı markasından doğan haklarına tecavüzünün olup olmadığı, davalının ticaret unvanının terkin koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, heyet tarafından hazırlanan 23/03/2022 havale tarihli raporda; “https://…. uzantılı internet sitesinin davalıya ait olduğu alan adı sorgu sonuçları ile sabit olduğu, anılan internet sitesinde “…” ibaresinin site adında ve logoda (… ibaresi ile birlikte) ve ticari unvan adında geçtiği / kullanıldığı, ayrıca davalının sosyal medya hesaplarında da benzer kullanımların olduğu yukarıda yapılan tespitler ile ortaya konulduğu, davacı adına tescilli olan “…” markası ile aynı ibarenin davalı tarafından ticari etki yaratacak şekilde, bir grup markası gibi kullanılmasının davacının marka hakkına tecavüz kapsamında değerlendirilebileceği; Davacının “…” esas unsurlu markası tanınmış marka olarak tüm sınıflarda korunmakta olduğundan, daha sonraki bir tarihte kurulan davalı şirket unvanından “…” ibaresinin kullanılması tecavüz kapsamında değerlendirilebileceği ve davalı şirket unvanından “…” ibaresinin terkini şartlarının mevcut olduğunun kabul edilebileceği” hususlarını tespit ve rapor rapor etmişlerdir.
Davalı vekilince, Av…..’den alınan Nisan 2022 Tarihli Mütalaa dosyaya sunulmuş, tetkikinde; “Adana Ticaret Sicili Müdürlüğü nezdinde … sicil numarası ile tescilli “…” şeklindeki ticaret unvanında yer verilen “…” ek unsurunun davalı tarafça marka işlevi görecek şekilde herhangi bir kullanımına dosya kapsamında rastlanmadığı, tecavüz iddiasına konu edilen ve dava dilekçesinde yer verilen …. sicil numaralı ticaret markasının “…” sözcüğünden ibaret olmayıp tescile konu olduğu hâliyle şekil unsuruyla bir bütün teşkil ettiği, bu nedenle davalı şirket adına tescilli ticaret unvanı ile karıştırılma ihtimalinden söz edilebilmesi için, sadece sözcük unsuruyla sınırlı bir araştırma ile yetinilmemesi, aynı zamanda tecavüz iddiasına konu markanın tescil edildiği bütüne uygun olarak şekil unsuru yönünden de benzerlik ve karıştırılma iddiası bakımından incelemeye tâbi tutulması gerektiği, davalının ticaret unvanının ek unsurunu teşkil eden “… ” ibaresinin 6102 sayılı TTK’nın 18., 39. ve 40. maddeleri çerçevesinde yasal ve meşru bir hakka dayalı olduğu, dava konusu edilen marka hakkına tecavüz ve karıştırılma ihtimali ile tanınmışlık iddiasına yönelik olarak Türk Patent ve Marka Kurumu Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından 28/01/2022 tarih ve … sayılı yazısı ile bildirilen resmî değerlendirme neticesinde, davacının söz konusu iddia ve itirazlarının yerinde görülmeyerek reddine karar verilmiş olduğu nazara alındığında, davalıya ait ticaret unvanı ile davacıya ait markanın tescil kapsamı bakımından herhangi bir tecavüz ve/veya karıştırılma ihtimalinin söz konusu olmadığı” hususlarını bildirdiği görülmüştür
Dava, davalının, davacıya ait markadan doğan haklarına tecavüzünün tespiti, men’i ve ref’i ile davalının ticaret unvanından “…” ibaresinin terkini talebine yöneliktir.
Mahkememizin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08/06/2016 tarih ve … esas ve …karar sayılı kararı ile belirlendiği üzere hukuki takdir alanında kalan markalar arası benzerlik, karıştırma ihtimali değerlendirmelerinde bilirkişi raporu ile bağlı olmaksızın değerlendirme yapılabilir.
Somut olayda davalının ticaret unvanının ve bu unvanın fiili kullanımının davacı markalarından doğan haklarına tecavüz oluşturup oluşturmadığının tespiti için davalının markasal kullanımları ile ticaret unvanının tescilli olduğu faaliyet alanları ile davacı markalarının sınıfsal olarak karşılaştırılması gereklidir. Buna göre davacının önceki tarihli markaları 25.ve 35.sınıflarda tescillidir. Davalının fiili kullanım ve faaliyet alanı ise “Taze Pastane ürünleri imalatı (yaş pasta, kuru pasta, poğaça, kek, börek, pay turta, waffles vb.); fırın ürünleri imalatı (ekmek, sade pide, simit vb.dahil, taze pastane ürünlerinin imalatı hariç); Tatlı veya tuzlu hafif dayanıklı fırın ve pastane ürünlerinin imalatı (kurabiyeler, krakerler, galeta, gevrek halkalar vb.); Belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda (büfeler dahil) ekmek, pasta ve unlu mamullerin perakende ticareti (ekmek, bisküvi, pasta, çörek, dondurma külahı vb.); Pastanelerin ve tatlıcıların (sütlü, şerbetli vb.) faaliyeti (garson servisi sunanlar ile self servis sunanlar dahil; imalatçıların ve al götür tesislerin faaliyetleri ile seyyar olanlar hariç)”dir. Davalının “

¸”, “¸”, “¸” ve “¸” şeklindeki tescilsiz markasal kullanımlarının unlu mamuller hizmetlerinde olduğu, davacının markasının ise “ayakkabı-terlik” emtiasında tanınmış kabul edildiği, söz konusu ürün ve hizmetlerin hitap ettikleri tüketici kitlesinin birbirlerinden oldukça farklı olduğu ve bu tüketicilerin yanılgıya düşerek mal ve hizmetler arasında bağlantı kurmasının mümkün görünmediği, bu itibarla fiili durumda davalının, davacının markasının tanınmışlığından haksız bir yarar sağlayarak şöhretini sömürmesi, itibarına zarar vermesi ya da ayırd edici karakterini zedeleyecek sonuçlar doğurması ihtimalinin bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. Aynı şekilde davalı ticaret unvanının davalı marka haklarına tecavüz oluşturması için gerekli olan ve aranan “sınıfsal benzerlik” kriterinin somut olayda gerçekleşmediği; zira davalının ticaret unvanını unlu mamuller hizmetlerinde kullandığı, davacının tescilinin ve tanınmışlığının 25.sınıfta olduğu, bu itibarla davalının ticaret unvan kullanımının davacı markanın işlevlerine zarar verici mahiyette kabul edilemeyeceği anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerle unsurları oluşmayan marka hakkına tecavüz iddiasından kaynaklanan davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın, davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen tecavüzün tespiti ve men’i talebine yönelik 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen unvan terkini talebine yönelik 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Karar kesinleştiğinde talep halinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/07/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸