Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/390 Esas
KARAR NO : 2022/302
DAVA : Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 27/05/2015
KARAR TARİHİ : 23/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/01/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Almanya’da mukim, elektrik bağlantıları ve malzemeleri konusunda dünya çapında bilinen bir kuruluş olduğunu, ürünlerinde kullanılan ”…” logo ve ”…” markalarının başta Almanya olmak üzere birçok ülkede koruma altına alındığını, 1952 yılından beri kullanılan bu markaların … ( …) firmasından devir alındığını, davalının ise mezkur markaları ilk defa 1982 yılında müvekkili şirketin selefi ve o zamanki sahibi olan şirket ile yapmış olduğu lisans anlaşmalarına dayanarak 01/10/1996 yılına kadar kullandığını, ancak lisans anlaşmaları yenilenmeyince hükümsüzlüğü talep edilen markaları Türkiye’de kendi adına haksız ve kötü niyetle tescil ettirdiğini, markanın gerçek hak sahibinin müvekkili şirket olduğunu belirterek Paris Sözleşmesinin 1 mükerrer 6 ncı, 8 inci maddesi, MK.’nun 2 nci maddesi, 556 sayılı KHK.’nin 8/3, 8/5, 42 nci maddeleri uyarınca, davalı adına TPE nezdinde tescilli ..,… ve ….nolu markaların hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, dava konusu markaları davacı şirketin selefi olduğunu iddia ettiği şirket ile aralarında 1982 yılında aktedilmiş bulunan geçerli bir lisans sözleşmesi ile kullanmaya başladığını, 22/01/1988 tarihinde selef firmanın yeni bir unvan aldığını, nevi değiştirdiğini ve kollektif şirketten limited şirkete geçerek … unvanını aldığını, 1996 yılında bu şirketin ortakları arasındaki anlaşmazlık nedeniyle şirketin iflas sürecine girdiğini, iflas avukatının bildirimi üzerine royalty bedellerinin …. şirketine ödendiğini, … şirketinin iflasının Pforzheim Mahkemesi tarafından 08/07/1998 tarihinde açıklandığını ve Alman Ticaret Sicilinde yayınlanarak şirketin resmen iflas ettiğini, iflas kararından yaklaşık 5 sene sonra markaya tecavüzlerin artması ve müvekkili şirketin marka hakkı ile ilgili muhatap bulamaması, markaların yenilenmemesi, markanın sahipsiz kalması nedeniyle müvekkili tarafında iyi niyetle dava konusu markaların tescil başvurusunun yapılmak zorunda kalındığını, davacı şirketin sicilden terkin edildiğini, hukuki varlığının bulunmadığını, taraf ehliyetinin olmadığını, davanın 5 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, davanın 556 sayılı KHK.’nin 8/son maddesi uyarınca reddinin gerektiğini, müvekkili markasının çok daha farklı sınıfları da kapsadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Dava, Paris Sözleşmesinin 8 inci maddesi, 556 sayılı KHK.’nin 8/3, 8/5, 42 nci maddeleri uyarınca markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama sonunda Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 25/06/2013 tarih, … esas, … karar sayılı kararıyla, davanın kabulüne davalı adına tescilli markaların hükümsüzlüğüne karar verilmiş olup, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla Yargıtay … Hukuk Dairesinin … Esas … Karar sayılı ilamı ile “davacı taraf Almanyada tescilli olan … markasının 1982- ve1996 yılları boyunca davalı arasında lisans sözleşmesi bulunan dava dışı bir şirketten devir suretiyle aldığını bu nedenli akti hareket ruhuyla dava hakkı bulunduğunu ileri sürmüştür. Davalı taraf ise … markasının önceki maliki olan … (…) firmasının tüzel kişiliğinin 1998 yılında sona erdiğini davacı tarafla arasında devir suretiyle aksi halefiyetin söz konusu olamayacağından davacının bu sözleşmeye aktif dava ehliyeti olmadığı savunmuştur.
Dosyada mevcut marka tescillerinde davacı şirket adına Almanyada … markası olduğu gibi dava dışı … (yeni unvanıyla …) şirketi adına Paris Protokol ve AVrupa birliği marka ofisi nezdinde tescili … markalarının olduğu da anlaşılmaktadır. Mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişilerce hazırlanan raporda bu markalar arasında devir suretiyle bağlantı bulunup bulunmadığı hususunda yeterli bir açıklama bulunamdığı gibi davalı tarafın temyiz dilekçesine ekilolarak sunduğu tercüme belgeleri ile davacı markaları devraldığını belirttiği …. firmasının 1998 yılında tüzel kişiliğinin sona erdiği kayıtlıdır. Aktif dava ehliyeti dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen dikkate alınması gerekir. Bu bakımdan davalı ile lisans sözleşmesi yapan dava dışı firmadan devir suretiyle akdi halefiyet ilişkisine dayalı olarak iş bu davada aktif dava ehliyeti olup olmadığı hususunda dosyaya sunulan tüm belgeler üzerinde aralarında marka vekilinde bulunduğu yeni bir bilirkişi heyetinden görüş alınmak suretiyle sonucuna göre karar verilmektedir.” şeklinde bozduğu anlaşılmakla, Yargıtayın bozma ilamına uyularak yeniden bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi heyeti raporunda davalının … markası için lisans sözleşmesi yapmış olduğu firma olan … 1998 yılında iflas etmiştir. Davalı tarafından bukonuda ilgili mahkemenin iflas kararı yeminli tercümesi dosyaya ibraz edilmiştird. Davacı şirketin apostilli ticari sicil kaydı davalı tarafından dosyaya sunulmuş olup buna göre davacı şirketin … şirketinin devamı olmadığı bu şirketin unvan değişikliği sonucu davacı şirkete dönüşmediği bu kayıtlardan tespit edilmektedir. Zira … şirketinin sicil kaydı 1998 yılında silinmiştir. Bu durumda davacının dosyaya ilgili markanın haklarına ülkemizde devraldığına yönelik bir sözleşme sunması gerekir. Ayrıca, davaya konuolan markaların başvuru tescil tarihlerinde … ibareli markaların haklarının … firmasına ait olduğu davalının dosyaya sunduğu Başbakanlık Hazine Müşteşarlığı lisans anlaşma süre uzatım yazısının noter onaylı örneği göre de davalı firmayla Almanyada yerleşik … (lisans anlaşmasından doğan tüm haklar daha sonra … firmasına devredilmiştir.’ arasında imzalanmış ve genel müdürlükçe onaylanmış olup bu evraka göre de … ibareli markanın haklarının … firmasına devri ve terkin edildiği görülmektedir. Bu nedenle davacı tarafın ülkemizdemarka haklarının kendisine ait olduğu gösterir herhangi bir sözleşme ve evrak kaydının bulunmadığı bu nedenle aktif dava ehliyeti olmadığı belirtilmiştir.
Bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkememizce 06/02/2017 tarih, .. esas, … karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilinin temyizi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş, Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 18/12/2018 tarih, … esas, … karar sayılı kararıyla davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına bozulmasına karar verilerek dosyanın mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Davacı vekili 20/12/2022 tarihli dilekçesi ile, davalı şirket ile karşılıklı olarak ihtilafın sulh yoluyla çözümlendiğini, sulh doğrultusunda mahkeme nezdinde görülmekte olan markanın hükümsüzlüğüne ilişkin davadan feragat ettiklerini bildirdiği görülmüştür.
Davalı vekili 23/12/2022 tarihli celsede, dosyaya sunulan feragat beyanı doğrultusunda karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi sonucunda; feragat, davaya son veren taraf işlemi olduğundan vaki feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 18,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 62,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Tarafların vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı vekilinin yargılama gideri talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Harcanmayan avansın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/12/2022
Katip …
¸
Hakim …
¸