Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/383 E. 2022/117 K. 24.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/383
KARAR NO : 2022/117

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/07/2020
KARAR TARİHİ : 24/06/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/07/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili tarafından davalı-borçluya sunulan … markasının kullanım hakkının davalı şirkete verildiğini, müvekkili kurum tarafından belirlenen bedelleri ödemek suretiyle … markasının kullanılabildiğini, ancak … markasının logo, kullanım ve inceleme bedellerinin davalı tarafından ödenmediğini, müvekkili tarafından kullanım ücreti karşılığı olarak bir adet fatura düzenlendiğini, müvekkilinin alacağının dayanağı olan faturanın borç tutarı ödenmediğinden borçlu aleyhine Bakırköy .. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin söz konusu takibe borcunun olmadığı iddiasıyla haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz ettiğini, işbu dava açılmadan evvel davalı ile arabuluculuk yolu ile çözüm için müracaatta bulunulduğunu ancak yapılan görüşmede anlaşma sağlanamadığını beyan ederek, Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icara dosyasındaki itirazın iptali ve takibin devamını, yapılan itiraza yönelik %20’den az olmayacak şekilde icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili her ne kadar cevap dilekçesi sunmamış ise de, 18/03/2022 tarihli davaya ilişkin dilekçesi ile, taraflar arasındaki sözleşme gereği müvekkilinin … tarafından verilecek olan uygunluk belgesini kullanabilmesi için müvekkili tarafından borcun ifasının gerektiğini, ancak müvekkilinin pandemi nedeniyle ekonomik zorluklar geçirdiğinden dolayı sözleşmedeki ifayı gerçekleştirmek için çaba gösterip kısmi ifada bulunduğunu, fakat borcun tamamını ödeyemediğini ve uygunluk belgesini de kullanamadığını, bu nedenle müvekkilinin kullanmadığı bir uygunluk belgesi olmaması nedeniyle davacı …’ne herhangi bir borcunun bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası UYAP üzerinden celp olunmuş, tetkikinde; alacaklının …, borçlunun … olduğu, 14.321,36 TL asıl alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin 06/11/2019 tarihinde durduğu görülmüştür.
Dosya davalının davacı ile aralarında akdedilen marka lisans sözleşmesi kapsamında borçlu olduğundan bahisle davacının başlattığı icra takibine yapmış olduğu itirazın iptalinin ve icra inkar tazminatının koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 24/06/2021 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporunda özetle; “Taraflar arasında imzalanmış olan 2 adet 07/02/2018 tarihli 2 adet … Belge ve Marka Kullanma sözleşmesinin mevcut olduğu, sözleşmelerin imzalandığı 07/02/2018 tarihinden itibaren yürürlük kazandığı ve davalı tarafından sözleşmenin feshine ilişkin, davacı tarafa yazılı bir bildirimde bulunduğuna dair bir belge sunulmadığı, bu nedenle taraflar arasında imzalanan sözleşmenin, ilgili maddesi gereğince, geçerliliğini koruduğu, bu nedenle davalı tarafın imzalanan sözleşme kapsamında 2019 yılında düzenlenen ve alacağa konu edilen faturada görülen hizmetler için belirlenen bedellerini ödeme yükümlülüğünün olduğu, taraflar arasında ticari ilişki varlığının açık olduğu, davacı tarafın kanunla kurulan kamu kurumu statüsünde olduğu, ticari defter tutma zorunluluğunun bulunmadığı, kayıtların say2000 maliye veri tabanına giriş olduğunun beyan edildiği, Davalı tarafından, ticari defter ve belgeler inceleme için sunulmadığından, değerlendirme ve tespit yapılamadığı, davacı tarafından cari (açık) hesap nezdine takip ettiği kayıtların, davalı kayıtları ile örtüşüp örtüşmediği, davalı tarafından, davacı tarafın kayıtlarında görülen alacağına karşılık ödeme yapılıp yapılmadığına ilişkin tespit yapılamadığı, davacı tarafın, davalı ile olan ticari ilişkisini takip ettiği cari (açık) hesabın bakiyesi 23.10.2019 ( icra takip tarihi ) tarihi itibariyle 37.161,48 TL.’ sı borç bakiyesi verdiği ve davacı tarafın kendi ticari defter-kayıtlarındaki hesaba göre, icra takip tarihi itibariyle davalı taraf dan 37.161,48 TL. alacaklı olduğu, taleple bağlılık ilkesi gereği, davacı tarafın icra takibinde talep ettiği 13.499,20 TL.asıl alacak tutarının yerinde olduğu, davacı tarafından, davalı adına düzenlenen faturalar üzerinde, “Fatura tarihi itibari ile 30 takvim günde ödenmez ise kanuni faiz uygulanır” ibaresinin bulunduğu, icra takibinde talep edilen 822,16 TL.’ sı işlemiş faiz talebinin yerinde olduğu, ancak yine icra takibinde talep edilen 147,98 TL.’ sı “işlemiş faizin kdv’ si” açıklaması ile talep edilen bedel için fatura düzenlenmediği, bu nedenle 147,98 TL.’ sı kdv talebinin yerinde olmadığı, buna göre takibin 14.321,36-TL lık alacak tutarı üzerinden devamının uygun olduğunu, davacı tarafın % 20 icra ve inkar tazminat talepleri konusunda karar verme ve takdir hakkının Sayın mahkeme ait olduğu, Sayın Mahkemece davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesi halinde bu tutarın 2.864,27-TL olabileceği” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı vekili 02/07/2021 tarihli dilekçesi ile, davalı tarafından itiraz edilen icra takibine konu alacak kalemlerinden bir tanesi olan işlenmiş faizin KDV alacağını müvekkili alacaklı enstitü davalıdan isteyebileceğini, işlemiş faizin KDV’sinin de talep edilebilir olduğunu, bilirkişilerce KDV’nin istenemeyeceği yönünde görüş bildirilmesinin mesnetsiz olduğunu, icra takibine konu alacak kalemlerinden biri olan 147,98 TL bedelli işlemiş faizin KDV’si yönünden eksik inceleme yapıldığını beyan ederek, itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Davacı vekilinin rapora itirazları üzerine, itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, heyet tarafından hazırlanan 07/01/2022 havale tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporda özetle “Kök raporda tespit edildiği üzere; taleple bağlılık ilkesi gereği, davacı tarafın icra takibinde talep ettiği 13.499,20 TL asıl alacak tutarının yerinde olduğu, davacı tarafından, davalı adına düzenlenen faturalar üzerinde, “Fatura tarihi itibari ile 30 takvim günde ödenmez ise kanuni faiz uygulanır” ibaresinin bulunduğu, icra takibinde talep edilen 822,16 TL işlemiş faiz talebinin yerinde olduğu, İşlemiş faiz tutarı için talep edilen KDV tutarı için, davacı tarafından, davalı adına fatura düzenlenmesi halinde, icra takibinde talep edilen 822,16 TL işlemiş faiz tutarı için, 147,98 TL “işlemiş faizin kdv’ si” ni talep edebileceği, davacı tarafın % 20 icra ve inkar tazminat talepleri ile yargılama gideri, icra masrafları ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesi taleplerinin, Mahkemenin takdirinde olduğu,” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.

Dava; sözleşmeden kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine yöneliktir.
Davacının sunmuş olduğu sözleşmeler, cari hesap ve fatura örnekleri gereğince, icra takibine konu alacağın bulunmadığı yönündeki iddia yönünden ispat yükünün davalıya geçtiği, davalının yasal süresinde dosyaya herhangi bir delil sunmadığı, buna mukabil geçerli olduğu kabul edilen sözleşme hükümlerine göre, davacının davalıdan alacaklı olduğu ve bu alacak miktarının tarife hükümlerine göre dava konusu edilen orandan daha fazla olduğu, taleple bağlılık gereği icraya konu edilen ana alacak tutarı ve faizi yönünden davanın kabulünün gerektiği, ancak işlemiş faiz tutarı için talep edilen 147,98 TL yönünden davacı tarafça fatura düzenlenmemiş olduğu, bu itibarla söz konusu bu kısım hariç olmak üzere davanın kabulünün gerektiği anlaşılmış ve likid ve belirlenebilir alacak miktarı üzerinden davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
-Davalının, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 14.321,36 TL’lik alacak tutarı üzerinden kaldırılmasına, bu tutar üzerinden takibin devamına, takibe konu 147,98 TL’lik kısım yönünden davanın reddine, itirazın kaldırılan kısmı yönünden %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 1.173,95 TL ilam harcından, 174,76 TL peşin harcın mahsubu ile, 999,19 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen kısım ve %20 oranında icra inkar tazminatı yönünden 7.864,04 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesine göre, reddedilen kısım yönünden hesaplanan 147,98 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvuru ve 174,76 TL peşin harcın toplamı 229,16 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 161,25 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.161,25 TL yargılama giderinin, davanın kabul-red oranına göre hesaplanan 2.139,14 TL’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Red edilen kısım yönünden miktar itibariyle verilen karar kesin olmak üzere; kabul edilen kısım yönünden kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilenkarar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/06/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸