Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/374 E. 2022/202 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/374 Esas
KARAR NO : 2022/202

DAVA : Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 04/01/2021
KARAR TARİHİ : 12/10/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/11/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin 1998 yılında kurulduğunu ve kuruluşundan bugüne “…” markası ile hazır döner üretimi, satışı ve lokantacılık faaliyetlerinde bulunduğunu, müvekkili şirketin kurucu ortaklarının “…” markası ile yaptıkları üretimin 1989 yılına kadar uzanmakta olduğunu, müvekkili şirketin Türkiye’nin en büyük Avrupa’nın …. büyük üretim tesisine sahip olduğunu, müvekkili şirketin 2016 yılında “….” ve 2017 yılında “…” markasını Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescil ettirmiş olduğunu, bu markaları ile “…” markası adı altında ve yanında onun sağladığı güvence ile müvekkili şirket lokantalarında ve ayrı olarak müşterilerine güven sağlamakta olduğunu, müvekkili şirket markalarının aktif şekilde kullanıldığını, davalı tarafın “…” markasını 43. sınıfta tescil ettirmiş olduğunu, müvekkil markaları ile davalı markasının aynı hizmet alanında kullanıldığını, taraf markalarının benzer olduğunu ve bu nedenle tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu, davalı tarafın kullanımı ile müvekkil şirkete ait markalar yan yana yazıldığında bu benzerliğin çok net görüldüğünü, taraf markaları arasındaki benzerlik nedeniyle, müvekkilin halk üzerinde oluşturduğu güvenden yararlanılarak bir bağlantı kurulmasına sebebiyet vereceğini, açıklanan nedenlerle, davalının … tescil no.lu markasının hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin 2014 yılında katkısız doğal hamburger yapma fikrinden yola çıkarak önce arkadaş ortamında sonrasında ise katıldığı etkinlik, fuar ve festivallerde “….” ibarelerini kullanarak kendi markasını yaratmış olduğunu, bu markanın 2015 yılında bizzat müvekkil eliyle yapılan karavanla müvekkilin katıldığı çeşitli tarihlerde gerçekleşen çok sayıda açık hava etkinlikleri ile … ve … kullanıcılarının buluştuğu “….” isimli festivalde kullanılmış olduğunu, tüketicilerin beğenisi üzerine 2018 yılından bu yana müvekkilin eşi ile birlikte Başakşehir’de işlettikleri “…” adlı işletmede kullanmaya devam ettiklerini, davacının “…” ibaresinin kullanım hakkının kendisine ait olduğu iddiasının mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu, davacının, müvekkil markasının tescilinden sonra da “….” ibaresini marka olarak tescil ettirmek istemesinin kötüniyetli bir davranış olduğunu, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde “…” ibaresini içeren her sınıfta tescilli marka bulunduğunu, sadece 43. sınıfta “…” ibaresini içeren 144 kayıt ve sadece 29. sınıfta “…” ibaresini içeren 192 tescilli marka bulunduğunu; davacının davaya dayanak yaptığı markalar ile müvekkilin markaları bir bütün olarak incelendiğinde markalar arasında bir benzerlik bulunmadığını, markalar arasındaki tek ortak ibare olan “…” ibaresinin özgün ve orijinal bir ibare olmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacı adına kayıtlı marka tescil belgeleri ve hükümsüzlüğü talep edilen davalı markasının tescil belgeleri celp olunmuştur.
Dosya, davalıya ait … tescil numaralı markanın hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 07/01/2022 tarihli raporlarında; “a) Davaya dayanak yapılan … tescil no.lu “…” markası ve … tescil no.lu “…. …” markasının 29 ve 43. sınıflarda davacı adına tescil edilmiş olduğu; b) Hükümsüzlüğü talep edilen … tescil no.lu “…” markası 43. sınıfta davalı adına tescil edilmiş olduğu; c) Taraf markalarının tescilli olduğu 43. sınıftaki “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” yönünden taraf markalarındaki “…” ve “….” ibarelerinin tanımlayıcı nitelikte olduğu; markalarda ön plana çıkan “…” ibaresinin ayırt edici gücünün zayıf olduğundan markalardaki şekil unsurunun önem arz ettiği; davacı markası daha önceki bir tarihte tescil edilmiş olmakla, davalı markasına eklenen şekil unsurunun davalı markasını belirgin şekilde farklılaştırması gerektiği; ancak davalı markasındaki iki boyutlu hamburber ekmeği şeklini davalı markasının belirgin şekilde farklılaştırmadığından ortalama tüketici nezdinde karışıklığa sebebiyet verebileceği; dava konusu … tescil no.lu “…” markasının 43. sınıfta “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” yönünden SMK m. 6/1 uyarınca hükümsüzlük koşullarının olduğunun kabul edilebileceği; d) Taraf markalarının tescilli olduğu 43. sınıftaki “Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri. Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri” yönünden taraf markalarının esas unsurunun “…” ve “…” ibareleri olduğu; markalardaki “…” ibaresinin aynı olduğu ve “…” ile “…” ibareleri benzer olduğu; bu benzerlik ortalama tüketici nezdinde karışıklığa sebebiyet verebileceğinden dava konusu …. tescil no.lu “…” markasının 43. sınıfta “Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri. Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri” yönünden SMK m. 6/1 uyarınca hükümsüzlük koşullarının olduğunun kabul edilebileceği” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davalı vekili 01/02/2022 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi raporunun çelişkili ve tutarsız olduğunu, müvekkilinin markasını … ibaresi ayrı, … ibaresi ayrı ve şekil unsuru ayrı olmak üzere parçalara ayırarak incelediğini, taraf markalarında yer alan … ibaresi sanki çok özgün ve ayırtedici bir ibareymiş gibi müvekkilinin markasındaki diğer ibarelerin … ibaresine üst düzey bir farklılaşma yaptırıp yaptırmadığını araştırdığını, bilirkişi heyetince raporda, davacı tarafmış gibi esasen huzurdaki uyuşmazlıkla ilgisi olmayan ve fakat davacı lehine olan Yargıtay kararları ve EUIPO kararlarına yer verdiğini, bilirkişi heyetinin tarafsızlığına gölge düştüğünü, davalı müvekkilinin markasının şekil unsuru ile kelime ve şekil unsurlarının bir araya getirilme tarzı görmezden gelinerek yapılan değerlendirmenin hatalı ve eksik olduğunu, raporda geçen emsal olduğu iddia olunan kararların, işbu somut uyuşmazlıkta emsal nitelikte olmadıklarını, bilirkişinin müvekkilinin markasını parçalara ayırmak ve şekil unsuru ile burger ifadesini yok sayarak sadece taraf markalarının ortak olarak bulundurdukları … ibaresi üzerinden yaptığı incelemenin ve vardığı sonucun hatalı olduğunu, bilirkişi heyetince müvekkilinin önceye dayalı kullanım hakkı konusunda tek bir kanaat açıklamadığını, eksik inceleme yapıldığını, bilirkişi heyetinin markaların benzerliğine ilişkin yaptıkları incelemenin hukuka aykırı olduğu gibi bilirkişi heyetinin markalar arasında karıştırılma ihtimali olup olmadığına ilişkin olarak hiçbir değerlendirme yapmaksızın “ortalama tüketici nezdinde karışıklığa sebep olabileceği” şeklindeki kanaatinin kabul edilebilir nitelikte olmadığını, bilirkişilerin eksik inceleme yaptıklarını, açıklanan nedenlerle, kendi içinde çelişkili, tutarsız, Yargıtayca benimsenmiş marka inceleme tekniklerine aykırı, açıkça taraflı, hüküm kurmaya elverişsiz, eksik incelemeye dayalı bilikişi raporuna itirazları doğrultusunda dosyanın alanında uzman, üniversitelerin hukuk fakültelerinde Fikri Mülkiyet eğitimi veren hocalardan oluşturulacak yeni bir heyete tevdiine, aksi halde itirazları doğrultusunda mevcut heyetten ek rapor alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 16/03/2022 tarihli dilekçe ekinde, bilirkişi … tarafından hazırlanan 15/03/2022 tarihli uzman görüşünü dosyaya sunduğu görülmüştür.
Davalı vekilinin itirazları ve itirazlara dayanak yapılan uzman görüşünü değerlendirir ek rapor tanzimi için dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişilerin 02/09/2022 havale tarihli raporlarında; “kök raporlarındaki açıklamalara karşı beyan ve itirazlar değerlendirilmiş olup, söz konusu itirazların kök raporda vardıkları sonuçlarda değişiklik yapılmasını gerektirecek nitelik taşımadığı” hususlarının rapor edildiği görülmüştür.
Dava, davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü talebine yöneliktir.
SMK’nun 25.md’si hükümsüzlük hallerini düzenlemektedir. Buna göre 5.md’deki mutlak red; ve 6.md’deki nisbi red sebepleri hükümsüzlük sebebidir.
SMK’nun 6/1 md’sine göre, tescil başvurusu yapılan bir markanın tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırılma ihtimali ortalama tüketicilerin her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyor ise doğrudan karıştırma ihtimali; eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırd ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırma ihtimalinden söz edilecektir.
Somut olayda davalının davaya konu markası “…” kelimeleri ile şekilden oluşmaktadır. Genel tüketici algısında kelime unsuru, şekil unsuruna göre daha akılda kalıcıdır. Bu ilkenin istisnası, dikkat çekici, ilginç ve orjinal şekil unsurlarıdır. Ancak davalının hamburger ekmeği şeklinde karakterize edilmiş şekil unsurunun, kelime unsuruna baskın olacak orjinallikte olmadığının kabulü gerekir. Markada gerek “…” kelime unsurunun büyük puntolarla merkeze yerleştirilmiş olması, gerekse “….” kelimesinin tanımlayıcı olması nedenleri ile asli ve ayırdedici unsuru “…” kelimesidir. Davacının önceki tarihli markalarında ise yine ön plana çıkarılmış “…” kelimesi bulunmaktadır ve “…”, “… …” ibarelerini havidir. Bu durumda taraf markalarının asli ve ayırdedici unsurlarının ayniyet içerdiğinin kabulü gerekir. Tespit olunan ortak asli unsurun yarattığı anlamsal, görsel ve işitsel benzerliğin yanında, taraf markalarının sınıfsal ayniyet içerdikleri anlaşılmaktadır. Yüksek sınıfsal benzerlik ve ayniyet hallerinde görsel, işitsel ve anlamsal farklılık düzeyinin yükselmesi, markaların karıştırma ihtimalini ortadan kaldırmak için, aranan ve beklenen bir durumdur. Ne var ki somut olayda sınıfsal ayniyetin yanısıra ortak asli unsurun ayniyetinden kaynaklı yüksek işitsel, anlamsal ve görsel benzerlik bulunmaktadır.
Taraf markalarının tescilli olduğu mal ve hizmetler yönünden hitap ettikleri tüketici kitlesi “ortalama tüketici” olarak kabul edilmelidir. Ortalama tüketici, satın aldığı söz konusu mal ve hizmetler yönünden özel bir eğitim, bilgi ve dikkat düzeyi bulunmayan, ürünü satın alma sürecine ortalama düzeyde zaman ayıran tüketicidir.
Yine taraf markalarının tescilli olduğu hizmet ve emtialar yüksek fiyatlı olmayan, nadir tüketilmeyen ürünlerdir. Buna göre bu ürünlerin “kolayda mallar” olarak nitelendirilmesi mümkündür. Y.11. H.D’nin 14/03/2017 tarih ve 2015/13577 E., 2017/1513 K.sayılı ilamına göre; “kolayda mallar, diğer mallara nazaran daha sık alınan, görece düşük fiyatlı mallardır. Bu malların satın alınmasında refleksler, malları satın almadan önce herhangi bir plan yapmamak ve bu malları düzenli olarak satın almak şeklindedir. Söz konusu kriterler ışığında taraf markalarının tescilli oldukları sınıflar bakımından ortalama tüketiciye hitap eden kolayda mallar üzerinde kullanıldığı, karıştırma ihtimalinin de buna göre değerlendirilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Burada ayrıca üzerinde durulması gereken zayıf marka kavramıdır. Davacı markaları her ne kadar tescilli oldukları 29 ve 43.sınıflar bakımından “tam, dolu, tok” anlamına gelen “…” kelimesini refere etmelerinden bahisle zayıf oldukları kabul edilebilirse de; zayıf markaya sahip tarafın markasının bu özelliğinden dolayı hiçbir korumaya sahip olmayacağından bahsedilemez. Yalnızca koruma alanının daha dar olduğu kabul edilir. Somut olay bakımından yüksek oranda tespit edilen sınıfsal, anlamsal ve işitsel benzerlik; hedef kitlenin dikkat ve bilgi seviyesi yüksek olmayan ortalama tüketici, sunulan ürünlerin, satın alma sürecinde uzun vakit ayrılmayan kolayda mallar olması hususları hep birlikte nazara alındığında, taraf markaları ile karşı karşıya kalan ortalama tüketicinin, markalar arasında işletmesel ya da ekonomik bağlantı kurma riskinin bulunduğu, dar olan zayıf marka koruma kapsamı içerisinde de hükümsüzlük koşullarının gerçekleştiği kanaatine varılmıştır.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KABULÜ ile,
-Davalıya ait … tescil numaralı markanın hükümsüzlüğüne, karar kesinleştiğinde sicilden terkinine,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, davacı tarafça yatırılan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 147,00 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 3.265,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır