Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/368 E. 2021/246 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/368 Esas
KARAR NO : 2021/246

DAVA : Marka’dan Doğan Haklara Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti Men’i ve Ref’i
DAVA TARİHİ : 24/12/2020
KARAR TARİHİ : 08/12/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/01/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, … şirketler grubu bugün dünya devi olarak nitelendirilen sayılı şirket grupları arasında olduğunu, müvekkilinin pek çok meşhur markasından birisinin de … olduğunu, bu bağlamda, müvekkilinin, çok tanınmış … markalı ürünlerini çok uzun yıllardır dünya çapında üretmekte ve pazarlamakta olduğunu, Türkiye ’de 1954 yılından beri tescilli … mentollü merhem ve ilaçlar başta olmak üzere tıbbi ve sıhhi ürünler ile bütünleşmiş efsanevi bir marka ve ürün olduğunu, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde … ibaresi için, diğerlerinin yanı sıra başta tıbbi ve sıhhi merhem ve ilaçlarının bulunduğu 3. ve 5. sınıfları kapsayan, … ibareli ..,..,…,.. sayılı, ..,… ve …. sayılı; … ve … sayılı; … (….) ibareli … ve … sayılı; ve ibareli …. sayılı tescillerin sahibi olduğunu, ayrıca tek başına … ibaresi için 1954 yılından beri geçerli olan … sayılı tescilin de sahibi olduğunu, … ibareli … sayılı, ibareli … sayılı, ibareli … ve ibareli … sayılı tescillerin de sahibi olduğunu, … markasının ve bu markayı esas unsur olarak ihtiva eden markalar için ülkemizde olduğu gibi dünya çapında tescil sahibi olduğunu ve söz konusu markalarını uzun yıllardır dünyanın birçok ülkesinde yoğun ve yaygın bir şekilde kullandığını, … ve … markalarının tamamen ve ilk kez müvekkili tarafından yaratılmış son derece farklı ve ayırt edici markalar olduğunu, …, … ürününün … bir kapak ve …. bir şişeden oluşan … iç ambalaj ile birlikte piyasaya sunulduğunu, bu … iç ambalajın müvekkilinin … sayılı ve jbareli … sayılı tesciller ile de korunmakta olup, tüketici nezdinde de sıkı sıkıya müvekkili ile bağdaştırılmakta ve görüldüğünde doğrudan … ile ilişkilendirildiğini, … ürününün Türkiye’de alanında en çok tercih edilen ve pazar liderleri arasında yer alan ürün olduğunu, … ve … markalarının tanınmışlığının teyit edildiği TPMK kararları ve Mahkemeler tarafından verilen kararların ekte sunulduğunu, davalı şirketin, ..,..,… ve/veya … ibareleri ile üretip/ürettirip satışa sunduğu mentollü merhem ürünleri ile müvekkilinin …, … , (…) markalarını ve bu ürünlerin piyasaya sunuluş şekli, renk kombinasyonu dahil iç ambalaj tasarımı, dış ambalaj kompozisyon ve dizayn özellikleri itibarıyla … ürününe ait ticari takdim şeklini taklit ederek üretmekte/ürettirmekte ve satmakta olduğunu, bu durumun müvekkilinin faaliyetleri ve iş mahsulleri ile iltibas yaratmakta bu surette haksız rekabette ve markaya tecavüzde bulunduğunu, ihtara rağmen haksız kullanımın devam ettiğini, haksız rekabet ve markaya tecavüzün tespiti, men’i, durdurulması ile sonuçlarının ortadan kaldırılması, internet sitelerine erişimin engellenmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, 1946 yılında … Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun olduktan sonra, Zürih’te ilaç sektöründe deneyim edinen Ecz. … ’nın, 1948 yılında … Laboratuvarı ’nı kurduğunu, müvekkili firmanın ilaç sanayi konusunda birçok yenilik ve üretimde imzası olan bir firma olduğunu, tüm ülkede sağlık sektöründe olsun ya da olmasın halk arasında da meşhur ve marufluğu tartışılmaz olan … adlı ürünün de 1979 yılından beri tescilli ve kullanılmakta olduğunu, davacının özellikle müvekkili firmayı “sağlığa zararlı ürün üretiyor” iddiası ile merdiven altı firma imiş gibi gösterme çabasını kat’i suretle reddettiklerini, davacı firmanın dava dilekçesinde kısaca değindiği üzere aynı iddia ve benzer konulara ilişkin olarak müvekkili firmanın TPMK nezdinde yapmış olduğu … numaralı başvuru ile … ibareli markasının bültende yayını üzerine yaptıkları itirazı red eden YİDK kararına karşı açtıkları davalardan ilkinin Ankara .. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin .. E. ve .. K. Sayılı kararı ile red edilmiş olup, davacı taraf istinaf kanun yoluna başvurduğunu, diğer bir davanın ise müvekkili şirketin yine TPMK nezdinde yapmış olduğu … numaralı başvuru ile …. ibareli markasının bültende yayını üzerine yaptıkları itirazı red eden YİDK kararına karşı açtıkları dava Ankara ….Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … E. ve .. K. Sayılı kararı ile red edilmiş olup, davacı taraf istinaf kanun yoluna başvurmuş, karar veren Ankara BAM .. HD. … e. ve .. K. Sayılı ilamı ile istinaf başvurusunu kısmen kabul ederek ilgili markanın sadece 3 ve 5. sınıflardaki tescilinin red edilmesi gerektiğini işaret edildiğini, bu karar aleyhine de temyiz yoluna başvurulmuş olup dosyanın halen Yargıtay’da olduğunu, ortada davacının dediği gibi kurum tarafından da tespit edilmiş bir iltibas ya da kötüniyetin söz konusu olmadığını, Davacının sadece kısmen haklılığını ortaya koyan ve fakat henüz kesinleşmemiş bir mahkeme kararından bahsederken diğerinden bahsetmemiş olduğunu, müvekkil markasının asıl ayırt edici unsurunun 1979 yılından beri tescilli olan … markası olduğunu, …. kelimesinin de “…., ….” anlamında kullanılan yabancı kelime olup …. ise “…, …” anlamına geldiğini, müvekkil firma markası ile davacı firma markalarının da görsel, işitsel ve anlamsal düzeyde ilişkilendirilme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek benzerlik de olmadığı için davacı iddialarının yersiz olduğunu, … markasının şekil, görüntü ve okunuş olarak yeterli ayırt edicilikte olduğunu, huzurdaki markalar benzer olmadığından karıştırılma ihtimalinin de bulunmadığını, Türkiye pazarında da … markasının tartışılmaz bir bilinirliği ve tanınmışlığının olduğunu, müvekkil şirketin tanınır hale getirdiği markası ve emtiası için …. ürünü yapması ve diğer ağrı kesici ve ateş düşürücülerden ayırt edilmesi için …., …. çağrıştırsın diye bunun yabancı dilde kullanılan tabiri olan …. ilave etmesinin kötüniyet olarak değerlendirilemeyeceğini belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacı adına tescilli markaların sicil kayıtları celp olunmuş, Ankara …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … E. ve … K. Sayılı dosyası ve Ankara …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … E. ve …. K.sayılı dosyası celp olunmuştur.
Dosya, davacı markalarına davacının tecavüzünün ve haksız rekabetinin olup olmadığı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 22/10/2021 havale tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporunda; “tescil kapsamında yer almakta ise de mevcut fiili kullanımda yer almayan “…” ibaresi açısından, davacı markalarına bir tecavüz ve bağlantılı olarak Haksız Rekabetin şartlarının mevcut olmadığı, tescil koruması altında olan davacı markalarındaki görseller ve ticari sunum şekli ile Davalının ticari sunum şeklinin benzerlik gösterdiği ve Davalının bu şekilde Davacı markalarına yanaşma iradesi gösterdiği, “…” ve “…” ibareleri, markalar arasında ayırtedicilik sağlasada bu şekildeki ticari sunumun, ambalaj ve tasarımdaki benzerliğin görsel ve bütünsel açıdan ortalama tüketici nezdinde karıştırılmaya yol açma ihtimalinin mevcut olduğu, zira ürünün reçetesiz satılan bir ürün olması ve aynı satış kanalından geçmesi nedeniyle bu riskin söz konusu olduğu ve ürünün piyasaya sunum şeklinin ortalama tüketiciyi yanıltabileceği, davalının ticari sunum şeklinin Davacı markalarına tecavüz için SMK’nın 7 ve 29. maddeleri gereğince gerekli şartları oluşturduğu ve bağlantılı olarak TTK 55/1a(4) kapsamında Haksız Rekabetin şartlarının mevcut olduğu” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davalı vekili 02/11/2021 tarihli dilekçesi ile, Ankara .. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin… E. ve …K. Sayılı kararı kararın henüz KESİNLEŞMEDİĞİni, bu hali ile derdestlik itirazlarının olduğunu, aksi halde bekletici mesele yapılası gerektiğini, müvekkili şirketin yine TPMK nezdinde yapmış olduğu … numaralı başvuru İLE … ibareli markasına da aynı şekilde davacının açtığı Ankara …Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … E. ve …. K. Sayılı dosyasının Yargıtay’da olduğunu, raporda da ifade edildiği üzere eylem ve fiil belirten “…” ve “…” tabirlerini ilk defa davacının bulduğu ve kullandığının kabul edilemeyeceğini, ancak raporun sonuç bölümününde; bir yandan fiili kullanımda yer almadığı için davacı markalarına herhangi bir tecavüz ve bağlantılı olarak haksız rekabet şartlarının mevcut olmadığı öte yandan da “…” ve “…” ibarelerinin de ayırd edicilik taşıdığı ifade edilip, son maddede fiili kullanım ile ticari sunumun aynı manaya geldiği göz ardı edilmek suretiyle haksız rekabet şartlarının mevcut olduğunun belirtildiğini, raporun bu yönüyle hükme esas alınamayacağını beyan etmiştir.

Dava, davalının, davacı markasından doğan haklarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespiti, men’i ve ref’i talebine yöneliktir.
Marka hakkına tecavüzün tespiti talebi yönünden yapılan değerlendirmede;
SMK’nun 6/1 md’sinde nisbi red nedeni olarak düzenlenen karıştırma ihtimali, aynı kanunun 7/1 md’sinde marka hakkına tecavüz hali olarak yer almaktadır. SMK’nun 6/1 md’sine göre, önceki marka ile tescil başvurusu yapılan marka aynı ya da benzer ise sınıflar da aynı ya da benzer ise bu başvuru itiraz üzerine red edilir. SMK’nun 25/1 md’si gereğince hem 5.md’de yazılı mutlak red nedenleri , hem de 6.md’de yazılı nisbi red nedenleri birer hükümsüzlük nedenidir. Marka koruma kapsamına ilişkin SMK’nun 7/1-b md’sine göre ise, marka sahibi “tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerde aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasını engelleyebilir ve bu durum aynı zamanda marka hakkına tecavüz olarak nitelendirilmektedir.
Somut olayın değerlendirilmesinde, davacının davaya dayanak “….” ibarelerini havi markaları ile davalını “…”, ibaresinden oluşan davalı markasının benzerlik ve karıştırma ihtimali içermediği, davalının iddia ettiği şekilde “…” kelime unsurlarını havi davalı markasal kullanımlarının dosyada tespit olunamadığı, davalının tescilinde “…” ibaresinin bulunmasına rağmen fiili kullanımlarında yer almadığı, bu itibarla marka hakkına tecavüz fiilinin yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmıştır.
Haksız rekabetin tespiti talebine yönelik yapılan değerlendirmede ise;
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabet düzenlenmiştir. Haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır.
Davaya konu olayda, davalının, davacıya ait ürünlerin ticari takdim şekline benzer şekilde, renk, boyut ve kompozisyonda ambalajlar ile ürünlerini pazarladığı, söz konusu benzerliğin, rakip sıfatıyla dürüstlük kuralına aykırı mahiyette başkasının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma, başkasının ürünü ile karıştırılmaya yönelik eylemlerde bulunma, sektörel iş şartlarına uymama fiillerini oluşturduğu, ticari dürüstlük kuralına uymadığı ve haksız rekabet oluşturduğu kanaatiyle davacının haksız rekabetten kaynaklanan davasının kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının markaya tecavüzün tespiti, men ve ref’i davasının REDDİNE,
2-Davacının haksız rekabete ilişkin davasının KABULÜ ile;
-Davalının, davacıya yönelik haksız rekabetinin tespitine, men ve ref’ine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, bu kapsamda …, …, … ve … ismi altında satışa sunulan dosya içeriğinde yer alan 22/10/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda görsellerine yer verilen ürünlerin, bu ürünlere ait ambalaj, etiket ve şişe/kavanozlarının, imalat, satış, ambalajlama, depolama ve pazarlama şeklindeki ticari faaliyetlerinin men’ine, söz konusu ürünler ile bu ürünlerin bulunduğu katalog, broşür ve basılı tanıtım vasıtalarına el konularak, hüküm kesinleştiğinde imhasına,
-http://….
-www…com/…/
-www…com/….
-www…com/… hesaplarından;
-https://www…com/…
-https://www…com/… hesaplarından, 22/10/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda görsellerine yer verilen ve bir örneği dosyada bulunan davalının “…” isimli ürüne ilişkin görsellerine yer verilen gönderilerin web siteleri içeriğinden çıkartılmasına,
-Hüküm özetinin masrafı davalıdan karşılanmak suretiyle ulusal çapta yayın yapan tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde ilanına,
3-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen haksız rekabetin tespiti talebine yönelik hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen tecavüzün tespiti talebine yönelik hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 601,70 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 3.601,70 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre hesaplanan 1.800,85 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 108,80 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸