Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/367 E. 2022/20 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/367 Esas
KARAR NO : 2022/20

DAVA : Marka ve Tasarımdan Doğan Haklara Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması ve Önlenmesi
DAVA TARİHİ : 23/12/2020
KARAR TARİHİ : 23/02/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka ve Tasarımdan Doğan Haklara Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması ve Önlenmesi davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin 2008 yılında kurulduğunu, alkolsüz içecek üretim ve satışı konusunda faaliyet gösterdiğini, tescilli birçok markasıyla ve “…” ürün ürettiğini, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde … ve … esas unsurlu seri markalarının … (…), … (…), … (…), … (…), … (…) ve …(…) no ile tescilli olduğunu, yine “…” markalı ürünler için kullanılan ambalajların ise … no ile tescilli olduğunu, davalı yanın, davacının da katıldığı … Fuar Merkezi kapsamında .. tarihlerinden düzenlenen fuara katıldığını ve davacı adına tescilli markaları markasal kullandığının tespit edildiğini, Davalının hukuka aykırı olarak kullanımlarının Bakırköy … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası kapsamında tanzim edilen 03.12.2020 tarihli bilirkişi raporu ile davalı kullanımlarının Müvekkil firma adına tescilli markalara ve tasarımlar benzer olduğu ve iltibas tehlikesinin doğduğunun tespit edildiğini, ortalama tüketici algısında markaların ayırt edilmesi mümkün olmadığını, davalı kullanımları ile yapılan araştırmada arama motorunda dahi ilk önce müvekkilin markası sıralandığını, bu iki marka ile aynı anda karşılaşacak olan ortalama seviyedeki tüketicinin markaları ayırt etmesi mümkün olmadığını, tarafların aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, davalının kullanımları ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu ve ortalama seviyedeki tüketici algısında davalı kullanımlarının davacı markaları ile iltibasa sebebiyet vereceğini, davalının kullanımlarının davacının tescilli markalardan kaynaklı haklara tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini, bu nedenlerle; dava neticelendiğinde ilgili ürünlerin imhasına, davalının adı geçen markalara ve tasarımlara vaki tecavüzünün tespiti, meni, durdurulması ve önlenmesine, davalı tarafa ait www….com internet sitesi ve https://www…com/… internet sitesi içerisinde yer alan tecavüz teşkil eden yayınlara erişimin engellenmesi/içeriğin yayından kaldırılmasına, davalının haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespiti, meni, durdurulması ve önlenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, dava dilekçesinde sözü geçen “…” markasının … tescil numarasıyla .. Gıda Sanayi Ticaret Limited Şirketi adına tescilli olduğunu, bununla birlikte https://www…..com/.. isimli alan adının .da müvekkil şirketle bir ilgisi bulunmadığını, işbu davada müvekkilinin pasif husumete ehil olmadığını, davanın usulden reddi gerektiğini, TPE nezdinde ….. tescil numarasıyla tescilli “…” markası müvekkil adına tescili olmadığını, bununla birlikte mezkur markanın, müvekkili şirketin internet sitesinde reklam edilmesinin marka hakkını ihlal edip etmediğinin, haksız rekabet nedeni olduğu olmadığının tespiti gerektiğini, ….. tescil numaralı “…” müvekkil şirkete ait olsaydı dahi; evleviyetle Türk Patent Enstitüsü nezdinde münhasıran “…” veya “…” ibaresini içeren … tescilli marka, marka müracaatı bulunduğunu, … baresinin bir marka olarak münhasıran davacı taraf uhdesinde olamayacağını, bir kelime markası olan her iki marka arasında ayırt edicilik yahut iltibas seviyesinde benzerlik; davacı markasında yer alan “…” ile dava dışı şirketin markasında yer alan “….” baresi arasında aranması gerektiğini, bu iki kelimenin görsel, işitsel ve anlamları bakımından birbiriyle benzeşmediği izahtan vareste olduğunu, müvekkili şirkete ait http://….com./… adresinde yer verilen “…” markasını taşıyan tasarımların yenilik ve ayırt edicilik vasıflarını haiz olduğu sayın mahkemenin de kabulünde olduğunu, davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinden davacı tarafın sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan dava konusu davacıya ait markalara ve tasarımlara ilişkin sicil kayıtları celp olunmuştur.
Dosya üzerinden tensiben, davacı vekilinin tespit talebinin kabulü ile, dava dilekçesinde bildirilen hususlarda tespit yapılarak rapor tanzimi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 11/03/2021 tarihli raporunda; “davacının … ve … tescil numaralı markalarının 32.sınıfta yer alan “…” emtiasında tescil edilmiş olduğu, davalı kullanımlarını davacının tescilli markasından uzaklaştırmaya yetmediği ve davalı kullanımlarının davacının tescilli markalarına görsel, fonetik ve kavramsal açıdan benzer olduğu, davalının söz konusu kullanımlarının, davacının … ve … tescil nolu markaların tescil kapsamlarındaki 32.sınıfta “….” emtiasında kullanıldığı, enerji içeceği ürününün orta düzeyde tüketici kitlesine hitap ettiği, orta düzeydeki tüketici iltibasa düşme ihtimallerinin çok yüksek olduğu, davalı kullanımlarının davacının ….. ve …. no ile tescilli markalarından kaynaklanan haklarına tecavüz teşkil ettiği, davalının kendisine ait web sitesindeki http://….com/…. linkinde ve https://www……com/…. kullanımlarının davacının ….. ve …. no ile tescilli markalarından kaynaklanan haklarına tecavüz teşkil ettiği, davacı tasarımı ile davalı kullanımları karşılaştırıldığında, tasarımlar arasındaki fakların bilgilenmiş kullanıcı nezdinde karışıklığa neden olmayacağı” hususları tespit edilmiştir.
Dosyada mevcut marka vekili bilirkişisine, bir marka vekili, bir tasarım uzmanı ve bir sektör(içecek) bilirkişisi eklenmek suretiyle yeni heyet oluşturularak, davalının, davacıya ait “…” esas unsurlu markalardan doğan haklarına ve … ve ….. tescil numaralı tasarımlardan doğan haklarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin bulunup bulunmadığı hususlarında rapor tanzimine karar verilmiş, bilirkişiler 01/10/2021 havale tarihli raporunda; “davacının … ve …. tescil nolu markalarının 32. Sınıfta yer “enerji içeceği” emtiasında tescil edilmiş olduğu, davalı kullanımlarını davacının tescilli markasından uzaklaştırmaya yetmediği ve davalı kullanımlarının davacının tescilli markalarına görsel, fonetik ve kavramsal açıdan benzer olduğu, davalının söz konusu kullanımlarının, davacının ….. ve …. tescil nolu markaların tescil kapsamlarındaki 32.sınıfta “enerji içeceği” emtiasında kullanıldığı, …. ürününün orta düzeyde tüketici kitlesine hitap ettiği, orta düzeydeki tüketici iltibasa düşme ihtimallerinin çok yüksek olduğu, davalı kullanımlarının davacının ….. ve …. no ile tescilli markalarından kaynaklanan haklarına tecavüz teşkil ettiği, davalının kendisine ait web sitesindeki http://akilglobal.com/… linkinde ve https://www…com/… kullanımlarının davacının ….. ve …. no ile tescilli markalarından kaynaklanan haklarına tecavüz teşkil ettiği, davacı tarafa ait … ve … numaralı tasarım tescilleri ile Davalı tarafa ait “…” ürün ambalajları arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, bu sebep ile farklı olarak algılandıkları” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davalı vekili 02/10/2021 tarihli dilekçesi ile, … markasının müvekkili şirket adına tescilli bir marka olmadığını, davacı tarafın, Gaziantep …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde, … Gıda Sanayi Ticaret Limited Şirketi aleyhine markanın hükümsüzlüğü davası açtığını, işbu dosyanın sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini, … markasının raporda belirtildiği biçimde kullanılmasının markasal kullanım olduğunu, bu kullanımın/tasarım tescilinin davacıya ait marka hakkını ihlal ettiğinin söylenemeyeceğini, bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Gaziantep …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası uyap üzerinden celp olunmuş, tetkikinde; davacı … tarafından davalı … Gıda Sanayi Ticaret Limited Şirketi aleyhine, davalı adına tescilli … ve … tescil numaralı markaların hükümsüzlüğü talebine ilişkin dava açıldığı anlaşılmıştır.
Davalının tedbire itirazının reddi üzerine dosyanın istinafa gönderildiği ve kararın kaldırıldığı, BAM kararı doğrultusunda, davalı işyerinde davalının, davacıya ait “…” esas unsurlu markalardan doğan haklarına ve … ve … tescil numaralı tasarımlarından doğan haklarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin bulunup bulunmadığı hususlarında rapor tanzimi için dosyanın Gaziantep Nöbetçi Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, Gaziantep …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … talimat sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda; “06/12/2021 tarihinde “… Mahallesi … Nolu Sokak No:34 Şehitkamil/Gaziantep adresinde yapılan tespitte, işyerinin tabelasında büyük harflerle … yazdığı, içerisinde … markalı enerji içeceği, şişelerinde değişik ibareler bulunan birden fazla kola, gazoz vb.içeceklerin bulunduğu, işyerinde … adına kayıtlı vergi levhasının bulunduğu, ancak dava konusu … ve … ibareli ürünler bulunmadığı, ilgili tespit mahallinde dava konusu … ve … ibareli ürünlerin bulunmaması nedeniyle taraflarınca davacıya ait … ibareli ve davalıya ait … ibareli ürünler arasında marka tecavüzü, tasarım tecavüzü ve haksız rekabet olup olmadığı hususlarında herhangi bir inceleme/karşılaştırma yapılamadığı” hususlarını bildirdikleri görülmüştür.
Davacı vekili 18/01/2022 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi raporuna konu keşiften davalı yanın da haberdar olduğunu ve dava konusu markaları taşıyan ürünleri keşif mahallinden uzaklaştırmasının muhtemel olduğunu, bu bakımdan 06/12/2021 tarihli keşifte davalı yan adresinde dava konusu markaları ihtiva eden ürünlerin tespit edilememiş olmasının, davalı yanın bu ürünleri üretmediği, satışa sunmadığı, pazarlamadığı vb.ticari faaliyetlerinde kullanmadığı anlamına gelmediğini, her ne kadar davalı adresinde yapılan keşifte ürün tespit edilememiş olsa dahi davalı yanın müvekkili markaları ile tecavüz teşkil eder şekilde kullanımlarının olduğu evvelce alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 28/01/2022 tarihli dilekçesi ile, Gaziantep … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyasında alınan akademisyen bilirkişi raporunda, dava konusu markaların birbirinden iltibasa mahal olmayacak biçimde farklı olduğunu, davalı adına tescilli markaların hükümsüzlük şartlarının varit olmadığını rapor ettiklerini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davalının, davacıya ait marka ve tasarımdan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve önlenmesi talebine yöneliktir.
Markadan doğan haklara tecavüzün tespiti talebine yönelik yapılan değerlendirmede;
Somut olayda tecavüz iddiasına konu olan fiili markasal kullanım olduğu için, davalının, bu fiili markasal kullanımı dayandırdığını iddia ettiği marka tescilinin dava dışı 3.kişiye ait olmasının pasif husumete etkili olmayacağı, yine söz konusu tescilinin hükümsüzlüğü talepli davanın, mahkememizin davalının fiili kullanımları ile ilgili yargılama yapması nedeniyle, bekletici mesele olamayacağı kanaatine ulaşılmıştır.
Dosya içeriğinde mevcut Bakırköy … FSHM’nin …. d.iş sayılı dosyası ile ve yine dosyada mevcut bilişim uzmanı bilirkişinin tespitleri ile, davalının “….” unsurlu markasal kullanımlarının SMK 29.md.kapsamında ticari kullanım olduğu sabittir. Mahkememizce üzerinde durulması gereken husus söz konusu fiili markasal kullanımının, davacı yana ait tescilli markalar ile benzerlik ve karıştırma ihtimali taşıyıp taşımadığıdır.
SMK’nun 6/1 md’sinde nisbi red nedeni olarak düzenlenen karıştırma ihtimali, aynı kanunun 7/1 md’sinde marka hakkına tecavüz hali olarak yer almaktadır. SMK’nun 6/1 md’sine göre, önceki marka ile tescil başvurusu yapılan marka aynı ya da benzer ise sınıflar da aynı ya da benzer ise bu başvuru itiraz üzerine red edilir. SMK’nun 25/1 md’si gereğince hem 5.md’de yazılı mutlak red nedenleri , hem de 6.md’de yazılı nisbi red nedenleri birer hükümsüzlük nedenidir. Marka koruma kapsamına ilişkin SMK’nun 7/1-b md’sine göre ise, marka sahibi “tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerde aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasını engelleyebilir ve bu durum aynı zamanda marka hakkına tecavüz olarak nitelendirilmektedir.
Davacının … tescil numaralı markası ve … tescil numaralı markaları “…” ve “…” kelime unsurlarından oluşmaktadır. …. tescil numaralı markası … üzerinde … harflerle aynı kelimeleri içermektedir. …. tescil numaralı markası siyah … üzerinde alt taraftan yukarıya doğru … – …. alevlerin üzerinde … harflerle “…” kelimeleri altında … figürü ile “…” kelimesi ile ” …” ibarelerinin yer aldığı bir markadır. … tescil numaralı ve … tescil numaralı markaları ise alt tarafından yükselen … figürünün olduğu … şeklinde … şekil unsurunun üstünde … figürü ile “…” kelime unsurlarından oluştuğu tespit olunmuştur.
Buna göre davacının özellikle enerji içeceği emtiasına yönelik “…” esas unsurlu seri markalar oluşturduğu anlaşılmaktadır. Davalının fiili kullanımları ise … silindir şeklindeki … kutusu üzerinde … harflerle “…” kelimesi ve bu kelimelerin üzerinde … figüründen oluşmaktadır. Davacı markaları ile davalının fiili markasal kullanımları kıyaslandığında; davacının markalarının asli unsuru olan “…” ile davalı markasının asli unsuru “…” ibareleri arasında “…” kelimesinin ayniyet içerdiği söz konusu kelime yönünden oluşan görsel, işitsel ve kavramsal açıdan oluşan benzerliği, markalarda yer alan “….” ve ” …” kelimelerinin ortadan kaldırmadığı, davalı markasında yer alan … zemin, …. figürü, fon renginin üzerinde yer alan … şerit ve genel olarak … – …. renk kombinasyonlarının söz konusu markalar arasındaki benzerliği arttırdığı, taraf markalarının hitap ettiği ortalama tüketici kitlesinin, özel bir eğitim ve dikkat seviyesine sahip olmaması, markaların yer aldığı emtiaların önem ve ekonomik değeri itibariyle de tüketicinin satın alma ve karar verme sürecine ayıracağı dikkat, ürün kıyaslama ve önemin görece olarak yüksek olmayacağı, daha önce davacı markaları ile tanışmış ortalama tüketicinin, davalı markası ile karşılaştığında, bütünsel değerlendirmede, davalı markasını, davacı firmanın seri markalarından biri olarak algılama, yahut taraf markaları arasında idari ya da işletmesel bağlantı kurma ihtimal ve riskinin bulunduğu, bu itibarla tecavüz fiilinin koşullarının gerçekleştiği hukuki kanaatine ulaşılmıştır.
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır. Bu itibarla davalının, davacı marka haklarına tecavüz oluşturan eylemlerinin aynı zamanda haksız fiil oluşturacağı sonucuna ulaşılmıştır.
Tasarımdan doğan haklara tecavüzün tespiti talebine yönelik yapılan değerlendirmede ise;
SMK’nun 55.md’sine göre tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. Burada kanun koyucu patent ve faydalı modelden farklı olarak fonksiyona değil, görünüme koruma bahsetmiştir. Bu nedenle tecavüz iddiaları da ürünün “görünümü” nazara alınarak değerlendirilmelidir.
Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı gözünde oluşturduğu genel izlenim ile bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımların birlikte dikkate alınması gerekir. Kıyaslanan tasarımlar arasında sadece küçük ayrıntılarda farklılık varsa tasarımların aynı olduğu kabul edilir. Yine bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim ile herhangi bir tasarımın böyle bir kullanıcı üzerinde oluşturduğu genel izlenim arasında genel bir farklılık varsa tasarım ayırd edici niteliğe sahip demektir. Burada, tasarım alanında, özellikle dikkat edilmesi gereker husus korumanın, görünüm, şekil, doku ve ergonomi gibi özelliklere hasredilmesidir. Tasarım hakkı ürün ve eşyaların teknik işlevini değil, dış görünümünü konu etmektedir.
Somut olayda davacı yana ait … tescil numaralı tasarım ile davalının ürünleri arasında yapılan kıyaslamada; davacının tasarımının … zemin üzerinde, aşağıdan yukarıya doğru ilerleyen … alevlerin yer aldığı; davalı yana ait tasarımda … zemin üzerinde yukarı kenarda … bant ve altında … kontur ile oluşturulmuş … figürü, altında merkezde … dikey olarak konumlanmış ” …” ibaresi ve alt kenara yakın … renkli “…” ibaresinin bulunduğu, bu itibarla, tasarımları oluşturan öğelerin hepsinin farklı biçim, oran ve yerleşimde oldukları, tek ortak taraflarının … renkli zemin olduğu ve bilgilenmiş kullanıcı nezdinde davalı tasarımının ayırdediciliğinin bulunduğu anlaşılmış, bu nedenle tasarım tecavüzü yönünden açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
-Davalının, davacıya ait “…” esas unsurlu markalarına tecavüzünün tespitine, men’ine, durdurulmasına ve önlenmesine, davalı yana ait www…com isimli internet sitesi ve https://www…com/… isimli internet sitesi içerisinde yer alan ve davacı yana ait … ibareli markalara tecavüz oluşturan yayınların içerikten kaldırılmasına, davalı yanın haksız rekabetinin tespiti ile bu haksız rekabetin men’ine, durdurulmasına ve önlenmesine,
-Davacı yanın … ve … tescil numaralı tasarımdan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet iddiasından kaynaklı davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen marka tecavüzü talebine yönelik 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davayı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen tasarım tecavüzü talebine yönelik 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 6.500,00 TL bilirkişi ücreti, 419,90 TL keşif harcı ve 692,20 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 7.612,10 TL yargılama giderinin, kabul/red oranına göre hesaplanan 3.806,05 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 108,80 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine.
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/02/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸