Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/366 E. 2022/176 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/366 Esas
KARAR NO : 2022/176

DAVA : Marka’dan Doğan Haklara Tecavüzün Tespiti, Men ve Ref’i ile Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 22/12/2020
KARAR TARİHİ : 28/09/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/10/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka’dan Doğan Haklara Tecavüzün Tespiti, Men ve Ref’i ile Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin köklü bir geçmişi olduğunu, ticaret sicilinde tescilli iştigal mevzuu esas olarak eğitim ve öğretim hizmetleri ve ürünlerini içerdiğini, TÜRKPATENT nezdinde kayıtlı “…” ibareli markanın müvekkili adına tescilli olduğunu, müvekkili olan şirketin, markaları ve kullanımlarını www…..com alan adını taşıyan web sayfasında ve diğer sosyal medya hesaplarında tanıttığını, müvekkili adına tescilli markaların, eğitim ve öğretim hizmetleri ve ürünleri bakımından tanınmış marka haline geldiğini, müvekkilinin “…” ibare ve biçimli markalarının ilgili sektörde bulunanlar tarafından çok iyi bilinen ve beğenilen itibarlı bir marka haline geldiğini ve tanınmış marka olduğunu, markasal anlamda “…” ibaresinin ayırt edicilik kazandığını, davalı tarafça müvekkiline ait markalarla ayırt edilemeyecek derecede benzer olarak tanıtım işareti şeklinde kullanımın olduğunu, davalı yanın, müvekkilinin markalarına iltibas teşkil eden fiziki kullanımlarının yanı sıra online bir şekilde de müvekkili olan şirketin marka ve ticaret unvanı tescilinden doğan haklarını ihlal ettiğini, davalı yanın, https://www…com/ alan adlı internet sitesinde, https://www…com/…. kullanıcı adlı …. sayfasında ve https://www….com/… … sayfasında yer alan kullanımlarıyla müvekkilinin haklarını ihlal ettiğini, davalının kötü niyetli eylemlerinin müvekkilinin marka, ticaret unvanı ve alan adı tescilinden doğan haklarını ihlal ettiğini ve haksız rekabet yarattığıni, davalının “…” görselli tanıtım işaretlerini kullanmasının müvekkili aleyhine haksız rekabet yarattığını, davalının kullanımlarının müvekkilinin tescilli markalarına benzer olduğunun ve marka tescilinden doğan haklarına tecavüz teşkil ettiğinin delil tespiti ve bilirkişi raporuyla tespit edildiğini, marka ve ticaret unvanı tescilinden doğan hakları ihlal edilen ve haksız rekabete maruz kalan müvekkilinin, kötü niyetli davalı yanın tecavüzünün tespiti, önlenmesi, durdurulması ve ref‟i isteminde bulunma koşullarının gerçekleştiğini, davalı adına … sayılı marka tescil belgesinin bulunmasının, 6769 Sayılı SMK M.155 hükmü karşısında kullanım eylemlerinin hukuka aykırılığını ortadan kaldırmadığını, davalının eylemlerinin müvekkiline ait marka ve ticaret unvanı gibi fikri mülkiyet haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinden müvekkili lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilme koşullarının oluştuğunu, açıklanan nedenlerle, davalının, müvekkilinin ticaret unvanı, işletme adı ve markası ile karışıklığa yol açacak biçimde ibare ve biçimli tanıtım işaret içeren kullanımlarının, müvekkilinin marka ve ticaret unvanı tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitini, davalının, müvekkilinin marka ve ticaret unvanı tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturan tüm fiillerinin önlenmesini ve durdurulmasını, alan adı ve içeriği ihlal oluşturan https://www…com/ alan adını ve uzantılarını taşıyan internet sitesine ve tespit edilen sosyal medya hesaplarının bulunduğu internet sayfalarına erişimin engellenmesini, www….com.tr adlı elektronik satış sitesinde kendisine ait işletmesinin resimlerini de kullanarak, ” … ” başlığı altında, müvekkilinin markasıyla karışıklığa yol açan tanıtım işareti için üçüncü kişilere lisans teklifinde bulunmasının önlenmesini, karşı yanın ve lisans verdiği kişilerin işletmelerinde bulunan, ayrıca fiziki ve elektronik ortamlarda yer alan tanıtım işaretlerini içeren sabit veya taşınır tabela, kartvizit, fatura, irsaliye, afiş, broşür, tanıtım dergilerinin ve bu cümleden olarak tüm iş ve tanıtım evrakı ile tanıtıcı tüm materyallere el konulması, sabit ortamlardan silinmesini, hükmün ilanını, 10.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın, ilk eylem tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, yasal süresi içerisinde dava açmayan tarafın davasının hak düşürücü süre nazara alınarak reddi gerektiğini, aksi takdirde davacının sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığının TMK Madde 2 hükmü gereği kabulü gerektiğini, müvekkilinin, markasında salt … unvanının değil; kendi ismiyle birlikte “… …” unvanının kullanıldığını, iltibas iddiasında bulunan tarafın markasının Zeytinburnu ilçesinde bir şubesinin bulunmadığını, … unvanının, tek başına tescile yeterli bir unvan olmadığını, talepte bulunan tarafın renkleri tescil ettirmesinin hukuka ve kanuna uygun olmamakla birlikte, başka bir kurumca kullanılan renklerin kendi markasına ait olduğunu iddia etmesinin hakkaniyet ilkesi ile bağdaşmadığını, müvekkilinin kullandığı sembol ile karşı tarafın tescil ettirdiği sembol arasında farklılık bulunduğunu, aynı sektörde hizmet veren karşı tarafın eğitim sektöründe tek olabilmek ve tüketici çevresini genişletebilmek amacıyla rakip firma olan müvekkiline karşı kötü niyetli olarak dava açtığını ve müvekkilinin itibarının zedelendiğini, müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını, kötü niyetin korunmayacağı kanaatiyle davacının davasının reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
İstanbul …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı dosyası uyap üzerinden celp olunmuş, tetkikinde; talep eden … Eğitim Yayımcılık ve Turizm Hizm. A.Ş.tarafından, karşı taraf … aleyhine delil tespiti talebinde bulunulduğu, tespit sonucu alınan bilirkişi raporunda; “Talep eden tarafından tespiti için bahsi geçen karşı tarafça tespite konu markanın tanıtımın yapıldığı ilgili internet web sitesinin “www…com” Alan Adı (…) URL adresi içeriğinde oluşturulmuş olan “https://www…com/… linkinde açık ve faaliyette olduğu, İlgili internet sitesine bağlı sayfa içeriği detaylıca incelendiğinde sayfa başlığı olarak “….”, Marka Adı olarak “ …”, İlan Tarihi olarak “17 Kasım 2019”, İlan sahibi olarak “…”, iletişim numarasının “…” olarak belirtildiği ve sayfada bulunan görseller incelendiğinde tabelada tespite konu “…” ibarelerinin kullanıldığı, Tespit talep edenin … tescil no’lu 09 / 16 / 35 / 41 Nice Sınıflarındaki markasının 10/09/2018 tarihinde başvurusunun yapılarak 03/04/2019 tarihinde tescil edildiği ve geçerliliğini koruduğu, … tescil no’lu 16 / 41 Nice Sınıflarındaki markasının 16/06/2016 tarihinde başvurusunun yapılarak 10/08/2017 tarihinde tescil edildiği ve geçerliliğini koruduğu, … tescil no’lu 16 / 41 Nice Sınıflarındaki markasının 07/10/2009 tarihinde başvurusunun yapılarak 25/10/2010 tarihinde tescil edildiği ve geçerliliğini koruduğu, … tescil no’lu 16 / 41 Nice Sınıflarındaki markasının 28/02/2014 tarihinde başvurusunun yapılarak 02/03/2015 tarihinde tescil edildiği ve geçerliliğini koruduğu, Aleyhine tespit edilenin … tescil no’lu 41 Nice Sınıfındaki markasının 15/01/2019 tarihinde başvurusunun yapılarak 18/11/2019 tarihinde tescil edildiği ve geçerliliğini koruduğu, Mahkemenizin işbu dosyasında talep tarihi olan 11/09/2020 tarihinde aleyhine tespit talep edilenin … tescil no’lu markasının tescilli olduğu, Tespit talep edenin …, …, … ve … numaralı markalarının aleyhine tespit talebinde bulunulanın … numaralı marka tescili tarihinden önce tescilli oldukları, Aleyhine tespit talebinde bulunulanın … numaralı markasının (41 Nice Sınıf) tespit talep edenin …, …, … ve … numaralı markalarında yer alan aynı hizmetleri içerir sınıflarda tescilli olduğu, Aleyhine tespit talebinde bulunulan markasında yer alan şekil ve kelime unsurlarını konumlandırılış ve sıralama biçiminin ve renk benzerliklerinin ortalama tüketicide bıraktığı genel intibaın bütüncül değerlendirmesi sonucunda aleyhine tespit talebinde bulunulanın … tescil no’lu markası ve marka kullanımlarının tespit talebinde bulunanın …, …, … ve … tescil no’lu markaları ile benzer nitelikte olduğu ve bu durumun ortalama tüketici nezdinde iltibas yaratacağı, Aleyhine tespit talebinde bulunulanın raporda bahsi geçen kullanımlarının tespit talebinde bulunanın markaları ile karıştırılma tehlikesi doğurduğundan TTK m. 55/1,a-4 hükmü uyarınca haksız rekabete neden olduğu” hususlarının rapor edildiği görülmüştür.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacı adına kayıtlı marka sicil kayıtları celp olunmuştur.
Dosya, davalının, davacıya ait markalardan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetin bulunup bulunmadığı, tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, oluştuysa miktarı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti 25/01/2022 tarihli raporlarında; “Davalı yanın tespit edilen markasal kullanımlarının davacı yana ait tescilli markalara tecavüz ve davacı yan ile haksız rekabet teşkil eder mahiyette olduğu, www…com uzantılı alan adına erişimin engellenmesi koşullarının oluşmadığı, Bahsi geçen … … Özel Öğretim Kursu (Kurucu adı: ….) … Modülünde Matematik Bilim Grubu I, Matematik Bilim Grubu II, Matematik Bilim Grubu III, Matematik Bilim Grubu IV ve Matematik Bilim Grubu V Kurs programlarında faaliyet gösterdiği, Davacının dosyaya sunmuş olduğu emsal lisans anlaşmasına göre seçimlilik hakkının sayın mahkemenin takdirinde olduğu buna göre, 3 yıllık lisans bedelinin 200.000,- TL +KDV olduğu, bir yıllık lisans bedelinin 66.666,- TL + KDV olduğu” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı vekili 14/02/2022 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi raporunda her ne kadar www…com uzantılı alan adının ortak unsuru olan … ibaresinin zayıf ibare olması ve ilgili alan adı içerisinde herhangi bir markasal kullanımın tespit edilememesi sebepleri ile söz konusu alan adının erişiminin engellenmesi koşullarının oluşmadığı belirtilse de, dava dilekçesinin sunulduğu tarihte ilgili alan adının içeriğinde müvekkilinin marka tescilinden doğan haklarını ihlal eden ve haksız rekabet yaratan görseller ile gerçekleştirilen kullanımların mevcut olduğunu, geçmişte gerçekleşen ve gelecekte gerçekleşme tehlikesi bulunan ihlallerin www…com adlı alan adına erişimin engellenmesi suretiyle önlenmesi gerektiğini, bilirkişi raporunun bu yönüyle eksik olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 21/02/2022 tarihli dilekçesi ile, dava dilekçesinde 10.000,00 TL olarak gösterdikleri maddi tazminat taleplerini 66.666,00 TL’ye yükselttiklerini beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili 21/02/2022 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi raporu düzenlenirken tescil edilen markaları kıyaslandığında markaların ayrı ayrı incelemeye alındığını ve bir bütün olarak değerlendirilmediğini, zayıf bir marka ile gerçekleştirilen markasal başvuruların tescil edilmesi halinde ufak ve/veya basit değişiklikler ile gerçekleştirilen yeni başvuruların önceki başvurulardan farklılaşabileceği ve önceki markalar ile iltibas teşkil etmeyeceğinin bildirildiğini, müvekkili tarafından … … … ibaresi açısından gerçekleştirilen başvuruda asli unsurun … olduğu, tali unsurların ise … ve … ibarelerinin olduğunu, davacı yanın markalarının ise sadece bir …. ya da … şeklinde çeşitli kombinasyonlardan oluşturulan markalardan oluştuğunu, her iki marka karşılıklı olarak kıyaslandığında eğitim kurumu araştıran yetişkinler tarafından detaylı bir araştırma neticesinde farklı olduğunun net bir şekilde anlaşılacağını, her iki marka açısından gerek görsel gerek fonetik açıdan da açık bir şekilde farklılaşmaların mevcut olduğunu, davacı tarafın tanınmış marka başvurusunun 19/11/2020 tarihinde reddedildiğini, taraf markaları arasında görsel benzerlik bulunmadığını, … … … markasının müvekkili adına tescilli marka olduğunu ve 3.kişilere lisans sözleşmesi yapma hakkına haiz olduğunu, halka mal olmuş değerler arasında yer alan, davacı markasındaki filozofların marka olarak tescilinin mümkün olmadığını, nitekim işbu hususun mutlak red sebebi sayıldığı için başvuruya karşı itiraz yahut hükümsüzlük davası yolu ile ileri sürülmesine gerek olmadığını, bilirkişinin yapmış olduğu lisans sözleşmesi incelemesinde 2 farklı lisans sözleşmesini incelediğini, farklı lisans sözleşmelerinin sunulması halinde ortalama emsal bedel tespit edilerek hesaplama yapılması gerekirken bilirkişi raporunda salt iki sözleşmenin nazara alınarak hesaplama yoluna gidilmesinin hukuka aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle itirazları doğrultusunda dosyanın yeni bilirkişiye tevdini, aksi halde ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Mahkememizce 08/04/2022 tarihinde taraf vekillerine defterlerini sunmak üzere 4 haftalık kesin süre verildiği, davacı vekilinin 29/04/2022 tarihli dilekçesi ile ticari defterlerin mali müşavir …’a elektronik ortamdan gönderildiğinin bildirildiği, davalı vekilinin beyanda bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin itirazları değerlendirilerek ek rapor tanzim etmek üzere dosyanın SMM bilirkişisine tevdine karar verildiği, bilirkişi 25/07/2022 tarihli raporunda; “Bahsi geçen … … Özel Öğretim Kursu (Kurucu adı: ….) … Modülünde Matematik Bilim Grubu I, Matematik Bilim Grubu II, Matematik Bilim Grubu III, Matematik Bilim Grubu IV ve Matematik Bilim Grubu V Kurs programlarında faaliyet gösterdiği, Davacının dosyaya sunmuş olduğu emsal lisans anlaşmasına göre, 3 yıllık lisans bedelinin 200.000,- TL +KDV olduğu, bir yıllık lisans bedelinin 66.666,- TL + KDV olduğu” hususlarını tespit ve rapor etmiştir.
Dava, davalının, davacıya ait markalardan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men ve ref’i ile maddi ve manevi tazminat talebine yöneliktir.
SMK’nun 6/1 md’sinde nisbi red nedeni olarak düzenlenen karıştırma ihtimali, aynı kanunun 7/1 md’sinde marka hakkına tecavüz hali olarak yer almaktadır. SMK’nun 6/1 md’sine göre, önceki marka ile tescil başvurusu yapılan marka aynı ya da benzer ise sınıflar da aynı ya da benzer ise bu başvuru itiraz üzerine red edilir. SMK’nun 25/1 md’si gereğince hem 5.md’de yazılı mutlak red nedenleri , hem de 6.md’de yazılı nisbi red nedenleri birer hükümsüzlük nedenidir. Marka koruma kapsamına ilişkin SMK’nun 7/2-b md’sine göre ise, marka sahibi “tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerde aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasını engelleyebilir ve bu durum aynı zamanda marka hakkına tecavüz olarak nitelendirilmektedir.
Davacı markaları 41.sınıfta yer alan “eğitim ve öğretim hizmetleri”nde tescillidir. Davalının fiili markasal kullanımları ise aynı hizmet sınıfındadır. Bu durumda taraf markaları arasında sınıfsal benzerlik “ayniyet” düzeyindedir. Bu durumda taraf markaları görsel, işitsel ve anlamsal olarak incelenmelidir.
Davacı markalarının ortak unsurları “…” kelimeleri ile “….” işaretidir. Davalı her ne kadar markasının “… … …” şeklinde olduğu yönünde savunmalarını sunmuşsa da fiili markasal kullanımlarında “…” kelimeleri ile “…” işaretinin büyük puntolarla ön planda olduğu bütünsel değerlendirmede münhasıran bu unsurların dikkati çektiği ve marka olarak algılandığı anlaşılmıştır. Bu noktada üzerinde durulması gereken husus “zayıf marka” kavramıdır. Bilirkişi raporunda yapılan sektörel değerlendirmede “…” ibaresinin eğitim ve öğretim hizmetlerinde zayıf marka olduğu yönündeki tespitlere mahkememizce de iştirak edilse de; bir markanın zayıf olması, söz konusu markanın hiçbir markasal korumadan yararlanmayacağı sonucunu doğurmayacağı, yalnızca korumanın daha dar kapsamda değerlendirmesini gerektirdiği yerleşmiş uygulamalara ve kanuni düzenlemelere göre genel kabuldür. Somut olay bakımından sektörel, işitsel, görsel ve anlamsal ayniyet içeren davalı fiili markasal kullanımlarının davacıya ait markalar ile ortalama tüketici nezdinde karıştırma, işletmesel ya da ekonomik bağlantı kurma, çağrıştırma ihtimallerini yaratacağı, fiili bir zorunluluk bulunmaksızın sektörel bilinirliği bulunan davacı markalarına yaklaşma iradesinin, aynı sektörde ticari faaliyet gösteren ve “basiretli bir tacir” gibi davranma yükümlülüğü altında bulunan davalı bakımından marka tecavüzü ile haksız fiil sorumluluğunu doğuracağı hukuki kanaatine ulaşılmıştır.
Davalı vekili her ne kadar sessiz kalma yolu ile hak kaybı iddiasında bulunmuşsa da, delil tespiti tarihinin 30/09/2020 olduğu, bu tarihten daha önceki fiili markasal kullanımların dosyaya delil olarak yansımadığı, davacının davalı kullanımlarından 13/07/2020 tarihli ihtarname ile haberdar olduğu yönündeki savunmasının aksini ispatlayacak bir delil sunulmadığı ve davacının 13/07/2020 tarihinde haberdar olduğu tecavüz fiiline yönelik 11/09/2020 tarihinde İstanbul …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı dosyası ile tespit talebinde bulunduğu ve 22/12/2020 tarihinde huzurdaki davayı açtığı, bu itibarla sessiz kalmasından bahsedilemeyeceği kanaatine ulaşılmıştır.
Davacı netice-i talebinde “www…com” alan adına erişim engeli talep etmiş is de, yapılan bilirkişi incelemesi neticesi söz konusu internet adresinde yukarıda tecavüz oluşturduğu tespit olunan fiili markasal kullanımların yer almadığı, bu itibarla erişim engeli kararı verilmesinin hukuki koşullarının oluşmadığı anlaşılmıştır.
Davacının haksız rekabete ilişkin iddiaları yönünden ise Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 14/03/2022 tarih, … esas ve … karar sayılı içtihadı nazara alınarak TTK’nun 55/1-a-4 bendinin somut olayda uygulama yeri olmayacağı, özel kanun olan SMK’nun uygulanması ve özel kanun hükümlerinin korumasının yeterli olduğu kanaatiyle haksız rekabetten kaynaklanan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Maddi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise; sunulan sözleşmede belirlenen koşullar ile mevcut delillere göre bilirkişi raporu ile hesaplanan maddi tazminatın dosya içeriği ile uyumlu olduğu ve davacı vekilince artırılan miktar üzerinden davanın kabulü gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
İhlal edilen hakkın boyutu, kusurun derecesi ve tarafların mali durumları nazara alınarak 20.000,00 TL olarak talep edilen manevi tazminatın tamamının kabulü gerektiği kanaatine ulaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile,
-Davalının “….” şeklinde olan fiili markasal kullanımlarının davacıya ait markalardan doğan haklarına tecavüzünün tespitine, bu tecavüzün ref ve men’ine; bu kapsamda; tecavüz oluşturan ibare ve işaretleri ihtiva eden tüm basılı tanıtım materyallerine ve ticaret evrakına el konulmasına, davalının “https://www…” adresinde tecavüz oluşturan ibare ve işaretler ile 3.kişilere lisans teklifinde bulunmasının men’ine,
-“www…com” alan adına erişimin engellenmesi talebinin reddine,
-66.666,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın 30/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacının haksız rekabet davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 5.920,15 TL harçtan, davacı tarafça yatırılan 54,40 TL peşin harç ve 968,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 4.897,75 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen tecavüzün tespiti davası yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen maddi tazminat davası yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen manevi tazminat davası yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen haksız rekabetin tespiti davası yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 181,50 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 3.181,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranında hesaplanan 2.386,12 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç ve 968,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.076,80 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/09/2022

Katip ….
¸

Hakim …
¸