Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/355 E. 2022/40 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/355 Esas
KARAR NO : 2022/40

DAVA : Tasarım’dan Doğan Haklara Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men ve Ref’i
DAVA TARİHİ : 07/12/2020

BİRLEŞEN MAHKEMEMİZ 2021/384 ESAS, 201/74 KARAR SAYILI DOSYADA

DAVA : Tasarım Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 18/01/2021
KARAR TARİHİ : 30/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/04/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tasarım davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili firmanın 1965 yılında … olarak kurulmuş olup uzun yıllardır edinmiş olduğu tecrübe ve bilgiyi, hasta bakım ve medikal ürünlerine kanalize ettiğini, müvekkilinin faaliyet alanı içerisinde çeşitli AR-GE çalışmaları yaptırtarak yeni ve tamamen özgün tasarımlar oluşturan ve oluşturduğu bu tasarımları adına tescil ettiren bir firma olduğunu, bu manada müvekkili firmanın ürettiği ürünlerin kutu ve ambalajlarını da tescil ettirerek ürün ambalajlarını koruma altına aldığını, müvekkili firmanın aşağıda görsellerine yer verdiği kutu tasarımını … (1) numaralı tasarım tescil belgesi ile tescil ettirmiş olup 6769 sayılı Kanunu’nun hükümlerine göre koruma altına aldığını, müvekkiline ait tasarıma belirgin derecede benzer ürünlerin davalı … tarafından piyasaya sürüldüğü bilgisinin müvekkiline ulaştığını, bunun üzerine Bakırköy … Fikr ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D İş sayılı dosyası ile diğer davalı firmaya ait sitesinde tespit işlemi yapılmasının talep edildiğini, bu tespit neticesinde mahkeme tarafından 12/11/2020 tarihli karar ile münhasıran tecavüze konu ürünlere yönelik ihtiyati tedbir kararı verildiğini, müvekkiline ait Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde 05.sınıfta …. ve 03/05/10/16/21 ve 35.sınıflarda … sayılı … ibareli marka tescilleri bulunduğunu, müvekkiline gelen tüketici şikayetleri üzerine alışveriş sitelerinde özellikle davalıya ait …. sitesinde müvekkilinin markasının taklidi olan maskelerin davalı … tarafından satışı yapıldığının öğrenildiğini, bunun üzerine … sitesinden sipariş verildiğini, gönderilen ürüne ait faturada da ürün bilgisinde … markalı ürün yer aldığını, müvekkiline ait … ibareli marka aynı yazı stili ile yazılmış olup ürün ambalajında aynı şekilde konumlandırıldığını, sadece kullanılan harf renginin farklı olduğunu, daha …. yazı tipi rengi seçildiğini, … ibaresi dahi aynı yazım tarzı ve kutuda aynı yere konumlandırıldığını, kutu üzerinde kullanılan … resmi farklı olduğunu, fakat … markasının birebir aynı kullanılması ile birlikte kutu ambalajı olarak da ayırt edilemeyecek şekilde benzer bir ambalajın kullanılması ile yine dilekçede yer verdikleri görselden anlaşılacağı üzere kutu üzerinde üretici firmanın müvekkili … sağlık ve Tekstil San. Tic. Ltd. Şti. olarak yer alması markanın açıkça taklit edildiğini gösterdiğini, bu durum firmaya bildirildiğinde hemen ürün görsellerinin kaldırıldığını, kutusuz maske görselleri konulduğunu, fakat müşterilerine yine … markanın yer aldığı kutular içerisinde gönderilmeye başlandığını, diğer yandan da müvekkilinin ambalajı ile belirgin derecede benzer ambalaj içinde … markalı ürünler gönderilerek bu sefer de tasarımın taklit edilmeye devam edildiğini, bu hususla birlikte karşı tarafın davaya konu fiillerinin aynı zamanda TTK 54. vd maddeleri gereği haksız rekabet teşkil ettiğini, açıklanan gerekçelerle, davalıların eylemlerinin müvekkili adına tescilli … ibareli markalarından ve yine müvekkili adına tescil edilmiş olan … (1) numaralı tasarımından doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, tescilli marka ve tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin durdurulmasına, haksız tecavüzün önlenmesine ve bu suretle tecavüzün giderilmesine, tasarıma tecavüz oluşturan ürünlerin üretildikleri, satıldıkları, piyasaya sunuldukları ve ticari amaçlarla bulunduruldukları yerlerde toplanması, bu ürünlere el konulmasını, ürünlerin üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara el konulmasına, imhasına yine bu ürünlerin görsellerinin yer aldığı ve tanıtımlarının yapıldığı broşür, katalog vs. tanıtım vasıtalarına el konulmasına, imhasına, müvekkiline ait … ibareli markanın karşı tarafça mal ve hizmetler üzerinde, ticari iş evrakı, malzeme, tabelalari bilboardlar ve diğer her türlü tanıtım ve reklam vasıtaları üzerinde kullanılmasının, ibarenin her türlü markasal kullanımının yasaklanması ve engellenmesine; marka ihlali ve haksız rekabet teşkil eden ürünlerin üretildikleri, satıldıkları, piyasaya sunuldukları ve ticari amaçlarla bulunduruldukları yerlerde toplanması, bu ürünlere el konulması, karşı tarafa ait işyerinde markanın kullanıldığ tabela ve diğer bütün tanıtım vasıtalarının kaldırılmasına, imha edilmesine taklit ürünlerin sergilendiği ve müvekkilin tasarımı ve marka hakkı ihlali teşkil eden ürünlere ilişkin olan … sitesindeki linklere erişimin engellenmesine bu mümkün olmadığı takdirde www…..com adresine erişimin engellenmesine, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … Ticaret A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili şirketin, uyuşmazlığa konu ürünün satıcısı konumunda olmayıp ticari faaliyetlerini www…com alan adlı internet sitesinden “….” (….) modeliyle yürütmekte olduğunu, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere ilgili ürünlerin müvekkili şirket tarafından satılmadığını, “…. İnşaat. Otomotiv San. ve Tic. Şti. tarafından müvekkilinin … (1) numaralı kutu tasarımının karsı tarafa ait …. sitesinde farklı bir marka ile satısının yapıldığı” davacının da kabulünde olduğunu, bununla birlikte bir diğer sonuç, internet ortamında yer sağlayıcı olarak faaliyet gösteren müvekkili şirketin, yer sağladığı içeriğin hukuka aykırı olup olmadığını ve hukuki sorumluluğu gerektirip gerektirmediğini kontrol etmekle yükümlü olmadığını, bu hususta uygulanması gereken kanunun, yer sağlayıcıların yükümlülük ve sorumluluklarına ilişkin esas ve usulleri düzenleyen 5651 Sayılı Kanun olduğu açık olduğunu, davacının, TÜRKPATENT nezdinde tescilli … numaralı Tasarım Tescil Belgesi ile koruma altına alınan davaya konu ambalaj tasarımına tecavüz edildiğinden bahisle eldeki davayı ikame etmişse de, davacı adına tescilli … numaralı Tasarım Tescil Belgesinde yer alan davaya konu 1.1 numaralı ambalaj ve 1.2 numaralı ambalaj tasarımının, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ile tasarıma sağlanan koruma için gerekli şartlara sahip olmadığından, her ne kadar müvekkili şirketin eldeki uyuşmazlığın tarafı olmasa da, ilgili tasarımın Kanun’un gerektirdiği şartları taşımaması nedeniyle cevap dilekçeleri ile aşağıdaki esasa ilişkin itirazlarına da yer vermek zorunluluğunun hasıl olduğunu, davacının dava konusu hak iddialarının gerekçesi olan … numaralı çoklu tasarım belgesinin 1.1 ve 1.2 numaralı tasarımları, başvuru tarihi olan 13.03.2020 tarihinde, herhangi bir yenilik ve ayırt edici özellik taşımamakta olup, yapılacak kısa bir internet ve piyasa araştırması sonucunda da, davacı yanca tasarım başvurusuna konu edilen ürünün, anonim bir model olduğunu, açıklanan gerekçelerle müvekkili şirketin 5651 Sayılı Kanun uyarınca yer sağlayıcı olduğundan davanın Müvekkili Şirket bakımından pasif husumet yokluğundan usulden reddine, her halükârda yeni ve ayırt edici niteliği haiz olmayan tasarıma ilişkin haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine, avukatlık ücreti ile tüm yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA DAVA : Davacı vekili Mahkememizin 2021/384 esas sayılı dosyasına tevzi olunan dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin 12/10/2009 tarihinde kurulduğunu, ticari faaliyetlerini www…..com internet sitesi üzerinden sürdürdüğünü, müvekkili şirketin TPMK nezdinde tescilli ve tanınmış “…” markası başta olmak üzere “…” ibareli birçok markanın sahibi olup, www…..com alan adının da sahibi olduğunu, davalı … Sağlık Ürün. Ve Tekstil San. Tic. Ltd. Şti. TPMK nezdinde adına tescilli … tescil numaralı ” …” ile … tescil numaralı “…” ibareli markalarına ve … numaralı tasarımına, müvekkili şirketin sahibi olduğu www…..com internet sitesi üzerinden … (….) iş modeli ile satış yapan … İnşaat Otomotiv San.ve Tic.Ltd. Şti. İsimli şirket tarafından tecavüz ve haksız rekabet oluşturulduğundan bahisle tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, durdurulmasını, önlenmesine karar verilmesi talepli dava ikame ettiğini, davalının tasarımının tıp sektöründe her türlü cerrahi maskenin paketlenmesi için kullanılan bir ambalaj tipi olup, anonim ve klasik bir modele sahip olduğundan ayırt edicilik kriterini haiz olmadığından bu tasarımın hükümsüz kılınması gerektiğini belirterek davalı yanın … numaralı tasarım tescil belgesinde yer alan 1.1 numaralı ve 1.2 numaralı tasarımının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği üzere taraflarınca davacı ve dava dışı …. isimli firma aleyhine mahkememizin… esas sayılı dosyası ile müvekkilinin davaya konu edilen … (1) numaralı tasarımından doğan hakların ihlalinin tespitine, durdurulmasına ve önlenmesine ilişkin dava açıldığını, bu manada her ne kadar davacı tarafından huzurdaki dosyada verilecek hükmün beklenmesi için mahkememizin … esas sayılı dosyasında beklenilmesi talebinde bulunduğu belirtilmişse de HMK md.166 uyarınca her iki dava arasındaki bağlantı yani davalardan biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek olduğundan ve her iki davanın da mahkememiz nezdinde görülmekte olduğundan huzurdaki davanın mahkememizin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerektiğini, müvekkile ait tasarımın yeni ve ayırt edici nitelikte olduğunu, davacı tarafın kutuların üzerindeki … resmi dışında ambalajlar arasında bir benzerlik mevcut olmadığını, müvekkiline ait tasarım bir ambalaj tasarımı olup söz konusu ambalaj formu üzerindeki desenleri, ambalaj üzerindeki öğelerin biçimleri, konumları, birbiri ile ilişkileri, tasarımda kullanılan renkler ile ambalaj tasarımı bir bütün olduğunu belirterek öncelikle davanın aralarındaki bağlantı nedeniyle HMK madde 166 uyarınca mahkememizin .. esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, haksız ve hukuka aykırı açılan davanın reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacı adına tescilli marka ve tasarımların sicil kayıtları celp olunmuştur.
Dosya, ana dava yönünden davalıların davacıya ait …-1 numaralı tasarım tesciline ve …, … tescil numaralı “…” esas unsurlu markasından doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetinin bulunup bulunmadığı, davalılardan …. AŞ’nin pasif husumetinin bulunup bulunmadığı hususlarında, birleşen dosya yönünden birleşen davalıya ait …-1.1 ve 1.2 numaralı tasarımların hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, 04/01/2022 havale tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raprolarında; “ANA DAVADA; davacı / birleşen davada davalı tarafa ait 13.03.2020 başvuru tarihli … / 1 numaralı tasarım tescili ile davalı tarafa ait ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, davacı / birleşen davada davalı tarafın uyarma anına kadar kadar “…” esas unsurlu markanın hukuka aykırı olarak aynen kullanılması sebebiyle marka hakkına tecavüzün gerçekleştiği; ancak uyarı sonrasında müşterilere yine “…” markanın yer aldığı kutuların gönderildiğini hususunda bir delil olmadığından uyarıdan sonra dahi marka hakkına tecavüzün devam ettiğinin tespit edilemediği, marka hakkında tecavüz bakımından mütecavizin davalı … İNŞAAT OTOMOTİV SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. olduğu, marka hakkına tecavüz bakımından … Ticaret AŞ’nin davalı sıfatının (pasif husumetinin) olmadığı, … numaralı tasarım tescili ile davalı tarafa ait ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları sonucuna varılması sebebiyle tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi ve tecavüz oluşturan içeriğin siteden çıkarılması gibi talepler yönünden (kusur şartı aranmaması sebebiyle) doğrudan dava açılabileceği, kaldı ki, davacının dilekçeler teatisi ve aşamasında ve 03.06.2021 tarihli tutanak uyarınca verdiği dilekçe ile dava dilekçesindeki netice-i talebinin dört numarasındaki link haricinde tasarıma tecavüzün devam ettiği diğer linkleri bildirmiş olduğu, bu sebepten davalı …. AŞ’nin karşı (tasarım hakkına tecavüz yönünden) davalı sıfatının (pasif husumetinin) olduğu, davacı / birleşen Davada davalı tarafa ait “…” esas unsurlu markanın kullanılması ve davacı / birleşen davada davalı tarafa ait 13.03.2020 başvuru tarihli … / 1 numaralı tasarım tescili ile davalı tarafa ait ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmaması sebebiyle benzer olarak algılandığı, buna göre de söz konusu kullanımların TTK m.55 uyarınca haksız rekabet teşkil ettiği, BİRLEŞEN DAVADA; davacı / birleşen davada davalı tarafa ait … / 1 ve 2 numaralı tasarım tescillerinin başvuru tarihi olan 13.03.2020 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olduğu” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı/birleşen dosya davalısı vekili 21/01/2022 tarihli dilekçesi ile, bilirkişiler tarafından hazırlanan raporda “uyarı sonrasında müşterilere yine … markasının yer aldığı kutuların gönderildiği hususunda bir delil olmadığından uyarıdan sonra dahi marka hakkına tecavüzün devam ettiğinin tespit edilemediği, marka hakkında tecavüz bakımından mütecavizin davalı … olduğu marka hakkına tecavüz bakımından …. Ticaret A.Ş.’nin davalı sıfatının (pasif husumetinin) olmadığı” yönündeki görüş ve kanaatlerine katılmadıklarını, Kanunun aradığı kusur şartının davalı …. açısından gerçekleştiğini, birleşen dava açısından davalı-birleşen dava davacısı ….’un sunduğu deliller ile daha önce kamuya sunulmuş tasarımlar karşısında müvekkilinin tasarımının yeni ve ayırt edici olduğunun sabit olduğunu, bu manada birleşen davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, esas davanın kabulü ile birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı/birleşen dosya davacısı …. vekili 25/01/2022 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi incelemesi bölümünde yapılan tespitlerin tümünün hukuka, gerçeğe ve mevzuat hükümlerine aykırılık teşkil ettiğini, bilişim incelemesinin de objektif bir şekilde başka bir bilişim uzmanı tarafından yeniden gerçekleştirilmesini talep ettiklerini, bilirkişi incelemesinin 10.sayfasına eklenen ekran görüntüsünde açılmış olan linkin, dava dilekçesinde belirtilen ve bilirkişinin yayında olduğunu iddia ettiği link ile aynı olmadığını, bu anlamda raporun bilişim incelemesi bölümünün objektiflikten uzak, yanıltıcı, gerçek dışı ifadelerden oluştuğunu, davacı … Sağlık Ürünleri’nin tescilli “…” markası aleyhine yaratıldığı iddia edilen tecavüz eyleminin muhatabının diğer davalı …. olduğunu, hükümsüzlük taleplerine konu tasarımın tescil tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulup sunulmadığı yönündeki incelemenin dava dilekçesi ve delil listesinde belirtilen ile sınırlandırılarak yapılmaması gerektiğini, hükümsüzlük talebine konu maske kutusu tasarımının kanunda koruma şartlarından biri olan ayırt edicilik özelliğini taşıyıp taşımadığının değerlendirilmediğini, açıklanan nedenlerle hüküm kurmaya elverişsiz tek taraflı ve eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna itirazlarının kabulü ile yeni bir heyetten itirazları doğrultusunda rapor alınmasını talep etmiştir.
Ana davada dava, davacı adına tescilli marka ve tasarımdan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetinin tespiti, durdurulması ve önlenmesi; birleşen davada dava, birleşen davalı adına kayıtlı tasarımın hükümsüzlüğü talebine yöneliktir.
Geçmişe dönük etkisi sebebiyle öncelikle birleşen dosyadaki hükümsüzlük talebine yönelik değerlendirmede;
Davaya konu talebin birleşen dosya davalısı adına tescilli … numaralı Tasarım Tescil Belgesinin 1.1 ve 1.2 numaralı tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasıflarına haiz olmadığından bahisle hükümsüzlüğüne yöneliktir.
SMK’nun 56/4. Maddesine göre bir tasarımın aynısı tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce Dünya’nın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
Yenilik tanımındaki küçük ayrıntının sınırları somut olaya göre farklılık göstermektedir. Aynı tasarımlardaki renk, malzeme veya boyutsal farklılıklar çoğu zaman tek başına bir ürünü farklılaştırmada yeterli olmadığından küçük ayrıntı olarak nitelendirilir. Zira bu özellikler tasarımın görünüm özellikleri açısından asli unsuru oluşturmamakta ve istisnai bazı durumlar haricinde tasarımın kimliğini etkilememektedir.
Yenilik incelenmesinde esas alınacak referans tarihi tescilli tasarımlar açısından başvuru ve rüçhan tarihidir. Yani SMK 56/4-a gereği tescilli tasarımın aynısı başvuru veya rüçhan tarihinden önce Dünya’nın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise söz konusu tescilli tasarım yeni kabul edilecektir.
Bir tasarımın ayırt edicilik özelliği ise SMK’nun 56/5 maddesinde belirlenmiştir. Buna göre bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
Ayırt edicilik tasarımın koruna bilmesi için kıyaslanan tasarımlarla arasındaki farklılığın seviyesinin belirlenmesi için konulmuş bir kriterdir.
Kanunda yer alan “bilgilenmiş kullanıcı” özel bir bilgiye sahip olmadan markalar alanında markaları karşılaştırabilen ortalama tüketici kavramı ile ilgili sektörde teknik bilgiye sahip uzman arasındaki kişidir. Ayırt edici niteliğin belirlenmesinde tasarımların karşılaştırmasını yapacak bilgilenmiş kullanıcı üretici, satıcı, tasarımcı veya teknik uzman değildir. Sektörde bu tür tasarımların olduğunu bilen dikkatli ve deneyimli ürün kullanıcısıdır.
Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi de dikkate alınır. (SMK 56/6 mad.) tasarımcılar sektörel ve fonksiyonel bazda her zaman aynı derecede seçenek özgürlüğüne sahip değildir. Tasarımlarını yaparken belirli sınırlar içinde kalmaları gerekebilir. Bir tasarımcı ne kadar seçenek özgürlüğüne sahipse tasarımını o derece farklılaştırabilir.
Birleşen dosya davalısı adına tescilli tasarımın yukarıda anılı kriterler ışığında yapılan değerlendirmeler ışığında alınan raporlar ve tüm delillere göre birleşen dosya davacısının yenilik kırıcı olarak sunduğu linklerden bir kısmının açılmadığı, bir kısmında ise görsellerin kamuya sunum tarihlerinin yer almadığı, birleşen dosya davacısının itirazlarının aksine sunulan tüm linklerin incelendiği ve res’en de yenilik kriteri bakımından yapılan araştırmada davaya konu tasarım ile benzerlik gösteren 13/03/2020 tarihinden önce kamuya sunulmuş bir görsele ulaşılamadığı, bu itibarla bilirkişilerce yenilik araştırmasının usulüne uygun yapıldığı, şayet, hükümsüzlüğe konu tasarım tescilinden önce kamuya sunulmuş benzer ürün tespit edilmiş olsa idi ayırdedicilik kriterinin o aşamada değerlendirilmesi gerektiği, dolayısıyla ayırdedicilik kriteri yönünden araştırmanın eksik yapıldığına ilişkin davacı itirazlarının yerinde olmadığı kanaatiyle birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Asıl dosya yönünden yapılan değerlendirmede ise;
SMK’nun 55.md’sine göre tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. Burada kanun koyucu patent ve faydalı modelden farklı olarak fonksiyona değil, görünüme koruma bahsetmiştir. Bu nedenle tecavüz iddiaları da ürünün “görünümü” nazara alınarak değerlendirilmelidir.
Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı gözünde oluşturduğu genel izlenim ile bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımların birlikte dikkate alınması gerekir. Kıyaslanan tasarımlar arasında sadece küçük ayrıntılarda farklılık varsa tasarımların aynı olduğu kabul edilir. Yine bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim ile herhangi bir tasarımın böyle bir kullanıcı üzerinde oluşturduğu genel izlenim arasında genel bir farklılık varsa tasarım ayırd edici niteliğe sahip demektir. Burada, tasarım alanında, özellikle dikkat edilmesi gereker husus korumanın, görünüm, şekil, doku ve ergonomi gibi özelliklere hasredilmesidir. Tasarım hakkı ürün ve eşyaların teknik işlevini değil, dış görünümünü konu etmektedir.
Tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu, alınan bilirkişi raporları ve yukarıda değinilen yasal düzenlemeler topluca değerlendirildiğinde;
Davacı yana ait … numaralı tasarım ile davalılardan … İnşaat Otomotiv San Ve Tic Ltd Şti’ye ait ürün arasında, bilgilenmiş kullanıcı nezdinde yarattığı genel izlenimde benzer olarak algılandıkları, zira cerrahi maske kutusu olan ürünlerde yer alan ana unsur olan görseldeki tek farkın, görselde yer alan … resminde bonenin rengi (….) olduğu, tasarımlardaki bu küçük farkın tasarımlara ayırdedicilik kazandırmadığı, bu itibarla tasarım hakkına tecavüzün koşullarının somut olayda gerçekleştiği kanaatine ulaşılmıştır.
Marka hakkına tecavüz iddiaları bakımından yapılan değerlendirmede; davacının … ve … tescil numaralı, ” …” ve “…” ibareli markalarının asli ve ayırdedici unsuru “…” kelime unsurudur. Davalı … İnşaat Otomotiv San Ve Tic Ltd Şti’nin markasal kullanımları ile davacı yana ait … tescil numaralı marka ile ayniyet derecesinde benzerlik içermektedir. Bu itibarla davacı markasındaki yazı karakterleri ve kelime yerleşimi ile aynı kelime unsurlarına sahiptir. Mahkememizce marka hakkına tecavüz yönünden SMK 6/1 maddesi kapsamındaki hukuki koşulların oluştuğu kanaatine ulaşılmıştır.
Somut olayda, ana dosyada değerlendirilmesi gereken bir diğer husus davalı …. Tic A.Ş.vekilinin, söz konusu davalının yer sağlayıcı olduğu ve 5651 sayılı Kanun kapsamında tecavüz iddiaları yönünden pasif husumetinin ve hukuki sorumluluğunun bulunmadığına yönelik talep ve iddialarıdır.
“Marka sahipleri tarafından online pazar yeri operatörlerine karşı açılan tecavüz davalarında davalı operatörler savunma olarak yer sağlayıcı olduklarını, dolayısı ile güvenli liman kapsamında sorumluluklarının bulunmadığını ileri sürmektedirler. Ancak, bir on-line pazar yerinin yer sağlayıcılara özgü sorumluluk rejiminden faydalanabilmesi için öncelikle bu pazar yerinin yer sağlayıcı niteliğinde olması, dolayısı ile faaliyetlerinin sadece teknik, otomatik ve nötr olması gerekmektedir. Dolayısı ile bu kapsam içerisinde kaldıkları sürece online pazar yerlerinin sorumluluktan muaf olmaları söz konusu olmakta, aksi taktirde barındırdıkları içerikler ile ilgili aktif bir rollerinin olması halinde yer sağlayıcı olarak kabul edilmemekte ve üçüncü kişi satıcıların gerçekleştirdiği tecavüz teşkil eden eylemlere bağlı olarak sorumluluktan muaf tutulmamaktadırlar.”(YASAMAN, Zeynep, Türk ve Avrupa Birliği Hukukunda İnternette Marka Hakkının İhlali s.674)
Buna göre mahkememizce bilişim uzmanı bilirkişisi vasıtası ile yapılan incelemeye göre; “Üçüncü taraf özel veya tüzel kişilerce işletilmek üzere sağlanan “pazaryeri” modelinde (1) numaralı davalının pazaryeri modeliyle üçüncü taraf satıcılara tahsis ettiği alanlar karşılığında sağladığı ticari faydanın, içerikten bağımsız olmadığının ve bir pazaryerinde satışı gerçekleştirilen ürünün satış fiyatı üzerinden bir komisyon almak suretiyle ticari “ortaklık” anlamına gelebilecek bir modelin işlediğinin, satış adedi ve tutarı arttıkça artan bir maddi faydanın (1) numaralı davalı yanca sağlandığının; bu suretle içerikten bağımsız bir Yer Sağlama faaliyeti yürütülmemekle; hosting (barındırma), bulut firmaları veya Sosyal Ağ Sağlayıcılar gibi içerikten bağımsız sair Yer Sağlayıcılardan ayrıldığının değerlendirildiği”tespit olunmuştur.
Yüksek Yargıtayda uyuşmazlığa ilişkin içtihatlarında tecavüz yönünden davalı yer sağlayıcıların sorumluluğuna ilişkin benzer içtihatlarda bulunmuştur: “Dairemizin emsal 2016/1613 E. – 2017/6599 K., 2011/15509 E. – 2012/540 K. ve 2012/3350 E. – 2013/3597 K. sayılı ilamları ile Yargıtay HGK’nın 15.01.2014 tarih 1138/16 Sayılı kararında da açıklandığı üzere, 5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un 5. maddesi ve 6563 Sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 9.maddesiyle yer sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcıların, tazminat sorumluluğu açısından, yayınlanan içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırma yükümlülüğü bulunmamaktadır. Ancak marka hakkı sahibi, devam etmekte olan tecavüz ve haksız rekabet eylemleri yönünden, bu eylemlerin tespiti, tecavüzün durdurulması, önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılması davalarını herkese karşı yöneltebilecektir.
Mutlak hak niteliğindeki bu tür haklar herkese karşı yöneltilebilecek olup, illiyet bağının varlığı halinde, hakkın yöneltildiği kişinin kusurunun varlığı ya da yokluğunun önemi bulunmamaktadır. Bu bağlamda, internet yer ve hizmet sağlayıcılarına karşı da anılan hakların ileri sürülmesine bir engel bulunmamaktadır. Öte yandan, gerek haksız fiillere ilişkin 6098 Sayılı TBK’nın 50 ve gerekse ülkemizin de taraf olduğu Ticaretle Bağlantılı F. Mülkiyet Hakları Sözleşmesi’nin 45.maddesi uyarınca, fikri mülkiyet haklarına tecavüz nedeniyle tazminat sorumluluğuna hükmetmek için fiillerine iştirak veya yardım etmek ya da bu fiilleri teşvik etmek veya yapılmasını kolaylaştırmak eylemini gerçekleştiren yer ve hizmet sağlayıcıların kusurunun ispat edilmesi gerekmektedir. Dairemizin yukarıda zikredilen yerleşik içtihatlarında ve 6563 Sayılı Elektronik Ticaret Kanunu’nda da vurgulandığı üzere, içerik sağlayıcı sıfatı bulunmayan internet yer ve hizmet sağlayıcı kuruluşların tazminat sorumluluğundan bahsedebilmek için, imkan sağladıkları içeriğin hukuka aykırı ve marka hakkına tecavüz niteliğinde olduğunun bilmeleri gerekir. Bunun için de önceden hak sahipleri tarafından uyarılmaları ve hukuka aykırı içeriği makul süre içerisinde kaldırmalarını yer ve hizmet sağlayıcı kuruluşlardan talep etmeleri gerekir. Ayrıca hak sahiplerinin, içeriğinin kaldırılmasını talep ederken, kendilerinin önceden elde edilmiş üstün hak sahibi olduklarını yaklaşık ispata yeterli delillerini de anılan kuruluşlara sunmuş olmaları gerekir.”(Y.11 HD. 16/12/2019 T., 2019/618 E., 2019/8167 K.)
Toplanan deliller ışığında davalı … Tic A.Ş.yer sağlayıcı sıfatı ile sorumluluktan muaf olamayacağı, online pazar yeri sağlayıcısı olarak ihlalden (tecavüz fiilinden) sorumlu olacağı, bu sorumluluğun tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men ve ref’i kapsamında kaldığı, Kanun’un söz konusu eylemler yönünden kusur şartını da aramadığı, bu itibarla söz konusu davalının hem tasarım tecavüzü hem de marka tecavüzü yönünden açılan davanın kabul edilmesi gerektiği hukuki kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
ANA DAVADA:
1-Davacının davasının KABULÜ ile:
-Davalıların davacıya ait “…” esas unsurlu markalarından ve davacıya ait … tescil numaralı tasarım belgesinden doğan haklarına tecavüzlerinin ve haksız rekabetlerinin tespitine, bu tecavüz ve haksız rekabetin durdurulmasına, önlenmesine,
-Davalılardan … İnşaat Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi uhdesinde bulunan tasarıma tecavüz oluşturan ve mahkememizce alınmış 04/01/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda görsellerine yer verilen ürünlere ve münhasıran bu ürünlerin üretiminde kullanılmaları kayıt ve koşuluyla üretimde kullanılan cihaz, makina gibi araçlara ve bu ürünlerin görsel ve tanıtımlarının yer aldığı basılı tanıtım vasıtalarına el konularak hüküm kesinleştiğinde imhasına,
-Davacı yana ait …. ve … tescil numaralı markaların asli ve esaslı unsuru olan “…” ibaresinin davalılar tarafından mal ve hizmetler üzerinde, ticari iş evrakı, malzeme, tabelalar, bilboardlar ve her türlü tanıtım ve reklam vasıtalarının üzerinde kullanılmasının, ibarenin her türlü markasal kullanımının men’ine, söz konusu ibareyi havi davalılardan … İnşaat Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi uhdesinde bulunan ürünlere üretildikleri, satıldıkları, piyasaya sunuldukları ve ticari amaçlarla bulunduruldukları yerlerde el konulmasına, hüküm kesinleştiğinde imhasına, söz konusu ürünlerin kullanıldığı tabela ve tanıtım vasıtalarının kaldırılmasına,
-https://www…..com/…. linkine erişimin engellenmesine,
-Hüküm özetinin masrafı davalılar tarafından karşılanmak suretiyle tirajı en yüksek ulusal çapta yayın yapan üç gazeteden birinde ilanına,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, alınan 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 108,80 TL ilk dava harcı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 343,30 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.952,10 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZE AİT 2021/384 ESAS SAYILI DOSYADA:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, alınan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad verilmesine,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzlerine karşı, davalı … Şirketi vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/03/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸