Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/334 E. 2022/91 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/334
KARAR NO : 2022/91

DAVA : Endüstriyel Tasarım’a Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti ile
Durdurulması, Önlenmesi ve Tazminat
DAVA TARİHİ : 27/10/2020

– BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2021/380 ESAS SAYILI DOSYASI –

DAVA : Endüstriyel Tasarım Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 12/01/2021
KARAR TARİHİ : 25/05/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/06/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, Davacı müvekkilin sahibi bulunduğu … San. Ve Tic. Ltd. Şirketinde yurt içi ve yurt dışında her türlü metal ve renkli metal ile metal hammadde ve madenlerin işlenmesi, ithalat ihracatını yapmak işleriyle ilgilendiğini, müvekkili Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.‘yi firmaya ait taklidi yapılan sahan kulp tasarımı tescil belgesini de noter aracılığı ile yapılan işlemler ile devraldığını, ilgili firmanın tescili yapılmış olunan tasarımını senelerdir üretmekte olduğunu, devir işleminin akabinde müvekkil tasarımın devrini de Türk Patent ve Marka Kurumuna bildirerek kendi adına sicile işlettiğini, müvekkilince kulp tasarımı kendisine ait olan sahanın da tasarımının tesciline yönelik başvuruda bulunulmuş olup ürün şuan birebir taklidinin yapılması halinde korunma hakkına sahip tescilsiz ürünler kapsamında olduğunu, dosyada da görüleceği üzere başvuru aşamasındaki tescilsiz ürünün de davalılarca birebir taklidi yapılarak üretildiği ortada olduğunu, yapılan araştırmalar sonucunda davalı şirketler Yetkililerinin “…” markasını kullanarak mal ürettiği, satışa arz ettiği ve sattığının tespit edildiğini, taklit olduğu tespit edilen ürünlerin çeşitli mecralarda satışı gerçekleştirilmekte olduğunu, davalı şirket yetkililerince taklit ürünün üretim ve ticaretinin yapılmaması, üretime derhal son verilmesi hususunda defalarca bilgi verilmişse de olumlu sonuçlar alınamadığını, taraflarınca delil tespiti davası ikame edilerek Bakırköy … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D. İş karan ile davalı adresinde delil tespitine karar verildiğini, yapılan tespitte fabrikada üretim aşamasında “…” marka 3 adet PALET içerisinde 1092 adet ürün bulunduğunu, bu miktarda ürün bulunmuş olmasının üretim kapasitesi ve sirkülasyonun derecesini göstermekte olduğunu, davalıların müvekkil tarafından tescil edilmiş ve tasarımı müvekkile ait olan ürünü hiçbir hak sahipliği belgesi olmadan izinsiz olarak davalı adresinde üretmekte ve haksız kazanç sağlamakta olduğunu belirtmiş ve müvekkiline ait tescilli tasarıma yönelik tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ile önlenmesi, durdurulması ve sonuçlarının ortadan kaldırılmışına, dava sorunda ürünlerin taraflarına teslimine, aksi halde imha edilmesine, müvekkilinde meydana gelen maddi ve manevi zararın tazmini için fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla taraflarınca belirletmesi mümkün olmayan maddi tazminat miktarından şimdilik 1.000.00 TL ile 50.000 TL manevi tazminatın taraflarına ödenmesine, verilecek hükmün Türkiye çapında tirajı en yüksek 3 gazetede ikişer hafta ara ile iki defa yayınlanmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı taraf dava dilekçesinde tasarım ihlalinin önlenmesini talep etmiş ise de, ne tasarım numarası vermiş ne de tasarımları karşılaştırmadığını, cevap dilekçesinin neye istinaden verilmesi gerektiğinin belirlenemediğini, davacının bahsettiği tespit dosyasının … numaralı tasarım yönünden yapıldığını ve tasarıma itirazları neticesinde TürkPatent tarafından reddedildiğini, davacının bu nedenle talebini bu tasarıma dayandırmasının mümkün olmadığını, davacının delilleri içerisinde …, …, … ve iptal edilen … numaralı tasarımlar tespit edilmişse de, davacının davasını hangisine istinaden açtığını somutlaştırması gerektiğini, bir tava/sahan tasarlamak isteniyorsa, bu tava/sahanın bir kısım özellikleri taşımak zorunda olduğu, aksi takdirde ürünün tava/sahan değil tencere ya da başka bir ürün grubu olacağı ve bu bağlamda seçenek özgürlüğünün dikkate alınması gerektiğini, davacının tespite konu …. tescil numaralı tasarımının tescil talebinin reddedildiğini ve buna dayanmasının mümkün olmadığı, kaldı ki yine de taraf tasarımlarının birbiri ile iltibas tehlikesi bulunmadığı ve benzer nitelikte olmadığı, davacının … tescil numaralı tasarımı ile müvekkili tasarımı arasında iltibas tehlikesi bulunmadığı ve tasarımların birbirinden farklı olduğu, söz konusu ürünün yenilik vasfının da bulunmadığı ve bu hususta dava hakkını saklı tuttukları, davacının … ve … tescil numaralı tasarımları ile müvekkil tasarımı arasında iltibas tehlikesi bulunmadığı ve tasarımların birbirinden farklı olduğunu, davacıya ait dava konusu tasarımın yenilik ve ayırt edici niteliği bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DOSYADA DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin uzun yıllardır İstanbul ilimizde faaliyet gösteren ülkemizin kendi alanındaki öncü firmalarından bir tanesi olduğunu, davalı tarafça, müvekkilinin ürettiği ürünlerin kendisine ait bulunan … başvuru numaralı tasarımın 1 no’lu istemi ile iltibas yaratacak düzeyde olduğu iddiası ile tespit yaptırılmış olup müvekkili şirket tarafından tespit davası neticesinde davalı tarafın tasarım başvurusundan haberdar olunduğunu ve müvekkili şirketin kurum nezdinde yaptığı itirazlar sonucunda davacıya ait olan tasarım başvurusu TPMK tarafından iptal edildiğini, ayrıca davalı adına tescilli … numaralı tasarımın yenilik ve ayırt edicilikten uzak bulunan tasarımının iptalinin gerektiğini, davalı taafça işbu davaya konu tasarım nedeniyle müvekkili aleyhinde Bakırköy … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosya ile haksız rekabet davası açtığını, dosyaların birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DOSYADA CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili firmanın birçok endüstriyel tasarım sahibi olduğunu, müvekkilince devralınan bu şirketin sahip olduğu tasarımlarından .. başvuru numaralı devralınan bu şirketin sahibi olduğu tasarımlardan … başvuru numaralı kulp tasarımının piyasadaki diğer kulplardan oldukça farklı ve yeni olduğunu, davacı tarafça emsal olarak sunulan … numaralı tasarımın TPE nezdinde tava olarak geçtiğini, farklı Locarno sınıfına ait bu tasarımın kulplarının da müvekkiline ait tasarımla oldukça farklı olduğunu, yine davacı tarafça emsal olarak sunulan 2016/00244 numaralı tasarımların, müvekkilinin tasarımından oldukça farklı olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacı adına kayıtlı tasarım tescil belgeleri celp olunmuştur.
Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … d.iş sayılı dosyası celp olunmuş, tetkikinde, talep eden … tarafından, … San. Tic. Ltd. Şti ve … San ve Tic Ltd. Şti aleyhine delil tespiti talebinde bulunduğu, tespit sonucu alınan bilirkişi raporunda “tespit gerçekleştirildiği esnada aleyhine tespit istenen … San. Tic. Ltd. Şti.’ne ait … Mah. …. Sit. A5 Blok No:9/9 Başakşehir/İstanbul adresindeki işyerinde …. sıra no 1 numaralı tescilli tasarımın karşılığı, yaklaşık 1092 adet tespite konu döküm sahan/tava bulunduğu, tespit eden tarafa ait 10/03/2020 başvuru tarihli … sıra no 1 numaralı tescilli sahan/tavalar arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin benzerlikler bulunduğu, bu sebep ile iltibas yaratabilecek derecede benzer olarak algılandıkları” rapor edilmiştir.
Dosya, delil tespiti amacıyla tensiben bilirkişiye gönderilmiş, bilirkişinin 14/12/2020 tarihli raporunda, “Keşif gerçekleştirildiği esnada aleyhine tespit istenen … San. Tic. Ltd. Şti.’ne ait … Mah. …. Sit. A2 Blok Başakşehir/İstanbul adresindeki iş yerinde, yaklaşık 500 adet tespite konu kulp bulunan sahan bulunduğu, keşif gerçekleştirildiği esnada aleyhine tespit istenen … San. Tic. Ltd. Şti.’ne ait … Mah. … Sk. No:74 Başakşehir/İstanbul adresindeki iş yerinde, yaklaşık 2700 adet tespite konu kulp bulunan sahan bulunduğu, tespit talep eden tarafa ait 23.05.2018 başvuru tarihli …. numaralı tescilli kulp tasarımı ile aleyhine tespit talep edilen iş yeri adresinde bulunan kulp arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin benzerlikler bulunmadığı, bu sebep ile iltibas yaratabilecek derecede benzer olarak algılandıkları” hususlarını rapor ettiği görülmüştür.
Dosya, davalının, davacıya ait … tescil numaralı tasarımdan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetinin bulunup bulunmadığı, tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, oluştuysa miktarı, birleşen dosya yönünden birleşen dosya davalısına ait … tescil numaralı tasarımın hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 01/11/2021 tarihli raporlarında; “Davacı / birleşen davada davalı tarafa ait … numaralı tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 23.05.2018 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı, davacı / birleşen davada davalı tarafa ait 23.05.2018 başvuru tarihli … numaralı tasarım tescili ile davalı / birleşen davada davacı tarafa ait ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, davacı / birleşen davada davalı tarafa ait … numaralı tasarım ile davalı / birleşen davada davacı tarafa ait ürünün benzer olarak algılandıkları sonucuna varılarak davacının / birleşen davada davalının tasarımından doğan haklarına tecavüz edildiği kanaati heyetlerince hasıl olmuşsa da, birleşen dava nedeniyle esas davadaki davacı tarafa ait … numaralı tasarımın yeni ve ayırt edici nitelikte bulunmadığı sebebiyle tasarımın hükümsüzlüğü kanaatine varıldığından hükümsüzlük kararlarının geriye etkili olması sebebiyle tasarıma sağlanan koruma baştan itibaren yok sayıldığından davacının tasarımdan doğan haklarına tecavüz edildiği sonucuna da varılamadığı, böylelikle maddi ve manevi tazminat koşullarının da oluşmadığı, taraf tasarımlarının bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları ve bu durumun da taraf tasarımları arasında karıştırılmanın (iltibas) varlığını ortaya koyduğundan haksız rekabet koşullarının oluştuğu, incelenen tarafların ticari defterlerinin sahipleri lehine delil vasfına haiz olduğu, dava konusu tasarımların, tek başına piyasada satışa sunulmadığı, tamamlayıcı ürün olarak SAHAN satışlarında kullanıldığı, dava konusu tasarımın ürün satışlarına etkisinin net olarak tespitinin mümkün olmadığı, ancak davacı tarafın maddi tazminat talebi doğrultusunda hesaplama yapabilmek için, dava konusu tasarımın ürün satışına olan etkisinin % 30 civarında olabileceğinin varsayıldığı, dava dosyası kapsamında, 14.12.2020 tarihinde hazırlanan bilirkişi raporunda, davalı tarafın şirket merkezlerinde bilirkişi marifeti ile yapılan tespitlerde, dava konusu tasarımlara benzer olduğu tespit edilen toplam 3.200 adet ürün bulunduğu, davalı tarafın şirket merkezinde, dava konusu tasarıma benzerliği tespit edilen ürünleri, davacı taraf piyasada satışa sunmuş olsaydı, mali tablolarından görünen Faaliyet Karlılık oranı ve dava konusu tasarımın ürün satışlarına olan muhtemel etkisi üzerinden yapılan hesaba göre, elde edeceği muhtemel kazancın 1.038,24 TL olarak hesap edildiği, davacı tarafın maddi tazminat talebinin, Borçlar Kanununun 50. ve 51. maddelerine göre belirlenmesi hususunun mahkemenin takdirinde olduğu” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı vekili 09/11/2021 tarihli rapora itiraz dilekçesi ile, bilirkişilerin, raporda müvekkile ait tasarımı inceleyerek yeni ve ayırt edici olmadığını öne sürdüğünü, öncelikle bu husus tamamiyle eksik inceleme sonucunda oluşturulmuş olup tasarım sahibinin yeteneği, fikri ve emeği sonucu ortaya çıkan hukuki olarak koruma sağlanması gereken durumu hiçe saymak olduğunu, müvekkiline ait tasarım ile incelenen tasarım arasında bilgilenmiş kullanıcının da rahatlıkla fark edebileceği değişiklikler olduğunu, kulpta diğer tasarımlardan farklı olarak yükseklik de mevcut olduğunu, dolayısı ile ilk bakışta dahi farklı olduğunun anlaşıldığını, tasarımın farklı olduğu salt uygulanan kalıptan ya da malzemesinden değil görünüşünden de anlaşıldığını, bilirkişilerin bu durumu incelemediğini ve müvekkiline ait tasarımdaki üç boyutluluk halini gözden kaçırarak rapor tanzim ettiğini, bilirkişilerin daha önce alınan değişik iş dosyasında mevcut rapor ile aynı tespiti yaparak davalıya ait ürünün müvekkilin tasarımı ile aynı olduğunu ve bu hususun haksız rekabet oluşturduğunu yinelediğini, bu hususa dair bir itirazlarının bulunmadığını, bilirkişi raporunda; herhangi bir dayanak göstermeksizin tazminat koşullarının oluşmadığının beyan edildiğini, bilirkişiler gerekçe göstermediğinden bu tespiti nasıl gerçekleştirdiklerini anlamadıklarını, davalıya işbu tasarımın müvekkiline ait olduğu ve üretim ile satışını yapmaması gerektiği defalarca ifade edilmiş en son 2020/275 değişik iş sayılı dosya ile keşfe gidildiğinde davalı firma yetkililerinin biz üretime devam edeceğiz beyanları kayıt altına alındığını, davalı tarafın ürünleri ne ad altında sattığı, ne kadarını faturalandırdığı belli olmadığını, rapor düzenlenirken salt davalı tarafın beyanına göre 1000.00 TL gibi komik bir kar kaybı ortaya çıktığını, oysa ki değişik iş dosyasında dahi bu rakamın çok üstünde ürün ürettikleri mahalde yapılan keşifte mevcut olduğunu, taraflarınca dosyaya Trendyol satış görüntüleri sunulduğunu, bu görüntülerde …. markası altında Türkiye’nin farklı yerlerindeki satıcılar olduğunu, dolayısı ile … bu ürünleri toplu olarak yerel satıcılara da göndermekte ve onlar aracılığı ile de kar elde etmekte olduğunu, rapor tanzim edilirken bu husus atlandığını, açıklanan nedenlerle, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilerek ek rapor tanzimi amacıyla dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 24/02/2022 havale tarihli raporlarında; “Davacı / Birleşen davada davalı tarafa ait … numaralı tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 23.05.2018 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı, tazminat ve tecavüz iddiası kök raporda ayrıntıları ile izah edildiğinden davacının kök rapora itirazlarının kök raporlarında belirttikleri görüşleri değiştirmelerini gerekli kılmadığı, dava dosyası kapsamında, 14.12.2020 tarihinde hazırlanan bilirkişi raporunda, davalı tarafın şirket merkezlerinde bilirkişi marifeti ile yapılan tespitlerde, dava konusu tasarımlara benzer olduğu tespit edilen toplam 3.200 adet ürün bulunduğu, davalı tarafın şirket merkezinde, dava konusu tasarıma benzerliği tespit edilen ürünleri, davacı taraf piyasada satışa sunmuş olsaydı, mali tablolarından görünen Faaliyet Karlılık oranı ve dava konusu tasarımın ürün satışlarına olan muhtemel etkisi üzerinden yapılan hesaba göre, elde edeceği muhtemel kazancın 1.038,24 TL.’ sı olarak hesap edildiği, davalı tarafın ticari kayıtları üzerinden, dava konusu tasarımlara ait satış adetlerinin net olarak tespit edilemediği ve davacı tarafın maddi kaybının tam olarak belirlenemediği göz önünde bulundurularak, davacı tarafın maddi tazminat talebinin, Borçlar Kanununun 50. ve 51. maddelerine göre belirlenmesi hususunun mahkemenin takdirinde olduğu” hususlarını bildirmişlerdir.
Davacı vekili 14/03/2022 tarihli dilekçesi ile, bilirkişinin dava dışı hükümsüzlüğüne karar verilen tasarım ile huzurdaki davaya konu 23/05/2018 tarihli … tasarım benzeri olduğu gerekçesiyle ayırt edicilik bulunmadığına dair mahkemeye rapor sunduğunu, işbu değerlendirmenin hatalı olduğunu, kulp tasarımının, belirli bir mutfak eşyasının parçası değil, kendi başına ayırt ediciliği olan bir ürün olduğunu, bilirkişi raporunda kulbun yüksekliğinin münferiden değerlendirilmesinin yanında küçük bir ayrıntı olarak değerlendirmesinin hatalı olduğunu, bilirkişiler değerlendirmede bulunurken dosya üzerinden ve mahkemeye sunulan tarafların dilekçeleri üzerinde değerlendirmede bulunduğunu, işbu değerlendirme yönteminin eksiklikler barındırdığını, eğer her iki ürünün kullanıcılara satışa sunulduğu hali ile yani üç boyutlu hali dikkate alınarak inceleme yapılsaydı ayırt ediciliğin ortaya çıkacağını, dilekçelerinde ve bir önceki rapora yaptıkları itirazlar göz önüne alındığında, sadece davalı tarafın faturalarının dikkate alınarak yapılacak zarar değerlendirmesinin eksik değerlendirme oluşturacağını, davalı firmanın iştigal alanında ülkemizin en büyük firması olduklarını iddia ettiklerini, davaya konu ürünün sadece ekendi mağazalarında değil her geçen gün kullanımı artan e-ticaret platformlarında da satıldığını, bu sebeple bilirkişi heyetinin davalı tarafın kârını hesaplarken bu hususları da göz önüne alması gerektiğini beyan etmiştir.
Asıl davada dava, davalının, davacıya ait tasarımdan doğan haklara tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespiti, durdurulması ve önlenmesi ile tazminat;
Birleşen davada dava, birleşen dosya davalısına ait tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasıflarına haiz olmadığı gerekçesiyle hükümsüzlüğü talebine yöneliktir.
Geçmişe dönük etkisi sebebiyle öncelikle birleşen dosyadaki hükümsüzlük talebine yönelik değerlendirmede;
Davaya konu talebin birleşen dosya davalısı adına tescilli … nolu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasıflarına haiz olmadığından bahisle hükümsüzlüğüne yöneliktir.
SMK’nun 56/4. Maddesine göre bir tasarımın aynısı tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce Dünya’nın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
Yenilik tanımındaki küçük ayrıntının sınırları somut olaya göre farklılık göstermektedir. Aynı tasarımlardaki renk, malzeme veya boyutsal farklılıklar çoğu zaman tek başına bir ürünü farklılaştırmada yeterli olmadığından küçük ayrıntı olarak nitelendirilir. Zira bu özellikler tasarımın görünüm özellikleri açısından asli unsuru oluşturmamakta ve istisnai bazı durumlar haricinde tasarımın kimliğini etkilememektedir.
Yenilik incelenmesinde esas alınacak referans tarihi tescilli tasarımlar açısından başvuru ve rüçhan tarihidir. Yani SMK 56/4-a gereği tescilli tasarımın aynısı başvuru veya rüçhan tarihinden önce Dünya’nın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise söz konusu tescilli tasarım yeni kabul edilecektir.
Bir tasarımın ayırt edicilik özelliği ise SMK’nun 56/5 maddesinde belirlenmiştir. Buna göre bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
Ayırt edicilik tasarımın koruna bilmesi için kıyaslanan tasarımlarla arasındaki farklılığın seviyesinin belirlenmesi için konulmuş bir kriterdir.
Kanunda yer alan “bilgilenmiş kullanıcı” özel bir bilgiye sahip olmadan markalar alanında markaları karşılaştırabilen ortalama tüketici kavramı ile ilgili sektörde teknik bilgiye sahip uzman arasındaki kişidir. Ayırt edici niteliğin belirlenmesinde tasarımların karşılaştırmasını yapacak bilgilenmiş kullanıcı üretici, satıcı, tasarımcı veya teknik uzman değildir. Sektörde bu tür tasarımların olduğunu bilen dikkatli ve deneyimli ürün kullanıcısıdır.
Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi de dikkate alınır. (SMK 56/6 mad.) tasarımcılar sektörel ve fonksiyonel bazda her zaman aynı derecede seçenek özgürlüğüne sahip değildir. Tasarımlarını yaparken belirli sınırlar içinde kalmaları gerekebilir. Bir tasarımcı ne kadar seçenek özgürlüğüne sahipse tasarımını o derece farklılaştırabilir.
Somut olayın yukarıda anılı ilkeler çerçevesinde yapılan değerlendirmesinde; birleşen dosya davalısı tasarımının ayırt edilemeyecek benzerinin başvuru tarihinden önce kamuya sunulmuş olduğu, zira hükümsüzlüğe dayanak … tescil numaralı tasarımı oluşturan bütün ögelerin benzer biçim ve oranlarda olduğu; genel izlenimde belirgin farklılıkların bulunmadığı, birleşen dosya davalısının itirazlarına konu kulp yüksekliğinin genel izlenimde ürüne ayırdedicilik kazandıracak mahiyet ve ağırlıkta bir farklılık olmadığı, bu itibarla birleşen dosya davalı tasarımının yenilik niteliğini haiz olmadığı kanaatine ulaşılmıştır.
Yenilik ve ayırdedicilik kriterini karşılayamayan birleşen dosya davalı tasarımının birleşen dava yönünden hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiş ve söz konusu hükümsüzlük kararının geçmişe etkili mahiyeti nazara alınarak asıl davadaki aynı tasarımdan doğan haklara tecavüz iddiası yönünden davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN :
1-Asıl davanın REDDİNE,
-Peşin alınan 870,96 TL harçtan, alınması gereken 80,70 TL harcın mahsubu ile arta kalan 790,26 TL harcın, karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen tecavüz ve haksız rekabetin tespiti talebine yönelik 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesine göre reddedilen maddi tazminat talebine yönelik 1.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/3 maddesine göre reddedilen manevi tazminat talebine yönelik 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
-Davalı tarafından yapılan 43,00 TL yargılama giderinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine, -Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN :
1-Birleşen mahkememize ait …. sayılı davanın KABULÜ ile birleşen dosya davalısına ait … numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne, karar kesinleştiğinde sicilden terkinine,
-Alınması gereken 80,70 TL ilam harcının, birleşen dosya davalısından alınarak hazineye irad kaydına,
-Birleşen dosyada davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 7.375,00 TL vekalet ücretinin, birleşen dosya davalısından alınarak, birleşen dosya davacısına verilmesine,
-Birleşen dosya davacısı tarafından yapılan 106,00 TL posta/tebligat masrafının, birleşen dosya davalısından alınarak, birleşen dosya davacısına verilmesine,
-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır