Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/303 E. 2021/56 K. 19.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/303 Esas
KARAR NO : 2021/56

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/08/2020
KARAR TARİHİ : 19/03/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/04/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin, kuruluşu 1894 yılına dayanan ve dünyada ilk yem fabrikasını kuran …’ın iştirakı ile Türkiye’de bir Amerikan şirketi olarak 1986 yılında kurulduğunu, müvekkilinin söz konusu markalarından … tescil sayılı … markasının 44.sınıfta ve …. sayılı … Market markasının ise 35.sınıfta yer alan hizmetler için tescilli iken geri kalan markalarının 31.sınıftaki mallar için tescilli olduğunu, … markalarının başta hayvan yemleri olmak üzere besicilik ve veterinerlik ile ilgili mallar ve hizmetler üzerinde eski tarihlerden bu yana ülkemizde yoğun ve yaygın olarak kullanılmakta olduğu ve de müvekkilinin faaliyetleri neticesinde ilgili sektörde tüketici nezdinde tanınmışlık düzeyine ulaştığını, davalı şirketin kullandığı …, .. VE … markalarının müvekkili markaları ile iltibasa yol açacak derecede benzer ve taklit olduğunu, “…” ve “…” ibarelerinin tanımlayıcı nitelikte olduğunu ve markalara herhangi bir ayırt edicilik katmadığını, davalı firmanın www…com, www…com.tr adresli web sitesinde ve https://www…com/…/ adresindeki … sayfasında da müvekkilinin markalarını taklit eden fiillerini sürdürdüğünü, davalı şirketin TTK’nda öngörüldüğü üzere basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğünü de yerine getirmediğini, işbu esas davayı açmadan önce ……. markasının kullanımının önlenmesi için ihtiyati tedbir talep edildiğini ve Bakırköy .. FSHM’nin … D.İş, … karar sayılı kararı ile tedbir talebinin reddine karar verilmiş, istinaf kanun yoluna başvuruları neticesinde kaldırılması ve talepleri doğrultusunda ihtiyati tedbire karar verilmesi halinde ihtiyati tedbir kararının işbu dosyadan devamına, davalı adına … ve … sayı ile tescilli markaların üçüncü kişilere devir ve temlikinin ve lisans verilmesinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalının müvekkilinin ürünlerine vaki fiillerinin haksız olduğunun ayrı ayrı hükmen tespitine, davalının haksız rekabetlerinin men”ine, davalının fiillerinin müvekkilinin markalarına tecavüz teşkil ettiğinin tespitine ve tecavüzün önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, davalıya ait işyerlerinden, depolardan, dağıtım araçlarından ve bulundukları her yerden toplanmasına, imha edilmesine, davalının …… adresindeki kullanımlar ve … sayfası dahil sosyal medya hesaplarındaki ve internetteki ve diğer mecralardaki davalının tüm kullanımlarının çıkarılmasına, çıkarılması mümkün olmadığı takdirde söz konusu web sitelerine erişimin engellenmesine, davalı marka tescillerinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, tirajı en yüksek gazetede ilanına, Milas … ASHM’nin … D.İş ve Bakırköy … FSHM’nin … D.İş dosyalarında da yapılanlar da dahil, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, işbu davanın SMK uyarınca hak düşürücü süreler içinde açılmamış olup, bu nedenle işin esasına girilmeden reddi gerektiğini, davacı tarafın öncelik hakkı olduğunun iddialarının aksine sunmuş olduğu deliller değerlendirildiğinde tescil edilmiş markaların 2000 yılından beri yoğun kullanım söz konusu olmadığını, davacı tarafın beyanlarının aksine ticaret unvanlarının da 2003 yılında değil 2006 yılında mevcut ticari unvanları ile değiştirildiğini, dolayısıyla …… tescil numaralı markanın kullanılmadığını, davacı tarafın 2008-2016 yılları arasında tescil ettirdiği markaların “… …” ve “… Marine” markaları ile iltibas yaratacağı hususunun kanun çerçevesinde mümkün olmadığını, zira her ne kadar davacı tarafın ” …… ” ibaresini ön ek alarak marka oluşturduğunu belirtse de “…” kısaltma yapılacak bir kelime olmayıp iki kelimenin birbirinden tamamen bağımsız olduğunu, davacı tarafından … tescil numaralı “…” markası 44.sınıfta tescil edildiğini, dava konusu markaların farklı sınıflarda edildiğini, markaların farklı nice sınıflarına ait olup tüketiciler tarafından karıştırılma ihtimalinin söz konusu olmadığını, davacı firma tarafından “…” ibaresi bulunan tescilin ilk yapıldığı tarihin …… tescil numaralı “… Hayvan Beslemede Çözüm Ortağınız” olup işbu tescil de tamlama olup markanın tamamının değerlendirmeye alınması gerektiğini, dolayısıyla sözcük olarak “…” nın ilk tescilinin ……. numaralı tescil olduğunu, yani müvekkili şirketin tescillerinden tam dört yıl sonra yapıldığını, davacının taraflarına yükletmeye çalıştığı, davacı tarafın kötüniyet iddialarının yersiz olup müvekkili şirketin marka tescillerinde kötüniyetle hareket etmediğini belirterek, davanın öncelikle esasa girilmeden usulden reddine, mahkeme aynı kanaatte ise Milas ……. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ….. esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılama sırasında deliller toplanmış; Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacı ve davalı tarafa ait tescil belgeleri ve Bakırköy ……. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ….. D.İş sayılı dosyası celp olunmuştur.
Dava davalının markasının hükümsüzlüğü ve sicilden terkini talebine yöneliktir.
Davacı vekili uyap sistemi üzerinden göndermiş olduğu 19/02/2021 tarihli dilekçesi ile, dava konusu uyuşmazlık konusunun, tarafların anlaşmazlığın tamamında sulh olduğundan ve yargılama gideri ile vekalet ücreti talebi karşılıklı olarak bulunmadığından HMK 315 uyarınca sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili 2 nolu celse de beyanında; davacı vekilinin beyanlarına katıldıklarını, davacı taraftan herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını, sulh sözleşmesi dışında herhangi bir taleplerinin bulunmadığını, tedbirin kaldırılmasını talep ettikleri görülmüştür. Buna göre, talebin davayı sonlandırır nitelikte olduğu, tarafların haricen sulh oldukları ve HMK’nın 315. Maddesi uyarınca dava konusuz kaldığından, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Taraflar arasında yapılmış sulh sözleşmesinin tasdiki ile sulh dolayısıyla karar verilmesine yer olmadığına,
2-Bakırköy ……. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 07/12/2020 tarihli, …… d.iş sayılı dosyası üzerinden verilen ve mahkememizce 24/12/2020 tarihli ara karar ile devamına karar verilen ve 25/08/2020 tarihli devrin önlenmesine yönelik mahkememizce verilen tedbir kararının kaldırılmasına,
3-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Taraflarca yapılan yargılama giderinin üzerlerinde bırakılarak talep doğrultusunda vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Harcanmayan avansın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.19/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır