Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/295 E. 2022/86 K. 13.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/295 Esas
KARAR NO : 2022/86

DAVA : Patent Hükümsüzlüğü, Haksız Rekabet Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 28/07/2020
KARAR TARİHİ : 13/05/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/06/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Patent Hükümsüzlüğü, Haksız Rekabet Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin 1977 yılından beri depolama ve raf sistemleri sektörünün içinde olduğunu, müvekkilinin bugüne değin gösterdiği gelişim ve büyüme neticesinde birçok ülkede faaliyet gösterdiğini, kaliteli ve güvenilir ürünleri ile sunduğu hizmet doğrultusunda, dünya çapında tanınır hale geldiğini, birçok firma ile ticari ilişki içerisinde olan, iştigal ettiği depolama ve raf sistemi sektöründe gelişmeyi sağlamak adına, ekonomik ve teknik açıdan en iyi özellikleri barındıran ürünleri sunmayı kendine gaye edinen müvekkilinin, dava dışı … İlaç şirketi ile ticari ilişki içerisine gireceği, anlaşma sağlayacağı bir dönemde, davalı tarafından dava dışı … İlaç şirketine asılsız ve gerçeğe aykırı iddialar içeren ihtarname göndererek, müvekkili şirkete haksız rekabet içeren bir tutum içine girdiğini, müvekkilinin müşterisi dava dışı ….. İlaç Şirketi’ne davalı tarafından, müvekkili ile sözleşme imzalaması aşamasında işbu ihtarnamenin gönderilmesinin müvekkilinin itibarını zedelemeye, ticari ilişkilerini bozmaya yönelik olduğunu, davalı tarafın bu davranışlarının müvekkili aleyhine haksız rekabet teşkil ettiğini, davalının ihtarnameye konu ettiği … sayılı … başlıklı incelemesiz patent tesciline sahip oldu3ğunu, ancak işbu tescile konu ürünün harcıalem özellik gösterdiğini, yenilik ve buluş basamağı olan patentlenebilirlik kriterlerini taşımadığının tespit edildiğini, yine davalı tarafından, müvekkili şirketin ticari ilişki içerisinde olduğu diğer firmalara da müvekkili şirketle çalışmamaları gerektiği, müvekkili şirketle çalışmaları ve bu incelemesiz patente konu ….. ile ilgili çalışma yapmaları halinde de, işbu …..’nin mahkeme kararı ile söküleceği şeklinde yapılan konuşmalarla müvekkilinin ticari hayatını olumsuz etkileyecek şekilde bildirimlerde bulunulduğunu, davalı tarafça ileri sürülen hususların hiçbir şekilde ticari örf ve adete uymadığını, davalının haksız rekabet teşkil eden davranışlarına son verilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle, TTK’nun 54.maddesi gereğince davalının müvekkili şirkete karşı haksız rekabetinin önlenmesine, davalı adına tescilli … tescil numaralı patentin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, davalının, müvekkili şirkete haksız rekabeti nedeni ile müvekkili şirketin zararlarına istinaden, dosyada toplanacak deliller, tanık anlatımları ve bilirkişi incelemesi sonrasında müvekkilinin alacağının belirlenmesi akabinde, taleplerini arttırma, yeni dava açma ve talepte bulunma hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminat ile 100.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, hükmün ilanına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı tarafın gerek patentin hükümsüzlüğünü, gerekse haksız rekabeti talep etmesinde, her iki talep yönünden de davacılık hak ve sıfatının bulunmadığını, HMK, TTK, SMK ve KHK maddelerinde aktif davacı olma hakkı sadece dava konusu üzerinde hak sahibi olan tarafa verildiğini, bu nedenle aktif davacılık sıfatının olmamasın nedeniyle davanın reddi gerektiğini, haksız rekabet, maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden görevli ve yetkili mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, haksız rekabetin TTK hükümlerinin uygulanması suretiyle çözümlenmesi gerektiği, ticari niteliğinde sayılması, tarafların tacir olması, haksız rekabete ilişkin hükümlerin Ticaret Kanununda düzenlenmesi nedeniyle mahkemenin görevine itiraz ettiğini, müvekkilinin 40 yılı aşkın sürede8n bu yana çelik raf üretim/dış cephe giydirme, cephe raf işinde faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin kurumsal kimliğinden faydalanılmak ve işlerini engelleme gayesi taşıyan davacının kötüniyetli olduğunu, davacı yanın ihtarname sürecinin akabinde huzurdaki davayı açtığını, haksız ve usule aykırı taleplerde bulunduğunu, genel olarak maddi tazminat talep edildiğini, ancak tazminatın neye ilişkin olduğunun kalem kalem belirtilmediğini, müvekkilinin coğrafi özellikler içeren giydirme cephe raf, aynı zamanda mekik dokuma özelliği taşıyan sistemine dair patent başvurusun 2015 tarihinde yaptığını, patentin özet kısmında belirtildiği üzere; “Buluş içerisinde stoklama için ayrılan bölümlerin yer kaybına uğramadan daha ekonomik çözümler ile otomatik veya manuel doldurma-boşaltma yapılarak elde edilen raf sistemlerinde kullanılan taşıyıcı ayakların haricinde herhangi bir kolona ihtiyaç duymadan demonte edilebilir binasız depo raf sistemi ile ilgili olduğunu, çatı makası, cephe aşığı, ön panel konsolu, ayak, ayak pabucu, çatı aşığı, çatı aşık bağlantı elemanı, deprem çaprazı, travers, kısımlarına sahip …..” olduğunu, patent başvurusunun müvekkili şirketin buluşu olduğunu, ilk kullanan firma olduğunu, ayırıcı özellik konusunda sektörde bu alanda tek ve ilk firma olduğunu, ayırt edici buluş basamağı içermesi, sanayiye uygulanabilirliği, tekniğin bilinen duruma dahil olmayan yenilik içermekle, patentlenebilir özellik taşımakla patent başvurusu için gerekli koşulların sağlandığını, patentin tescili anında hükümsüzlüğü gerektirecek red nedenleri mevcut olmadığından müvekkilinin gerçek hak sahibi olduğunu, davanın öncelikle görevsizliğine, davacının aktif husumet yönünden reddini, haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davalının haksız rekabet davası yönünden mahkememizin görevsiz olduğu iddiası, haksız rekabet davası ile birlikte açılan patent hükümsüzlüğü davasında ihtisas mahkemesi olan mahkememizin görevli olması, objektif dava birleşmesi (davaların yığılması) olarak tanımlanan bu durumda davalardan birinin ihtisas mahkemesince görülmesinin zorunluluğu bulunduğu durumlarda davaların hepsinin söz konusu ihtisas mahkemesince görülmesi zorunluluğu nedeniyle yerinde bulunmamıştır.
Davalı aktif husumet itirazında bulunmuş ise de 551 sayılı KHK’nın 130.maddesine göre (zarar gören kişiler”in bu davayı açabileceğinin öngörülmüş olması ve davacının davalı ile aynı sektörde ticari faaliyet yürütürken gerçekte hükümsüz kılınması gereken tescilli bir patente tecavüz iddiası ile karşılaşma ihtimal ve tehlikesi karşısında söz konusu itiraz reddedilmiştir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davalı adına kayıtlı … B tescil numaralı patente ilişkin işlem dosyası celp olunmuş, davacı tarafça, davalının dava dışı ….. İlaç Şirketine gönderdiği ihtarname ve davacı ile davalı arasındaki ihtarnamelerin birer suretinin sunulduğu görülmüştür.
Dosya, davalı yana ait …. tescil numaralı patentin hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı, davalının davacıya yönelik haksız rekabetinin bulunup bulunmadığı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 24/10/2021 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında; “davaya konu incelemesiz patent belgesinin koruma alanını gösteren istemler ile davacının dayandığı araştırma raporunda yer alan yenilik bozucu görseller karşılaştırıldığında kamuya sunum tarihlerinin de başvuru tarihinden önceki tarihleri içerdiği, yenilik kırıcı dökümanlar olarak değerlendirilebileceği, daha önceki tarihli olan bu görsellerde, incelemesiz patentin istemlerinde yer alan unsurların aynen yer aldığı, incelemesiz patentin konusunun yenilik vasfını taşımadığının açık olduğu, davalıya ait, 08/05/2015 tarihinde başvurusu yapılan, … tescil numarası ile 21/02/2018 tarihinde tescil edilen incelemesiz patentin hiçbir isteminin, başvuru tarihi itibariyle yenilik unsurunu içermediği, davalının davacıya yönelik haksız rekabetinin bulunmadığı” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı vekili 11/11/2021 tarihli rapora karşı beyan ve itiraz dilekçesi ile, davalının kendisine ait olduğunu iddia ettiği, … tescil numaralı “…..” başlıklı incelemesiz patent tesciline konu ürünün özelliklerinin, çok uzun yıllardır depolama sistemlerinden marketlere, arşivlemeden lojistik desteğe kadar birçok sektörde kullanıldığını, dünya çapında belirgin benzerleri çok eski tarihlerden bugüne kadar kamuya sunulduğunu ve bu sebeple de kamuya mal olmuş olduğunu kullanıcı nezdinde yenilik ve ayırt edicilik arz etmediğini, bu hususun bilirkişi raporu ve davaya konu incelemesiz patentte 18/04/2017 onay tarihli tekniğin bilinen durumu hakkındaki araştırma raporunda X kategorisi ile tanımlanan “buluşun yeni olmadığını veya buluş basamağı içermediğini tek başına gösteren dökümanlar” ile tespit edildiğini, davalının, müvekkili aleyhine haksız rekabet teşkil eden ve müvekkili şirketin ticari ilişkilerini ve itibarını zedeleyen davranışları mevcut olduğunu, bilirkişi raporunda aksine yer alan hiçbir hususu kabul etmediklerini, itirazları ve dosya kapsamında yer alan tüm beyanları doğrultusunda tanık dinletme ve şirket kayıtları üzerinde inceleme yapılması taleplerinin kabulüne, sadece haksız rekabet açısından yeni bir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Her ne kadar 16/03/2022 tarihli celsede davacı tanıklarının dinlenilmeleri yönünde ara karar kurulmuş ise de, davacı vekili 16/03/2022 tarihli duruşmada, tanık dinletme taleplerinden vazgeçtiklerini beyan etmiş olup, bu nedenle tanıklar dinlenilmemiştir.
Dava, davalının, davacıya karşı haksız rekabetinin tespiti, bu haksız rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminatın davalıdan tahsili, davalı adına kayıtlı … tescil numaralı patent yenilik ve buluş basamağı olan patentlenebilirlik kriterlerini taşımadığından hükümsüzlüğü talebine yöneliktir.
Davalı adına kayıtlı patentin hükümsüzlüğü talebine yönelik yapılan değerlendirmede;
Hukukumuza göre patentin unsurları yenilik, buluş basamağı ve sanayiye uygulanabilirliktir. Bu unsurlardan herhangi birinin eksikliği hükümsüzlük sonucunu doğurur.
Patent tescilinin ilk şartı, buluş olduğu iddia edilen konunun “yeni” olmasıdır. Bu yeniliğin kapsamı patentin istemlerine göre belirlenir.
Patent hükümsüzlüğü patent hakkında 551 sayılı KHK’da öngörülen sebeplerin varlığında mahkeme kararı ile patentin sicilden silinmesidir. Patent konusunun yani buluşun patent 551 sayılı KHK’nın 5 ila 10 maddelerinde öngörülen patent alınabilirlik şartlarından herhangi birisi var olmamasına rağmen verilmiş ise, hükümsüzlük davası açılabilir. Buluşun patent ile korunabilmesi için tarım dahil sanayinin herhangi bir dalında üretilebilir veya kullanılabilir olması gerekir. Zaten sanayi uygulanabilirlik buluş için patent almanın şartlarından biridir. Buluş, sanayiye uygulanabilir olmakla birlikte uygulamayı mümkün kılar açıklıkta ve yeterlilikte tam olarak tanımlanması gerekir.
Tekniğin bilinen durumu patent başvurusunun yapıldığı tarihten önce buluş konusunda dünyanın herhangi bir yerinde toplumca erişilebilir yazılı veya sözlü tanıtım kullanım veya başka yolla açıklanan bilgilerden oluşur. Patentlerde buluş basamağı 9 madde de düzenlenmiş olup buluşla ilgili olduğu teknik alanda bir uzman tarafından tekniğin bilininen durumundan aşikar bir şekilde çıkarılmayan bir faaliyet sonucu gerçekleştirilmiş ise tekniğin bilinen durumunun aşıldığı kabul edilir.
Bilirkişi raporundaki, davaya konu incelemesiz patent belgesinin koruma alanını gösteren istemler ile davacının dayandığı araştırma raporunda yer alan yenilik bozucu görseller karşılaştırıldığında kamuya sunum tarihlerinin de başvuru tarihinden önceki tarihleri içerdiği, yenilik kırıcı dökümanlar olarak değerlendirilebileceği, daha önceki tarihli olan bu görsellerde, incelemesiz patentin istemlerinde yer alan unsurların aynen yer aldığı yönündeki görüşlerine aynen iştirak edilmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davalıya … tescil numaralı patentin başvuru tarihi itibariyle yenilik unsurunu içermediği anlaşılmakla hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiştir.
Haksız rekabetin önlenmesi ve tazminat talebine yönelik yapılan değerlendirmede ise;
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin düzenlemedir. Haksız rekabet hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda; davalının, dava dışı ….. İlaç San.ve Tic. A.Ş.’ye gönderdiği, Beyoğlu …. Noterliği’nin 21/02/2020 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamenin incelenmesinde, davacı şirketin adının geçmediği, davacı firma ile iş yapılmamasına yönelik bir ibarenin kullanıldığının görülmediği, yahut davacı şirketin malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işlerine yönelik bir ifade de kullanılmadığı, davacının, dava dışı firmaya gönderilen ihtarnamedeki niyetin davacı yanın ticaretini baltalamak ve bu şekilde haksız rekabet oluşturmak şeklinde yer alan iddialarının başka deliller ile desteklenmediği ve soyut iddia düzeyinde kaldığı anlaşılmakla, davacı vekilinin haksız rekabetin önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
-Davalıya ait … tescil numaralı patentin hükümsüzlüğüne, karar kesinleştiğinde sicilden terkinine,
-Davacının haksız rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasının ve sair taleplerin reddine,
2-Peşin alınan 1.878,53 TL harçtan, alınması gereken 80,70 TL ilam harcının mahsubu ile, arta kalan 1.792,83 TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen hükümsüzlük talebine yönelik 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen haksız rekabetin önlenmesi talebine yönelik 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/4 maddesine göre, reddedilen maddi tazminat talebine yönelik 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/3 maddesine göre, reddedilen manevi tazminat talebine yönelik 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 159,00 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 3.159,00 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 789,75 TL’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma ve iade olunan peşin harcın mahsubu ile 80,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 135,10 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/05/2022

Katip ….
¸

Hakim …
¸