Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/292 E. 2021/48 K. 15.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/292 Esas
KARAR NO : 2021/48

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/07/2020
KARAR TARİHİ : 15/03/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/03/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin kendisine ait……. Tarım adlı işyerinde tarım ürünleri ve tarım aletleri satarak şahıs şirketi faaliyeti gösterdiğini, aynı zamanda müvekkilinin kendisine ait …… markası adı altında çeşitli tarım aletlerini de ithal ettiğini, yine kendisine ait …… markası adı altında iki ayrı tip çay kesme makinesinin ithalatını yaptığını, müvekkiline ait bu ürünlerin İstanbul Ambarlı Gümrük Müdürlüğü’ne intikal etmesi ile ürünler hakkında Fikri ve Sınai Hakların ihlali ile ilgili şikayet olduğu gerekçesi ile ürünlerin muhafazasına karar verilip taraflarına sözlü olarak bildirildiğini, bunun üzerine yapılan incelemeler neticesinde davalı …’in TPMK nezdinde 01/10/2019 başvuru ve tescil tarihli ……. no ile tescilli “……. Makinesi” tasarım tescil belgesi bilgilerine ulaşıldığını, davalının tasarım tescil belgesinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu için iptal edilmesi gerektiğini, davalı …’e ait ürünün kanunda yer alan “yeni” ve “ayırt edici” özellikleri haiz olmadığının açık olduğunu, bu duruma ilişkin davalı hakkında bu haksız ve kötüniyetli başvurusu ve eylemleri nedeni ile her türlü hukuki, cezai ve idari yasal başvuru hakları ve bu nedenlerden kaynaklanan zararlar nedeni ile tazminat talep etme haklarını saklı tutarak ve teminat aranmaksızın davalıya ait ……. no ile tescilli “……. Makinesi” tasarım tescil belgesinin askıya alınmasını, tescil belgesinin getirdiği hukuki hakların korunmasının dava bitinceye kadar durdurulmasını, İstanbul Ambarlı Gümrük Müdürlüğünde bekleyen malların müvekkiline teslimine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin tarım endüstrisi makineleri sektöründe faaliyet göstermekte olup, ticari faaliyetini “……. Ticaret” unvanlı şahıs şirketi aracılığı ile yürüttüğünü, TPMK nezdinde …… no ile tescilli ” …… ” markası ile TPMK nezdinde ….. no ile tescilli “……. ” tasarımının sahibi olan müvekkilinin adına tescilli “…….” tasarımının aynı sektörde “…… Tarım” unvanı altında faaliyet gösteren davacı tarafından kopya edilmek suretiyle Çin’de ürettirildiğini tespit ettiğini, bu hususta gerek şahsen, gerekse Çin Halk Cumhuriyetindeki iş ortaklıkları aracılığı ile gerçekleştirdiği araştırmalarla doğrulatan müvekkilinin, tescilli tasarımının kopyası niteliğindeki taklit ürünlerin Türkiye’ye nakledilmek üzere Çin’den gemiye yüklenmesini müteakip; bir yandan Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü Muhafaza Daire Başkanlığına elektronik posta yolu ile ihbarda bulunduğunu, Bakırköy ….. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 16/07/2020 tarih, ……. D.İş sayılı dosyası ile 50.000 TL teminat karşılığında ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş ancak davacı yanın itirazı üzerine 23/07/2020 tarihinde aynı tutardaki teminat karşılığında bu kez kaldırılmasına karar verilmiş olduğunu, müvekkilinin ikametgah adresinin dava dilekçesinde belirtilmiş olan “…. Mah. …… Sok. … Pasajı No:……. Mahmutpaşa, Fatih/İstanbul” olup yetkili mahkemenin İstanbul(Merkez) Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri olduğunu, anılan tasarımın özgün olarak oluşturulan, tamamen farklı bir güç, fonksiyon ve en önemlisi de Dış Görünüşe sahip olup, yeni ve ayırt edici nitelikte olduğunu, davacının davasının temel delili olarak dayanmakta olduğu Çin Halk Cumhuriyeti merkezli “www……. com” alan adlı e-ticaret sitesindeki görseller de, davacının özellikle “……. ” merkezli itirazlarının ve nihayet delili olmak niteliğine sahip olmadığını, davacı yanın, kendisi tarafından ürettirilerek ithale konu edilen ürünlere ait tasarım ile müvekkilinin davacı adına tescilli tasarımın gerek görsel gerekse teknik donanımı itibariyle aynı olduğuna yönelik adeta ikrar mahiyetindeki açıklamaları ” Ürünlerin “Sap Uzunluğu”, “Rengi”, “Gövde Kalınlığı”, “Desen Çizgileri” gibi unsurları itibariyle benzer olmadığı” yönündeki değerlendirmelerinin gerek teknik ve gerekse hukuki haklılıktan uzak olduğunu belirterek yetki itirazlarının kabulü ile dava dilekçesinin usulden reddine, dosyanın yetkili İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, mahkemenin ….. D.İş sayılı dosyası üzerinden tesis olunan ihtiyati tedbir kararını bertaraf etmek ama, kast ve kötü niyetli ikame edilmiş olan davasının esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılama sırasında deliller toplanmış; davalı ve davacı adına kayıtlı markalara ilişkin belgeler Türk Patent ve Marka Kurumundan celp olunmuştur.
Dava; davalıya ait …… tescil numaralı tasarımın hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti talebine yöneliktir.
Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 156/3 Maddesi gereğince, 3. kişiler tarafından sınai mülkiyet hakkı sahibine karşı açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinin olduğu, yetki itirazında bulunan davalı adresinin, dava dilekçesinde, Ticaret Odası kayıtları ve TPMK kayıtlarından da anlaşılacağı üzere “….. Mah. …… Sok. …. Pasajı No:…… Mahmutpaşa, Fatih/İstanbul” da bulunduğu ve bu ilçenin Mahkememiz yetki alanı dışında kaldığı, İstanbul(Çağlayan) Adliyesi yargı alanı içerisinde bulunduğu, davalı vekilinin süresinde yetki itirazında bulunurken yetkili mahkemeyi de usulüne uygun olarak bildirdiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın mahkememizin yetkisizliği nedeniyle usulden reddine, SMK’nın 156/5 Maddesi uyarınca Mahkememizin yetkisizliğine, kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili İstanbul(Çağlayan) Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Mahkememizin yetkisizliğine, dosyanın talep halinde görevli ve yetkili İstanbul(Çağlayan) Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
2-6100 sayılı HMK’nun 20.maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına,
3-HMK’nun 20b maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesiene tevzi edilmek üzere İstanbul (Çağlayan) Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne gönderilmesine,
4-Mahkememizce verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderinin değerlendirilerek HMK’nun 331/2 maddesince bir karar verileceğinin ihtarına,
5-Harç, masraf ve vekalet ücretinin HMK’nun 323/1-ğ ve 331/2 maddesi gereğince yetkili mahkemesince değerlendirilmesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.15/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır