Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/288 E. 2022/10 K. 11.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/288
KARAR NO : 2022/10

DAVA : FSEK Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/05/2018
KARAR TARİHİ : 11/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/03/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasına tevzi olunan dava dilekçesi ile, davacının yazılı eseri olan … isimli kitabının düzenlenmesi, çoğaltılması ve dağıtımının yapılması için 18/11/2016 tarihinde davalı yayınevi ile sözleşme imzaladığını, sözleşmede kitap satışından elde edilen gelirin kitap basımını takip eden 6. Ayın sonunda %40 ının yazara ödenmesi hususunda anlaştıklarını, sözleşmeye göre kitabın basılmadan önce editör düzenlenmesinden geçmesi gerektiğini, ancak kitabın editör düzenlenmesinden geçmediğini ve düzenlemenin davacı tarafından yapıldığını, ilk baskı maliyetinin kendisi tarafından karşılandığını, kitabın basımının 08/04/2017 tarihinde gerçekleştiğini ve satışlarının çok iyi gittiğini, ancak davalı yayınevi tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığını ve davalı yayınevinin kendisi ile dalga geçtiğini belirterek, yayınevinin … isimli kitabın satış rakamlarını detaylı bir göstergesini davacıya iletmesine, sözleşmede yer alan ve ödenmesi gereken telif ücretinin hesaplanarak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ödeme yapılmadığı için banka nezdinde uğramış olduğu zarara karşılık 1.000TL’lik ödeme olmak üzere kitap telif ödemesinin yasal faizi ile ek olarak 3.000TL’lik ödemenin davalıdan tahsiline yayınevinin görevi olduğu halde yapmadıkları editörlük ücretini ve kapak tasarım ücretini de bu miktara eklenerek davalıdan tahsilini, normal şartlarda 3 yıl süre ile geçerli olacak sözleşmenin feshedilerek, ellerinde kalan baskı adedinin tarafına iadesini, yayınevi sahibi …’ın telefonda kendisiyle alay etmesinden dolayı, resmi internet sitesinden, sosyal medya platformlarından (…, …, …) paylaşım yaparak “şahsından ve imza günleri yapılmadığı için bir araya gelemediği hayranlarından özür dilemesini” karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 08/05/2018 tarih, … esas ve … karar sayılı kararıyla görevsizlik kararı verilerek dosyanın mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
Dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı tarafın herhangi bir cevap sunmadığı anlaşılmakla davanın reddini istediği kabul edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Kültür ve Turizm Bakanlığı Teli Hakları Genel Müdürlüğü’nden dava konusu esere ait bandrol bilgilerini içeren bandrol talep formu ve taahhütname sureti celp edilmiş, davacı tarafça taraflar arasında imzalanan Telif Haklarının Devrine İlişkin Sözleşme fotokopisi dosyaya sunulmuştur.
Dosya, taraflar arasındaki telif sözleşmesi nedeniyle davacının alacak hakkının bulunup bulunmadığı, bu alacağın miktarı ve manevi haklarının ihlal edilip edilmediği hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 24/06/2021 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında; “Dava dosyasına sunulan davacıya ait “…” adlı davalı şirketçe basılı kitap incelenmiş, davacının kullandığı dil, ifade ediş biçimi bakımından sahibinin hususiyetini yansıttığı anlaşılmakla FSEK mad.2/1 ilim ve edebiyat eseri olduğu, davaya konu olayda, davalı yayınevinin bu umuma arz şeklini ve zamanını davacı yazara bildirmediği ancak şeref ve itibarına zarar verecek bir mahiyette davranmadığı, bu bakımdan FSEK bağlamında manevi haklara zarar verilmesi söz konusu olmadığı, TBK mad.58 uyarınca kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebileceği, davacı kitabın yayınlanış zamanı, biçimi, imza günleri vb hususlarda bilgi verilmemesi, yayınevi sahibinin kendisine karşı tutumu gibi nedenlerle kişilik haklarının zedelenmesi mümkün olmakla birlikte, takdirin sayın mahkemede olduğu, Davacı ile Davalının “Destekli Kişisel Yayıncılık yöntemi”nde anlaşarak sözleşme yaptıkları anlaşılmaktadır. Bu yöntem kitabını bastırmak isteyen yazarlardan sözleşme karşılığı belirli bir ücret alındığı, sonrasında bu kitapların belirli bir miktarının sözleşmede belirtilen oranda yazara verildiği geri kalanların pazarlandığı – satışa sunulduğu şeklindedir. Taraflar arasındaki sözleşmede de kitabın basımı için Davacı yazardan Davalı yayınevinin 2.900,00 TL aldığı anlaşılmaktadır. Bunun yukarıda alıntılanan taraflar arasındaki sözleşmenin 6. Maddesinin yerine getirilmesi için olduğu kanaati oluştuğu, Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü Bandrol Talep Formu’ndan anlaşıldığı üzere ilk baskı için 1000 adet bandrol alınmış, 1000 adet baskı yapılmıştır. İnternet üzerinden yapılan araştırmada bu baskının tükendiği, dava konusu kitabın basım maliyetlerinin, davacı yazar tarafından karşılandığı hususunun, her iki tarafında kabul ettiği, davacı dava dilekçesinde editöryal çalışma, kapak ve basım masrafları için 2.900,00 TL ödediğini belirtmiş ancak bu ödemeye dair bir belgeye dosya üzerinde rastlanmadığı, Davalı tarafın, incelenen ticari defterlerinin sahipleri lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı tarafından piyasada satışa sunulan dava konusu kitaplardan, 2017 yılında, vergi sonrası 3.311,17 TL.” sı kazanç elde edildiği, taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında, davacı yazara 2017 yılı için ödenmesi gereken telif bedelinin 1.324,47 TL. sı olarak hesap edildiği, davalı tarafın 2018 ve 2019 yıllarına ait mali tablolarında vergi hesaplanmadığı için, 2018 ve 2019 yılları için telif hesaplaması yapılırken, 1.572,16 TL. lık Faaliyet Karı üzerinden vergi düşülmediği, davacı yazara 2018 ve 2019 yılları için ödenmesi gereken telif bedelinin 628,86 TL. sı olarak hesap edildiği, bütün bu bilgi ve raporumuz içerisinde detaylı olarak yapılan hesaplamalar doğrultusunda, davalı tarafın dava konusu … adlı kitap satışı nedeniyle davacı yazara ödemesi gereken toplam telif bedelinin, 1.953,33 TL. sı olarak hesap edildiği” hususlarını tespit ve rapor ettikleri görülmüştür.
Dava, taraflar arasındaki telif sözleşmesi nedeniyle davacının maddi ve manevi tazminat, sözleşmenin feshi ve özür yayınlanması talebine yöneliktir.
Mahkememizce talepler sunulan deliller doğrultusunda incelenmelidir. Eserden kaynaklı maddi ve manevi haklarının ihlal edildiğini iddia eden davacı bu iddiasını ispat külfeti altındadır.
Buna göre dosyaya sunulan “…” isimli kitabın FSEK 2.madde anlamında eser niteliğini haiz olduğu bilirkişi incelemesi ile sabittir.
Yine dosyaya delil olarak sunulan taraflar arasında akdedilmiş “Telif haklarının devrine ilişkin sözleşme” örneğine göre, davaya konu eserin çoğaltma, yayma, işlenme, temsil ve umuma iletim haklarının davacı tarafça, davalıya 3 yıl süreyle ve baskı sayısı sınırsız bir şekilde devrettiği anlaşılmıştır. Buna göre manevi haklardan umuma arz yetkisinin kullanım hakkı davalıdadır. Davacı yalnızca bu yetkinin kullanımının kendi şeref ve saygınlığına zarar verici mahiyette olduğunu ispat ettiği ölçüde manevi hak ihlali oluşturduğunu iddia edebilir. Somut olayda, her ne kadar davacı, davalının temsilcisinin telefonda kendisine bağırarak alay ettiğini iddia etmiş ise de, bu iddia dosyaya sunulan deliller ile ispatlanamamıştır. Bu durumda iddiaya dayalı hususlarda hem FSEK hem TBK anlamında manevi tazminat talebinin ispat koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Davacının manevi hak ihlali olarak talep ve iddia ettiği hususlar ise davalının umuma arz yetkisinin kullanım sınırları dahilindedir ve davacıya umuma arz şeklini ve zamanını bildirmemesi, umuma arz şeklinin davacı taleplerini karşılamaması münhasıran şeref ve saygınlığı zedeleyecek mahiyette kullanım olarak kabul edilmemiştir. Bu durumda manevi hak ihlalinden kaynaklı talep ve davanın reddi cihetine gidilmiştir.
Davacının sözleşmenin feshine karar verilmesi talebinin ise fesih beyanı tek taraflı sonuç doğuran bir işlem olduğundan hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Maddi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise; sunulan sözleşmede belirlenen koşullar ile mevcut delillere göre bilirkişi raporu ile hesaplanan 1.953,33 TL maddi tazminatın dosya içeriği ile uyumlu olduğu ve bu kısım yönünden davanın kabulü gerektiği kanaatine ulaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
-Davalının, davacıya ait eserden kaynaklı maddi hakları ihlal ettiği ve imzalanan telif sözleşmesine aykırı davrandığı anlaşıldığından, 1.953,33 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine,
-Sözleşmenin feshi talebinin, fesih tek taraflı irade beyanıyla sonuç doğuran bir işlem olduğu anlaşıldığından dava yoluyla talep edilmesinde hukuki yarar bulunmadığından reddine,
-Unsurları oluşmayan ve ispatlanamayan manevi tazminat ve özür yayınlanması taleplerinin ayrı ayrı reddine,
2-Alınması gereken 133,43 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 51,54 TL harcın mahsubu ile 81,89 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 285,10 TL posta/tebligat masrafı, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.285,10 TL yargılama giderinin, davanın kabul/red oranına göre hesaplanan 2.138,96 TL’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan 51,54 TL peşin ve 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 87,44 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen maddi tazminat talebi yönünden 1.046,67 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacının yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/02/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸