Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/283 E. 2022/225 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/283
KARAR NO : 2022/225

DAVA : Tasarıma Tecavüz Nedeniyle Alacak
DAVA TARİHİ : 02/07/2020
KARAR TARİHİ : 19/10/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/11/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tasarıma Tecavüz Nedeniyle Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı firmanın, müvekkili şirketten ……. Nisan 2019 tarihinde Moskova’da düzenlenecek olan “….” fuarında kullanılmak üzere özel stant tasarlanması hususunda talepte bulunduğunu, davalı tarafın talepleri doğrultusunda müvekkili şirket tarafından gerçekleştirilen tasanmlara ilişkin görsellere ilişkin 18.300,00 Euro’luk fiyat teklifi ile birlikte 29.11.2018 tarihinde davalı taraf adına görüşmeleri yürüten …’e, davalı şirket çalışanlarından ….’a ve …. isimli kişiye mail yolu ile iletildiğini, davalı tarafın taleplerine uygun olarak gerekli bütün çalışmaların yapılmasına rağmen, davalı tarafça süreklilik arz eder nitelikte proje üzerinde farklı çalışmalar yapılması talep edildiğini, müvekkili şirketçe her defasında davalı tarafın taleplerine istinaden revize çalışmalar yapılarak, davalı tarafa iletilmiş ise de, davalı tarafça sözleşme imzalamaktan imtina edilmiş olduğunu, müvekkili şirket tarafından gerçekleştirilen ve görselleri davalı tarafa mail yolu ile iletilen özel stand yapımına ilişkin olarak, davalı taraf ile müvekkili şirket arasında sözleşme imzalanmamış olmasına rağmen, davalı tarafin “…” fuarına tasarımı müvekkili tarafından gerçekleştirilen özel standı başkalarına yaptırarak katılmış olduğunu, müvekkili şirket tarafından gerçekleştirilen özel stand tasarımına görseller ile birlikte davalı taraf adına görüşmeleri …’e, davalı şirket çalışanlarından ……’a ve … isimli kişiye mail yolu ile iletilen teklifte işin toplam maliyetinin 18.300,00 Euro, teklifin %20’sinin ise, tasarım ve çizim bedeli olduğunun belirtildiğini, davalı tarafin müvekkili şirketin izni olmaksızın müvekkili şirket tarafından tasarlanan standı üçüncü kişilere imal ettirerek “….” fuarına katıldığının tespit edilmesi akabinde müvekkili şirket yetkilisi …. tarafından, stand projesinin izinsiz kullanımından kaynaklı toplam fiyat teklifinin %20’sine tekabül eden tasarım ve çizim bedelinin ödenmesi talep edilmişse de, davalı tarafça müvekkili şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkili şirket tarafından gerçekleştirilen ve davalı tarafa görselleri mail yolu ile iletilen stand tasarımının davalı tarafça müvekkili şirketin izni olmaksızın üçüncü kişilere imal ettirilmesi ve yine müvekkili şirketin izni olmaksızın fuarda davalı tarafça kullanılması sebebi ile 5846 Sayılı Kanundan kaynaklı haklar kullanılarak davalı taraf aleyhine arabuluculuk müracaatında bulunulmuş ise de, yapılan görüşmelerde anlaşmaya varılamamış olduğunu, açıklanan nedenlerle sözleşme bedelinin %20’sine tekabül eden 3.660,00 Euro’nun 08.04.2019 tarihli kur karşılığı 23.384,47 TL’nin davalı tarafın gönderilen mail ile temerrüde düştüğü 08.04.2019 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsilini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların taraflar arasında gerçekleşen somut vakıalarla örtüşmediğini, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında yapılmış bağlayıcılığı bulunan, kesin ve nihai bir sözleşme söz konusu olmadığını, davacının iddiasının aksine müvekkili şirketin, fuar standının nasıl olacağı konusunda tüm tasarım, fikir ve görsel bilgileri stant organizasyonunu yapacak potansiyel firmalara vermekte ve onlardan, bu fikirlerin bir projeye dönüştürülerek kurulacak stant için en iyi proje teklifi hazırlamasını istediğini, bu şekilde dört beş firma ile görüşüp, kendisi tarafından (şirket çalışanlarınca) verilen fikir, tasarım ve görsel bilgileri en iyi projelendiren firma ile nihai anlaşmayı yaptığını, davacı şirketin yeni bir fikir ortaya koymuş ya da kendisinin icat ettiği bir tasarım çizmediğini, davacı şirkete, …… Nisan 2019 tarihleri arasında Moskova’da yapılacak bir fuar için müvekkili şirket tarafından “tüm fikir ve tasarım bilgileri verilerek” bir stant görseli hazırlaması yönünde teklifte bulunulduğunu, aynı teklif ve bilgilerin, başkaca birçok firmaya da iletildiğini, böylece, hem en uygun fiyatı veren, hem de müvekkili şirketçe bildirilen fikir, model ve tasarım düşüncelerini en iyi şekilde yansıtan, verdiği bu fikri, tasarımı en iyi şekilde (ve en ekonomik) projelendiren firma ile nihai anlaşma yapmak istenildiğini, müvekkili şirketin, kurulduğundan bu yana bu şekilde çalışmakta; yurt dışında veya Türkiye’de yapılacak bir fuar için “kendisinin belirlediği model ve tasarımlan” birden fazla şirkete ileterek, onlardan teklif almakta ve en iyi (ve en uygun fiyatlı) olanı ile nihai anlaşmayı yaparak sözleşme imzaladığını, müvekkili şirketin verdiği bilgiler ışığında hazırlanan her bir projenin birbirine benzemesinin kaçınılmaz olduğunu, çünkü, “yapılacak fuarın stanch ile ilgili tüm tasarım detayları, boyutlar, stantta kullanılacak objeler, duvar kağıtlarının renk ve desenleri, stanttaki çerçeve ve kapıların renk ve ebatları, ışıklandırmalar, sunumlar ve diğer önemli görsel ayrıntıları”, müvekkili şirketin dış ticaret departmanlığındaki uzman çalışanlarınca belirlenip, teklif alınacak tasarım ve organizasyon şirketlerine verildiğini, onların da verilen bu bilgiler ışığında bir görsel proje hazırladıklarını, teklif veren firmalar tarafından hazırlanan ve ortaya çıkan projelerin bu şekilde birbirine benzemesinin çok tabi bir şey olduğunu, geçmiş yıllarda yapılan tüm … fuar stantlannın birbirine benzediğini, bu tür tasarım ve görsellerin …. ile özdeşleşmiş olduğunu, hal böyle iken, bugüne kadar hiç yapılmamışı ya da hiç tasarlanmamışı (yepyeni tasarımı) yapmış iddiasında bulunmanın davacı bakımından inandırıcı olmadığını, …… Nisan 2019 tarihleri arasında Moskova’da yapılacak “…..” fuarı için müvekkili şirkete sunulan tekliflerin içinde en iyisi (ve en ekonomik) olduğu değerlendirilen … firmasına ait proje uygun bulunmuş ve bu firma ile nihai anlaşma imzalanmış olduğunu, … firmasına bu iş için müvekkili şirket tarafından 15.184,50 EUR ödeme yapıldığını, davacı tarafla mutlaka sözleşme yapılacağını, yani ön görüşmelerin ya da davacının sunduğu tekliflerin nihai anlaşmaya dönüşeceği yönünde kendisine bir garanti verilmediğini, davacının tasarımı ile fuarda müvekkili şirketin kullandığı stant tasarımı arasında ciddi farklılıklar bulunduğunu, davacının iddiasının bir an için kabul edilebilir olduğu varsayılsa dahi, bu davanın muhatabının müvekkili şirket olmadığını, tasarımı hazırlayan … firması olduğunu, bu nedenle, davacmın talep ve iddialarının kabul edilir mahiyette olmadığını, açıklanan nedenlerle davanın reddini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dosya, davacının davaya konu stant tasarımının eser vasfına sahip olup olmadığı, bu eserin sahibi olup olmadığı, mali haklarının izinsiz kullanım nedeniyle ihlal edilip edilmediği, ihlal edildiyse tazminatın miktarı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 13/04/2021 havale tarihli raporlarında; “Davaya konu fuar standımn FSEK anlamında “eser” vasfını haiz olmadığı, davacının mail ile davalıya gönderdiği stand tasarımında yer alan iki adet cam unsurun davalının başkasına yaptırdığını belirttiği 2019 yılı fuar standmda kullanıldığı, kullanımın TTK 55/1-a-4 bendi gereğince haksız rekabet teşkil ettiği, mali yönden yapılan incelemede; davaya konu olayda davacı şirketin iddiasında haklı olduğunun ve davacı şirket çalışanının mail ile davalı tarafa iletmiş olduğu ödeme talebinin kabulü halinde, dava tarihi itibarıyla; davacmın, davalıdan 3.354,33 TL asıl alacak ve 700,59 TL avans faizi olmak üzere, toplam 4.054,92 TL alacaklı olduğu” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davalı tanığı … talimat mahkemesi aracılığıyla alınan beyanında; davalı firmada ihracat müdürü olarak 6 yıldır çalıştığını, 6 yıldır her yıl en az 3 tane yurt dışı fuarına katıldığını ve hep birbirine benzeyen aynı standı yaptırdıklarını, fuara katılmayacaklarını duyan takip eden stand yapımcı onlarca firmanın kendilerine mail atıp teklif vermek istediklerini, gelen maillere hep aynı formatta taleplerini sıraladıklarını, bütün ayrıntıları verdiklerini, bunlar renk, malzeme, şekil vs olduğunu, buna göre gelen en az 20 teklif aralarından uygun olanı seçtiklerini ve onayladıklarını 2019 yılında da farklı olmayan aynı süreç işlediğini ama davacı firmanın aralarında hiç bir anlaşma olmadan kendilerine gönderdikleri teklif için ödeme talep ettiklerini, halbuki kendisinin, ulaşıp teklif vermek istediğini, verdiği teklif uygun olmadığı için başka bir firma ile çalışıldığını, kendilerine sunulan özel bir tasarım olmadığını, zaten tasarımı kendilerinin verdiğini, her yıl her fuarda birbirinin aynı standı kullandıklarını, bunun sebebi olarak müşterilerin fuar alanında kolay bulabilmesi olduğunu, davacı firmanın sunduğu farklı bir tasarım olmadığını, fikir ve önceki standları doğrultusunda fiyat verdiğini ve teklif sunduğunu beyan etmiştir.
Davalı vekili 14/04/2022 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi heyet raporunun, müvekkili olan şirket aleyhine olan kısımlarını kabul etmediklerini, raporun 8. sayfasındaki 3 nolu bendinde yer alan bilirkişi tespitine itiraz ettiklerini, davacı firma yetkilileri ile davaya konu stant işinin tasarımına ilişkin ön görüşmelerini baştan sona yapan müvekkili olan firma çalışanları …. ile …’ın şahit olarak dinlenilmesini, bilirkişilerin davaya konu standın FSEK anlamında “eser olmadığı” ve “Tasarım” olduğu vurgusunun doğru bir tespit olduğunu, bilirkişilerin raporun 8. sayfanın son paragrafında belirttikleri tespite bir anlam veremediklerini, 2019 yılı fuar standının hiçbir yerinde cam unsurun söz konusu olmadığını, rapora sunulan fotoğraflardan da bu hususun anlaşılmadığını, bilirkişilerin cam sandığı unsurun stand duvarına monte edilmiş duvar kağıdı desenleri olduğunu, cam olarak kabul edilse dahi, koskaca stant içerisinde bu camların %15lik bir yer kapladığı tespitinin doğru olmadığını, delil listelerindeki tanıkların talimatla dinlenilmesi, dosyada bulunmayan yazılı tüm delillerinin ilgili yerlerden celbini, yargılama neticesinde davanın esastan reddini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretlerinin karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 27/04/2021 tarihli dilekçesi ile, bilirkişilerce hazırlan raporda, müvekkili tarafından yapılan fuar standının “tasarım” vasfında olduğu tespitine katılmadıklarını, müvekkili olan şirketin söz konusu fuar stantlarını çalıştığı her firmaya farklı ve özgün olacak şekilde, fuarın konusu ve durumuna uygun şekilde bir konsept oluşturarak ve buna ilişkin uzun düşünsel uğraşlar sonucunda özel olarak tasarladığını, bu nedenle bilirkişilerin bütün standların birbirine benzediği yönündeki tespitlerinin gerçeği yansıtmadığını, bilirkişilerce tasarım ile uygulama arasında sadece 2 adet cam alana ilişkin benzerlik olduğu tespitinin gerçeği yansıtmadığını, fuarda kullanılan masa ve sandalyelerin şekilleri, konumlandırılmaları, ışıklandırma düzeni, tasarımda yer aldığı üzere televizyon, ürünlerin sergilendiği bölmeler, bölmelerin imalatında kullanılan ahşap malzemeler dikkate alındığında müvekkili olan şirket tarafından gerçekleştirilen tasarımın çok büyük oranda davalı tarafça 2019 Moskova fuarına taşındığını, bilirkişilerce tespit olunan bedelin müvekkilinin hakkına ve emeğine karşılık gelmediğini/gelemeyeceğini, bu sebeplerle yeni bir bilirkişi heyetinden yeni bir rapor alınmasını, aksi takdirde ek rapor alınmasını, davanın kabulü ile sözleşme teklifi bedelinin %20 ‘sine tekabül eden 3.660,00 Euro’nun 08.04.2019 tarihli kur karşılığı 23.384,47-TL’nin, davalı tarafın gönderilen mail ile temerrüde düştüğü 08.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi le birlikte davalı taraftan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkememizce, mevcut heyete bir sınai mülkiyet uzmanı ve bir tasarım uzmanı eklenmek suretiyle davalı tarafın, davacıya ait tasarımdan doğan haklarına tecavüzünün bulunup bulunmadığı hususunda asıl rapor, taraf vekillerinin itirazları hususunda da ek rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş, bilirkişiler 22/08/2022 tarihli ek raporunda, “Davaya konu fuar standının FSEK anlamında “eser” vasfını haiz olmadığı, davalı yanın 2019 yılı fuar standında yaptığı kullanımların davacı yana ait tescilsiz tasarıma tecavüz teşkil eder mahiyette olduğunun değerlendirilebileceği, taraf vekillerinin itirazları hususunda yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; kök raporda stand tasarımında yer alan iki adet cam unsuru olarak benzetilmiş alanın duvar kağıdı olması halinde de, duvar kağıtlarının kapladığı alana ilişkin %15’lik oran ile bu konuda yapılmış olan hesaplamada herhangi bir değişiklik olmayacağı, ancak, Tasarımcı bilirkişinin değerlendirmesinin Mahkemece kabulü ihtimalinde davalı tarafa ait 2019 yılı fuar görsellerinin, davacı tarafa ait stand tasarımına bütünsel olarak benzer olduğu anlaşıldığından, yeniden yapılan hesaplamada dava tarihi itibariyle, davacının, davalıdan 22.362,20 TL asıl alacak ve 4.670,59 TL avans faizi olmak üzere, toplam 27.032,79 TL alacaklı olduğu” hususlarını rapor etmişlerdir.
Davalı vekili 17/10/2022 tarihli dilekçesi ile, dosyaya sunulu bulunan kök raporda olduğu gibi ek raporda da davaya konu fuar standının eser vasfını haiz olmadığının isabetle değerlendirildiğini, bir itirazları bulunmadığını, tasarımda olduğu beyan edilen cam unsur, fuar standında yoksa benzerliğin de olmadığını, bu yönüyle raporun kabulününü mümkün olmadığını, ayrıca ek raporda kök rapordan farklı olarak tasarımın bütünü için tazminat hesabı yapıldığını, bu hususta yapılan değerlendirmenin soyut ve gerekçesiz olduğunu, davanın taraflarına yöneltilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının, … fuarındaki müvekkili şirket fuarında …. tarafından hazırlanan tasarımın kendi tasarımıyla benzerlik taşıdığını iddia ediyorsa, bu iddiasını müvekkiline değil … firmasına yöneltildiğini, davacının müvekkiline yönelik taleplerinin husumet yönünden de reddi gerektiğini, dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine tevdiine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, dava dilekçesinde, özel stand tasarımının izinsiz kullanılması sebebiyle alacak davası olarak tanımlanmış, içeriğinde tasarım ve eser vasıflarından bahsedilmiş ve netice-i talepte tasarımın izinsiz kullanılmasından kaynaklı sözleşme bedeli talep edilmiştir. Mahkememizce alınan raporlar ile davaya konu standın eser vasfını haiz olmadığı anlaşılmıştır. Hakimin dosyayı aydınlatma yükümlülüğü çerçevesinde, davacı vekilinin beyanları alınmış; davacı vekili 08/06/2022 tarihli duruşmada, davalarını her ne kadar FSEK hükümleri çerçevesinde açmış iseler de, davaya konu ürünün hem eser hem de tasarım olduğunu ve tasarım korumasından da yararlanması gerektiği yönünde açıklamalarını mahkememize sunmuştur.
Dosyaya sunulan tüm deliller, taraf beyanları ve raporlar birlikte değerlendirildiğinde; tarafların, davalının katılacağı fuar için fuar standı tasarımı ve üretimi konusunda görüşmeler yaptıkları, görüşmeler çerçevesinde davacı fiyat teklifinin %20’sini tasarım ve çizim bedeli oluşturduğu, davacının mail olarak davalıya gönderdiği tasarım ile davalının fuarda kullandığı tasarımın bilgilenmiş tüketici algısında benzer olarak algılandıkları anlaşılmıştır. Burada üzerinde durulması gereken hususu eser vasfı olmadığı belirlenen stand tasarımının tescilli olmaması nedeniyle tescilsiz tasarım korumasından yararlanıp yararlanmayacağıdır. SMK’nun 55/4 maddesine göre tescilsiz tasarım ilk kez Türkiye’de kamuya sunulmuş olması halinde korunur. İlk kez Türkiye’de kamuya sunulan bu tasarımın ayırdedici olmalı ve kamuya arzından itibaren 3 yıllık süre geçmemiş olmalıdır. Somut olayda davacı tarafın delil olarak sunduğu maillere göre tasarımın ilk defa davacı yanca vücuda getirildiği, daha önceki bir tarihte aynı yahut benzerinin kamuya sunulduğuna ilişkin bir delilin bulunmadığı, davalının fiili kullanımı tarihi itibariyle de 3 yıllık sürenin henüz dolmadığı anlaşılmaktadır. Davalı yan, her ne kadar tasarımın davalıya ait olduğu, davalının yönlendirme ve talebiyle davacı taraça çiziminin gerçekleştirildiğini beyan ve iddia etmiş ise de, bu iddialarını destekleyecek somut ve denetlenebilir görsel içerikli bir delil dosyaya sunamadığı, davalının önceki yıllardaki stand tasarımları ile davaya konu tasarımın aynı ya da benzer kabul edilemeyeceği, davalı tanığının soyut beyanlarının ise ispata yeterli olmadığı zira davalı yönlendirmesinin içeriği ile ortaya çıkarılan tasarımın mahkememizce denetlenebilir bir uzman karşılaştırmasının gerektiği, bu itibarla tasarımın sahibinin davacı olduğu hukuki kanaatine ulaşılmıştır.

Davacı dava dilekçesi ile (SMK 151/2-c kapsamında kabul edilecek) sözleşme bedelini talep etmiş, bilirkişilerce yapılan incelemede bulunan 22.362,20 TL bedel mahkememizce de dosya içeriği ve sunulan delillerle uygun bulunmuştur.
Davacı haksız fiil tarihi itibariyle faiz talep edebileceğinden, bu tarihten sonraki tarih olan 08/04/2019 tarihinden itibaren istenen faiz, taleple bağlılık gereği kabul edilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
-Davalının, davacıya ait tasarımına tecavüz ettiği anlaşıldığından, 22.362,20 TL’nin 08/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 1.527,56 TL harçtan, peşin alınan 399,35 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.128,21 TL harcın, davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesine göre, reddedilen miktar üzerinden 1.022,27 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 9.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 250,00 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 9.250,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul ve reddi oranında hesaplanan 8.845,62 TL’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 35,50 TL yargılama giderinin, davanın kabul-reddi oranında hesaplanan 1,78 TL.’sinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/10/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸