Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/282 E. 2021/177 K. 15.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/282 Esas
KARAR NO : 2021/177

ANA DOSYA VE BİRLEŞEN DOSYADA
DAVA : Marka Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i ve Unvan Terkini
DAVA TARİHİ : 01/07/2020
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 28/09/2020

KARAR TARİHİ : 15/10/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/10/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin sektöründe tanınmış “…..”, “….” gibi markaların sahibi olduğunu, söz konusu markanın TPE nezdinde tanınmış olduğunu, söz konusu markanın nasıl, kimler tarafından, hangi şartlar altında kullanılacağı/kullanılmayacağı hususlarında tek söz sahibinin fikri ve sınai mülkiyet hakkı maliki sıfatını haiz olan müvekkili olduğunu, davalıların …com, …..com, …. internet sitesi alan adlarının sahibi olduğunu, bu siteler içerisinde müvekkilinin izni olmaksızın …../…. markalarını haksız ve hukuka aykırı olarak kullandığını, bu internet siteleri üzerinden müvekkilinin markası dışında davalılara ait “…” ve “…
” markalı ürünlerin satışa sunulmasının markaya tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu, davalı …..’nın müvekkili şirketin %15 ortağı olup, şirket ortağı olarak müvekkiline ait markayı mağaza ismi olarak kullanmasına müsaade edildiğini, İstanbul (Kapatılan) … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasından verilen karar ile, müvekkilinin markası ile uluslararası internet sitesi alınamayacağı, alınan siteye erişimin engelleneceğinin ispat edildiğini, İstanbul … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı dosyası ile alınan bilirkişi raporu ile davalının haksız ve hukuka aykırı kullanımı tespit edildiğini, açıklanan nedenlerle davalının sitesinin kapatılmasına, müdahalenin men’ine, davalı yanın müvekkiline ait olan markalarını davalı şirketin şirket unvanı olarak kullanmasının, yine davalı şirketin bu unvanı fatura ve tüm ticari belgelerinde kullanıyor olmasının marka hakkına tecavüz ve tüketicileri ve diğer tacirleri kandırmaya yönelik olması sebebi ile davalı şirketin ticari unvanından …. markasını çıkarmasına, davalıların müvekkilinin marka adını haksız olarak kullandıkları sitede, müvekkilinin rızası olmaksızın müvekkiline ait markalı ürünleri satıyor olması sebebi ile marka hakkına tecavüz sebebi ile ürünlerin bu sitelerde satılmasına yönelik müdahalenin önlenmesine, davalının internet sitelerinde ve arama motorunda görüntülenecek şekilde arka planında …../…. ibaresinin anahtar sözcük olarak kullanmasının ve …../…. ibaresi kullanılarak online satış yapılmasına yönelik müdahalenin önlenmesine, ….. markası yanında …. markasını mağaza ismi olarak yan yana kullanılmasına yönelik müdahalenin önlenmesine, …. ve ….. markalarının ….. markası imiş gibi yan yana satılmasına yönelik müdahalenin menine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesi ile, ….. markasının 1950 yılından 2016 yılına kadar ….. ve onun tarafından kurulmuş olan davacı şirket tarafından kullanıldığını, markanın oluşmasında ve toplum nezdinde tanınırlığının ve saygınlığının artmasında büyük emek sahibi olan ….’nın vefatından sonra ise davacı şirketin hisseleri, ….’nın mirasçılarına intikal ettiğini, mirasçılar arasında görüş farklılıkları nedeniyle farklı şirketler kurarak ayakkabıcılık sektöründe “…..” markası altında faaliyetlerine devam ettiklerini, buna karşılık davacı şirketin, sektörde pasif duruma geçerek üretim ve satış faaliyetlerini sona erdirdiğini, bu kapsamda müvekkili …..’nın, …. Mağazacılık A.Ş.’ni, davacı şirketin müdürü olan …. ….’nın ise …. Mağazacılık San ve Tic A.Ş.’ni kurarak faaliyetlerine bu şirketler üzerinden devam ettiğini, müvekkillerinin uzun yıllardır davacı şirkete ait markaları kullanmakta olduğunu, davacı şirketin bu kullanımdan haberdar olduğunu ve bu kullanıma hiçbir şekilde itiraz etmediğini, davacı şirketin 01/11/2017 tarihli genel kurul kararından da anlaşılacağı üzere ….. markasını ve davacı şirkete ait diğer markaları kullanmaya, bu markalar altında ürün satışı yapmaya davacı şirket ortaklarından müvekkili …. ve sahibi bulunduğu müvekkili …. Mağazacılık A.Ş.yetkili olduğu gibi, bu kararlar doğrultusunda müvekkilleri ….. markasını ve davacı şirkete ait diğer markaları esasen online bir mağaza olan internet sitesi/sosyal medya hesabı olarak kullanmaya da yetkili olduklarını, müvekkilleri tarafından …../…. markaları altında ürün üretilerek satışa sunulmasının hukuka uygun olup, satışı yapılan ürünler …../…. markasına sahip olduğunu, dolayısıyla ortada tüketicileri yanıltıcı bir eylem bulunmadığını, davadaki taleplerin kötüniyetli olarak ileri sürüldüğünü, …../…. markalarının itibarının zedelendiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DOSYADA DAVA : Davacı vekili birleşen Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyasına tevzi olunan dava dilekçesi ile, müvekkilinin 1950 yılından bu yana “…..” , “….” gibi markaların sahibi olduğunu, söz konusu TPE nezdinde tanınmış marka olduğunu, davalıların …..com isimli alan adını haksız olarak kullandığını, bu internet sitesi üzerinden müvekkilinin markası dışında, davalılar ait çeşitli markaların satışa sunularak markaya tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu, Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş dosyası ile dava konusu internet adresine erişimin engellenmesine karar verildiğini, Bakırköy … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile davalının kemaltancaonline.com internet sitelerine erişimin engellendiğini, davalının bu kez 19/07/2020 tarihinde …..com internet sitesini kurduğunu ve buradan aynı şekilde e-ticaret faaliyetine devam ettiğini, açıklanan nedenlerle davalının sitesinin kapatılmasına, müdahalenin men’ine, davalı yanın müvekkiline ait olan markalarını davalı şirketin şirket unvanı olarak kullanmasının, yine davalı şirketin bu unvanı fatura ve tüm ticari belgelerinde kullanıyor olmasının marka hakkına tecavüz ve tüketicileri ve diğer tacirleri kandırmaya yönelik olması sebebi ile davalı şirketin ticari unvanından …. markasını çıkarmasına, davalıların müvekkilinin marka adını haksız olarak kullandıkları sitede, müvekkilinin rızası olmaksızın müvekkiline ait markalı ürünleri satıyor olması sebebi ile marka hakkına tecavüz sebebi ile ürünlerin bu sitelerde satılmasına yönelik müdahalenin önlenmesine, davalının internet sitelerinde ve arama motorunda görüntülenecek şekilde arka planında …../…. ibaresinin anahtar sözcük olarak kullanmasının ve …../…. ibaresi kullanılarak online satış yapılmasına yönelik müdahalenin önlenmesine, ….. markası yanında …. markasını mağaza ismi olarak yan yana kullanılmasına yönelik müdahalenin önlenmesine, …. ve …. markalarının ….. markası imiş gibi yan yana satılmasına yönelik müdahalenin menine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DOSYA CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesi ile, müvekkillerinin uzun yıllardır davacı şirkete ait markaları kullandığını, davacı şirketin bu kullanımdan haberdar olduğunu ve bu kullanıma hiçbir şekilde itiraz etmediğini, hatta bu kullanıma muvafakati olduklarını, dolayısıyla müvekkillerinin bu markaları kullanım hakkına sahip olduğunu, müvekkillerinin satışını yaptığı ürünlerin tüketici nezdinde yanıltıcı bir eylemi olmadığını, davacının tüm iddialarının mesnetsiz ve haksız olduğunu savunarak müvekkilleri aleyhine açılan işbu davanın reddini talep etmiştir.
Bakırköy… Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 30/03/2021 tarih, …. esas, …. karar sayılı kararıyla hukuki ve fiili irtibat nedeniyle dosyanın mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davaya konu …../…. markalarının sicil kayıtları celp olunmuştur.
Dosya, davalıların davacıya ait “….” esas unsurlu markalardan doğan haklarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin bulunup bulunmadığı, ticaret unvanı terkin koşullarının oluşup oluşmadığı, ihtilafa konu markalar üzerinde davalıların yasal ve sözleşmesel bir kullanım hakkı olup olmadığı, davacının sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğrayıp uğramadığı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 28/06/2021 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında; “esas unsuru “…..” ve “….” olan markaların muhtelif sınıflarda davacı adına tescilli olduğu, davacının …. nolu markasının TPMK nezdinde tanınmış marka olarak korunduğu, davalının …. internet sitesinde, @… kullanıcı adlı … hesabında ve @…. kullanıcı adlı Instagram hesabında “…..” ve “….” ibarelerini mağaza adı olarak kullandığı ve bu markaları taşıyan ürünlerin satışını yaptığı, dava dilekçesinde davalı kullanımlarının bulunduğu belirtilen www….com, www…com , www…com ve @…. kullanıcı adlı … hesaplarının mevcut durumda kapalı konuma getirilmiş olmaları ve geçmiş arşiv kayıtlarına da ulaşılamaması nedeniyle inceleme gerçekleştirilemediği, davalı ….’nın, beş ortaklı davacı şirket ortaklarından biri olduğu ve davalı …. Mağazacılık A.Ş.’nin davalı …. …. tarafından kurulmuş olduğu, davacı şirketin 01.11.2017 tarih ve … no.lu genel kurul toplantı tutanağından görüldüğü üzere 2 ve 4 no.lu genel kurul kararları ile, davacı şirketin tüm internet sitelerinin ve markalarının şirket ortakları veya şirket ortaklarının %51 hissedarı olduğu tüzel kişiler tarafından kullanılmasına, şirketin “…..” ve diğer markalarının şirket ortakları veya şirket ortaklarının %51 hissedarı olduğu tüzel kişiler tarafından kullanılmasına izin verilmiş olduğu, uyuşmazlık konusunun davalıların kendilerine ait olan internet sitesi, sosyal medya hesapları vs. sanal ortamda “…..” ve “….” ibarelerini sanal mağaza ismi olarak kullanıp kullanamayacakları noktasında olduğu, davacı şirketin 01.11.2017 tarihli genel kurulunda oybirliğiyle alınan karar metinlerinde fiziki mağaza ve sanal mağaza şeklinde bir ayırım yapılmamış olduğu, internetten satış yapmak geniş kitlelere ulaşmaya yardımcı olduğundan ve günümüz dünyasında sanal mağazacılığın yaygın kullanımı olduğundan “…” ibaresinin anlamının sadece fiziki mağaza ile sınırlı olduğu şeklindeki yorumun sınırlayıcı bir yorum olacağı, esas dava ve birleşen dava konusu olan kemaltancaonline.com, …..com, …. com adlı internet sitelerinde; @… adlı hesabında, @…. adlı …. hesabında, @… adlı … hesabında alan adı/hesap adı olarak ve internet sitesi/sosyal medya içeriklerinde “…..” ve “….” ibarelerini kullanmasının SMK m. 7/3 uyarınca markasal kullanım kapsamında olduğu; davacı şirketin 01.11.2017 tarihli genel kurulunda alınan 2 ve 4 no.lu kararlar davalıların markasal kullanımına dayanak olduğundan, davalıların “…..” ve “….” ibarelerini markasal kullanımının hukuka uygun olarak kabul edilebileceğinden marka hakkına tecavüz şartlarının oluşmadığı, taraf şirketlerin ticaret unvanlarının ek unsurlarında “….” ibaresinin ortak olduğu, davalı …. …. tarafından kurulan davalı şirketin 17.08.2000 tarihinde kurulduğu ve şirketin kurulduğu tarihten itibaren ticaret unvanında “….” ibaresinin kök/esas/çekirdek unsur olarak yer aldığı, beş ortaklı bir aile şirketi (anne ve dört oğlu) olan davacı şirket ortaklarından birinin davalı …. …. olduğu; davacı şirket tüzel kişiliğini oluşturan ortakların davalı …. …. tarafından kurulan ve faaliyette olan davalı …. Mağazacılık Anonim Şirketi’nden haberdar olmalarının bekleneceği, buna rağmen davacının uzun süre davalının ticaret unvanında yer alan “….” ibaresinin terkini talebiyle yıllar sonra huzurdaki davayı ikame etmesinin MK m. 2 uyarınca dürüstlük kuralına aykırı olarak değerlendirilebileceği, sessiz kalmak suretiyle hak kaybının olup olmadığı takdirin Mahkemeye ait olduğu” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı vekili 16/07/2021 havale tarihli dilekçesi ile, davalı yanca kendi nam ve hesabına internet sitesi alındığını, bilirkişilerin “sanal mağaza ismi” olarak nitelendirdikleri olayın gerçekte internet sitesi alan adı olduğunu, bilirkişilerin yorumlarına dayanak aldıkları 01/11/2017 tarihli genel kurul kararı, şirketin sahip olduğu internte siteleri kullanılacak şeklinde olduğunu, bu düzenlemeye göre, internet alan adı, yani internet sitesinin sadece şirketin adına olması gerektiğinin açık olduğunu, sanal mağazaların, şirkete ait siteleri kullanarak mümkün olacağını, hak sahibi müvekkilinin, yalnızca markasını, mağaza ismi olarak kullanılmasına izin verdiğini, bilirkişi raporunda ve sözlü açıklamalar sırasında çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hususların dışında açıklama yapamayacağını, hakim tarafından yapılması gereken hukuki nitelendirme ve değerlendirmelerde bulunamayacağını, açıklanan nedenlerle bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini bildirdiği görüldü.
Davanın ve birleşen dava; davalının, davacıya ait …. esas unsurlu markalardan doğan haklarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespiti ile, ticaret unvanı terkini talebine yöneliktir.
Davalıların davaya konu internet ortamındaki kullanımları ile davacıya ait markaların ayniyet içerecek şekilde benzer oldukları ve davalılar kullanımlarının markasal nitelik arzettiği hususları dosya kapsamına göre tartışmasızdır. Tartışılması gereken husus davalıların markasal kullanımlarının haklı bir nedene dayanıp dayanmadığıdır. Davalılar temel olarak kullanımlarını davacı şirketin 01/11/2017 tarih ve … nolu genel kurul toplantısında alınan kararlara dayandırmaktadır.
Davacı şirket ortağı…..’nın 03/11/2016 tarihinde vefat etmesi ile hisseleri mirasen, … …., …., ….,….,…., …. ve davalılardan …. ….’ya intikal etmiş ve bu intikalden sonra davacı şirketin 01/11/2017 tarihli genel kurul toplantısında 2. Maddesi ile “….com.tr ve ….. Kundura Mağazaları ve Deri Mamulleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin sahibi olduğu tüm internet sitelerinin ve markalarının şirketin halen ortakları olan kişiler veya şirketin ortaklarının %51 hissedarı olduğu tüzel kişiler tarafından kullanılmasına, 4. maddesi ile; “….. Kundura Mağazaları ve Deri Mamulleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin halen ortakları olan kişiler veya şirketin ortaklarının %51 hissedarı olduğu tüzel kişiler tarafından “…..” MARKASI VE ŞİRKETİN DİĞER MARKALARINI MAĞAZA İSMİ OLARAK KULLANMALARINA, Ortakların …..’nın sahibi olduğu markalar ile haksız rekabet etmemesine, ….. Kundura Mağazaları ve Deri Mamulleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin “…..” MARKASI VE ŞİRKETİN DİĞER MARKALARININ MAĞAZA İSMİ halen ortakları olan kişiler veya şirketin ortaklarının %51 hissedarı olduğu tüzel kişiler tarafından halen mevcut olan mağazalarda bila bedel kullanmaya devam etmelerine, geriye dönük hiçbir talepte bulunulmamasına oybirliği ile karar verildi…” şeklinde kararlar alınmıştır.
Dosyadaki deliller ve genel kurul kararları ışığında mahkememizce taktir edilmesi gereken husus, davacı tarafın, davalılara markalarını kullanım hakkını verirken internet üzerindeki kullanımlarında dahil edilmesi gerekip gerekmediğidir. Yukarıda anılan Genel Kurul Kararlarında temel olarak ortaklara ve bu ortakların %51 hissedarı olduğu tüzel kişilere davacı şirketin markalarını kullanmalarına izin verildiği anlaşılmaktadır. Kararlarda genel bir ifade ile markaları “mağaza ismi olarak kullanılma” izni verilmiştir. Bu ifadede ayrıca “internet ortamındaki” ticari faaliyetlerin zikredilmemiş olması, davalıların markaları “kullanmalarını” ciddi ve haksız bir şekilde daraltacağı ve genel kurulda şirket hissedarlarınca oluşturulan ortakların marka kullanımlarına cevaz verme iradesine aykırı olacağı kanaatine ulaşılmıştır. Zira hissedarların ortak murislerinin vefatı ardından bir araya gelerek mirasen intikal eden şirkete ait marka haklarını barışçıl bir şekilde tüm ortakların kullanımına bırakılması iradesini ortaya koydukları, devam eden süreçte yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle tarafların hukuki ihtilaflara düştüğü, bu ihtilaf ve anlaşmazlıklardan sonra, şirket tüzel kişiliğinin almış olduğu kararda sarahaten kullanım hakkının internet adreslerini içermemesi nedenine dayanarak genel kurul kararının internet üzerindeki markasal kullanımları hukuka uygun hale getirmediğinin iddia edilerek huzurdaki davaların ikame edildiği anlaşılmaktadır. Ancak davalıların genel kurul kararı ile tezahür eden markaların kullanımlarına verilen izin ile hareket ederek sanal mağazacılık alanında da markaları kullanımlarının marka hakkına tecavüz oluşturmayacağı, aksi halin kabulünün genel kurulun iradesine ve hakkaniyete aykırı olacağı kanaatine varılmıştır. Kaldı ki bir tacir olan davacı şirketin genel kurul kararı alırken/marka kullanım izni konusunda irade beyanı açıklarken, markalarının sanal mağaza ismi olarak kullanılmasına muvafakati bulunmuyorsa bunu açıkça zikretmesi, genel bir ifade olan “…” şeklinde belirtmemesi kendisinden beklenmesi gereken davranıştır. Buna göre verilen iznin tüm mağazaları -yani internet üzerinde sanal olarak kurulmuş olanlar dahil- kapsadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı, her ne kadar davalıların yerli ürünlerini ithal ürün gibi göstererek ve “….”, “….” markalı ürünlerini ….. ürünleri ile birlikte satışa arzederek haksız rekabette bulunduğunu iddia etmiş ise de, yerli ürünlerin ithal ürün gibi tüketiciler yanıltılarak satıldığına ilişkin delil ibraz edememiştir. Ayrıca “….” markalı ürünlerin satışı ile birlikte başka markalı ürünlerin satışına sınırlama getirildiğine ilişkin bir genel kurul kararı da bulunmadığı anlaşıldığından, ana dosyanın ve birleşen dosyanın hem marka hakkına tecavüz hem de haksız rekabet iddiaları yönünden tümden ve ayrı ayrı redlerine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Ana davanın ve birleşen davanın ayrı ayrı REDDİNE,
2-Ana davada; alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Birleşen davada; alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Ana davada; davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Birleşen davada; davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Ana dava ve birleşen davada davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/10/2021

Katip …
¸

Hakim ….
¸