Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/270 E. 2021/235 K. 03.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/270 Esas
KARAR NO : 2021/235

DAVA : Tescilsiz Tasarıma Tecavüzün Tespiti, Ref’i ve Men’i ile Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/05/2020
KARAR TARİHİ : 03/12/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tescilsiz Tasarıma Tecavüzün Tespiti, Ref’i ve Men’i ile Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, Türkiye de ilk kez kamuya sunulmuş olan kadın elbise tasarımının ilk kez 28 ekim 2019 tarihinden itibaren davacıya ait @… adlı …. sayfası üzerinden kamuya ve satışa sunulduğunu, davacı tasarımının tescil edilmemiş olsa da mevzuatımıza göre gerek 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu, gerek 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve gerekse Türk Ticaret Kanunu haksız rekabet hükümlerine göre korunduğunu, davacının söz konusu tescilsiz tasarımının taklitlerinin davalının iş yerinde “…” markasıyla üretim ve satışının yapıldığını, yine aynı davalıya ait @…. adlı … sayfasında satışını gerçekleştirmekte olduğunu, Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D.İŞ sayılı dosyası ile davalının iş yerinde ve yine davalıya ait @… adlı … satış sayfası üzerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığını, dosyadan alınan bilirkişi raporu ile tasarım hakkına tecavüzün varlığı tespit edildiğini, delil tespit dosyasından alınan bilirkişi raporunun sonuç kısmında “Tespit isteyen firmanın tescilsiz modeli ile karşı taraf … toptan firmasının mağazasında bulunan modeller karşılaştırıldığında, iş bu tasarımların bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim açısından birebir aynı olduğunu, karşı taraf tarafından, tespit isteyen firmanın kendi ortalama algıdaki tüketici kitlesince iltibasa ve aldatmaya yol açacak şekilde tescilsiz tasarım görsellerinin taklit yolu ile üretilmesi ile piyasaya sunulduğu kanaatine varılmıştır. ” denilerek tasarım hakkına tecavüzün varlığı tespit edildiğini, davacının tasarımına tecavüz ile haksız rekabet sonucu aldığı siparişler iptal edildiğinden oldukça büyük zararı olduğunu, maddi zarar hesabına ilişkin belgelerini ibraz edeceklerini, hazır giyim sektöründe seri üretim yapıldığını, üretim için sipariş adedi ve beden dağılımı dikkate alınarak kumaş maliyetini en aza indirmek için kesim işleminin tek tek yapılmadığını, … planına göre serim uzunluğu ve serim kat sayısı belirlendikten sonra elle veya serim makinesi ile serim yapılacağını, serim işlemi tamamlandıktan sonra kesimin gerçekleşeceğini, her pastalda serine kumaş 36-38-40-42-44 beden olmak üzere 5 ayrı bedende kesildiğini, minimum bir hesaplamayla sadece bir bir renk kumaştan bir pastal kesim yapıldığı düşünüldüğünde: 100 kat X 5 beden X 1 renk = 500 adet ürün kesimi yapıldığını, birden fazla kumaş ile birden fazla pastal kesim yapıldığında ise ürün adedi 500 ün katları şeklinde arttığını, ortalama olarak bir tasarımdan 2500 -3000 adet kesim üretim yapıldığını, Ürün başına karlılığın davacının ürün başına üretim maliyeti (ile satış fiyatı arasındaki fark ürün başına mahrum kalınan karını gösterdiğini, ürün başına kar ile 3000 üretim adedinin çarpılması halinde de mahrum kalınan kar bulunacağını, davacıya ait tasarım kaliteli kumaş, birinci sınıf işçilik ve üst segment ürün bazında üretildiğini ve seçkin mağazalarda satışa sunulduğunu, davalı tarafından üretilen taklit ürünlerin ucuz malzemeden özensizce dikilmiş ve pazarda satıldığını, bu nedenle davacının ürünlerinin itibarına zarar verildiğini, belirsiz alacak davası hükümlerine göre alacak miktarı tam ve kesin olarak belirlendiğinde arttırmak üzere şimdilik 100- TL itibar tazminatının delil tespitinin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini, manevi tazminatın da koşulları gerçekleştiğini, davacının cirosunun düşmesi, siparişlerinin iptal edilmesi gibi ticari sıkıntılar yüzünden manevi ıstıraba maruz kalındığını, ve manevi zarara da uğradığını, bu nedenlerle SMK ve TTK haksız rekabet hükümleri gözönüne alınarak; Taklit ürünlerin başta davalıların iş yerlerinde, diğer mağazalarında üretim ve satışının durdurulmasına, görüldüğü yerde toplatılmasına, ürünün satışını yapan internet sitelerinde satışının durdurulmasına yönelik İhtiyati Tedbir Kararı Verilmesini, davalıların tasarım hakkına tecavüzün Tespitini, Durdurulmasını, Önlenmesini, Belirsiz alacak davası hükümlerine göre alacak miktarı tam ve kesin olarak belirlendiğinde talebi artırmak üzere şimdilik 1.000 -TL maddi tazminatın delil tespitinin yapıldığı 04.03.2020 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesini belirsiz alacak davası hükümlerine göre alacak miktarı tam ve kesin olarak belirlendiğinde talebi artırmak üzere şimdilik 100- TL İtibar Tazminatının delil tespitinin yapıldığı 04.03.2020 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesini, 20.000- TL manevi tazminatın delil tespitinin yapıldığı 04.03.2020 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının davalıya ait tasarımlarının ne ayniyet derecesinde benzer ne de taklit ürün olarak değerlendirilebilecek bir yapıya sahip olduğunu, ilk kez kamuya sunma olgusunun gerçekleşmediğini, davacının Sınai Mülkiyet Kanunu hükümleri kapsamında tescilsiz koruma şartlarına haiz tasarımının davalı tarafından taklit edilmek suretiyle piyasaya sunulduğundan bahisle tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ile tecavüz ve haksız rekabetin durdurulması önlenmesi ve ortadan kaldırılması talebi ile işbu davayı açmış ise de, davaya konu ürüne ait tasarımın kamuya ilk kez davacı tarafça sunulmadığının açıkça ortada olduğunu, dolayısıyla yukarıda izahı yapıldığı üzere ilgili kanunun 55/4, 57 ve 56/4-b hükümleri dikkate alındığında davaya konu tasarım yönünden tescilsiz korunma şartlarının davacı lehine oluşmadığı, ispat yükü altındaki davacının ürünlerinin önceki tarihlerde piyasaya sunulduğuna ilişkin iddiasını ispatlayamayacağını, kamuya sunulmuş olan harcı alem nitelikteki ürün ve tasarıma ilişkin davalı yapılan üretim ve pazarlamanın TTK 54 vd maddeleri uyarınca haksız rekabet olarak kabulünü gerektirir bir durumun bulunmadığı gayet açık olup, davacının tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi, ortadan kaldırılması ile maddi ve manevi tazminata yönelik açmış olduğu davanın haksız ve mesnedsiz olduğunu izah edilen nedenlerden dolayı davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dosya, davaya konu tescilsiz tasarımların yeni ve ayırt edici olup olmadıkları, tescilsiz tasarım olarak korunmadan yararlanıp yararlanmayacakları, bu tasarımlara tecavüz, haksız rekabet koşullarının oluşup oluşmadığı ve oluştuysa miktarı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 17/05/2021 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında; davacı tarafından https://www…..com/… internet adresinde @…. kullanıcı adlı … sosyal medya hesaplarında dava konusunu oluşturan ( tescilsiz tasarım) kadın tulumunun ilk kez 28 Eylül 2019 tarihinde kamuya sunulduğu ifade edilse de; yapılan incelemede sözkonusu hesapta davaya konu kadın tulumunun ilk olarak en erken 28 Ekim 2019 tarihinde hesaba yüklendiği ve kamuya sunulduğu, dava konusunu oluşturan (tescilsiz tasarıma konu) kadın tulumunun davacıdan daha önce kamuya sunulmuş benzer sayılabilecek nitelikte örneğine rastlanmadığı, bu nedenle tescilsiz “…” tasarımın yenilik kriterine sahip olduğu ve tescilsiz koruma koşullarının var olduğu, davalı taraf adresinde tespit edilen ürünlerin, Davacı tarafa ait “…” tasarımı ile genel izlenimde karıştırılmaya sebebiyet verecek derecede benzer olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili 31/05/2021 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi raporunda müvekkil tasarımının yenilik ve ayırt edicilik vasfına haiz olduğu tespit edilmişse de, hükümsüzlük davası olmaksızın eldeki davada müvekkil tasarımının yenilik ve ayırt ediciliğinin incelenmesi hatalı olduğunu, eldeki davanın konusunu müvekkil tasarımın yenilik ve ayırt ediciliğinin değil, davalının tasarım hakkına tecavüz eylemi oluşturduğunu, dolayısıyla eldeki davada tasarım hakkına tecavüz dışında, yenilik ve ayırt ediciliğine inceleme yapılmasının mümkün olmadığını, müvekkilin tescilsiz tasarımına karşı hükümsüzlük davası açılmadığından, eldeki tazmininat davasında müvekkil tasarımının yenilik ve ayırt ediciliğinin incelenmesinin mümkün olmadığını, davalının bu yöndeki beyan ve iddialarının eldeki davanın konusunu oluşturmadığını, davalının piyasa ortalamalarına göre üretim miktarı belirlendikten sonra müvekkilin birim başına karşının belirlenmesi gerektiğini, müvekkilin ürün başına üretim maliyeti ile satış fiyatı arasındaki fark ürün başına mahrum kalınan karı göstermekte olup, müvekkilinin ticari kayıtlarından ürün başına karının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkilinin ürün başına karı ile davalının piyasa ortalamalarına göre tespit edilen üretim miktarının çarpımı ile müvekkilinin talep edebileceği maddi tazminat miktarını verdiğini, aleyhe olan hususlara itirazla , dosyanın maddi tazminat hesabı yapılması için bilirkişiye verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 03/06/2021 tarihli dilekçesi ile, kadın giyim ürünü olan ürünün tulum olduğunu, Tulum ürününün kadın giyiminde uzun yıllardır kullanımda olan ve Davacı Şirket tarafından kamuya ilk kez sunulan bir ürün veya tasarım olmadığını, piyasada bulunan mevcut tulum ürünlerinden nasıl ayırt edici olduğunun ve nasıl bir yenilik getirdiğinin tespiti gerektiğini, eksik ve objektif kriterlerden uzak bilirkişi raporunun kabulü kanunen mümkün olmadığından yeni bir rapor alınmasını, mahkeme aksi kanaatte ise ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Mahkememizce bilirkişi heyetine bir SMM bilirkişi eklenerek davacının seçimlik hakkına göre tazminat hesabı ve itibar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında ana rapor; davalı vekilinin itiraz dilekçesinin ekindeki görsel ve bu görselin ait olduğu adres yenilik kriteri yönünden incelenmek üzere ek rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş, bilirkişiler 10/10/2021 tarihli ek raporlarında; “dosyaya davalı tarafından sunulan https://….com web sitesinde yer alan dosyaya konu olan “…” görselinin “Nisan 2019” tarihinde internete yüklendiği, davalı tarafından ek inceleme talebiyle sunulan en eski tarihli delil niteliğindeki Nisan 2019 yayın tarihli giysi ile Davacı tescilsiz tasarımının birebir benzer olduğu, bilgilenmiş kullanıcı nezdinde aynı algılandıkları, delil Nisan 2019 tarihli tunik giysisinin tescilsiz tasarımla birebir benzer olduğu tespit edildiğinden, davacı tescilsiz tasarımının yenilik özelliğine sahip olmadığı, bu nedenle davalının eyleminin davacının hak sahibi olduğu tasarımdan doğan haklara tecavüz teşkil etmediği tespiti yapılmış olduğundan herhangi bir tazminat hesaplaması yapılmasına gerek olmadığı” hususlarını bildirmişlerdir.
Davacı vekili 27/10/2021 tarihli dilekçesi ile, işbu davada tasarım hakkına tecavüz dışında, yenilik ve ayırt ediciliğine inceleme yapılmasının mümkün olmadığını, herhangi bir tasarımın yenilik ve ayırt edicilik incelemesinin tazminat davalarında değil, hükümsüzlük davasının konusunu oluşturduğunu, davalının böyle bir davası ve talebi bulunmadığını, Bilirkişi tarafından hükümsüzlük davası olmaksızın müvekkile ait tasarımın yenilik ve ayırt edicilik unsurlarının değerlendirmesinin hatalı olduğunu, bu bağlamda davalının bir takım internet sitelerindeki görsellere dayanılarak müvekkil tasarımının yenilik ve ayırt edicilik vasıflarına haiz olmadığının iddia edilmesinin mümkün olmadığını, söz konusu görsellerin kim tarafından, ne zaman ve hangi amaçla oluşturulduğunun tespit edilmesinin mümkün olmadığını, müvekkil tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasfına haiz olmadığı yönünde somut her hangi bir delile dayanılmaksızın, soyut iddialarla ve delil niteleiğine haiz olmayan internet siteleri üzerinden inceleme yapılmasının hatalı olduğunu, incelenen internet siteleri görselleri ile müvekkil tasarımı arasında benzerlik bulunmadığını, izah edilen nedenlerden ötürü ek rapora itirazla, yeni bir bilirkişi raporu aldırılmasını talep etmiştir.
Dava; davalının, davacıya ait tescilsiz tasarımından doğan haklarına tecavüzün tespiti, ref ve men’i ile tazminat talebine yöneliktir.
Tescilsiz tasarım hakkına tecavüz iddiası yönünden ilk değerlendirilmesi gereken husus söz konusu tasarımın korunmadan yararlanıp yararlanmayacağıdır. SMK’nun 55/4.md’sine göre tescilsiz tasarım ilk kez Türkiye’de kamuya sunulmuş olması halinde korunur. İlk kez Türkiye’de kamuya sunulan bu tasarım ayırdedici olmalı ve kamuya arzından itibaren 3 yıllık süre geçmemiş olmalıdır.
Korumadan yararlanma şartı olan yenilik vasfı res’en araştırılması gereken tarafların da her zaman delil sunabileceği bir husustur. Somut olayda her ne kadar ilk raporda davacının dayanak tasarımının yenilik unsurunun bulunduğu yönünde tespit yapılmışsa da, davalı yanca sunulan https://….com isimli web sitesinde yer alan tunik görselinin Nisan 2019 tarihinde siteye yüklenmiş olduğu, söz konusu tasarım ile davacı tasarımının genel ve detay görünüşü itibarı ile benzer olduğu ve bilgilenmiş kullanıcı nezdinde aynı olarak algılanacakları, davacının tasarımını ilk kez kamuya 28/10/2019 tarihinde sunmuş olması nazara alındığında, davacı tasarımının yenilik unsurunu haiz olmadığı ve tescilsiz tasarım korumasından yararlanamayacağı anlaşılmış, bu nedenle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Peşin alınan 360,34 TL harçtan alınması gereken 59,30 TL harcın mahsubu ile arta kalan 301,04 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre tasarıma tecavüzün tespiti talebine yönelik 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maddi tazminat talebine yönelik 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre manevi tazminat talebine yönelik 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre itibar tazminatı talebine yönelik 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/12/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸