Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/269 E. 2022/201 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/269 Esas
KARAR NO : 2022/201

DAVA : FSEK
DAVA TARİHİ : 30/04/2020
KARAR TARİHİ : 12/10/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/11/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı …’in, …. Tıp Fakültesinde görev yaptığı sırada müvekkilinin çene kapanma bozukluğu nedeni ile 1999 yılında ameliyat edildiğini, bu ameliyatta hem alt çeneye hem de üst çeneye müdahale edildiğini, taraflar arasında bir eser sözleşmesi söz konusu olduğundan ve yüklenici taraf olan hekimin belli bir sonucu taahhüt etmiş olması nedeniyle cerrahi işlem öncesi ve sonrasında davacı …’in fotoğraflarının çekildiğini, daha sonra, 2018 yılı Temmuz ayında (19 yıl sonra) davacının bir arkadaşı davalı …’in muayenehanesinde gördüğü bir kitabı incelerken davacı …’e ait fotoğrafları gördüğünü, müvekkilinin de davalı …’in muayenehanesine giderek çene ameliyatı ile ilgili kendisine ait dosyayı istediğini ve 09.07.2018 tarihinde dosyanın bir örneğinin kendisine verildiğini, kitabın “….” ismini taşıdığı, … Yayınevi’nden çıktığı, 2011 basımlı olduğu ve kitabın editörünün davalı şahıs olduğunu, fotoğraf, kişiliğin bir parçası olduğundan kişinin fotoğrafının rıza dışında yayınlanması ile kişilik haklarının ihlal edileceğini ve bunun tazminata konu edilmesi gerektiği, bir kimsenin fotoğrafı üzerindeki kişilik hakkının Medeni Hukuk yönünden korunduğu gibi 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda getirilen özel düzenlemeler ile de korunduğu, müvekkilinin, gerçekten acı ve eleme sebebiyet verecek şekilde ameliyat öncesi fotoğraflarının herkesin kolayca ulaşabileceği bir kitapta yayımlandığını, davalı hekim için de müvekkilinin, akademik çalışmalarının ve akademik olarak daha yukarıya çıkmasının bir aracı olarak kullanıldığının, dolayısıyla maddi yarar düşünülürken, sadece kitabın satışından elde edilecek kar değil, dolaylı faydaların da hesaba katılması gerektiğini, davalının, davacı müvekkilli ile aralarındaki güven ilişkisine aykırı hareket ederek, kişisel bir tasarrufla sözleşmeye aykırı hareket ederek haksız bir eylemi icra ettiği ve müvekkilin manevi olarak zarar görmesine sebep olduğunu, müvekkilinin, kendisinin rızasının alınmadan fotoğrafının yayımlanmış olmasının verdiği derin üzüntü ve elemi yaşadığını, müvekkilin eğer davalıyla söz konusu fotoğrafların yayımlanması konusunda bir sözleşme akdetse idi, bazı maddi yararlar sağlayacağının, davalı hekimin söz konusu fotoğrafı yayımladığı kitaptan hem maddi kazanç sağladığını, hem de bir akademisyen olarak dolaylı karlar elde ettiği muhakkak olduğunu, bu nedenle söz konusu kazançların da davalıdan talep edildiğini, açıklanan nedenlerle 60.000,00 TL manevi tazminata, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik, davacı lehine ve davalı aleyhine davalının elde ettiği doğrudan ve dolaylı kazançlardan dolayı, vekaletsiz iş görme hükümlerine göre, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 TL ödenmesine, vekalet ücreti dahil yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, öncelikle dava konusunun zamanaşımına uğradığını, davanın konusunun, bir eser sözleşmesi olmadığını, fonksiyonel açıdan rahatsızlık veren ve tıbben “….” denilen, çiğneme ile ısırmayı bozan diş ilişkisi sorunu oluşturan çift (üst ve alt) çene anomalisi olduğunu ve bu sorunun ameliyat ile düzeltildiğini, bu ameliyatın estetik amaçlı olmayıp fonksiyonları geri kazandırmayı amaçlayan rekonstrüktif bir ameliyat olduğunu, diş ilişkisini düzeltmek için çeneler normal yerlerine geldiğinde doğası gereği yüz görünümünde estetik değişiklikler de olduğunu, çekilen fotoğrafların ise iddia edildiği gibi eser sözleşmesi veya herhangi bir taahhüdün gerçekleşip gerçekleşmediğini tespit için değil tamamen bilimsel bir çalışmanın gereği olarak çekilerek arşivlendiğini, … Fakültesinin 40. Kuruluş yıl dönümü nedeni ile Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı’nın kendi öğrencileri için bir ders kitabı hazırladığını, Anabilim Dalı Başkanı olarak müvekkil Prof. Dr. …’in de doğal olarak editör olduğunu, davacının, sırf ders kitabında fotoğrafının yer alması sebebiyle, hangi kişilik haklarının ihlal edildiğinin veya ameliyatın yapıldığı 21 yıllık süre boyunca özel yaşantısında hangi sıkıntıları çektiğinin belirtilmediğini, davacının üniversite hastanesinde ameliyat olduğunu, bütün belgelerin araştırma veya eğitim için kullanılacağını bildiğini ve bunun için ıslak imzasının olduğunu, kitabın tamamen bilimsel içerikli olduğunu, sosyal bir konuda olmadığını ve sosyal mecraya servis edilmediğini, kitabın öğrenciler için ders kitabı olduğunu, herhangi bir telif hakkı alınmadığını, kitabın satışından elde edilecek gelirden ne editör ne de yazarların pay almadıklarını, Fakültenin ve öğrencilerin yararına sunulduğunu, davacının ameliyat olmadan önce “Tüm tetkik ve belgelerim ile ameliyat esnasında alınacak doku, parça veya organların tanı, eğitim veya araştırma amaçlarıyla kullanılmasına da kendi rızamla izin veriyorum” şeklinde sonlanan bir sayfalık HASTA MUVAFAKAT FORMUNDA ıslak imzasının olduğunu, dolaysıyla izin alınmadığı yönündeki iddianın da asılsız olduğunu, bahse konu kitapta davacının fotoğraflarının yayınlandığı tarihte müvekkilinin, zaten profesörlük unvanını çoktan almış olduğunu, hatta kitap basım aşamasında iken 3. defa Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı başkanı seçilmiş bir bilim insanı durumunda olduğunu, davacının, dava konusu ameliyattan oldukça memnun kaldığını hatta müvekkilin davalıya meme büyütme ve yağ alma (Liposuction) operasyonlarını yaptırmak isteyecek adar çok güvendiğini, Müvekkil de davacının eski hastası olması ve ısrar etmesi sonucu herhangi bir maddi menfaat dahi beklemeksizin kabul ettiğini, daha sonra ise hem meme büyütme hem deliposuction ameliyatlarından dolayı müvekkile dava açtığını, davanın halen Bakırköy … Tüketici Mahkemesinde .. Esas sayılı dosyası ile görüldüğünü, davacının, Bakırköy …. Tüketici Mahkemesinde … Esas sayılı dosyaya konu meme büyütme ve liposuction ameliyatları ile ilgili dava açmadan önce müvekkilinden para talep ettiğini, beklentisine karşılık bulmayınca bu kez 20 yıl önceki operasyon nedeniyle Beşiktaş …. Noterliğinden 3 Temmuz 2019 tarih ve … no ile ihtarname ile 600.000,00 TL (Altıyüzbin Türk Lirası) tazminat talebinde bulunduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davacı ve davalı tarafça, davacıya ait fotoğrafın bulunduğu kitap dosyaya sunulmuştur.
… Tıp Fakültesi Hastanesi’nden davacı …’e ait işlem dosyası ve Hasta Muvafakat Formu celp edilmiştir.
Dosya, davalının davacıya ait fotoğrafları izinsiz bir şekilde yayınlayıp yayınlamadığı ve bu iddia dolayısıyla maddi ve manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, oluştuysa miktarı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 03/09/2021 tarihli raporlarında; “T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğünden istenen ve gelen müzekkere cevabının “Genel Müdürlüğümün yürütmekle görevli olduğu 5846sayılı Fikir ve Sanat eserleri kanunun 48’inci maddesi gereğince ; eser sahibi veya mirasçıları kendilerine kanunen tanınan mali hakları süre, yer ve muhteva itibariyle mahdut veya gayrimahdut, karşılıklı veya karşılıksız olarak başkalarına devredebilirler. Eser/hak sahiplerinden Kanunun 52’nci maddesinde öngörülen koşulları haiz bulunmaktadır.Söz konusu hükümler çerçevesinde herhangi bir eserin üçüncü kişiler veya kuruluşlarca kullanılması için eser sahibinin yazılı izni şart olmakla birlikte, bu izin karşılığında eser sahibine bir telif ücreti ödenip ödenmeyeceği yahut ödenecekse bunun miktarının ne kadar olacağı hususları sözleşme serbestisi ilkesi gereğince taraf iradelerine bırakılmıştır. Bu itibaren Genel Müdürlüğümüz uhdesinde yazarlara/editörlere ödenen telif ücretlerine ilişkin olarak bilgi ve belge bulunmamaktadır.” şeklinde olduğu, Hasta muvafakat formu incelendiğinde; tarih bulunmadığı, davacı …’in ıslak imzasının bulunduğu, Muvafakat Formunun son kısmında aynen “tüm tetkik, sonuç ve belgelerim ile ameliyat esnasında alınacak doku parça veya organların eğitim veya araştırma amaçlarıyla kullanılmasına da kendi rızamla izin veriyorum.” ifadesinin bulunduğu, Mahkeme tarafından … Üniversitesi …. Tıp Fakültesi Dekanlığına gönderilen 01.03.2021 tarihli müzekkereye gelen 21.05.2021 tarihli cevabi yazıda dava konusu kitapla ilgili herhangi bir telif hakkı ödemesi bulunmadığı bilgisinin verilmiş olduğu, maddi tazminat koşullarının oluşmadığı, dava dilekçesinde maddi tazminat miktarının 1.000 TL olarak talep edilerek davanın açıldığı, maddi tazminat hususunun takdir ve değerlendirmesinin Mahkemeye ait olduğu, dava dilekçesinde manevi tazminat miktarının 60.000 TL olarak talep edilerek davanın açıldığı, bu hususun da takdir ve değerlendirme yetkisi münhasıran mahkemeye ait olduğu” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı vekili 26/09/2021 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi heyetinin, maddi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında eksik inceleme ile hatalı bir değerlendirme yaptıklarını, maddi tazminat koşullarının oluştuğunu, bilirkişi heyetinin, muvafakat formuna ilişkin yaptığı açıklamaların manevi tazminat koşullarının oluştuğuna işaret ettiğini, eksikliklerin tamamlanarak yanlış hususların düzeltilmesi amacıyla ek rapor alınmak üzere dosyanın bilirkişi heyetine tekrar tevdini talep etmiştir.
Sunulan rapor yeterli bilimsel gerekçe içermediği, genel itibariyle dosyanın özeti ve varılan sonuçtan ibaret olduğu, bu haliyle hükme esas alınamayacağı, belirtilen eksiklikler yönünden davacı itirazları da değerlendirilmek suretiyle heyete bir estetik cerrah bilirkişisi eklenerek, davalı vekilinin 29/04/2021 havale tarihli dilekçesi ve ekindeki delillerin değerlendirilerek davaya konu kitap aslında yer alan fotoğrafın davacı asile ait olup olmadığı hususunda inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere dosyanın bilirkişi heyetine tekrar tevdi edildiği, bilirkişiler 01/04/2022 tarihli raporlarında; “Söz konusu kitabın 651. sayfasındaki fotoğrafın Davacı …’e ait olduğu, Söz konusu kitabın 335. sayfasındaki fotoğrafın Davacı …’e ait olmadığı, Davalı …’in hastaya ait fotoğrafları eğitim amaçlı hazırlanmış kitapta kullanma hakkı olduğu, bu hakkı da Davacı … tarafından ıslak imzalı biçimde imzalanan muvafakatnameye dayandırdığı, Davacı …’in bu olay nedeni ile maddi veya manevi bir zarara uğramadığı , 10.09.2021 tarihli kök rapordaki görüş ve kanaatlerinin de değişmediği” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı vekili 10/06/2022 tarihli dilekçesi ile, müvekkilinin maddi zararının bulunduğunu, bilirkişilerce maddi zarar olmadığı yönündeki yapılan tespitin hatalı olduğunu, müvekkilinin manevi zararının tartışmasız bir biçimde ortada olduğunu, bilirkişi heyetinin müvekkilinin fotoğrafının kitapta paylaşıldığını tespit ettiğini, müvekkili tarafından fotoğrafının kitapta paylaşılmasına verilmiş bir rıza olmadığını, bilirkişinin maddi ve manevi zararla ilgili hukuki görüş bildirme yetkisinin bulunmadığını, takdirin mahkemeye ait olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davalının, davacıya ait fotoğrafları izinsiz bir şekilde yayınlanması nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine yöneliktir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller ve taraf beyanları ve alınan raporlara göre; davacının, davalı hekim tarafından 1999 yılında ameliyat edildiği; ameliyat öncesi ve sonrası olmak üzere fotoğraflarının ameliyattan 12 yıl sonra, 2011 yılında … Kitabında kullanıldığı, kitabın … Tıp Fakültesi öğrencilerine eğitim amaçlı hazırlandığı anlaşılmaktadır. Davacı da söz konusu ameliyatını, bir eğitim ve araştırma hastanesi olan … Üniversitesi Hastanesi’nde olmuştur. İlgili Tıp Fakültesi Dekanlığı’na yazılan müzekkere cevabı ile davalının imzası bulunan hasta muvafakat formunun gönderildiği, buna göre davacının ameliyat öncesi tüm tetkik, sonuç ve belgeleri ile ameliyat esnasında alınacak doku, parça veya organların eğitim veya araştırma amaçlarıyla kullanılmasına izin verdiği görülmüştür. Her ne kadar söz konusu imzalı muvafakat formunun tarihi bulunmasa da, aynı müzekkere cevabının ekinde bulunan hasta çıkış fişinin 16/12/1999 olduğu ve bu itibarla muvafakatın, davaya konu ameliyata ilişkin olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacının ameliyat öncesi vermiş olduğu iznin tüm tetkik, sonuç ve belgeleri içerdiği, ameliyat öncesi ve sonrası fotoğrafın ise bu sonuç ve belgeler arasında kabul edilmesi gerektiği, davalının kullanımının muvafakat kapsamında ve eğitim amaçlı ve hukuka uygun olduğu kanaatiyle davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Peşin alınan 1.041,73 TL harçtan, alınması gereken 80,70 TL harcın mahsubu ile arta kalan 961,03 TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesine göre, reddedilen maddi tazminat talebi yönünden 1.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen manevi tazminat talebi yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/10/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸