Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/262 E. 2022/257 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/262
KARAR NO : 2022/257

DAVA : Tasarıma Tecavüzün Tespiti, Men’i, Maddi ve Manevi Tazminat,
Tasarım Hükümsüzlüğü/Tasarımın Davacıya Devri
DAVA TARİHİ : 20/03/2020

– BİRLEŞEN BAKIRKÖY …. FSHHM …. ESAS SAYILI DOSYASINDA –

DAVA : Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması ve Men’i ile Maddi ve
Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 20/03/2020
KARAR TARİHİ : 16/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/12/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tasarım davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin yaklaşık 10 yıldır ayakkabı tabanı, çanta vb. ürünlerin tasarımı ve üretimini yaptığını, davalının da yine çanta ve ayakkabı ürünleri satan bir firma olduğunu, karşı taraf ile müvekkilinin uzun yıllar birlikte çalışmış olmalarına karşın, davalının böyle bir durumdan bahsetmediğini, bu süreçte müvekkilinin karşı tarafa ürünlerin hem tasarımını yaptığı hem de karşı tarafça gönderilen ayakkabıların ve çantaların üzerine kendi tasarımlarının baskısını yaparak teslim ettiğini, ayrıca müvekkilinin ayakkabı tabanlarının da hem tasarımını hem baskısını hem de üretimini kendi nezdinde yaparak davalıya teslim ettiğini, ancak bu satışların tasarımının satışı değil, yapılan ürünler üzerinden her bir parça başı bedel belirlemek suretiyle yapılan satışlar olduğunu, dava konusu tasarımların davalıya herhangi bir surette satılmadığını ya da tasarım hakkının devredilmediğini, dolayısıyla tasarımlarının 554 sayılı KHK’ya göre gasp edildiğini, davalı tarafça müvekkilinden 2018 yılı Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında yapılan tasarımların çizimleri davaya konu ihtar tarihinden bir süre önce talep edildiğini, müvekkilinin taraflar arasındaki ticari teamül ve güvene binaen herhangi bir risk görülmediğinden davalı tarafa bu tasarımlara ilişkin çizimlerin mail yoluyla gönderildiğini, zaten söz konusu tasarımların çizimleri olmadan doğru bir şekilde üretilmesinin mümkün olmadığını, müvekkiline ait … isimli programda hazırlanan bu tasarımların hangi tarihte hazırlandığını ve hangi tarihte davalıya gönderildiğinin ekte sundukları mail ve program çıktılarından açıkça anlaşıldığını, … isimli programda manuel olarak tarih değişikliği yapmanın teknik olarak da mümkün olmadığını, bu çizimlerin davalı şirkete gönderildiği tarihten kısa bir süre sonra davalı yetkilisi tarafından artık ticareti birlikte yapmayacaklarını müvekkiline ilettiğini, müvekkilinin de herhangi bir sorun çıkarmadan ticari ilişkiye son verdiğini, davalı tarafın gelinen noktada, mail yoluyla almış olduğu çizimlerin ve tasarımların bir kısmını TürkPatent nezdinde …, … ve … numaralar ile tasarım olarak tescil ettirdiğini, bu durumun davalı tarafından müvekkiline gönderilen Bakırköy …. Noterliği tarafından 13/03/2020 tarih, …. yevmiye numaralı ihtarname ile öğrenildiğini, söz konusu ihtarnameye de, EyüpSultan …. Noterliği 17/03/2020 tarih …. yevmiye numaralı ihtarname ile cevap verildiğini, söz konusu tasarımların benzerlikten öte aynı tasarımlar olduğunu, her ne kadar müvekkili tarafından tescil başvurusunda bulunulmamışsa da, bu tasarımların sahibinin müvekkili şirket olduğuru ve davacının kötü niyetli olduğunu, kötüniyetli tescil nedeniyle müvekkiline ait tasarıma tecavüzün tespit ve önlenmesini, davalı adına …,… ve …. numaralı tasarımların hükümsüzlüğüne, bunlar hakkında tedbir kararı verilmesine ve söz konusu tasarımların müvekkili şirket adına tesciline karar verilmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin 15 yılı aşkın süredir ayakkabı, çanta gibi birçok ürünü ürettiğini, ulusal ve uluslararası fuarlarda bu ürünlerin tanıtıldığını ve 10’u aşkın ülkeye satış yapıldığını, müvekkilinin elde ettiği tasarım tescillerinden bir kısmının davacının hükümsüzlüğünü talep ettiği …., … ve …. numaralı tasarım tescilleri olduğunu, bu tasarım tescilleri ile bu tescillere bağlı kalınmaksızın barındırdığı teknoloji ve şeklin tasarımlardan görülebileceğini, asıl olarak çanta ve ayakkabıda saydam malzeme kullanımı ile şekli birçok değişikliğin harmanlandığını, böylece kaliteyi bozmaksızın ayakkabı tabanı dahil ürünlerinin her yerinde dilediği desene yer verebildiklerini keşfettiklerini, ayrıca ürünlerin, çantaların şapka olarak tabir edilen kısmında çizgilerin ortanın solunda birleşmesi ve sağ tarafın 3 kesit şeklinde uzanmasında olduğu gibi ayırt ediciliği sağlayan unsurları barındırdığını, ortaya çıkan bu ürünlerin ticari sır ve hak niteliğinde olduğunu, davacı şirketi ile müvekkili şirketi arasında müvekkilinin tasarımlarının baskılanması faaliyetine ilişkin olarak ticari ilişki kurulduğunu, ticari ilişkinin gerçekleştiği dönemde davacının iddialarının aksine davacının yalnızca müvekkilinin kendisine gönderdiği tasarımları yine müvekkilinin gönderdiği malzemeler üzerine baskısını gerçekleştirerek müvekkiline teslim ettiğini, dava konusu tasarımların müvekkiline satılmasına ya da devredilmesine gerek olmadığını, zaten işbu tasarımların tamamen müvekkiline ait olduğunu, taraflar arasında bu baskılama işlemi sırasında veya sonrasında tasarımların hak sahipliğinin davacıya ait olacağına ilişkin hiçbir hukuki mutabakat olmadığını, dilekçeleri ekinde yer alan davacı tarafından müvekkiline kesilen faturalarda da davacı tarafından müvekkilinin kendisine vermiş olduğu deriler üzerine yalnızca “baskı ve boyama” işlemleri yapıldığını, ticari ilişkinin sona ermesi akabinde de davacının müvekkilinin haberi ve izni olmaksızın söz konusu tasarımları kullanmaya devam ettiklerini, dava konusu tasarımlara ilişkin davacının hiçbir hak sahipliği olmadığı gibi ileri sürdükleri iddialarını destekleyecek nitelikte bir delilin de gösterilemediğini, müvekkiline gönderdikleri mail görüntüleri ve tasarımların üretildiği iddia edilen program görüntülerinin delil niteliğinin bulunmadığını, baskı işleminin gerçekleştirilmesi için bu tasarımların dijital ortamda kullanılması veyahut makinelere aktarılması sırasında bilgisayar ekranından alınan görüntülerin hak sahipliğini göstermeyeceğini, maillerin ticari ilişkide bulunan süre zarfına ait olup, ticari ilişkinin sürdürülmesini sağlamak adına atılmış mailler olduğunu, davacının hak sahipliğini kanıtlamayacağını, bu çıktıların, görüntülerin sonradan düzenlenmesinin mümkün olduğunu, davacının dava konusu tasarımları müvekkili ile aralarındaki ticari ilişkiden önce oluşturduğunu, ürettiğini ve kullandığını kanıtlaması gerektiğini ve bunun için de fatura, irsaliye vb. belgeleri sunması gerektiğini, müvekkili tarafından tasarlanan ve Dünyaya satışı yapılan bu ürünlerin davalı … Ayakkabı San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından şekli tasarım unsurlarıyla …. San. Tic. Ltd. Şti. firmasına ürettirildiğini, taban dahil olmak üzere ayakkabı veya çantanın her yerine baskı imkanı tanıyan müvekkili ürünlerinin hukuka aykırı üretimi sonrasında … arafından bu ürünlere aynı veya farklı görsel baskılarının yapıldığını, bu yolla müvekkili ürünlerinin barındırdığı teknolojik ve şekli tasarım itibariyle ayniyet derecesinde benzer ürünlerin üretiminin tamamlandığını ve nihayetinde …. markası altında üretilen kopyalanmış ürünlerin satışlarının yapıldığının tespit edildiğini, …..com adresinde yer alan 23 adet ayakkabı ürününden en az 6 tanesinin ayakkabı tabanı dahil baskıyı mümkün kılan müvekkili tasarımı ürünü olduğunu, aynı site içerisinde satışta bulunan 11 çantadan 6 tanesinin müvekkilinin tasarımı olan baskı yapılabilir ürünü olduğunu ve tüm bu ürünlerin internet sitesi üzerinden tanıtım ve satışının yapıldığını, davalının bu ürünleri ayrıca https://www… URL’si altında ….’daki satış mağazası https://www…. URL’si altında Instagram hesabı ve https://www… URL’si altında … hesabı üzerinden satışa sunduğunu, bu tespitler akabinde Bakırköy ….Noterliği 13/03/2020 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiğini, bu ihtara rağmen haksız rekabet içeren eylemlere son verilmediği gibi bu eylemlere devam edileceği ile ilgili ifadelere yer verildiğini, davacının kullanımlarının sona ermemesi üzerine Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi … E. sayılı dosya ile davacı aleyhine haksız rekabet davası açıldığını, davacının haksız açmış olduğu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davacı … San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından, davalı … San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılan haksız rekabet talebine ilişkin Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı davanın yapılan yargılaması neticesi görevsizlik kararı verildiği, dosyanın Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi … esas sırasına kaydı yapıldığı ve 25/05/2021 tarih, …. karar sayılı kararı ile mahkememiz işbu dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği görülmüştür.
BİRLEŞEN DOSYADA DAVA : Davacı vekili Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasına tevzi olunan dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin uzun yıllardır sektör içerisinde yer alarak dünya çapında satışlarını gerçekleştirdiğini, bu faaliyetleri doğrultusunda birçok ticari sır elde ettiğini, müvekkilinin ticari sırları ihlal edilmiş, bu sırlar herhangi bir hukuka uygunluk sebebi olmaksızın ve kötü niyetli bir biçimde davalı tarafından kullanıldığını, müvekkili tarafından tasarlanan ve dünyaya satışı yapılan bu ürünlerin davalı tarafından şekli tasarım unsurlarıyla ürettirildiğini ve “….” markası adı altında üretilen kopyalanmış ürünlerin satışlarının yapıldığının tespit edildiğini, davalının haksız kullanımlarının tespiti ile haksız rekabete konu ürünlerin tanıtımı ve satışı yapılan URL’lerinin dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir yolu ile engellenmesini, davalının haksız rekabet teşkil eden fiillerinin tespitine, haksız kullanımının durdurulmasına ve men’ine, davalının haksız rekabet teşkil eden fiillerinden ötürü, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müvekkili lehine davalıdan tazminine, müvekkili yönünden 3.000,00 TL manevi zararın dava tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalıdan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DOSYADA CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı tarafın iddialarının aksine müvekkiline ait ürünlerin, karşı tarafa ait ürünler ile iltibasa neden olacak şekilde benzememekle birlikte karşı tarafa ait ürünlerin, başvuru tarihinden çok öncesinde piyasaya sunulması nedeniyle yeni ve ayırt edici niteliğinin olmadığını, davacı tarafın dayanak Mahkememizin … değişik iş sayılı dosyasında alınan tespit raporundan da anlaşılacağı üzere müvekkiline ait işyerinde bir ürün bulunmadığını, taraf tasarımlarda ortak özellik olarak belirtilen hususların zaten sektörde başka firmalar tarafından kullanılan bir yapı olduğunun görülebileceğini, müvekkilinin faaliyette bulunduğu züccaciye sektöründe üretilen ürünlere ilişkin tasarımların kendilerinden öncekilerden esinlenerek ortaya çıkarılış olmalarının mümkün olduğunu, önemli olan hususun, ortaya çıkarılan tasarımın kendinden öncekilerden genel görünüm açısından bir farklılık olup olmadığı olduğunu, müvekkilinin ürünlerinin davacının ürünlerine yönelik herhangi bir tecavüzü olmadığını savunarak müvekkili aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davalı adına kayıtlı tasarım tescil belgeleri celp olunmuştur.
Davacı vekili 06/07/2021 tarihli dilekçesi ile, maddi tazminat taleplerini SMK 151/2-a bendinde gösterilen ”Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir” kapsamında talep ettiği görülmüştür.
Dosya, ana dosya ve birleşen dosyadaki uyuşmazlıklar hususunda rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 09/12/2021 havale tarihli raporlarında; “Dosyaya konu tasarımların hükümsüzlüğünü talep eden … tarafından sunulan … isimli programa ilişkin ekran görüntüleri üzerinde yapılan incelemede, … (1) tasarımının 25 Ağustos 2017 tarihinde, …(2) tasarımının 25 Ağustos 2017 tarihinde, … (3) tasarımının 8 Aralık 2017 tarihinde, … (4) tasarımının 4 Aralık 2018 tarihinde, …. (7) tasarımının 8 Aralık 2017 tarihinde, …. (2) tasarımının 10 Şubat 2018 tarihinde kaydedilmiş olduğu sistem kayıtlarına ulaşıldığı, dosyaya konu tasarımların hükümsüzlüğünü talep eden … şirketi çalışanı olarak belirtilen …’a ait mail adresi tespit edilememekle birlikte, sunulan belgeler üzerinde yapılan incelemede, göndericisi “…” tarafından, alıcısının asıl dava davalısı …. ’ya ait olarak belirtilen …[email protected] mail adresine … (1), (2), (3), (5) ve (7) no’lu tescilli tasarımları içeren görsellerin 24.09.2018 ve 25.09.2018 tarihlerinde e-posta eki olarak gönderilmiş olduğu, …, … ve … tescilli tasarımlarının sahibi …nın … tarafından kullanıldığı belirtilen …. com web sitesi b. https://www… URL’si altında ….daki satış mağazası c. https://www… URL’si altında Instagram hesabı ve d. https://… URL adreslerinin tümünün … tarafından işletilen web sayfası ve sosyal medya hesapları olduğu anlaşılmakla birlikte, söz konusu web siteleri ve sosyal medya hesaplarında ..,… (3) – (4) – (5) ve (7) no’lu tasarımların kullanıldığının tespit edildiği, tasarımların yaptırılma, e-posta ile gönderilmesi, taraflar arasındaki ticari ilişkinin niteliği beraber değerlendirildiğinde, söz konusu tasarımları içeren dosyaların … tarafından sonradan üretilip, geçmiş tarihli olarak değiştirildiğine yönelik bir kanaat oluşmadığını, davalı … tarafından dosyaya sunulan bilgisayar … programı ve e-posta görüntülerinden … (1),(2), …. (1) (2) (3) (4) (5) (7) ve …. (2) tescil no’lu tasarımların gerçek hak sahibinin … olduğu, …(6) (8) (9) , … (1) ve (3) no.lu tasarımların gerçek hak sahipliği yönüyle … tarafından sunulan tescil tarihi öncesine ait bir belge tespit edilememiş olmakla, bu tasarımlar yönünden mevcut tescil sahibi olan …’nın gerçek hak sahibi olduğu, … (1) (2), …(1) (2) (3) (4) (5) (7) ve…. (2) tescil no’lu tasarımların, Davalı … tescili öncesinde Davacı … tarafından kamuya sunulmuş olduğu görülmüş ve Davacı … öncesinde kamuya sunulduğuna dair denetlenebilir bir belgeye ulaşılamadığı, dolayısıyla, Davacı …’ın gerçek hak sahibi olarak değerlendirilebileceği, Diğer tasarımlar olan … (6) (8) (9) …. (1) ve (3) açısından SMK 71/1 kapsamında bir durum olmadığı, Mahkemece, 71/1 kapsamında tasarım sahipliğinin devri noktasında farklı bir görüş oluşması halinde, yukarıda belirtilen … (1) (2), …. (1) (2) (3) (4) (5) (7) ve … (2) tescil no’lu tasarımların Davalı … tescili öncesinde kamuya sunumu söz konusu olduğundan hükümsüzlük şartlarının mevcut olacağı, Diğer tasarımlar olan.. (6) (8) (9) …. (1) ve (3) açısından dosya kapsamında yer alan mevcut delillere göre hükümsüzlük şartlarının mevcut olmadığı, Birleşen Dosya Kapsamında; Tecavüz ve Haksız Rekabet açısından değerlendirme yapıldığında; Gerek …’ın tespit edilen (… (1) (2), … (1) (2) (3) (4) (5) (7) ve … (2) açısından kullanımlarının, tescil sahibi olan …. Ayakkabıcılık’ın tescil tarihi olan 04 Şubat 2019 tarihi öncesinde kullanımlar olması, gerek bu tasarımlar açısından …’ın gerçek hak sahibi olarak değerlendirilebileceği ve SMK 71/1 kapsamında devrin mümkün olması, gerekse de hükümsüzlüklerine karar verilmesi durumunda hükümsüzlük davasının geçmişe etkisi dikkate alındığında … Dizaynın kullanımının tasarıma tecavüz teşkil etmeyeceği ve bağlantılı olarak haksız rekabet teşkil etmeyeceği, … (6) (8) (9) … (1) ve (3) no.lu tasarımlar açısından ise … Dizaynın bir kullanımı tespit edilemediğinden, tecavüze ilişkin şartların mevcut olmadığı ve bağlantılı olarak Haksız Rekabetin söz konusu olmayacağı, esas dosya kapsamında maddi ve manevi tazminat talebi açısından değerlendirme yapıldığında, … 151/2 a kapsamında maddi tazminat talep etmekte ise de, dosya kapsamında, …’nın tecavüze konu kullanımını belgelendirir nitelikte, soyut beyan dışında, delil olarak sunulan herhangi bir evrak olmadığı, tarafların karşılıklı olarak ticari defterlerine delil olarak dayanmamış oldukları ve defter incelemesi noktasında bir görevlendirmenin yapılmamış olduğu, tüm bu bilgiler ışığında, dosyadaki mevcut delil durumuna göre, herhangi bir tecavüz unsurunun ve maddi tazminat hesaplamasının yapılmasının mümkün olmadığı, manevi tazminat noktasındaysa, takdirin mahkemeye ait olduğu” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davalı vekili 28/12/2021 tarihli dilekçesi ile, tasarımlara dair maillerde ve sistem kayıtlarında bir tespit yapılmadığını/yapılamadığını, çelişkili rapor hazırlanmasının hukuka aykırı olduğunu, …’ın tescil öncesinde dava konusu tasarımları kamuya sunduğuna dair bir delil bulunmazken bu hususta bir tespit yapılmasının hatalı olduğunu, değerlendirmelerin subjektif olması nedeniyle raporda yer alan diğer değerlendirme ve tespitlerin de hatalı olacağından yeniden değerlendirme yapılması gerektiğini, bilirkişi raporunun eksik olarak hazırlandığını ve dosyaya sunulan delilleri gözetilmeden tek taraflı olarak değerlendirmelerde bulunulduğunu, söz konusu bilirkişi raporunun hükme elverişli olmadığını, içerisinde birçok çelişki barındırdığını ve tamamen … tarafından gönderilen evraklar üzerinden yapılan değerlendirmeler neticesinde oluşturulan hukuka aykırı bir rapor olduğunu, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne, mahkeme aksi kanaatte ise yeni bir bilirkişiden yeni rapor alınmasını ya da ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Dosya, davalı itirazlarının tek tek değerlendirildiği, davalı ticari defterleri de incelenerek davacının belirttiği tazminat seçeneği gözetilerek davacının isteyeceği maddi tazminat tutarını gösterir ek rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 02/10/2022 tarihli ek raporlarında; “Dosya kapsamında sunulan tespitler dayanak alınarak kök raporda varılan tespit kanaatlerini tekrar ettikleri, davacı ve davalının incelenen fatura ve defterlerinde dava konusu tasarımlara ait yukarıda izah edildiği üzere net bir tespit yapılamadığından davacının talebi olan SMK 151-2-a kapsamında hesaplama yapılamadığı, davacı ve davalıya ait 2019-2020 yılı gelir tablosu bilgileri ayrıca eklenmiş olup tazminat miktarının mahkemeye ait olduğu” hususlarını rapor ettikleri görülmüştür.
Davalı vekili 24/10/2022 tarihli dilekçesi ile, ek bilirkişi raporunda e-postanın ….’a ait olduğunun tespit edilemediği ile … isimli programın tarihlerinin tutarsız olması ve değiştirilebileceğine rağmen ilgili unsurlardan hareketle kanaatte bulunulmasının doğru olmadığını, …’ın tescil öncesinde dava konusu tasarımları kamuya sunduğuna dair bir delil bulunmadığını, bu hususta bir tespit yapılmasının hatalı olduğunu, subjektif unsurlar üzerine kurulan değerlendirmeler nedeniyle raporda yer alan diğer değerlendirme ve tespitlerin de hatalı olacağını, yeniden değerlendirme yapılması gerektiğini, bilirkişi raporunun eksik olarak hazırlandığını ve dosyaya sunulan delilleri gözetilmeden tek taraflı olarak değerlendirmelerde bulunulduğunu, mali tabloların tazminat bakımından esas alınmasının kabulünün mümkün olmadığını, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne, mahkeme aksi kanaatte ise yeni bir bilirkişiden yeni rapor alınmasını ya da ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Asıl davada dava, davalının, davacıya ait tasarımdan doğan haklarına tecavüzün tespiti, men’i ile maddi ve manevi tazminat ve davalı tasarımlarının davacıya devri ya da hükümsüzlüğü; birleşen davada dava, birleşen dosya davalısının eylemleri nedeniyle haksız rekabetin tespiti, haksız kullanımın durdurulması ve men’i ile maddi ve manevi tazminat talebine yöneliktir.
SMK’nun 55.md’sine göre tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. Burada kanun koyucu patent ve faydalı modelden farklı olarak fonksiyona değil, görünüme koruma bahsetmiştir. Bu nedenle tecavüz iddiaları da ürünün “görünümü” nazara alınarak değerlendirilmelidir.
SMK’nun 71/1 maddesine göre: “Tasarım başvurusu gerçek hak sahibi olmayan bir kişi tarafından yapılmış veya tasarım bu kişi adına tescil edilmişse veya tescilsiz tasarım gerçek hak sahibi olmayan bir kişi tarafından kamuya sunulmuşsa, gerçek hak sahibi olduğunu iddia eden kişi, tasarım hakkından doğan diğer hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla, tasarım sahipliğinin kendisine devredilmesini veya tasarım sahibi olarak tanınmayı mahkemeden talep edebilir.”
Somut olayda davalı-birleşen dosya davalısı adına 04/02/2019 başvuru tarihli ..,… ve … tescil numaralı tekli ve çoklu tasarım tescillerinin yaratıcısının birleşen dosya davalısı olduğu, söz konusu tasarımların gasbedilerek tescil edildiği iddia olunmaktadır. Bilişim uzmanının da bulunduğu bilirkişi heyetince kök rapor ve ek raporda yapılan incelemede; davacı … tarafından işletilen … isimli … hesabınday, … nolu çanta tasarımı üzerinde … (2) nolu tasarımın 18 ocak 2019 tarihinde kullanıldığı, … isimli programa dair ekran görüntülerine göre son dosya güncelleme tarihinin 25 Ağustos 2017-04 Aralık 2018 arasında olduğu ve …(1) tasarımın 25 Ağustos 2017 tarihinde, … (2) tasarımının 25 Ağustos 2017 tarihinde, … (3) tasarımının 8 Aralık 2017 tarihinde, … (4) tasarımının 4 Aralık 2018 tarihinde, … (7) tasarımının 8 Aralık 2017 tarihinde, … (2) tasarımının 10 Şubat 2018 tarihinde kaydedilmiş olduğu ve bu tasarımların … tarafından 24 ve 25 Eylül 2018 tarihinde e-posta eki olarak … şirketine gönderildiği; söz konusu e-posta kaydında … com ibaresinin yer aldığı ve bu e-posta servis sisteminde tarihsel ibarelerin üzerinde sonradan geriye dönük olarak değişiklik yapılmasının mümkün olmadığı, bu itibarla, bu tasarımların davacı-birleşen dosya davalısı tarafça yaratıldığı, tasarımların gerçek hak sahibinin davacı … olduğu ve devir koşullarının oluştuğu kanaatine ulaşılmıştır.
Asıl davaya konu diğer.. (6), (8), (9) ve … (1), (3) numaralı tasarımlar yönünden ise tescil tarihi öncesine ait yeterli delilin dosyaya sunulamadığı ve bu tasarımlar bakımından asıl davanın ispatlanamadığı anlaşılmıştır.
Gerçek hak sahibi olan davacı tarafından, aradaki ticari ilişkiye istinaden gönderilen tescilsiz tasarımları kendi adına tescil ettiren davalının aynı zamanda bu tasarımları ticari faaliyetlerinde kullandığı, bu itibarla tasarım hakkına tecavüz fiilini gerçekleştirdiği, kusurlu hareketi nedeniyle haksız fiil sorumluluğunun doğduğu ve tazminat koşullarının oluştuğu kanaatine varılmıştır. Ne var ki tarafların sundukları tüm deliller ve incelenen ticari defterler ile dava konusu tasarımların kullanıldığı ürünlerin miktarının tespiti mümkün olmadığından TBK 50-51.maddeleri çerçevesinde maddi tazminat miktarı mahkememizce takdir olunmuştur.
İhlal edilen hakkın boyutu, kusurun derecesi ve tarafların mali durumları nazara alınarak 15.000,00 TL manevi tazminatın yeterli ve dengeleyici olacağı kanaatine ulaşılmıştır.
Birleşen dosya yönünden yapılan değerlendirmede ise;
Asıl dosyada …-(1), (2); …-(1), (2), (3), (4), (5), (7) ve …-(2) sayılı tasarımların gerçek hak sahibinin birleşen dosya davalısına ait olduğunun kabulü karşısında bu tasarımlar yönünden haksız rekabetin koşullarının oluşmadığı, …-(6), (8), (9); …-(1), (3) tescil numaralı tasarımlar yönünden ise dosyaya sunulan tüm delillere göre birleşen dosya davalısının bu tasarımları fiili olarak kullanımının tespit edilemediği anlaşıldığından birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
ASIL DAVADA;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
-Davalı adına tescilli … ; …, ., …,..,.,.. ve … tescil numaralı tasarımların SMK 71/1 maddesi kapsamında davacıya devrine;
-Davalının, davacıya ait tasarımlara tecavüzünün tespiti ile bu tecavüzün men’ine,
-15.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-…, .., ..; …, … tescil numaralı tasarımlar yönünden davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 2.049,30 TL harçtan, peşin alınan 1.195,43 TL harcın mahsubu ile bakiye 853,87 TL harcın, davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen tecavüzün tespiti davası yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maddi tazminat davasının kabul edilen kısım yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre manevi tazminat davasının kabul edilen kısım yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre tasarımın davacıya devri talebine yönelik kabul edilen kısım yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesine göre, maddi tazminat davasının reddedilen kısım yönünden 5.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre manevi tazminat davasının reddedilen kısım yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre tasarımın davacıya devri talebine yönelik reddedilen kısım yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Davacı tarafça yapılan 2.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 250,00 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.750,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul ve reddi oranında hesaplanan 1.753,12 TL’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Davacı tarafça yatırılan 1.195,43 TL peşin harç ve 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.249,83 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
BİRLEŞEN BAKIRKÖY …. FSHHM’NİN … ESAS SAYILI DOSYASINDA;
1-Birleşen dosya davacısının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 68,31 TL harcın mahsubu ile bakiye 12,39 TL harcın, birleşen dosya davacısından alınarak hazineye irad kaydına,
3-Birleşen dosya davalısı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen haksız rekabetin tespiti davası nedeniyle 15.000,00 TL vekalet ücretinin, birleşen dosya davacısından alınarak, birleşen dosya davalısına verilmesine,
4-Birleşen dosya davalısı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesine göre, reddedilen maddi tazminat davası yönünden 1.000,00 TL vekalet ücretinin, birleşen dosya davacısından alınarak, birleşen dosya davalısına verilmesine,
5-Birleşen dosya davalısı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen manevi tazminat davası yönünden 3.000,00 TL vekalet ücretinin, birleşen dosya davacısından alınarak, birleşen dosya davalısına verilmesine,
6-Birleşen dosya davacısı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/11/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸