Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/26 E. 2021/29 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/26 Esas
KARAR NO : 2021/29

DAVA : Tasarım Tecavüz ve Haksız Rekabet Tespiti
KARŞI DAVA : Tasarım Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 12/09/2017
KARŞI DAVA TARİHİ : 03/10/2017
KARAR TARİHİ : 24/02/2021
K. YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarımdan Tescilininden Kaynaklanan davada yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili firmanın 1987 yılından bu yana banyo aksesuarları başta olmak üzere çeşitli ev gereçleri üretimi ve dağıtımı yaptığını, sektöründe kalite ve kapasite yönünden en güçlü firmalardan biri olduğunu, bu faaliyet alanı içinde çeşitli ARGE çalışmaları yaptırarak özgün ürünler ürettiğini ve bu ürünleri tescil ettirerek bu tasarımlan ürünlerinde kullanan ve pazarlayan bir firma olduğunu, müvekkili şirket adına tescilli olan …… sayılı tasarım tescil belgesi ile korunan “……..” nin ayırt edilemeyecek derecede benzeri ürünlerin, davalılar tarafından piyasaya sürüldüğünü ve www……com isimli internet sitesinde ….. ve ……. koduyla satıldığının tespit edildiğini, davalı tarafa ihtarname gönderdiklerini ancak olumsuz yanıt verildiğini, bu nedenle davalı tarafın eylemlerinin müvekkili şirket adına TPE tarafınca korunan …… sayılı tasarım hakkına tecavüz ettiğinin tespitini, tescilli tasarım hakkına tecavüzün durdurulmasını, haksız tecavüzün önlenmesini ve bu suretle tecavüzün giderilmesini, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL maddi tazminatın ve 10,000 TL manevi lazminmatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, yargılama masraftan ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı tarafın TPE’nin 554 sayılı KHK dönemindeki incelemesiz sisteminden faydalanarak haksız menfaat elde etmeye çalıştığını, müvekkilinin tasarımının tescil tarihinden çok önce dava konusu tasarıma haiz ürünleri Çin’de imal ettirdiğini, ithal ederek ülkemizde piyasaya sunduğunu, …… arama motorunda yapılacak inceleme ile 01/01/2015-09/10/2016 tarihleri arasında yayınlanan görsellerde ……. ifadesi ile arama yapıldığında dahi dava konusu ürünün belirtilen tarih aralığında internette kamuya sunulduğunun tespit edileceğini belirterek haksız davanın reddini talep etmiştir.
KARŞI DAVA : Davalı vekili karşı dava dilekçesi ile, dava konusu tescilli tasarımın yenilik unsurunu taşımadığını, müvekkilinin davaya konu ürünü …… Ltd.firmasına imal ettirip ithal ettiğini, dava konusu tasarımın yeni bir tasarım olmayıp harcıalem olmuş bir tasarım olduğunu, bu nedenle davacıya ait ……. nolu tasarımın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
KARŞI CEVAP : Davacı vekili karşı davaya cevap dilekçesi ile, davalı/karşı davacı yanın sunmuş olduğu belgelerin müvekkilinin tasarımın yeni olmadığını kanıtlar mahiyette olmadığını, müvekkiline ait ……. nolu tasarımın başvuru tarihinin 06/10/2016 olup atıfet süresi itibariyle gösterilecek delillerin 06/10/2015 tarihinden önce olmasının gerektiğini, karşı davacı yanın gerek proforma faturada gerekse de …….’te yer alan 2016 tarihli belgelerin yenilik incelemesinde hiçbir hükmünün bulunmadığını belirterek karşı davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacı tarafa ait …… nolu tasarım tescil belgeleri celp olunmuştur.
Dosya, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi açısından tarafların internet siteleri üzerinde inceleme yapılmak üzere tensiben bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 04/10/2017 havale tarihli raporunda; “davacı tarafa ait …… nolu endüstriyel tasarım ile davalıya ait ….. ve ……. kodlu ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları” hususlarını rapor ettiği görülmüştür.
Dosyanın, davacı tarafın iddia ve delilleri, davalı karşı davacı tarafın iddia ve delilleri dikkate alınarak davacıya ait ……. nolu tasarım kapsamında davalı kullanımlarının …… kodlu ürünlerin davacıya ait tasarım kapsamında kalıp kalmadığı hususunda öncelikle benzerlikten hareketle ayırt edici noktaların olup olmadığını, yine …… nolu tasarımın sunulan belgeler, internet üzerindeki arşiv kayıtları, daha önceki ürün örnekleri ve belgeleri incelenerek ayrıca bilirkişilerin mesleki bilgi ve tecrübeleri ile değerlendirme yapılarak yenilik ve ayırt edicilik vasfı yönünden rapor tanzimi için bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, bilirkişiler 31/02/2018 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında; “asıl dava yönünden davalı ……. Mutfak tarafından …… ve ……. kodu ile üretilen ürünlerin davacı …… firması adına tescilli …… nolu tasarımla karıştırılmaya sebebiyet verecek derecede benzer olduğu, karşı dava yönünden dava konusu ………. firması adına kayıtlı …… nolu endüstriyel tasarım tescilinin e-satış faturası kayıtları ve tarihi göz önüne alınarak satışa çıktığı tarih itibariyle, yenilik ve ayırt edicilik niteliğine sahip olduğu, hükümsüzlüğe sebebiyet verecek koşulların oluşmadığı” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davalı vekili 26/06/2018 tarihli dilekçesi ile, dosyaya 554 sayılı KHK hükümlerinin uygulanması gerektiğini, davacı tasarımının süresi içerisinde tescil edilmediğinden yenilik vasfını taşımadığını, yeni sayılma süresi içerisinde dahi olsa dava konusu ürünün davacının tasarımının yenilik özelliğini ortadan kaldırmadığını, davacının iddialarının kabul edilse dahi müvekkilinin ön kullanım hakkının mevcut olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, tanık dinletme, yeni sunulan belgeler ve itirazları doğrultusunda yeni bir rapor alınmasını, mümkün olmaması halinde ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili 11/10/2018 tarihli dilekçesi ile mahkemelerde bilirkişilik yapan Bilgisayar Mühendisi …’ten dava konusu ürünün internet ortamına ilk ne zaman yüklediğine dair uzman görüşünü dosyaya sunmuş, bilirkişinin 10/10/2018 tarihli görüşünde “dava konusu ürünün en geç ve ilk kez 11 Haziran 2015 tarihinde internette satışa çıkışının tespit edildiği” hususunu rapor ettiği görülmüştür.
Dosyanın sunulan itirazların değerlendirilmesi açısından mevcut heyete tevdii edildiği görülmüş, bilirkişiler 11/01/2019 tarihli ek raporlarında kök rapordaki tespit ve görüşlerini yineledikleri görülmüştür.
Davalı vekili 04/02/2019 tarihli ek rapora karşı itiraz dilekçesi ile, dava konusu tasarım tescil tarihinin 06/10/2016 olduğu dikkate alındığında 12 aylık sürenin başlangıcının 06/10/2015 olduğunu, davacı tarafın dosyaya 05/01/2016 tarihli fatura sunarak dava konusu tasarımı satışa arz ettiğini belirterek tasarımın koruma kapsamında kaldığını belirttiğini, bilirkişi heyetinin bu faturaya itibar ederek tasarımın koruma kapsamı içinde kaldığını kök ve ek raporlarında belirttiğini, kök rapora yaptıkları itirazda dava konusu tasarımın davacının atıfet süresinin başlangıcı olarak atfettiği süreden önceki bir tarih aralığında 01/12/2014-31/07/2015 tarihleri arasında ……. olarak aratıldığında dava konusu tasarımın birebir aynı görsellerinin internet ortamında yayınlandığı/teşhir edildiği/satışa arz edildiğinin tespit edildiğini, bu hususta ……’ten uzman görüşü aldıklarını, ek raporda çelişkiler olduğunu, dosyaya sunulan kataloğun baz alınmamasının bilirkişi heyetinin eksik inceleme ile rapor oluşturduğunun kanıtı olduğunu, davacı/karşı davalının 2014-2015 yılı ticari defterlerinin incelenmesinin gerektiğini beyan etmiştir.
Davalı vekilinin talebi üzerine ……. Elektronik Ticaret ve Bilişim Hizmetleri A.Ş.(……. com) gelen müzekkere cevabında dava konusu ürünlerin “…… Seti” ismi ile birlikte “……”, “……. Seti gibi isimlerle de satışa sunulduğunu, …… com alan adlı internet sisteminde tespit olunan bilgileri gönderdikleri ve …… Danışmanlık İletişim ve Satış Ticaret Anonim Şirketi(…… ) gelen müzekkere cevabında ……. adı geçen tüm serinin …… İç ve Dış Ticaret Pazarlama Ltd. Şti.firmasından ilk olarak 11 Haziran 2015 tarihinde satışa sunulduğunu bildirdikleri görülmüştür.
Davalı tarafça dosyaya sunulan uzman görüşü ile mahkememizce bilişim uzmanı bilirkişiden rapor arasında çelişki olduğundan bu çelişkinin giderilmesi amacıyla duruşmada dinlenilmelerine karar verilmiş ve uzman görüşü sunan … 02/07/2019 tarihli duruşmada alınan beyanında; serbest bilgisayar mühendisi olarak çalıştığını, aynı zamanda İstanbul Bölge Bilirkişi Kuruluna bağlı olarak 2012 yılından beri bilirkişilik yaptığını, 10 Ekim 2018 tarihli bilirkişi görüşü başlıklı rapordaki imzanın kendisine ait olduğunu, orada da belirtiği üzere resimde gösterilen ürün görseli en geç ve ilk kez 11 Haziran 2015 tarihinde internette görüldüğünü, …… arama motorunda yaptığı araştırmaların tarih aralığı girildiğinde ürün çıktığını, yüklenme tarihinin en fazla 2-3 gün sapma yapabileceğini, bundan fazla söz konusu olmayacağını beyan etmiştir.
Mahkememizce bilişim uzmanında alınan bilirkişinin 12/11/2019 tarihli duruşmada alınan beyanında, dosyada sunulmuş rapor ve ek rapor altındaki imzaların kendisine ait olduğunu, oradaki görüşlerini tekrar ettiğini, dosyada bulunan uzman …’in görüşü ve mütalaası ile duruşmadaki beyanını okuduğunu, orada yapılan teknik tespitin yani ürün görselinin ……’de 11/06/2015 olarak tarihlendiği yönündeki tespitinin doğru olduğunu, yaptıkları aramalarda çıkmamasının sebebinin arama kriterlerinin farklılığından ziyade arama yapan kişilerin daha önceki yaptıkları aramalara göre ……’nin sonuçları kişiselleştirerek ve değiştirerek sunması olduğunu, ancak söz konusu uzman görüşündeki artı/eksi 2-3 günlük yanılma payı konusundaki beyanını paylaşmadığını, bu görüşün doğru olmadığını, bir görsel ……’a sunulduğunda yahut verildiğinde arşivlenme tarihi bazen bu görselin ……’a giriş tarihinden çok sonra olabildiğini, yani bu sürenin 2-3 günü aşabileceğini, ancak bu görselin arşivlenme tarihinden daha önce yayınlanmış olması mümkünken arşivlenme tarihinden daha sonraki bir tarihte yayınlanmış olmasının teknik olarak mümkün olmadığını beyan etmiştir.
Dosya davalının harcı alem iddiaları yönünden ayrıntılı ve gerekçeli değerlendirme yapıldıktan sonra yerleşmiş içtihatlar doğrultusunda davacının haksız rekabeti iddiası yönünden davacının davaya konu tasarıma emek ve yatırım ile birlikte zaman sarfederek değer ve tanınmışlık kazandırıp kazandırmadığı, davalının varsa davacının söz konusu emek, yatırım ve tanınmışlığından haksız yararlanıp yararlanmadığı, iltibası önleyecek tedbirleri alıp almadığı hususlarında rapor tanzim etmek üzere yeni bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 10/08/2020 tarihli raporlarında “davacının davaya konu tasarıma emek ve yatırım ile birlikte zaman sarfederek değer ve tanınmışlık kazandırıp kazandırmadığı yönünde yapılan incelemede, …… Arama Motoru sonuçlarına göre davaya konu tasarımın tescil tarihi olan 06/10/2016 tarihinden öncesinde 9 adet farklı e-ticaret sitesine satışa sunulduğu, ürün hakkında tasarımın tanınması yönünde haber, makale veya videonun bulunmadığı, davacının söz konusu tasarıma ait emek, yatırım ve zaman sarfederek değer ve tanınmışlık kazandırmadığı sonucuna ulaşıldığı, davaya konu tasarımın, hem tasarım işlevi, hem de barındırdığı dekoratif özelliklerin harcıalem olup olmadığı incelendiğinde; yeniliği olmayan sıradan. Basmakalıp olmadığı, görümününde değişim ve çeşitlilik barındırdığı, iltibas yönünden, Bilgisayar Mühendisinin tespiti doğrultusunda …… Firmasının …… Firmasının tanınmışlığından faydalanmadığını ortaya koyduğunu, davacı/karşı davalının iltibas oluşturacak şekilde haksız rekabet içine giren bir eyleminin tespit edilemediğini, davacı tarafa ait tescilli tasarım ile davalı tarafından üretilen ürünlerin bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin benzerlikler bulunduğu, bu sebep ile iltibas yaratabilecek derecede benzer olarak algılandıkları” hususlarını tespit ve rapor ettikleri görülmüştür.
Davacı vekili 02/10/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile müvekkilinin davaya konu tasarımın tanıtımı için yapılan giderlerle birlikte davaya dayanak tasarımın konusu ürünlerin satış kampanyasına ilişin broşürler, yapı marketlerin bu tanıtım için müvekkiline gönderdiği faturalar, dergilerde çıkan reklamlar, internet sitesi için yaptığı masraflar ve diğer emek ve mesaiyi gösteren belgeler ile müvekkilinin Çinli üretici ile yaptığı yazışmaları sunarak bu doğrultuda bilirkişilerden ek rapor alınmasını talep etmesi üzerine dosyanın ıslah yolu ile sunulan delillerin değerlendirilerek ek rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişilerin 06/01/2021 tarihli raporlarında “dosyaya sunulan katalog ve sosya medya hesaplarında yapılan paylaşımlar üzerinde yapılan incelemelerde, dosyaya konu tasarımı içeren “3 Ağustos 2018”, “6 Ekim 2016”, “23 Ekim 2017″ ve 25 Ekim 2016” tarihlerinde ürün görsellerinin paylaşıldığı, ancak; dosyaya konu ürüne ait sosyal medya paylaşımları ile katalog tanıtımların dava dışı “…… İç ve Dış Ticaret Ltd şti” isimli şirket tarafından yapıldığı, buna karşın davacı şirket unvanı ise “…… Metal ve Plastik San ve Tic. Ltd. Şti.” olduğu, dosyaya sunulan muhasebe kayıtları üzerindeki incelemelerde, heyetlerinin uzmanlık alanına girmemekle birlikte; sunulan belgeler genel olarak değerlendirildiğinde, davacı şirketçe fuarlara gidildiğine, gümrükleme işlemlerine dair gider ve harcamalar yapıldığına dair evraklar sunulduğu görülmüş olup, dava konusu ürünün delillerde bulunan fuarlara götürüldüğüne, tanıtımının yanıldığına dair teyit eder nitelikte bir delil tespit edilemediği, dosyaya davacı tarafından sunulan deliller incelendiğinde, davaya konu tasarıma sahip ürünleri içeren sosyal medya paylaşımlarının sayısının 4 adet olduğu, bu sosyal paylaşımları da beğenen kişi sayısı 14 beğeni, 11 beğeni, 5 beğeni ve 0 beğeni olduğu, beğeni sayısının 0-14 arasında olması, söz konusu paylaşımların reklamlı gönderiler olarak ayarlanmadığını, bir ürünün tanınırlığının ve bilinirliğinin artması, tasarıma yapılan yatırımda ölçü kabul edilebilmesi için beğeni, yorumların dikkate alınması gerekliliği nazara alındığında, davacının söz konusu tasarıma ait emek, yatırım ve zaman sarfederok değer ve tanınmıştık kazandırmada konusundaki kok rapordaki görüşlerinin değişmediği” hususlarını rapor ettikleri görülmüştür.
Asıl dava davalının davacı tasarım haklarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespiti talebine yönelik, karşı dava ise davacı tarafa ait …… nolu tasarım tescil belgesinin hükümsüzlüğü talebine yöneliktir.
SMK’nun 56/4. Maddesine göre bir tasarımın aynısı tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce Dünya’nın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
Yenilik tanımındaki küçük ayrıntının sınırları somut olaya göre farklılık göstermektedir. Aynı tasarımlardaki renk, malzeme veya boyutsal farklılıklar çoğu zaman tek başına bir ürünü farklılaştırmada yeterli olmadığından küçük ayrıntı olarak nitelendirilir. Zira bu özellikler tasarımın görünüm özellikleri açısından asli unsuru oluşturmamakta ve istisnai bazı durumlar haricinde tasarımın kimliğini etkilememektedir.
Yenilik incelenmesinde esas alınacak referans tarihi tescilli tasarımlar açısından başvuru ve rüçhan tarihidir. Yani SMK 56/4-a gereği tescilli tasarımın aynısı başvuru veya rüçhan tarihinden önce Dünya’nın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise söz konusu tescilli tasarım yeni kabul edilecektir.
Bir tasarımın ayırt edicilik özelliği ise SMK’nun 56/5 maddesinde belirlenmiştir. Buna göre bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
Ayırt edicilik tasarımın koruna bilmesi için kıyaslanan tasarımlarla arasındaki farklılığın seviyesinin belirlenmesi için konulmuş bir kriterdir.
Kanunda yer alan “bilgilenmiş kullanıcı” özel bir bilgiye sahip olmadan markalar alanında markaları karşılaştırabilen ortalama tüketici kavramı ile ilgili sektörde teknik bilgiye sahip uzman arasındaki kişidir. Ayırt edici niteliğin belirlenmesinde tasarımların karşılaştırmasını yapacak bilgilenmiş kullanıcı üretici, satıcı, tasarımcı veya teknik uzman değildir. Sektörde bu tür tasarımların olduğunu bilen dikkatli ve deneyimli ürün kullanıcısıdır.
Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi de dikkate alınır. (SMK 56/6 mad.) tasarımcılar sektörel ve fonksiyonel bazda her zaman aynı derecede seçenek özgürlüğüne sahip değildir. Tasarımlarını yaparken belirli sınırlar içinde kalmaları gerekebilir. Bir tasarımcı ne kadar seçenek özgürlüğüne sahipse tasarımını o derece farklılaştırabilir.
Somut olayda davalı-karşı davacı tarafın sunduğu 10/10/2018 tarihli bilişim uzmanı …’in uzman görüşü ve 02/07/2019 tarihli duruşmadaki beyanına göre yenilik kırıcı niteliğe haiz görselin ilk kez internet ortamına 11/06/2015 tarihinde yüklendiği yönündeki tespitin, mahkememizce bilirkişi olarak atanmış olan ve heyette yer alan bilişim uzmanı ……. tarafından da 12/11/2019 tarihli celsedeki beyanında doğrulanması karşısında davaya konu tasarım tescil ve atıfet süresinden önce kamuya sunulduğu ve hükümsüzlük koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Hükümsüzlük kararının geçmişe etkili sonuç doğurması nedeniyle asıl davada tasarıma tecavüz yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Hükümsüzlüğüne karar verilen tescile dayalı olarak haksız rekabet iddiaları için yapılan incelemede ise yerleşmiş Yargıtay içtihatları ışığında belirlenen “davacının davaya konu tasarıma emek ve yatırım ile birlikte zaman sarfederek değer ve tanınmışlık kazandırıp kazandırmadığı ve davalının bu değer ve tanınmışlıktan haksız bir şekilde faydalanıp faydalanmadığı” kriterleri ile bilirkişiler marifetiyle yeniden inceleme yapılmış ve davayla konu edilen tasarım özelinde davacının bu tasarıma yönelik emek ve yatırım yaparak değer ve tanınmışlık kazandırdığına ilişkin yeterli bir delil bulunmadığı, davacının tüm yatırım ve faaliyetlerinin ise aynı zamanda davaya konu tasarım için özel emek ve yatırım olarak kabul edilemeyeceği, bu haliyle haksız rekabetin de koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Asıl Davada;
-Davacının tasarım tecavüzü ve haksız rekabet iddialarına dayalı davalarının ayrı ayrı REDDİNE,
-Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
-Davalı davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 5.900,00 TL vekalet ücreti takdirine, bu ücretin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Davacı/karşı davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
2-Karşı Davada;
Karşı davacının davasının KABULÜ ile;
-Karşı davalıya ait ……. nolu tasarımın hükümsüzlüğüne, karar kesinleştiğinde sicilden terkinine,
-Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın karşı davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
-Karşı davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 5.900,00 TL vekalet ücreti takdirine, bu ücretin karşı davalıdan alınarak karşı davacıya verilmesine,
-Karşı davacı tarafından yapılan 31,40 TL TL karşı dava harcı, 1.125 TL bilirkişi ücreti ve 300,00 TL tebligat/posta masrafı olmak üzere toplam 1.425,00 TL yargılama giderinin karşı davalıdan alınarak karşı davacıya verilmesine,
-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.24/02/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸