Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/258 E. 2021/175 K. 15.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/258 Esas
KARAR NO : 2021/175

DAVA : Marka Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Ref’i ve Men’i ile Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/03/2020
KARAR TARİHİ : 15/10/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/10/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Ref’i ve Men’i ile tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin 2002 yılından beri faaliyetini sürdürdüğünü, müvekkil derneğin adının kısaltmasından oluşan “……” isim ve logosunu Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescilli bir marka olduğunu, yine müvekkili derneğin bu marka hakkının bir sonucu olarak www…… web adresini resmi internet sitesi olarak kullandığını, web sitesini ziyaret eden üyelerinin, arama motorunda www……net adresi ile karşılaşmaları üzerine yapılan araştırmada, söz konusu web sitesinin davalı “…” tarafından oluşturulduğunu tespit ettiklerini, davalı derneğin 2019 yılında tüzel kişilik kazandığının görüldüğünü, davalı derneğin, kendi adını kısaltma olarak “……” olarak kullanması ve bu adla bir web sitesi oluşturmasının marka hakkına tecavüz eylemi oluşturduğunu, davalı derneğin web sitesi adresine bakıldığında, müvekkiline ait “……” markasını kullandığı bu bakımdan SMK’nın 29. maddesinin (b) ve (c) bentlerinde yer alan tecavüzün söz konusu olduğunu, davalıya söz konusu ihlali ortadan kaldırması için 02.12.2019 tarihinde mail yolu ile ihtarda bulunmasına rağmen ihlale devam ettikleri görüldüğünü, davalının kendi web sitesinde kullandığı “……” sözcüğünün müvekkili dernek adına kayıtlı tescilli markaya tecavüz niteliğinde olduğunun tespitine, müvekkil markasına vaki tecavüzün önlenmesine, bu kapsamda “……” markasının davalıya ait basılı kağıt, görsel veya kullanılmasının engellenmesine; davalının web sitesi olan www……..net adresine erişimin engellenmesine, 30.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, kararın kesinleşmesini müteakip, hükmün ilan edilmesine; kararın bir örneğinin İstanbul Valiliği Dernekler Masası’na ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na tebliğine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmektedir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili Derneğin belediye sektöründe faaliyet yürüten yazılım firmaları tarafından, belediye sektöründe yaşanan sorunları analiz edip çözüm önerileri sunmak, bu amaçlarla lobi faaliyetlerinde bulunmak, sektörü geliştirmek adına çalışmalar yapmak ve sektör standartlarını yükseltmeye katkı sunmak amacıyla 17.07.2019 tarihinde kurulduğunu, bu doğrultuda, belediye bilişimi alanında projeler üretmek ve üretilmesine yardımcı olmak, sektörün verimliliğini ve rekabeti yükseltmek için gerekli standartların oluşturulmasını sağlamaya çalışmak, firmalar için etik değerlerin belirlenmesi yönünde faaliyette bulunmak, veri değişimi ve veri güvenliği konularında standartların geliştirilmesi için çalışmalar yapmayı hedeflediğini, derneğin kurulumunun ardından marka adı ve ambleminin marka olarak tescilinin sağlanması amacıyla 18.12.2019 tarihinde Türk Patent ve Marka Kurumu’na başvuruda bulunmuş olduğunu ve tescil sürecinin hala devam ettiğini, ayrıca tarafların markalarının bütün isimleri değerlendirildiğinde “…… belediye yazdım sanayicileri ve iş insanları derneği” ve “…… beylikdüzü sanayici ve işadamları derneği” arasında karışıklığa sebebiyet verecek bir benzerlik bulunmadığını, yalnızca demek isimlerinin kısaltılmış hallerinde benzerlik söz konusu olduğunu, ancak dernek açılımlarının tamamen farklı olduğunu, müvekkili derneğin dahil olduğu …. davacı derneğin markasının 35 ve 41. sınıf kapsamında olduğunu, basiretli bir iş adamının bir derneğe yalnızca kısaltmasını dikkate alarak üye olmayacağı da açık olduğunu, bu sebeple dernekler arası karışıklık yaşandığı iddiası dinlenemez nitelikte olduğunu, üstelik her iki derneğin de amaç ve faaliyetleri tamamen farklı konulardan oluşmakta olup farklı sektördeki insanlara hitap ettiğini, ilçe bazında, sınırlı sayıdaki iş adamı yararına hareket etmeyi hedefleyen iki dernek arasında marka adına ilişkin hukuki uyuşmazlığın çıkmış olması, davacı dernek tarafından art niyetli olarak sırf maddi kazanç elde etme amacıyla huzurdaki davanın ikame edilmiş olabileceğini, manevi yönden tazmin edilmesini gerektirecek herhangi bir husus bulunmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmektedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacı adına kayıtlı marka tescil belgeleri celp olunmuştur.
Dosya, davalının davacıya ait …… tescil numaralı markasından doğan haklarına tecavüzünün bulunup bulunmadığı, sonuçlarının nasıl ortadan kaldırılacağı ve manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 13/04/2021 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında; “davalıya ait www……net alan adı ilk olarak 18.07.2019 tarihinde …… Tic Ltd Sti. üzerinden kayıt ettirilmiş olduğu, …. sorgu sonucunda, www……net alan adının, alan adı sahibi tarafından “alan adı gizliliği” tercih edilerek kayıt ettirilmiş olduğu, bu nedenle, internet sitesine ilişkin aitlik bilgileri gösterir kayıtlara ulaşılamamış olup Sayın Mahkemece gerekli görülmesi halinde alan adı sahiplik bilgisine …… Çözümleri Tic Ltd Sti şirketine sorularak öğrenilebileceğ, davalı yana ait olarak belirtilen www……net alan adlı internet sitesi alan adı, logo ve içeriğinde yer alan metinler ve görseller üzerinde davaya konu “……” ibaresinin kullanıldığı, …. tescil no.lu “…. DERNEĞİ+şekil” markasının 35 ve 41. sınıflarda davacı adına tescil edilmiş olduğu, davalının www……net alan adlı internet sitesinde “……” ibaresini kullanmasının SMK m. 7/3 uyarınca markasal kullanım kapsamında değerlendirilebileceği, davalı derneğin web sitesinde tüzük amaçlarından birinin “çalıştay, kongre, seminer, sempozyum, danışmanlık, eğitim vb. yapmak ve/veya yaptırmak” ile “her türlü bilgi, belge, doküman ve yayınları temin etmek, dokümantasyon merkezi oluşturmak, amaçları doğrultusunda gazete, dergi, kitap ve bülten gibi yayınlar çıkarmak” faaliyetleri olduğu, bu faaliyetlerin davacı markasının tescilli olduğu hizmet sınıfları ile aynı/benzer hizmetler olduğu, davacı adına tescilli olan markanın esas unsuru ile davalının kullandığı markadaki esas unsurun “……” ibaresi olduğu, taraf markalarının bir bütün olarak görsel, kavramsal ve fonetik yönden benzer olduğu, davalının internet sitesi sitesinde “……” ibaresini markasal olarak kullanıyor olmasının davacının marka tescilinden doğan hakkına tecavüz kapsamında değerlendirilebileceği (SMK m.7/3, 29), huzurdaki davada manevi tazminata hükmedilebilmesi için aranan kusur şartının gerçekleşmiş olduğunun kabul edilebileceği, manevi tazminat bedeli takdirinin mahkemeye ait olduğu” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davalı vekili 03/05/2021 tarihli dilekçesi ile, davaya konu markaların dernek isimleri olduğunu, karıştırma ihtimali hususunda, bakkaldan alınan ürünmüş gibi kıyaslama yapılamayacağını, bilirkişi heyetinin görüşünün hatalı olduğunu, davaya konu markaların bir bir bütün olarak kullanıldığını, değerlendirmenin markanın tamamı için yapılması gerektiğini, markaların logolarının da tamamen farklı olduğunu, her iki derneğin isim ve logosunun Dernekler Masası tarafından tescil edilmiş olup herhangi bir benzerlik olmuş olsa idi tescilinin mümkün olmadığını, bilirkişi heyetinin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun dernekler için vermiş olduğu emsal kararını görmezlikten geldiğini, eksik ve hatalı bilirkişi raporunun hükme esas alınmamasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davalının, davacıya ait markalardan doğan haklarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespiti, ref’i ve men’i ile tazminat talebine yöneliktir.
SMK’nun 6/1 md’sinde nisbi red nedeni olarak düzenlenen karıştırma ihtimali, aynı kanunun 7/1 md’sinde marka hakkına tecavüz hali olarak yer almaktadır. SMK’nun 6/1 md’sine göre, önceki marka ile tescil başvurusu yapılan marka aynı ya da benzer ise sınıflar da aynı ya da benzer ise bu başvuru itiraz üzerine red edilir. SMK’nun 25/1 md’si gereğince hem 5.md’de yazılı mutlak red nedenleri , hem de 6.md’de yazılı nisbi red nedenleri birer hükümsüzlük nedenidir. Marka koruma kapsamına ilişkin SMK’nun 7/1-b md’sine göre ise, marka sahibi “tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerde aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tkescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasını engelleyebilir ve bu durum aynı zamanda marka hakkına tecavüz olarak nitelendirilmektedir.
Somut olayda yapılan değerlendirmede davacıya ait ….. tescil numaralı markanın asli ve esas unsurunu “……” kelimesinin oluşturduğu, bu kelime unsuru ile ayniyet derecesinde benzer olan davalı kullanımlarının “www……net” şeklindeki alan adı ve bu alan adı altındaki internet sitesinde “……” ibaresini ihtiva eden görsellerdir.
Söz konusu alan adının davalıya ait olup olmadığı; mahkememizce dosyanın tarafı olmayanlar hakkında ve onların hak ve menfaatlerine doğrudan etki edecek şekilde karar verilemeyeceği prensibi çerçevesinde araştırılmış; davalı tarafın 08/07/2021 havale tarihli dilekçesi ile bu alan adının davalıya ait olduğu ve davalı yanca kullanıldığı kabul edilmiştir.
Mahkememizce davacı markası ile davalı kullanımları arasında şekilsel, görsel ve fonetik benzerliklerin yüksek derecede olduğu, davacı markasının tescilli olduğu sınıflar ile davalı derneğin tüzüğünde belirlenen amaçlarında yer alan “çalıştay, kongre, seminer, sempozyum, danışmanlık, eğitim vb. yapmak ve/veya yaptırmak” ile “her türlü bilgi, belge, döküman ve yayınları temin etmek, dökümantasyon merkezi oluşturmak, amaçları doğrultusunda gazete, dergi, kitap ve bülten gibi yayınlar çıkarmak” faaliyetlerinin aynı/benzer mahiyette oldukları ve bu itibarla sınıfsal benzerliğin de oluştuğu, bu itibarla markalar arasında benzerlik ve karıştırma ihtimalinin bulunduğu kanaatine ulaşılmıştır. SMK’nun 7/3 maddesi uyarınca “işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması markasal kullanımdır”
Anılan kanun hükmü uyarınca davalının kullanımlarının markasal kullanım arzetmesi, benzerlik ve karıştırma ihtimalinin marka hakkına tecavüz sonucunu doğurması nedenleri ile tecavüzün tespiti, ref ve men’i; bu kapsamda söz konusu alan adını içeren internet sitesine erişimin engellenmesi taleplerinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı ve davalı derneklerin ekonomik hacim ve ödeme güçleri, ihlal edilen hakkın mahiyeti ve davalının kusurunun yoğunluğu hep birlikte nazara alındığında 10 bin TL manevi tazminatın hakkaniyetli ve dengeleyici olduğu vicdani ve hukuki kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
-Davalının, davacıya ait …… tescil numaralı markadan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetinin tespitine, ref’ine, men’ine; www……net isimli internet adresine erişimin engellenmesine, davalının söz konusu “……” ibaresini tanıtım malzemelerinde, reklam içeriklerinde kullanmasının men’ine, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Hüküm özetinin masrafı davalı tarafça karşılanmak suretiyle ulusal çapta yayın yapan tirajı en yüksek üç gazeteden birinde ilanına,
-Hüküm özetinin İstanbul Valiliği Dernekler Masasına ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na masrafı davalıdan karşılanmak suretiyle tebliğine,
2-Alınması gereken 683,10 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 512,33 TL harcın mahsubu ile bakiye 170,77 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre tecavüz ve haksız rekabetin tespiti talebine yönelik 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen manevi tazminat talebine yönelik 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen manevi tazminat talebine yönelik 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 94 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.094,00 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre hesaplanan 1.047,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan 512,33 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 566,73 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/10/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸