Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/236 E. 2021/13 K. 05.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/236 Esas
KARAR NO : 2021/13

DAVA : Markaların Kullanmama Nedeniyle İptali
DAVA TARİHİ : 05/02/2020
KARAR TARİHİ : 05/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/03//2021
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili müvekkilinin uzun yıllardır kırtasiye ürünleri üretimi, satım ve dağıtımı gerçekleştirdiğini, Brezilya menşeli bir şirket olan müvekkilinin uluslararası dağıtım ağı ile birçok ülkede “……” markası ile bilindiğini, Müvekkilinin menşe ülkede 1994 ve 1997 yıllarına ait marka tescillerinin bulunduğu aynı zamanda EUIPO nezdinde de …… sayı ile 1996 yılından itibaren tescillediğini, müvekkilinin Türkiye’de de ……. sayılı “……” marka başvurusu davalı tescilleri nedeniyle reddedildiğini, …… arama motorunda dahi aratılan “……” ibaresi, müvekkilinin ürünlerinin birçok online satış mağazasında satışının gerçekleştirildiğinin görüldüğünü, davalı tarafın müvekkiline ait markanın ününden ve dünya piyasasında edindiği tanınmışlıktan istifade etmek maksadıyla hareket ettiğini ve müvekkilinin markası ile birebir aynı olan ibareyi kendi adına tescillediğini, bu tescilin tesadüfi olarak değerlendirilmesinin hayatın olağan akışı ile bağdaşmadığını iddia ederek, davalı adına kayıtlı ……. sayılı “……” ve …… tescil numaralı “…… şekil” markalarının kullanılmama nedeni ile iptalini, aksi halde …… sayılı “……” ve …… tescil numaralı “……. şekil” markalarının hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalıya çıkarılan tebligatın usule uygun olduğu ancak herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldığından davanın reddini talep ettiği varsayılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Yargılama sırasında deliller toplanmış; Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davaya konu marka tescil belgeleri ve ilgili dosya evrakları celp edilmiştir.
Dava davalı adına tescilli markaların kullanmama nedeniyle iptali talebine yöneliktir.
SMK’nun markanın kullanım külfetine ilişkin 9. Maddesi hem geçmişte tescil edilen markalar için hemde gelecekte tescil edilecek markalar için kullanma külfeti getirmiştir. Dolayısıyla davalıya ait markada kullanma külfeti altındadır. Markanın kullanımının SMK’nun 7. Maddesinin ikinci fırkasının a,b.c bentlerinde ön görülen modelde olmak üzere anılan maddenin 3. Fırkası ile 9. Maddenin 2. Ve 3. Fıkrasında açıklandığı şekilde gerçekleşmesi gerekmektedir.
İptali istenen markaların kullanımının söz konusu markaların tescil edildiği mal ve hizmetler için pazar yaratmak yahut mevcut pazarı korumak amacıyla temel işlemine uygun olarak anılan ürünlerin ve hizmetlerin menşeini garanti edecek şekilde gerçekleşmesi icap etmektedir. Bu kullanımın markaların tüketiciye yahut son kullanıcıya ürün veya hizmetin menşeini bu ürün yada hizmetin diğer kaynaklardan gelenlerden ayırt etmesine izin verecek ve karıştırmaya mahal vermeyecek biçimde yalnızca ilgili teşebbüs nezdinde değil piyasaya ulaşacak ve belirli müşteri çevresi yaratacak şekilde ciddi olarak gerçekleşmelidir. Doğal afetler, savaş, ağır bir ekonomik buhran, ambargo, ithalat kısıtlamaları gibi durumlar markanın kullanılmaması için haklı bir neden olabilir.
Olumsuz vakıaların ispatının davacıya düşmemesine ilişkin genel hukuk ilkesi uyarınca yargılama konusu markayı tescilli olduğu 05. ve 10. sınıflarda kullandığını ispat yükü davalıdadır. Bir markayı kullanan ve ileride kullanmama sebebine dayalı iptal tehdidi ile karşılaşmak istemeyen basiretli tacir gibi hareket etmesi gerekli olan davalının kullanıma ilişkin kanıtları özenle saklaması gerekmektedir. Davalı kullanıma ilişkin kanıtları açık ve anlaşılabilir şekilde mahkemeye sunacaktır. Yoksa mahkeme veya davacı markanın kullanılmadığını ispatlamayacaktır. Markanın iptal müeyyidesinden kurtulabilmesi için tescil edildiği her bir emtia için bağımsız olarak ayrı ayrı kullanılması gerekir. Buna göre bir markanın bir ürün için kullanımının diğer bir ürün için kullanım sayılmaz.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında ispat yükünün davalı tarafta olması ve dava dilekçesinin davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen herhangi bir cevap, beyan veya itirazda bulunmadığı anlaşıldığından davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Davacının kullanılmama nedeniyle iptal davasının KABULÜ ile,
-Davalı yana ait ……. ve …… tescil numaralı markalarının kullanılmama nedeniyle iptaline, hüküm kesinleştiğinde sicilden terkinine,
-Davaya konu markanın iptaline karar verilmiş olmakla hükümsüzlük talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 5.900,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından bu dava nedeniyle yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç, 87,50 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 196,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/02/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸