Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/227 E. 2021/222 K. 26.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/227 Esas
KARAR NO : 2021/222

DAVA : Haksız İhtiyati Tedbirden Kaynaklanan Tazminat
DAVA TARİHİ : 20/01/2020
KARAR TARİHİ : 26/11/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/12/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Haksız İhtiyati Tedbirden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalının Bakırköy … SHHM … D. İş sayılı dosyası ile davacı aleyhine ihtiyati tedbir talep etmiş olduğunu, mahkemece ihtiyati tedbir kararının reddedildiğini, ret kararının BAM … HD’nin … E. Ve … K. Sayılı ve 21.05.2018 tarihli kararı ile davalının istinaf başvurusunun kabul edildiğini ve teminat karşılığı ihtiyati tedbire hükmedildiğini, davalı tarafından 50.000-TL teminatın 11.06.2018 tarihinde yatırıldığı için tedbirin süresinde yatırılmadığından bahisle kendiliğinden kalktığını, buna rağmen davalı tarafından Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … e. Sayılı dosyasından yazılı talimat ile Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü … T. Sayılı dosya ile 20.06.2018 tarihinde davacı işyerinde ihtiyati tedbir kararının uygulanarak iş yerinde bulunan iki adet makinaya el konulduğunu, tedbir kararının süresinde uygulanmadığı bu nedenle de kendiliğinden kalktığı gerekçesi ile Bakırköy .. FSHHM … E. Sayılı dosyada yapılan tedbir kararının kendiliğinden kalktığının tespiti ve yapılan infazın icrasının eski hale iadesi talebinin kabul edildiğini ve 10.12.2019 tarihli ara karar ile Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … e. Sayılı dosyası ile yapılan infazın eski haline getirilmesine karar verildiğini, ara karar sonrası davacının 24.12.2019 tarihinde muhafaza altına alınan iki adet makinayı yedieminden iade aldığını, HMK 399. maddeye göre; ihtiyati tedbir verilen tarafın tedbir kararı kendiliğinden kalkar ise haksız ihtiyati tedbir nedeniyle uğranılan zararı tazminle yükümlü olduğunu, bu nedenle haksız olarak makinalarına el konulan davacının 20.06.2018-24.12.2019 tarihleri arasındaki sürede mallarını kullanamaması nedeni ile uğradığı maddi zarar ile yediemine ödediği ücretin davalıdan alınmasına karar verilmesini, belirtilen tarihler arasında üretim ve satış da yapılamadığından yoksun kalınan kazanç nedeniyle uğranılan zararın ve müşterilere karşı zor durumda kalındığından manevi zararın tazmininin istendiğini, usulsüz uygulanan tedbir sebebiyle davacının üretimine ara vermesinden ve ticari faaliyette bulunamamasından kaynaklı yoksun kalınan kazanç nedeniyle fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000-TL’ye haksız tedbir kararının uygulandığı tarihten itibaren ticari faizi ile birlikte tahsiline, hukuken mevcut olmayan tedbir kararı dayanak yapılarak el konulan 2 adet makine sebebiyle uğranılan maddi zararın usulsüz işlemin uygulandığı 20.06.2018 tarihinden itibaren ticari faize hükmedilmesine, davacının haksız yere el konulan malların muhafazası için ödediği yediemin ücreti olan 5.000- TL maddi zararın 24.12.2019 tarihinden işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, usulsüz işlem nedeniyle haksız ve itibar kaybına uğrayan davacı yararına 20.000-TL Manevi tazminata 20.06.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte tahsiline, masraf ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davalın firmasının aile mesleği olarak 1970 yılından beri … Makinaları sektöründe faaliyet gösterdiğini, firmanın yaklaşık 50 yıllık tecrübesiyle sektörde tanınan Türkiye ve yurtdışında geniş müşteri portföyü olan ve sektöre getirdiği teknolojik yeniliklere rakiplerince takip edilen köklü, saygın bir firma olduğunu, geliştirdiği “….” başlıklı buluş için … no ile başvuruda bulunduğunu, diğer tarafın bu buluşu taklit ederek kötü niyetle taklit makineleri çok daha ucuza yaptığını, iş bu ihlalin bilirkişi kök ve ek raporları ile de tespit edildiğini, verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının icrası için teminat mektubu sunulduğunu, işbu mektubun kabul edilerek Bakırköy ve Küçükçekmece İcra tevzi bürolarına 11.06.2018 tarihli tedbirin uygulanması için yazı yazıldığını, HMK.’nın 399. Maddesine ilişkin koşulların oluşmadığından verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının savunma hakkının kısıtlanmasına yol açtığını, ayrıca söz konusu tedbirin gerekçe gösterilmeden verildiğini, kabul etmemek şartıyla 50.000-TL’lik tedbirin ölçülülük ilkesine de aykırı olduğunu, … E. Sayılı dosyada verilen tedbirin kaldırılması kararının BAM … HD. … E.sayılı dosya ile incelendiğini, yerel mahkeme kararlarının dosya üzerinden verildiğini ve her ne kadar karar yazılma tarihi 21.05.2018 olsa da Uyap a daha sonra işlendiğini, ayrıca BAM .. HD. … E. Ve … K. Ve 21.05.2018 tarihli kararında süre belirtilmediğini, HMK 297. de ki şartların oluşmadığı hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli olduğunu, … sayılı dosyanın işbu dava açısından Yargıtay kararları ışığında bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacının zararının gerekçesi olarak ileri sürdüğü gibi haksız uygulanmış bir ihtiyati tedbir bulunmadığını, davacının haksız fiil, zarar ve illiyet bağını ispat edemediğini, iş bu davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, dava değerinin belirlenebilir ve hesaplanabilir olduğunu, davacının zarar iddiasına dayanak olarak 5.000-TL değerinde bir makbuz sunduğunu ancak bu makbuzun dahi neye ilişkin olduğunun belirsiz olduğunu, 50.000-TL’nin bu zarar miktarının 10 katı olduğunu, davacının zarara uğradığını iddia ettiği olayın haksız fiil değil mahkeme kararı ve yargılama işlemi olduğunu, davacının zarar iddiasını somutlaştırma yükümlülüğü olduğunu, davalının kötü niyetli olduğunun … e. sayılı dosyasının muhteviyatından ve beyanlarından açıkça görüldüğünü, ürünleri birebir taklit ettiğini, tebligat konusunda yanıltıcı beyanda bulunduğu, ticari defterlerini sunmaktan imtina ettiğini, elindeki ürünler yediemine çekilmiş olmasaydı değiştireceğini ikrar ettiğini, yani davacının hukuka aykırı kullanımına devam edemediği için patent sahibinin davalıdan tazminat talep ettiğini ve kimsenin kendi kötü niyetinden faydalanamayacağını, davacının iş bu davadaki taleplerinin HMK. 399/3 uyarınca zamanaşımına uğradığını, davacının … e. sayılı dosyada ihtiyati tedbir kararının verildiği tarihten sonraki 7 gün sonra, 28.05.2018 tarihinde tedbirin kalkmış sayıldığı iddiasında olduğunu, bu hususun kabul edilmesi durumunda davacı talebinin de bu tarihten 1 sene içinde 28.05.2019 tarihinde zaman aşımına uğradığının kabulünün gerekeceğini, bu nedenlerle; haksız ve hukuka aykırı olan, HMK 389. daki şartları sağlamayan, ölçülülük ilkesine de aykırı bulunan, gerekçesiz 24.01.2020 tarihli ihtiyati tedbir kararına itirazlarının kabulü ile davalının daha fazla zarara uğramaması adına ihtiyati tedbir kararının ivedilikle kaldırılmasına, Bakırköy …. FSHHM’nin … E. sayılı dosyasının kesinleşmesinin beklenmesine, delillerinin toplanarak celp edilmesine, haksız ve mesnetsiz davanın tüm talepler bakımından reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Bakırköy … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D İş sayılı dosyası dosya arasına alınmış, tetkikinde; … vekili tarafından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ileride açılacak hukuk ve ceza davalarında delil olarak kullanılmak üzere, karşı taraf … firmasının “… Sitesi A Blok No 41 İkitelli İstanbul” adresli iş yerinde kendi adlarına kayıtlı …. nolu patente konu ürünün üretim pazarlama ve satışa konu edilen pres makinelerinde kullanılıp kullanılmadığının tespitinin talep edildiği, 23/11/2017 tarihli bilirkişi … tarafından tanzim edilen raporda; belirtilen adreste aleyhine tespit istenilen kuruluşun etiketini taşıması sebebiyle, bu kuruluşun imalatı olduğu kanaati oluşan 8 adet tres örgü makinesinin tespitinin yapıldığı tespit itibariyle bu makinelerin faal ve çalışır durumda olduğu ve tespit itibariyle bu makinelerde imalat yapıldığı, üzerinde tespit yapılan makinelerin söz konusu … nolu patent dökümanları içerisinde yer alan çizimlerle ayırt edilemez şekilde benzerlik taşıdığı ve patentte yer alan her 3 istemi karşıladığı, böylelikle patent ile koruma altına alınan hakların ihlal edilen nitelikte makineler olduğu kanaatinin bildirildiği görülmüştür. Karşı taraf vekili tarafından söz konusu bilirkişi raporuna yasal süresi içinde itiraz edilmiştir ve fakat Mahkemece 25/01/2018 tarihinde ; tespit talep eden adına başvurusu yapılan patentin henüz tescil edilmemiş olması, tespitin başka iş yerinde yapılmış olması, bilirkişi raporunun patentin kapsamına yönelik tam açık ve netlikte olmaması nedenleri ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, ihtiyati Tedbir talebinin reddine ilişkin karara Tespit Talep eden tarafından istinaf başvuru yapılarak itiraz edildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin … E-… K sayılı ve 21/05/2018 tarihli kararı ile, yerel mahkemenin kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile SMK.nun 159/2-c maddesi uyarınca karşı tarafın 50.000 TL kesin ve süresiz banka teminat mektubu yatırması şeklinde tedbir uygulanması gerektiğine ve bu şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmiştir.
Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası celp olunmuş, tetkikinde; davacının …, davalının ….. olduğu, davanın; davalının, davacı adına olan patentten doğan haklara tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, durdurulması, kaldırılması, tazminat talebine yönelik olduğu, yargılama sonunda, 09/11/2021 tarih, … karar sayılı ilamıyla davanın reddine karar verildiği, dosyanın istinaf aşamasında olduğu anlaşılmıştır.
Dosya, Bakırköy … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi … değişik iş sayılı dosyası kapsamında verilen ihtiyati tedbirin uygulanması dolayısıyla davacının iddia ettiği maddi zararların tespiti ve hesabının yapılması amacıyla bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 06/05/2021 tarihli raporlarında; “dosya kapsamında yapılan incelemelere göre; davalı tarafça, davacı aleyhine uygulanan ihtiyati tedbir kararının, kararın kapsamı dışında uygulandığı, … D. İş sayılı dosya kapsamında verilen ihtiyati tedbirin uygulanması dolayısıyla, ihtiyati tedbirin uygulandığı 20.06.2018 tarihi itibariyle davacının 54.000,00 TL satış hasılatından mahrum kaldığı ve takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 5.000,00 TL yeddiemin ücreti ile birlikte maddi zararının 59.000,00 TL olarak hesap edildiği, şayet ihtiyati tedbir uygulanmasından kaynaklanan müşteri kaybı yaşanmamış olsaydı, yeddieminde olan makinelerin iade alındığı 24.12.2019 tarihine kadar davacının 180.000 TL satış hasılatından mahrum kaldığı ve takdiri Mahkemeye ait olmak üzere 5.000 TL yeddiemin ücreti ile birlikte maddi zararının 185.000,00 TL olarak hesap edildiği, manevi tazminatın takdir ve miktarının tespitinin Mahkemenize ait olduğu” hususlarını bildirdikleri görülmüştür.
Davacı vekili 18/05/2021 tarihli rapora itiraz dilekçesi ile, bilirkişi tarafından yapılan hukuki belirlemelerinin kabulünün mümkün olmadığını, bilirkişi raporunda HMK 399 maddesinin yanlış yorumlandığını ve ihtiyati tedbir kararının kendiliğinden kalkması halinde ayrıca ihtiyati tedbir kararı verilme anı itibariyle haksız olması şartı gereği ileri sürüldüğünü, madde metninde ihtiyati tedbirin talepte bulunulan anda haksız olması ayrı kendiliğinden kalkmış olması ayrı ihtimal olarak düzenlendiğini, kendiliğinden kalkmış ihtiyati tedbir kararının uygulanmış olmasının tek başına hukuka aykırı olup ayrıca kararın verilme anında haksız olmasının aranmayacağını, bilirkişinin yapmış olduğu belirlemenin hukuken yanlış ve kabul edilmesinin mümkün olmadığını, bilirkişi raporu ile yediemin ücreti ve mahrum kaldığı kar hesaplanmış olup bilirkişi raporuna göre hesaplama yönünden kabul edildiğin ve bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın hükme esas alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili 24/05/2021 tarihli rapora itiraz dilekçesi ile, bilirkişi heyetinin ihtiyati tedbir kararının, kararın kapsamı dışında uygulandığı yönündeki tespitlerinin hatalı olduğunu, müvekkili tarafından tedbir kararı alındıktan sonra teminat yatırılmak suretiyle süresi içerisinde ihtiyati tedbir kararı uygulandığını, tedbir kararı uygulandığı sırada davacı tarafından herhangi bir itirazda bulunulmadığını, daha sonra davacı tarafından Bakırköy … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile icra muamelesini şikayet etmiş olsa da işbu şikayetlerinin de reddedildiğini, davacı tarafın, müvekkilinin patent haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerde bulunmuş olup, haksız bir ihtiyati tedbir kararının söz konusu olmadığını, bilirkişi heyetinin tespitleri doğrultusunda işbu dava yönünden Bakırköy … FSHHM’nin … esas sayılı dosyasının kesinleşmesinin bekletici mesele yapılmasını, bilirkişi heyeti tarafından yapılan tazminat hesaplamalarının hukuka aykırı olduğunu, kabulünün mümkün olmadığını, itirazları doğrultusunda, dosyanın yeni bir heyete tevdi ile yeni bir bilirkişi raporu alınmasını, mahkeme aksi kanaatte ise ek rapor alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce 11/06/2021 tarihli celse kararı doğrultusunda, davalının tazminat hesabına ilişkin itirazlarının değerlendirilerek ek rapor tanzimi için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 21/09/2021 tarihli ek raporlarında; “a) Kök rapordaki inceleme ve hesaplamalar, davalının … D. İş sayılı dosyasındaki 13.09.2017 tarihli delil tespit talebi ile ilgili olarak yapılan tespit işleminden kaynaklı müşteri kaybı nedeniyle, davacının dava konusu makinelerin satışını yapamamış olduğu göz önünde bulundurularak, ihtiyati tedbirin uygulandığı tarih öncesi dönemi de kapsayacak şekilde yapılmış olduğundan, davalının tazminat hesabına ilişkin itirazlarının değerlendirilmesi ile, “.. davacının ihtiyati tedbir kararının uygulandığı tarihten önceki döneme ait zararından davalının sorumlu tutulamayacağına” dair itirazı yerinde bulunarak, ihtiyati tedbirin uygulanması dolayısıyla davacının iddia ettiği maddi zararlarının tespitine ve hesaplamalarına ilişkin incelemelerin yeniden yapıldığı, ihtiyati tedbir kararının uygulandığı 20.06.2018 tarihinden, yeddieminde olan makinelerin iade alındığı 24.12.2019 tarihine kadar olan 1,5 yıllık dönemde; 24 adet makine üretimi yapılabileceği ve muhafaza altına alınmış olan 2 adet makine ile birlikte satışı yapılamayan makine sayısının 26 adet olarak hesap edildiği, davacının, ihtiyati tedbir kararının uygulanmasından kaynaklanan maddi zararının, 89.258,74 TL yoksun kalınan kazanç ve 5.000,00 TL yeddiemin ücreti ile birlikte toplam 94.258,74 TL olarak hesap edildiği, ancak, ihtiyati tedbir kararının uygulanmasından dolayı mahrum kalınan kazanca ilişkin hesaplamalar gerçeğe yakın olmasına rağmen, varsayıma dayalı unsurları da barındırması nedeniyle, yüzde yüz gerçeğe uygun olmadığı, dolayısıyla, davacının 94.258,74 TL olarak hesap edilen maddi zararının, TBK m. 50 ve 51 çerçevesinde Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, manevi tazminatın takdir ve miktarının tespitinin Mahkemenize ait olduğu” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı vekili 08/11/2021 tarihli dilekçesi ile, dava dilekçelerinde yer alan 1.000,00 TL yoksun kalınan kazanca yönelik hesap edilen 89.258,74 TL’lik yoksun kalınan kazanca çıkartılması yönünde talep artırım dilekçesi sunarak eksik harcını tamamladığı görülmüştür.
Dava, haksız olarak uygulandığı iddia olunan ihtiyati tedbir kararı nedeniyle davacının uğradığı maddi ve manevi zararın tazmini ile yediemin masraflarının tazmini talebine yöneliktir.
Dosyanın yapılan incelemesinde;
Bakırköy … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı dosyasında işbu dosyanın davalısı olan … vekili tarafından talep eden sıfatıyla karşı taraf (işbu davanın davacısı)… firmasının işyerinde … tescil numaralı patente konu ürünün üretim, pazarlama ve satışa konu edilen pres makinelerinde kullanılıp kullanılmadığı yönünde delil tespiti yapılması talebinde bulunduğu; mahkemece talebin kabul edilerek mahallinde yapılan tespit sonucu 23/11/2017 tarihli bilirkişi raporunun düzenlendiği, karşı yanın süresi içerisinde rapora ilişkin itirazlarını sunduğu ve mahkemece 25/01/2018 tarihinde “tespit talep eden adına başvurusu yapılan patentin henüz tescil edilmemiş olması, tespitin başka işyerinde yapılmış olması, bilirkişi raporunun patentin kapsamına yönelik tam açıklıkta ve netlikte olmaması nedenleri ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği; bu red kararına karşı tedbir talep eden vekilinin istinaf yoluna başvurduğu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 21/05/2018 tarihli, … E., … K.sayılı kararı ile yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne, SMK’nun 159/2-c maddesi uyarınca karşı tarafın 50 bin TL kesin ve süresiz banka teminat mektubu veya nakit teminat yatırmasına kesin olarak karar verdiği; talep eden yanın Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası üzerinden tedbir kararının uygulanmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce talep doğrultusunda, Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’ne talimat yazıldığı ve … talimat numarası ile 20/06/2018 tarihinde karşı yan …’nın “…. Sitesi A blok No:41” adresindeki işyerinde 2 adet makineye el konularak yediemine teslim edildiği; tedbir kararının infazının ardından … vekili tarafından verilen tedbir kararının süresinde uygulanmaması nedeniyle kaldırılmasını Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası üzerinden talep ettiği, mahkemece, 10/12/2019 tarihinde ilgili istinaf dairesinin ters tedbire ilişkin kararının HMK’nun 393/1 maddesi uyarınca tedbir talep eden tarafça 1 hafta içinde uygulanmasının talep edilmediği gibi, icra müdürlüğünce de BAM kararında belirtilmediği halde infaz yapıldığı anlaşılmakla, davalı vekilinin itirazının kabulüne, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 21/05/2018 tarihli, … E., … K.sayılı tedbir kararının kendiliğinden kalkmış sayılmasına ve Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından yapılan icranın eski hale getirilmesine, el konulan makinelerin karşı tarafa iadesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda kronolojik olarak belirlenen ve celbedilen kayıtlarla sabit olduğu anlaşılan sürece göre davalı yanca ihtiyati tedbirin uygulanmasının talep edildiği tarihte, gerçekte süresinde uygulanması talep edilmeyerek kendiliğinden ortadan kalkmış, mürtefi olmuş bir tedbirin uygulanmasını talep ettiği, davalı yanın tüm dosyaların tarafı olmakla işbu tedbir kararının artık mürtefi olduğu, hukuken uygulanabilir bir tedbir kararının bulunmadığını bildiği ve bilmesi gerektiği, bu itibarla gerçekte artık hukuken var olmayan, kalkmış bir tedbir kararının uygulanmasını talep ederek ve infazını sağlayarak kusurlu hareket ettiği, davacının zararına sebep olduğu sabittir.
Her ne kadar tedbirin haksız olup olmadığının tespiti yönünden Bakırköy … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması talep edilmiş ise de, mahkememizce yargılamaya konu talep ve iddianın verilen tedbir kararının haksızlığından kaynaklı oluşan zararın bulunup bulunmadığı hususunun olmadığı, davacının iddiasının tedbirin haklı veya haksızlığı değil, uygulandığı tarihte hukuken var olmayan bir kararın infazından kaynaklı zararın bulunduğu, kendiliğinden kalktıktan sonra infaz talep edilmesinin zarara sebep olduğu hususlarında bulunması nedeniyle, tedbirin verildiği tarihte haklı ya da haksız olmasının davacının iddiaları yönünden mahkememiz dosyasına bir katkı sunmayacağı kanaatiyle bekletici mesele yapılması talebinin reddine karar verilmiştir. Zira ortada Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası üzerinden verilen 10/12/2019 tarihli kararı ile sabit olduğu üzere, esasen, infaz talebinde bulunulduğu tarihte kanunen kendiliğinden kalkmış kabul edilen bir ihtiyati tedbir kararı ile davacı yanın iş makinalarına el konulması ve yediemine teslimi şeklinde oluşan fiili durumda, tedbirin verildiği tarihte haklı yahut haksız olmasının, hukuken kendiliğinden kalkan bir tedbirin infaz edilmiş olması karşısında bir önemi bulunmamaktadır. Kaldı ki, davacı da davasını haksız ihtiyati tedbirin uygulanması iddiasına değil, tedbir kalktıktan sonra uygulanmasının hukuka aykırı olmasına dayandırmaktadır.
Tüm bu nedenlerle davalının kusurlu eylemi nedeniyle davacının zararına neden olduğu, ihtiyati tedbir kararının uygulandığı 20/06/2018 tarihinden, yediemindeki makinelerin davacı tarafından teslim alındığı 24/12/2019 tarihine kadar olan dönemde zararın 89.258,74 TL olarak hesaplandığı, söz konusu bilirkişi hesabının mahkememizce oluşa ve delillere uygun bulunduğu, davacının ayrıca 5 bin TL yediemin ücreti ödendiği, haksız fiil nedeniyle manevi zararının da oluştuğu, talep edilen 20 bin TL manevi tazminatın tarafların mali durumları ile davalının kusurunun derecesi ile orantılı olduğu hukuki ve vicdani kanaatiyle davacının davasının kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KABULÜ ile;
-89.258,74 TL maddi tazminatın, 20/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle; 5.000,00 TL’nin 24/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle, 20.000,00 TL manevi tazminatın 20/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 7.805,01 TL ilam harcından, 444,02 TL peşin ve 1.510,00 TL ıslah harcının mahsubu ile 5.850,99 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maddi tazminat talebi yönünden 12.904,58 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre manevi tazminat talebi yönünden 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 444,02 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı, 1.510,00 TL tamamlama harcı, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 269,00 TL posta tebligat masrafı olmak üzere toplam 4.277,42 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/11/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸