Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/219 E. 2021/68 K. 09.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/219 Esas
KARAR NO : 2021/68

DAVA : Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 26/12/2019
KARAR TARİHİ : 09/04/2021
K. YAZILDIĞI TARİH : 03/05/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin marka sınıflarından 32. Sınıfa tekabül eden tüm emtialar açısından üretim ve satış alanında faaliyet gösterdiği, birçok markanın maliki olmakla beraber aynı zamanda ……… ibareli markaların da maliki olduğunu, davalının 32.sınıfta …….. tescil numaralı markaların bulunduğunu, müvekkiline ait ……… ibareli markaları ile davalıya ait ……. markalarının görsel, işitsel, anlamsal ve sınıfsal olarak aynı veyahut ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, …….. ibareli markaların esas ve ayırt edici unsurunun……… kelimesi olduğunu, markadaki ……… kelimesinin kendisinden önce gelen……… kelimesini tanımlamak, ……… ibaresinin 32.sınıfa dahil olan “enerji içecekleri” emtiası dikkate alındığında bu sınıf ve emtialardaki kullanımının markaya herhangi bir ayırt edicilik sağlamadığını, aksine doğrudan emtia/vasıf belirttiğini, davalının markalarının tüm sınıf ve emtialar yönünden, mahkememe aksi kanaatte olması halinde ise ilgili emtialar yönünden hükümsüzlüğüne, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili firmanın 2008 yılında kurularak alkolsüz içecek üretim ve satışı konusunda faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin tesisinde enerji içeceği, soğuk kahve, soğuk çay, alkolsüz gazlı içecekler, meyve suları gibi içeceklerin üretimini yaptığını, taraflar arasında Adana …….Asliye Hukuk (Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi Sıfatıyla) mahkemesi ……. esas sayılı dosyasının görülmekte olduğu, işbu davanın davacısının davalı konumda olduğu davada, davacıya ait ……… tescil numaralı ………. ibareli markanın hükümsüzlüğünün talep edildiği, anılan davada karşı tarafın beyanlarının işbu davadaki beyanlar ile çeliştiğini, bu davanın kötü niyetli olarak ikame edildiğini, müvekkilinin……… ibaresinin barındırır birçok markasının TPMK nezdinde tescilli olduğunu, uzun yıllardır……… ibaresinin markalarının esas unsuru olarak kullanmakla, ……… ibaresinin müvekkilinin seri markası olduğunu, davacının uzun süre sessiz kalarak hak kaybına uğradığı, bu nedenle hükümsüzlük talebinde bulunamayacağını, davacının müvekkilinin varlığından haberdar olmamasının mümkün olamayacağı ve haberdar olduğu, işbu davanın çok uzun yıllar sonra ikame edilmesinin kötü niyetli olduğunun açık göstergesi olduğunu, müvekkilinin başkaca talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan taraf markalarının tescil belgeleri, Adana …….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ……… esas sayılı dosyası celp olunmuştur.
Dosya; davalıya ait ……… tescil numaralı markaların benzerlik, karıştırma ihtimali ve kötüniyet sebepleri ile hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı, davacının sessiz kalma yolu ile hak kaybının olup olmadığı hususlarında rapor tanzim etmek üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 23/02/2021 havale tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporunda; “davacı adına kayıtlı …….. tescil numaralı markalar ile davalının hükümsüzlüğü talep edilen……… tescil numaralı markaların görsel, işitsel ve anlamsal olarak ortalama tüketici nezdinde bıraktıkları umumi intiba nezdinde iltibasa neden olacak derecede benzer olmadığı ve karıştırılma ihtimali bulunmadığını, tarafların belirtilen markalarının Nice sınıfları, beyanları ve taraf şirketlerinin ticari faaliyet alanları incelendiğinde, taraf markalarının Enerji içecekleri (alkolsüz) …….. sınıfını kapsayan tescillerinin bulunduğu, meyve suları ve alkolsüz içecek üretimi ile iştigal ettikleri, bu sebeplerle, taraf mallarının aynı olduğunda herhangi bir tereddüt bulunmadığı ancak SMK m.11/4 uyarınca da mal veya hizmetlerin aynı sınıflarda yer almalarının markaların da benzer olduklarına karine teşkil etmeyeceğini, sessiz kalma suretiyle hak kaybına yönelik tarafların dosyada mündemiç delilleri incelendiğinde, SMK m.25/6 kapsamında davalının dava konusu hükümsüzlüğü talep edilen markalarını kötü niyetli olarak tescil ettirdiği sonucuna dosyada yetikli delil bulunmadığından ulaşılamadığına, davalının …….. ibaresini içeren ilk tescilinin …….. numaralı …….. ibareli marka ile …….. sınıflarında 02/12/2011 tarihinde tescile bağlandığının görüldüğünü, davacı, davalının daha önceki kullanımlarının ……… ibaresine yönelik olduğunu belirtmişse de, davacının iddia ettiği davalı kullanıma yönelik yazılı beyanından hariç herhangi bir delil/belgeye dosyada rastlanamadığı, sessiz kalma suretiyle hak kaybının hangi süre itibariyle başlayacağı tespitinin davalı marka kullanımı tarihinin davalı adına tescilli ……… numaralı marka tescilinin TürkPatent nezdinde tescil edildiği 02/12/2011 tarihinden itibaren hesaplanması gerektiği, açıklanan sebeplerle davalının …….. ibaresine yönelik ilk tescilinin 02/12/2011 tarihi olduğunun tespit edildiğini, sessiz kalma suretiyle hak kaybı için kabul edilen sürenin davalının ……….. numaralı marka tescil tarihi olan 02/12/2011 tarihinden hesaplanması gerektiği gözetildiğinde davacının SMK m.25/6’da belirtilen süre içerisinde işbu davayı açmadığı” hususlarını tespit ve rapor etmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile; raporda teknik ve hukuki birçok hata bulunduğunu, bilirkişinin raporunda davaya konu “……..” ve “………” ibareli markaların……… ibaresinin esas unsur olmadığını, markanın bütünsel olarak değerlendirildiğini, bu sebeple görsel ve işitsel olarak markaların benzer olmadığını iddia ederek hatalı beyanda bulunduğunu, bilirkişinin …….. asıl unsurlu ibaresini sessiz kalma sürecinin başlangıcı olarak referans almasının ciddi bir hata olduğunu, bilirkişinin tamamen davalının savunmasına matuf olarak alakasız bir markayı sessiz kalma süresinin miladı olarak kabulünün mümkün olmadığını, sessiz kalma süresi için referans alınan markanın asıl unsurunun ……. olup, …….. marka ailesinin üyesi olduğu yani …….. seri marka kavramı içerisinde kaldığının iddia edilemeyeceğini, dosyanın yalnızca bir bilirkişinin bilgisi/algısı/tecrübesine emanet edilmesini doğru bulmadıklarını, tüm bu sebeplerle dosyanın en az 3 kişiden oluşacak bir heyete tevdi edilerek yeniden rapor aldırılmasını talep etmiştir.
Dava; davalıya ait ……… tescil numaralı markaların hükümsüzlüğü talebine yöneliktir.
SMK’nun 6/1 maddesine göre “Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.”
Somut olayda tarafların belirtilen markalarının Nice sınıfları, beyanları ve taraf şirketlerinin ticari faaliyet alanları incelendiğinde, taraf markalarının Enerji İçecekleri(Alkolsüz) …….. sınıfını kapsayan tescillerinin bulunduğunu, meyve suları ve alkolsüz içecek üretimi ile iştigal ettikleri, bu sebeplerle, taraf mallarının aynı olduğunda herhangi bir tereddüt bulunmadığı anlaşılmıştır.
Sınıfsal benzerlik dışında taraf markalarının benzerliği değerlendirmesinde; davacı markalarının esas unsurunun “………”, davalı marsanını ise “………” olduğu, kelimelerin yazılış şekilleri (görselleri) benzese dahi, fonetiklerinin ve anlamlarının farklı olduğu; davalı markalarında güçlü ve ayırdedici görsel özellikler ve şekil unsurları yer aldığı, ancak davacı markalarının temel olarak kelime markaları olduğu ve markaların bütünsel değerlendirmelerinde nihai tüketici nezdinde karıştırma ihtimalinin bulunmadığı hukuki kanaatine ulaşılmıştır.
Davalının sessiz kalma yolu ile hak kaybı savunması yönünden yapılan değerlendirmede ise; tarafların aynı sektörde yer almaları, davacının “basiretli bir tacir gibi” davranma yükümlülüğü çerçevesinde davalı markalarından haberdar olmasının kendisinden beklenebileceği, davalının “……..” unsurlu ilk markasını 02/12/2011 tarihinde tescil ettirerek kullandığı, bu hali ile davacının dava tarihi itibarıyla sessiz kalma yolu ile hak kaybına uğradığı anlaşılmıştır.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 14,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 5.900,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/04/2021

Katip ……….
e-imzalıdır

Hakim …….
e-imzalıdır