Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/215 E. 2021/154 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/215
KARAR NO : 2021/154

DAVA : Marka Hükümsüzlüğü ve Marka Hakkına Tecavüz ve Haksız
Rekabetin Tespiti ile Önlenmesi ve Men’i
DAVA TARİHİ : 11/12/2019
KARAR TARİHİ : 22/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/10/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hükümsüzlüğü ve Marka Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti ile Önlenmesi ve Men’i davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin “…”, “…”, “…”, “…”, “….” ve benzeri ibareli markaların sahibi olduğunu, davalının TPE nezdinde …. başvuru numarası ile başvuruda bulunmak suretiyle 17/09/2019 tarihinde “….” markasını 25. ve 35.sınıflarında tescil ettirdiğini, aynı zamanda davalıya ait diğer marka olan “….” markasının ise …. tescil numarası ile sadece 25.sınıfta tescil edildiğini, … markasının müvekkilinin markası olup müvekkili firma ile özdeşleştiğini, toplumda ve ayakkabı sektöründe belirli bir tanınmışlık düzeyi ve ayırt edici niteliğe sahip iken davalı tarafından “…” ve “….” markalarının müvekkilinin markaları ile aynı sınıflarda tescil ettirilmesinin hukuk aykırı olduğunu, davalının kötüniyetle müvekkilinin maruf markasının sulandırılması suretiyle yeni bir marka oluşturduğunu, davalı markasının, davacı firmanın “…” isimli markasının başka bir serisi, bir alt veyahut üst markası veya devamı şeklinde anlaşılacağını, davalının eylemlerinin müvekkilinin tescilli markasına tecavüz oluşturmakla birlikte TTK hükümleri gereğince haksız rekabet kurallarına da aykırılık oluşturduğunu, açıklanan nedenlerle davalının, müvekkiline ait markalara tecavüzünün önlenmesine ve men’ine, davalı adına tescilli … ve … tescil numaralı markaların hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı yana yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkiline ait şirketin 2013 tarihinden itibaren tekstil sektöründe faaliyet gösteren ve alanında sayılı firmalardan olduğunu, müvekkilinin … ibareli markaları seçmesindeki en önemli hususun; üretilen kumaş ile dikimi yapılan ürünlerin sıcaklığının ve dokusunun algısını müşteride oluşturmak adına İngilizce’de “…, ….” anlamına gelen kelime olmasından kaynaklandığını, davacının iddialarının aksine müvekkilinin markaları ile davacının markaları arasında ne görsel, ne kavramsal, ne de fonetik benzerlik bulunmadığını, müvekkili markaları ile davacı markalarının “asli unsurları” benzerlik göstermediğini, markalar arasında tüketici nezdinde karıştırılma ihtimallerinin bulunmadığını, iltibas riskinin mevcut olmadığını, müvekkilinin markalarının seri marka niteliğinde olup kazanılmış hakkının mevcut olduğunu, davacının müvekkiline karşı yöneltilen iddiaların kötüniyetli olduğunu, davalının davacı markaları üzerinden haksız yarar sağlama amacının bulunmadığını, bu yönde bir ihtiyacının da bulunmadığını, müvekkili markalarının TTK haksız rekabet hükümlerine aykırılık teşkil etmediğini, davanın reddi iley argılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacı ve davalı marka tescil belgeleri celp olunmuştur.
Dosya, davalıya ait … ve … tescil numaralı markaların davacı markaları ile benzerlik ve karıştırılma ihtimali sebepleri ile hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı, davalının davacıya ait markalara tecavüzünün ve haksız rekabetinin bulunup bulunmadığı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 11/05/2021 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporunda; “hükümsüzlüğü talep edilen davalı markalarının davacının dayanak markaları ile ayniyet arz etmediği, hükümsüzlüğü talep edilen davalı markaları ile davacıya ait dayanak markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal olarak bütüncül karşılaştırma yapıldığında aynı veya benzer olarak değerlendirilemeyeceği, ortalama tüketici kitlesinin tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali olmadığı, davacıya ait … ibareli markanını, ancak bu tanınmışlığın davalının hükümsüzlüğü talepli markaları ile davacı markaları arasında ayniyet/benzerlik tespit edilmediğinden somut olay bakımından etkisi bulunmadığı, somut uyuşmazlık bakımından kötüniyetli tescilin mevcut delil durumuyla ispat edilemediği, açıklanan sebeplerle davalıya ait markaların hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı, davalının tescilli markalarının kullanımının davacıya ait markalara tecavüz oluşturmadığı ve davacı aleyhine haksız rekabete sebebiyet vermediği” hususlarını tespit ve rapor etmiştir.
Dava; davalı adına tescilli markaların hükümsüzlüğü ve davacı markasına tecavüzü ve haksız rekabetinin tespiti, önlenmesi ve men’i talebine yöneliktir.
Dava; davalıya ait markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini talebine yöneliktir.
SMK’nun 25.maddesine göre; söz konusu benzerlik ve karıştırma ihtimali aynı zamanda bir hükümsüzlük gerekçesidir.
Somut olayda taraf markalarının yalnızca sınıfsal benzerlik taşıdıkları; bunun yanında görsel, işitsel ve anlamsal olarak farklılıklarının bulunduğu ve bütünsel değerlendirmede iltibas ve karıştırma ihtimalinin bulunmadığı yönündeki bilirkişi görüşüne mahkememizce de iştirak edilmiştir.
Zira, davacının “…” esas unsurlu markaları ile davalının “…” markası arasında şekilsel anlamda bir benzerliğin bulunmadığı, yalnızca kelimelerdeki ilk iki harfin ortak olduğu, yazım stilleri renk ve şekilsel unsurların farklı olduğu, kelimelerin fonetik olarak benzemediği, anlamsal olarak ise davacı markasının bilinir bir anlamı olmamasına karşılık davalı markasının İngilizce bir kelime olduğu ve “…” “….” şeklinde olan anlamının Türkçe’de özellikle tarafların markalarının tescilli olduğu emtiaların tüketicisi olan ortalama tüketici nezdinde bilinirliği yüksek ve kullanılan bir kelime olduğu, söz konusu farklılıkların taraf markaları arasında benzerlik ve karıştırma ihtimalini ortadan kaldırdığı, bu durumda hükümsüzlük ve marka hakkına tecavüz ile haksız rekabet davalarının yasal koşullarının oluşmadığı hukuki kanaatine varılmıştır. Aksi halin kabulünün yalnızca iki harf benzerliği ile davacı markasının tanınmış olma olgusunun hükümsüzlük ve tecavüzün tespiti kararı için yeterli görülmesinin tanınmış markalar lehine adil olmayan sonuçlar doğuracağı kabul edilmiştir.
Her ne kadar davacı kötüniyet iddiasında bulunmuş ise de; iyiniyetin asıl olduğu, kötüniyet iddiasında bulunanın bunu ispatlamak külfetinde oluşu, dosyada somut olayda davalının kötüniyetine delalet edecek bir delil sunulmadığı gibi benzerlik bulunmadığı yönündeki tespitin ise kötüniyet iddiası ile bağdaşmadığı anlaşıldığından davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hükümsüzlük talebinin reddi yönünden 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre tecavüz ve haksız rekabet taleplerinin reddi yönünden 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/09/2021

Katip ….
¸

Hakim …
¸