Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/211 E. 2021/123 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/211 Esas
KARAR NO : 2021/123

DAVA : Şikayet Hakkının Kötüye Kullanılması Nedeniyle Tazminat
DAVA TARİHİ : 03/04/2014
KARAR TARİHİ : 30/06/2021
K.YAZILDIĞI TARİH : 09/07/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Şikayet Hakkının Kötüye Kullanılması Nedeniyle Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili adına tescilli markaların eşarp ürünlerinin üretimi satış ve pazarlaması alanında faaliyet gösterdiğini ……… ve …….. ibareli markaların 2002 yılından itibaren tescilli olduğu davalının müvekkili firmanın müşterileri olan firmalar hakkında Bakırköy CBS ve İstanbul CBS şikayet hakkını kötüye kullanarak markaların taklit edildiği iddia ederek arama ve el koyma kararıyla müvekkili firmaya ait ürünlerin haksız bir şekilde toplatıldığını, daha önce satmış olduğunuz ürünlerin müvekkili firmaya iade edildiğini bundan dolayı ticari itibarının büyük oranda zedelendiğini, Bakırköy ve İstanbul Cumhuriyet Savcılığınca soruşturma ile ilgili takipsizlik kararı verildiğini, davalının müvekkilinin faaliyet alanı içerisinde bir faaliyetinin bulunmadığını, İstanbul CBS ‘nin ……. Sor. Sayılı dosyasında 12.000 adet ürüne el konulduğunu, el konulan ürünlerin iade edilmesine rağmen ticari değerini yitirdiğini, bu nedenle 10.000,00 TL maddi ve 90.000,00 TL manevi tazminatın ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 22/03/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebinin 511,929 TL’ye çıkartılması konusunda ıslaha karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin affedilecek bir kusuru bulunmadığını, müvekkilinin hak arama talebiyle şikayette bulunduğunu, arama ve el koyma kararı vermeye yetkili olmadığını, bu nedenle husumet yönünden talebin reddine karar verilmesini, tazminat talebinin 2 yıllık zaman aşımı süresi içerisinde talep edilmediğini, müvekkilinden kaynaklanan zararın oluşmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan dava konusu marka tescil belgeleri celp olunmuştur.
İstanbul CBS ‘nin ……… soruşturma sayılı dosyası celp olunmuş, tetkikinde; davalının davacı hakkında marka hakkına tecavüzden dolayı şikayette bulunduğu İstanbul …….. Sulh Ceza Mahkemesinin ……… D.İş dosyasında arama kararı verildiği 13.012 adet eşarba el konulduğu, davacının itirazı üzerine İstanbul …….. FSHCM’nin ………. D.İŞ dosyasında itirazın kabulüne karar verilmiş olup, İstanbul CBS ‘ca kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen karar Ağır Ceza Mahkemesince reddedildiği, Bakırköy CBS ……. Sor. Sayılı dosyasında davalı tarafından aynı mahiyetindeki şikayet nedeniyle 344 adet eşarp ve şal ürünlerine el konulduğu, Bakırköy 21. ASCM’nin 2012/109 D.iş dosyasında 13/04/2012 tarihinde el koymanın kaldırıldığı ve savcılıkta kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra yapılan bilirkişi incelenmesinde 30/09/2015 tarihli raporda “davacının ticari defterleri üzerinde yapılan incelemeyle 2011 yılı faaliyet karın 365.939,99 TL, 2012 yılı faaliyet zararın 20.205,87 TL, 2013 yılı faalayet karının 504.557, 08 TL olduğu haksız arama ve el koymadan 511.929,57 TL zararın bulunduğu belirtilmiş olup, ek raporda davacı şirketin davaya konu ürünlerle ilgili iptal uğramış olduğu zararın 80.000,00 TL, işçilikte uğradığı zararın 28.189,50 TL, desen bölümü personel işçiliği için 21.987,81 TL, proforman faturalar nedeniyle 33.820,50 TL, el koyma sonrasında fiyatları düşürmek zorunda kaldığından mahrum kaldığı kar marjının 281.008,22 TL olduğu beyan edilmiş olup, toplam zararın 618.532,89 TL olduğu” bilirkişi ……….. ve ……… tarafından bildirilmiştir.
Ayrık rapor veren tekstil mühendisi……… tarafından verilen raporda, “davacı tarafın talep ettiği baskı kalıpları yönünden baskı kalıplarının iptal edilip edilmesi tamamen bir ticari karar niteliğinde olduğu, iptal edildiğini ve katalogda belirtilen 45 adetten 27 adedinin ……… markalı olduğu 18 adetinin ise markasız olduğu, bazı desenlerin iptal edilmediği, el koyma işlemi ile kalıpların iptal edilmesi arasında doğrudan bir bağlantı bulunmadığı, desen isçiliğine ödenen ücretininde el koyma işlemiyle bir bağlantısının bulunmadığı, proforma faturalar yönünden mahrum kaldığı kar iddiası tek taraflı bir beyan olup, 2012 yılında bir önceki yıla göre net satış tutarırın %16 artmış olması sebebiyle satışların düştüğüne dair iddianın kanıtlamadığı, iade faturaların dolayısıyla gördüğü zarar değerlendirildiğinde fazladan iade aldığı tespit edilmiş olmakla, mahrum kar kaydının 17.626,89 TL el konulan ürünlere değer kaybı nedeniyle uğradığı zararın 28.765,18 TL olduğu bildirilmiş olup, davalının haksız arama veel koyma nedeniyle uğramış olduğu zararın 46.492,07 TL olduğu” belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda 06/02/2017 tarih, ……… esas, ……… karar sayılı kararıyla davacının davasının “kısmen kabulü ile 46.492,07 TL maddi tazminatın 10.000,00 TL’sinin dava tarihinden, 36.492,07 TL’sinin ıslah tarihi olan 22/03/2016 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 20.000,00 TL manevi tazminatın ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” karar verildiği, kararın taraf vekillerinin istinaf talebi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderildiği görülmüştür.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …….. Hukuk Dairesi’nin 08/11/2019 tarih, ……… esas, ………karar sayılı ilamıyla “…ilk derece mahkemesince dosya kapsamında alınan kök rapor, 1.ek rapor ile ayrık rapor arasında hesaplanan maddi zarar miktarları yönünden bariz farklar bulunduğu, bilirkişi raporlarına taraflarca itiraz edildiği, ilk derece mahkemesince itirazlar giderilmeden ve mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 2.ek rapor ile tekstil mühendisi tarafından düzenlenen ayrık rapor arasındaki çelişkiyi gidermeden, yeterli gerekçe açıklanmadan tekstil mühendisi tarafından düzenlenen ayrık rapora göre karar verildiği göz önüne alınarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davalı vekilinin istinaf başvurusunun tazminat miktarlarına yönelik olarak kısmen kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına…” karar verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
İstinaf kararı sonrası yapılan yargılamada bu ilam doğrultusunda inceleme yapılarak bir önceki rapor ve ayrık rapor arasındaki çelişkiyi gidermek üzere dosyanın yeni bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişilerin 28/10/2020 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında; “dava konusu arama ve el koyma nedeniyle davacının uğramış olduğu zararın 51.755,07 TL olabileceğini” bildirdikleri görülmüştür.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi için dosyanın yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ancak bilirkişilerin kök raporlarındaki tespit ve görüşlerini değiştirmedikleri anlaşılmıştır.
Dava, davalı tarafça şikayet hakkının kötüye kullanılıp kullanılmadığına, kullanılmış ise tazminat miktarına ilişkindir.
Tarafların sunmuş oldukları tüm beyanlar ve deliller, mahkememizce İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ……… Hukuk Dairesi’nin ………. esas, ……… karar sayılı kararı ışığında alınan rapor ve ek rapor hep birlikte değerlendirildiğinde; davalının, davaya konu fiillerinin hak arama hürriyetinin kötüye kullanılması mahiyetinde olduğu ve bu fiillerin haksız rekabet teşkil ettiği hususlarının istinaf denetiminden geçerek kesinleştiği, dosyada bulunan raporlar arasındaki çelişkinin ise sunulan yeni heyet raporu ile giderilerek davacının zararının 51.775,07 TL olarak tespit edildiği, davacı ve davalı firmaların ekonomik hacim ve ödeme güçleri, ihlal edilen hakkın mahiyeti ve davalının kusurunun yoğunluğu hep birlikte nazara alındığında 40 bin TL manevi tazminatın hakkaniyetli ve dengeleyici olduğu, miktar olarak da bir ticari şirketin zenginleşmesini sağlayacak oranda olmadığı vicdani ve hukuki kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
-51.755,07 TL maddi tazminatın 10.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren, 41.755,07 TL’sinin 22/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-40.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacı tarafça peşin harç ve ıslah harcı toplamı 8.571,70 TL harç giderinden alınması gereken 6.267,79 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile arta kalan 2.303,91 TL’nin karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.528,16 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/3 maddesine göre hesaplanan 7.528,16 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 4.971,50 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre hesaplanan 757,83 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 129,50 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre hesaplanan 109,76 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan toplam 6.292,99 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/06/2021

Katip ………
¸

Hakim ………
¸