Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/194 E. 2021/80 K. 16.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/194 Esas
KARAR NO : 2021/80

DAVA : Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 25/10/2019
KARAR TARİHİ : 16/04/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/05/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin 15/12/2005 tarihinde kurulmuş olup, işbu hususun 19/11/2006 tarihli Ticaret Sicili Gazetesinde yayınlanmış olduğunu, kurulduğu tarihten bu yana başta İstanbul olmak üzere tüm Türkiye’de “…….” ve “……” markaları ile güvenlik kamera sistemleri, güvenlik yangın sistemleri, kablo sistemleri başta olmak üzere birçok güvenlik, alarm sistemleri parçalarının tedarikini, perakende satışını, kurulumunu, montajını ve bakımını yapmakta olduğunu, davalının da müvekkili ile aynı iş kolunda faaliyet gösterdiğini ve 07/01/2015 tarihinde unvanını “…” olarak değiştirilmiş olduğunu, “…….” markasını tescil ettirmek için davalının 23/01/2018 de başvurduğunu, davalının, “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için ses ve görüntülerin kaydı, nakli gibi amaçla kullanılan kameraların, fotoğraf makinelerinin, mikrofonların, hoparlörlerin, algılayıcıların (sensörler), koruma ve can kurtarma amaçlı donanımların, ana fonksiyonu uyarı ve alarm olan cihazların, yangın söndürme amaçlı taşıtlar dahil, yangın söndürme aletleri gibi malların müşterilerce elverişli bir şekilde görülmesi ve satın alınması hizmetleri” bakımından markasal hak sahibi olmadığını müvekkilinin 29/03/2007 başvuru, …… tescil tarihi olmak üzere “……” markasının TPMK nezdinde 9,11,37,45 nice sınıflarında tescilli olduğunu, bu sınıflara göre “güvenlik hizmetleri, ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi için cihazlar hizmetlerini ilgili marka ile yerine getirme hakkının müvekkilinde olduğunu, davalının 23/01/2018 tarihinde 35.sınıf bakımından “…….” ve ……. tarihinde 20 ve 35.nice sınıflar bakımından “……. grup” markalarını TPE nezdinde tescil ettirmesine rağmen YİDK kararına göre müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için ses ve görüntülerin kaydı, nakli gibi amaçla kullanılan kameraların, fotoğraf makinelerinin, mikrofonların, hoparlörlerin, algılayıcıların(sensörler), koruma ve can kurtarma amaçlı donanımların, ana fonksiyonu uyarı ve alarm olan cihazların, yangın söndürme amaçlı taşıtlar dahil, yangın söndürme aletleri gibi malların müşterilerce elverişli bir şekilde görülmesi ve satın alınması hizmetlerinden mahrum bırakılmış olduğunu, kendisine tanınmamış olan 35.nice sınıf alanlarda faaliyette bulunarak müvekkilin tescil ettirdiği markanın kullanımına tecavüz ettiğini, müvekkili nezdinde maddi ve manevi zarara yol açtığını, davalının söz konusu eylemler ile müvekkilin tescilli markasına, marka hakkına tecavüz oluşturduğunun tespitini, tecavüzün önlenmesini, haksız rekabetin menini, davalının tescil ettirdiği “…….” ve ……. grup” markalarının hükümsüzlüğü ve terkinini, davalının ticaret unvanının terkinini, hüküm kesinleşinceye kadar davalı adına kayıtlı taşınmaz mal ve taşınır araçlara söz konusu dava değeri miktarında ihtiyati tedbir konulmasına, müvekkilden izinsiz bir şekilde kullandığı markanın bulunduğu davalıya ait iş yerinde bulunan tabelanın, faturaların, çeşitli stickerların, kartvizitlerin ve ürün fiyat listelerinin kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı firmanın 05/09/2019 tarihinde Bakırköy CBS’na müvekkili hakkında şikayette bulunarak kendilerine ait “…….” ve “……” markalarının müvekkili tarafından taklit edildiğini iddia ettiğini, yapılan soruşturma doğrultusunda; şikayete konu eylemin hukuki ihtilaf mahiyetinde bulunduğu kanaat ve sonucuna varılarak müvekkili hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, davacı tarafından bu karara itiraz edildiğini, davacının itirazının Bakırköy ……. Sulh Ceza Hakimliği tarafından değerlendirilerek, CBS’nın kararına yapılan itirazın reddine kesin olarak karar verilmiş olup, müvekkilinin davacı firmanın markasına tecavüz etmediğinin işbu kararla ile de sabit olduğunu, müvekkilinin 25/07/2017 tarihinde 20.ve 35.sınıflarda “……. Grup”, 23/01/2018 tarihinde de 35.sınıf bakımından “…….” markalarını TPMK nezdinde tescil ettirmiş olduğunu, davacı firmanın 2008 yılında tescil edilmiş “……” markası bulunduğunu, davacı firmanın, müvekkilinin markası ile aynı olan “…….” ibaresi için de 05/04/2018 tarihinde, yani müvekkilinin tescil tarihinden 4 ay sonra, tescil başvurusunda bulunmuş olduğunu, yapılan itirazlar doğrultusunda davacının tescil başvurusunun TPMK tarafından kısmen reddedilmiş olduğunu, ……. ibaresinin ilk defa piyasada müvekkili tarafından kullanılmış ve müvekkili tarafından tescil edilmiş olduğunu, davacının kullandığı marka ve ibarenin …… ibaresi olduğunu ve ibarenin de müvekkili tarafından kullanılmadığını, müvekkilinin ticari alanda kullandığı ibarenin, kendi soyadını taşısa bile, tek başına “……” kelimesinden oluşmadığını, nitekim davacı tarafından yaptırılan delil tespitinde de salt …… ibaresinin bulunduğu herhangi bir delile ulaşılamadığını, dolayısıyla davacıya ait “……” markasının işbu ihtilaf ile ilgisi bulunmadığını, müvekkilinin “…….” ibaresini ticaret unvanında 2015 yılından beri kullandığını, davacı tarafın ……. ibaresini 2018 yılında tescil ettirmiş olduğunu, marka hukukunda kabul edilen genel ilkeye göre, bir markayı ilk defa kullanan ve ona ayırt edici niteliği kazandıran kişinin “gerçek hak sahibi” olduğunu, bu anlamda müvekkilinin ……. markasını ilk kez ortaya koyması ve piyasada maruf hale getirmesinin yukarıda bahsi geçen tescil göz önünde bulundurulduğunda markaya ilişkin kullanımı sebebiyle, müvekkili şirketin anılan marka üzerinde gerçek hak sahibi olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Bakırköy ……. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ……. D.İş sayılı dosyası celp olunmuş, tetkikinde; talep edenin …… Elektrik Bilişim GÜvenlik Dış Ticaret Limited Şirketi, karşı tarafın ……. Güvenlik Sistemleri – Nazım …… olduğu, tespit sonucu alınan bilirkişi raporunda; “aleyhine tespit istenen adreste ……. ibaresini, işyerinin dış mekan tabelasında, işyeri kapısında, içeride duvar üzerinde anahtarlık kutusunda, işyerinin dış mekan tabelasında, işyeri kapısınad, içeride duvar üzerinde anahtarlık kutusunda, kartvizit ve fatura üzerinde, ürünlerin sergilendiği dolapta, çalışma masasında ve ürün fiyat listesi-broşüründe marka olarak kullandığı, keşif yerinde tespit edilen kullanımın, yangın algılama ve ihbar sistemleri (dedektörler, sensörler, yangın butonları, sirenleri, kabloları, yangın alarm kontrol panelleri vb.) ile güvenlik kameralarının bir araya getirilerek satışı hizmetinde kullanım olduğunu, söz konusu emtiaların delil tespiti talep edenin …… tescil nolu …… markasının tescilli olduğu “Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar)… Ana fonksiyonu uyarı ve alarm olan cihazlar” ve …… tescil nolu markanın 35.sınıf mağazacılık hizmetinde tescili kapsamındaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için …Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar:kameralar… Makine ve cihazların elektroniğinde kullanılan elemanlar:… algılayıcılar (sensörler)… Ana fonksiyonu uyarı ve alarm olan cihazlar…” emtiaları ile aynı/benzer emtialar oldukları” hususlarını tespit ve rapor etmiştir.
Mahkememizce dilekçeler teatisi ile birlikte tüm deliller toplanıp tahkikat aşamasına geçildikten sonra dosya bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı deliller, taraf beyanları, TPMK kayıtları ve ticaret sicil kayıtları incelenerek davalının, davacı marka haklarına tecavüzü veya haksız rekabeti olup olmadığı, davalı adına olan markaların hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı yine davalı adına olan ticaret unvanının terkin koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor tanzim etmek üzere bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler 15/01/2021 havale tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında;” davalı yanın kullanımlarının davacı yana ait tescilli markaya tecavüz teşkil ettiği ve davalı yanın ilgili kullanımlarının davacı yan ile haksız rekabete sebebiyet verdiği, davalı yanın ticaret unvanının terkin şartlarının oluşmadığı, davalı yana ait dava konusu markaların hükümsüzlüklerinin koşullarının oluşmadığı” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı vekili 29/01/2021 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi raporundaki marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti yönündeki tespitlere katıldıklarını, hükümsüzlük ve ticaret unvanının terkin yönündeki tespitlerine katılmadıklarını; müvekkili şirketin ……. başvuru numarası, 31/12/2016 başvuru ve 26/07/2017 tescil tarihi ile “…….” markasını tescil ettirdiğini, daha sonra davalı şirket yetkilisinin 21/07/2017 başvuru tarihi ve 2017/66074 başvuru numarası ile “…….” markası için marka başvurusu yaptığını, kötü niyetli bir şekilde marka başvurusu yapan davalıya ait “……. grup” ve “…….” markalarının hükümsüzlüğünün gerektiğini, bilirkişinin davalı yanın ticaret unvanının 14/01/2013 tarihinden beri tescilli olduğu görüşüne katılmadıklarını, davalı yanın unvan tescil tarihinin 27/01/2015 olduğunu bu doğrultuda da unvan tescili ile dava tarihi arasında geçen sürenin uzunluğu nedeniyle davalı yanın ticaret unvanının terkin şartlarının oluşmadığı yönündeki görüşlerine de katılmadıklarını, bununla birlikte müvekkilinin ticaret unvanı ile davalı yanın ticaret unvanı arasında büyük farklılık olduğu gerekçesiyle bilirkişinin terkin şartlarının oluşmadığı görüşüne de katılmadıklarını ve itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili 28/01/2021 tarihli dilekçesi ile, bilirkişinin müvekkilinin ticaret unvanında ……. ibaresinin bulunduğunu ve bu ibarenin bulunduğu … ticaret unvanının 14/01/2013 yılından beri tescilli olduğunu tespit etmesine rağmen müvekkilinin marka hakkına tecavüzde bulunduğuna kanaat getirdiğini, müvekkilinin ……. ve ……. Grup markalarının davacının ……. markasından önce tescil edildiğini, davacının hükümsüzlük ve ticaret unvanının terkini taleplerinin bilirkişinin de tespiti doğrultusunda reddine, davacının marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti yönündeki taleplerine yönelik bilirkişi raporuna itirazları doğrultusunda yeni bir bilirkişiden rapor alınmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişiden ticaret unvanları ve davacı yanın dayanak markası arasında yer aldığı belirlenen majör farkların neler olduğunun açıklanması ve davalının önceye dayalı gerçek hak sahipliği ve davacının sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığı iddialarının marka tecavüzü açısından incelenmesi amacıyla ek rapor alınmasına karar verilmiş; bilirkişi 09/03/2021 tarihli ek raporunda; ” kök raporunda arz ettiği görüşlerini değiştirmesini gerektirir herhangi bir durumun mevcut olmadığı yönünde görüş ve kanaatlerininin olduğu” hususunu bildirmiştir.
Dava; davalının, davacı marka haklarına tecavüzü veya haksız rekabeti olup olmadığı, davalı adına olan markaların hükümsüzlüğü ve yine davalı adına olan ticaret unvanının terkini talebine yöneliktir.
SMK’nun 6/1 md’sinde nisbi red nedeni olarak düzenlenen karıştırma ihtimali, aynı kanunun 7/1 md’sinde marka hakkına tecavüz hali olarak yer almaktadır. SMK’nun 6/1 md’sine göre, önceki marka ile tescil başvurusu yapılan marka aynı ya da benzer ise sınıflar da aynı ya da benzer ise bu başvuru itiraz üzerine red edilir. SMK’nun 25/1 md’si gereğince hem 5.md’de yazılı mutlak red nedenleri , hem de 6.md’de yazılı nisbi red nedenleri birer hükümsüzlük nedenidir. Marka koruma kapsamına ilişkin SMK’nun 7/1-b md’sine göre ise, marka sahibi “tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerde aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasını engelleyebilir ve bu durum aynı zamanda marka hakkına tecavüz olarak nitelendirilmektedir.
Toplanan tüm deliller karşısında, davacının “……” markasının 09, 11, 37 ve 45.sınıflarda; “…….” markasının ise 35.sınıfta tescilli olduğu, davalının ……. tescil numaralı “……. Grup + şekil” markasının 20 ve 35.sınıflarda, ……. tescil numaralı “……. + şekil” markasının ise 35.sınıfta tescilli olduğu; davalı yana ait markaların “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için ses ve görüntülerin kaydı, nakli gibi amaçla kullanılan kameraların, fotoğraf makinelerinin, mikrofonların, hoparlörlerin, algılayıcıların (sensörler), koruma ve can kurtarma amaçlı donanımların, ana fonksiyonu uyarı ve alarm olan cihazların, yangın söndürme amaçlı taşıtlar dahil yangın söndürme aletleri gibi malların müşterilerce elverişli bir şekilde görülmesi ve satın alınması hizmetlerinde” tescilli olmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda taraf markaları arasında hükümsüzlük için gerekli “sınıfsal benzerlik” koşulunun oluşmadığı bu nedenle hükümsüzlük talebinin reddinin gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
Ticaret unvanının terkini talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise; davalının ticaret unvanı ve davacı markaları arasında görsel, işitsel ve kavramsal olarak farklılıklar bulunduğu ve davalının ticaret unvanını 14/01/2013 yılında tescil ettirerek kullanmaya başladığı, işbu dava tarihine kadar davacı8nın bu unvanın tescil ve kullanımına sessiz kaldığı anlaşıldığından ticaret unvanını terkin talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalının davacıya ait ……. tescil nolu “……” markasının tescilli olduğu “Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi(reprodüksiyonu) için cihazlar… Ana fonksiyonu uyarı ve alarm olan cihazlar…” ve davacının ……. tescil numaralı markasının 35.sınıf mağazacılık hizmetinde tescili kapsamındaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için…” ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi(reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar… Makina ve cihazların elektroniğinde kullanılan elemanlar:…algılayıcılar(sensörler)…ana fonksiyonu uyarı ve alarm olan cihazlar…” sınıflarında yer aldığı değişik iş tespiti ve raporu ile belirlenen fiili kullanımlarının davalının markalarının tescil edildiği sınıflar dışında kaldığı ve davacı markalarına tecavüz oluşturduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı yan “……” kelime markası üzerinde önceye dayalı gerçek hak sahipliği ve marka tecavüzü iddiası yönünden sessiz kalma yolu ile hak kaybı iddialarında bulunmuşsa da; davalının ilk marka tescilinin 29/03/2007 tarihine dayanması, bu tarih öncesinde davalının söz konusu kelime yönünden “…….” kullanımını tevsik eder mahiyette delil sunamamış olması, davalının “tescilinin” değil “fiili ……. kullanımlarının” tecavüz oluşturduğu yönündeki nihai kabul karşısında bu ……. kullanımlarının geriye doğru beş yıllık sürede de devam etmiş olduğu iddiasının delillendirilmemesi nedenleri ile söz konusu davalı savunmaları hükme esas teşkil etmemiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
-Davalının ……. kullanımlarının davacıya ait markalardan doğan haklarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespitine, önlenmesine, men’ine,
-Davalının, dosya içeriğinde mevcut ….. d.iş sayılı dosyada yapılan tespit ve alınan raporda ve 15/01/2021 tarihli ana dosyada bulunan bilirkişi raporunda ayrıntısı mevcut olmak üzere tespit olunan davacının ……. tescil nolu “……” markasının tescilli olduğu “Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi(reprodüksiyonu) için cihazlar… Ana fonksiyonu uyarı ve alarm olan cihazlar…” ve davacının …… tescil numaralı markasının 35.sınıf mağazacılık hizmetinde tescili kapsamındaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için…” ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi(reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar… Makina ve cihazların elektroniğinde kullanılan elemanlar:…algılayıcılar(sensörler)…ana fonksiyonu uyarı ve alarm olan cihazlar…” sınıflarında davalıya ait olan tüm ve tespit olunan mevcut kullanımlarına ait her türlü tabela, fatura, sticker ve kartvizitlerin kaldırılmasına,
-Davacının hükümsüzlük ve ticaret unvanının terkini talep ve davalarının ayrı ayrı REDDİNE,
2-Peşin alınan 361,96 TL harçtan alınması gereken 59,30 TL harcın mahsubu ile arta kalan 302,66 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti talebine yönelik davası yönünden hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen hükümsüzlük talebi yönünden hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından bu dava nedeniyle yapılan 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 182,50 TL posta/tebligat/talimat masrafı olmak üzere toplam 1.182,50 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre hesaplanan 591,25 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 103,740 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.16/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır