Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/190 E. 2021/40 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/190 Esas
KARAR NO : 2021/40

DAVA : Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 14/10/2019
KARAR TARİHİ : 10/03/2021
K. YAZILDIĞI TARİH : 09/04/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin TPMK nezdinde tescilli …… numaralı …… , …… tescil numaralı ……. tescil numaralı ……. ve …… tescil numarslı ……. markalarının ve başvuru halinde pek çok markanın maliki olduğunu. davalı tarafın, haksız şekilde davalıya ait ürünlerin taklidi yaptığını, davacıya ait markalarla iltibas oluşturacak şekilde kullanmakta olduğunu, davalı hakkında Çerkezköy …… Asliye Hukuk Mahkemesinin ……. D.İş sayılı dosyasında delil tespiti yapılmış olduğunu ve mezkur dosyaya sunulan bilirkişi raporunda da davalı faaliyetlerinin davacı markalarına tecavüz teşkil ettiğinin tespit edilmiş olduğunu, ……… markasının tanınmış marka olmadığı konusunda pek çok TPMK ve mahkeme kararı bulunduğunu, dava dışı ……. Bisküvi ve Gıda San. A.Ş’nin zaten ……. yazı unsurlu markayı …….. tescil numarası ile tanınmış marka olarak tescil ettirmiş olduğunu, aynı yazı unsuru ile iki ayrı tanınmış markanın bulunuyor olmasının tanınmış marka olgusuna aykırı olduğunu, TPMK kriterlerine aykırı olduğunu, TPMK nezdine zaten ……. ibareli tanınmış marka varken davalı adına tescilin uygun olmadığını, ……. ibaresinin pek çok tescile konu olduğu ve ayırt ediciliğinin düşük olduğunu, bu nedenle SMK 5. 6 ve 25 maddeleri nazara alınarak ……. tescil numaralı tanınmış markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 26/02/2020 tarihli dilekçesi ile, TPMK kayıtları incelendiğinde müvekkilinin ……. yazı unsurlu marka başvurularının davalı markasından önceki tarihli olduğunun görüleceğini, SMK md.5/1/b maddesine göre davaya konu ……. yazı unsurlu 3000 aşkın marka başvurusu ve tescili bulunmasına rağmen davalının bu ……. yazı unsuruna tanınmış marka tescili yaptığını, md.6/1 uyarınca müvekkili tarafından 04/11/2015 tarihinde saraypen marka başvurusunda bulunduğunu, bunun yanı sıra müvekkilinin 15/02/2016 tarihli sarayline, 27/02/2016 tarihli saraydoor marka başvurularının da davalı başvurularından önceki tarihli olup davalının başvurusunun müvekkilinin marka başvurusuyla benzerlik arz ettiğini, tüketici nezdinde iltibas yaratma ihtimalinin olabileceğini, dosyaya ibraz ettikleri bilirkişi raporundaki tespitlerden sonra yapmış olduğu marka tescilinde davalının kötüniyetle bu marka tescilini yaptığının anlaşıldığını, açıklanan nedenlerle davalı tarafa ait markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili şirketin 1979 yılında kurulmuş olup 30 yılı aşkın tecrübe ile 1930 yılından bu yana yalıtım dolgu ve tıkama malzemeleri lastikten plastikten ve kauçuktan borular, hortumlar, cephe ve kapı pencere sistemleri vs. gibi ürünleri de içeren pek çok üründe faaliyet gösteren entegre bir kuruluş olduğunu, ……. markasının kuruluştan bu yana kullanılmakla bu ibarenin ilk kez 19370 yıllında TPMK nezdinde tescil ettirilmiş olduğunu, marka her ne kadar 1990 yılında hükümden düşse de 1990’da yeniden marka tescili yaptırıldığını, ……. ibareli markanın 1980 yılından bu yana özellikle kapı ve pencere sistemlerinde kullanıldığını ve bu ürünler için tescilli olduğunu, davacı tarafın ise davalıyla aynı sınıfta tescilli hiçbir markasının bulunmadığı gibi önceye dayalı tescilsiz kullanımı ya da bu yönde bir iddiasının bulunmadığını, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davacı tarafın TPMK tarafından doğrudan veya davalının itirazı üzerine, reddedilen markalarını canlıymış gibi gösterdiğini, davalı şirketin gerek tanınmışlığını korumak gerek markasını daha çok alana yaymak ve için TPMK nezdinde ve ayrıca WIPO’da pek çok marka başvurusu yaptığını, davalının ……. ve ……. unsurlu markalarının 6, 7, 19, 20. 35, 37, 40, 41, ve 43. sınıflarda tescili olduğunu, müvekkili şirketin ……. ve ……. unsurlu markalar üzerinde gerçek hak sahibi olduğunu, ……. esas unsuru ilk marka tescil başvurusunun 07/04/1980 yılında yapılmış olduğunu, davacı tarafından ise 2017 tarihli bazı markalara dayanmaya çalışarak davalının tanınmış markasının haksız yere hükümsüzlüğünü talep ettiğini, davacının ve davalının tescil sınıflarının farklı olduğunu, davacı şirketin kapı pencere sistemleri alanında çalıştığını söylemekte olduğunu Buna rağmen kapı pencere sistemleri emtiasını içine alan 19. sınıfta, davacı tarafın hiçbir marka tescili bulunmadığını, davacı tarafın ……. ibareli tescil başvuruları yapmaya devam ettiğini, davalı tarafın başvurularına başvuru aşamasında iken davacı tarafça itiraz edildiğini ve itirazların kabul edilmiş olduğunu, dosyaya sunulan Çerkezköy ….. Asliye Hukuk Mahkemesinin ……. D.lş sayılı dosyaya sunulan bilirkişi hakkında suç duyurusunda bulunulmuş olduğunu, müvekkili markalarının seri marka hüviyetin haiz olmakla tanınmış marka olduğunu, TPMK’nın tanınmışlık başvurusunu kabul ettiğini, davacı aleyhine Ankara ……. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi nezdinde ……. Esas sayılı davanın ikame edilmiş olduğunu, davacı tarafın dayandığı ……. numaralı marka başvurusunun TPMK tarafından reddedilmiş olduğunu, davanın öncelikle dava şartı noksanlığı nedeniyle usul yönünden reddine, aksi halde esastan reddine ve davacı aleyhine de 5.000,00 TL disiplin para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacı tarafa ait marka “…….” unsurlu markaların tescil belgeleri ve davalı tarafa ait …… marka tescil belgesi celp olunmuştur.
Davacı tarafça Çerkezköy ….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ……. d.iş sayılı dosyasının bilirkişi raporu sunulmuş, tetkikinde; talep edenin …, karşı tarafın ……. Döküm ve Metal Aksam San. Tur. A.Ş.olduğu, tespit sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda; 22/03/2019 tarihinde tespit mahallinde davacının dilekçe ve beyanlarında yer alan ……. PVC markalı 17.sınıfa ilişkin ürünlerin olduğu, tespiti isteyen tarafın markasının dava konusu 17.sınıfta tescilli olduğu, davalının ise aynı markaya ilişkin benzer markalarda dava dışı sınıflarda tescilli oludğu, aleyhine tespit istenen firma talebi üzerine yerinde görülen malzemenin çekilmiş halde 480 paketlenmiş profil olduğu, 6769 SMK kapsamınca verilmiş ve tescil edilmiş markaların koruma kapsamında olacağı ve aksi ispatlanana kadar korumadan yararlanacağı ilkesi kapsamınca davalının bu eyleminin davacının ……. kod numaralı markasına tecavüz teşkil ettiği hususlarını tespit ettiği görülmüştür.
Davalı tarafça Ankara ….. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 21/02/2020 tarih, …… esas, …… karar sayılı kararı sunulmuş, tetkikinde; davacının ……. Döküm ve MAdeni Aksam Sanayi Turizm A.Ş., davalıların TPMK Başkanlığı ve … olduğu, davanın YİDK iptali ve davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü talebine yönelik olduğu, yargılama sonunda davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği görülmüştür.
Dosyanın davalı adına tescilli …… sayılı markanın SMK 5, 6 ve 25.maddeleri gereği ve davacı vekilinin 02/03/2020 havale tarihli dilekçesi çerçevesinde hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor tanzim etmek üzere bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin 18/12/2020 havale tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporunda: “davacı adına tescilli markaların 17 ve 35. Sınıfta tescilli …… başvuru numaralı, …… tescil numaralı, ……. tescil numaralı, …… tescil numaralı markaları olduğu, davacı adına yapılan ……. ibareli diğer başvuruların müddet olduğu, davalı adına ……. tescil numaralı ……. markasının …… tescil numaralı İstanbul Ticaret Sarayı markasının …. tescil numaralı ……. markasının …….. tescil numaralı ……. markasının 06 / 19 / 40., …… Tescil numaralı …… markasının …… tescil numaralı …… markasının ….. tescil numaralı ……. markasının ……. tescil numaralı ……. markasının …. tescil numaralı Tanınmış markanın da 06. Sınıfta tescil edilmiş olduğu, dava konusunun davalı adına tanınmış marka olarak tescil edilen ……. markasının SMK 5/ 6 ve 25. Maddeleri gereği hükümsüzlüğü olduğu, dava konusu …… tescil numaralı markanın tanınmışlık talebinin 05/10/2018 tarihinde ……. sayı ile yapıldığı, TPMK markalar dairesinin 18/06/2019 tarihinde verdiği karar ile ……. markasının “alüminyum ve pvc profil sektöründe” Tanınmış marka olarak kabul edildiği, bu emtianın geniş anlamda 06, 17, 19, 37 ve 40. Sınıflara temas ettiği, SMK 5/1-b maddesi uyarınca yapılan incelemede; tescilin etkili olacağı coğrafi alan, markanın kullanılacağı mal ve hizmetler, ilgili kamu algısı, tescili talep edilen işaretin ihtiva ettiği unsurların tamamı ile birlikte ve bir bütün olarak bıraktığı genel intiba ve bireysel somut şartlar dikkate alındığında ilgili sektörde ……. ibaresinin zayıf bir ibare olmadığı ve ayırt ediciliğinin mevcut olduğu, dava konusu ……. tescil numaralı ……. markası bakımından bu hükme dayalı hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı, SMK 5/1-ç maddesi uyarınca yapılan incelemede, davacı adına tescilli markaların tescil tarihi itibariyle sadece davalıya ait …… tescil numaralı ……, …… tescil numaralı ……. escil numaralı ……. markalarına karşı red gerekçesi olarak dikkate alınabileceği, redde gerekçe olabilecek markaların …… ibarelerini taşıdığı, markaların birebir aynı olmadığı, marka sınıflarının örtüşmediği (19.10.2011 tarihinde resmi Gazete ‘de yayınlanan ……. Numaralı R.G.- genelge ile 35. Sınıfta farklı alt gruplan kapsar şekilde tescil yapılabileceği ilkesi Kabul edildiğinden 35. Sınıfta da marka tescillerinin örtüşmediği) dikkate alındığında dava konusu …… tescil numaralı ……. markası bakımından SMK 5/1-ç anlamında red veya hükümsüzlük gerekçesi bulunmadığı, SMK 6/1 maddesi uyarınca yapılan incelemede, davacı adına tescilli markaların tescil tarihi itibariyle sadece davalıya ait …… tescil numaralı, ……. tescil numaralı ve ……. tescil numaralı markalarına karşı red gerekçesi olarak dikkate alınabileceği, redde gerekçe olabilecek markaların …… ve …… ibarelerini taşıdığı, markaların birebir aynı olmadığı, marka sınıflarının örtüşmediğı Taraf markalarının yukarıda ifade edilen tescil tarih ve sınıflan dikkate alındığında, dava konusu ……. tescil numaralı ……. markası bakımından SMK 6/1 anlamında red gerekçelerinin oluşmadığı, davalı tarafın 1990 yılından bu yana ……. ibareli markaları aynı sınıfta tekrar tekrar farklı logo ve ilaveler ile tescil ettirdiği ve bu tescil müddetinin çok uzun süreyi kapsadığı dikkate alındığında davalı tarafın dayandığı markalar bakımından seri marka ve kazanılmış hak olgusunun var olduğu, davacı tarafça hükümsüzlüğe mesnet olarak gösterilen marka hakkı ihlali iddialarının huzurdaki davanın konusu olmadığı, anılan dosyadaki iddiaların 17. Sınıfı kapsadığı, dava konusu markanın ise 06. Sınıfı kapsadığı ve talep konularının farklı olduğu, marka hakkı ihlali iddialarına mesnet Çerkezköy …… Asliye Hukuk Mahkemesinin ……. D.İş sayılı dosyasına mübrez bilirkişi raporu ile ilgili takdir yetkisinin mahkemeye ait olduğu, hukukumuzda ve uygulamada sektörel tanınmışlık ilkesi benimsendiğinden dava dışı ……. şirketi adına tescilli ……. markasının dava konusu marka bakımından tanınmışlık tespitinde engel teşkil etmeyeceği, davacının, …… sayılı markanın bağlı olduğu …… tescil numaralı markanın da hükümsüzlüğünü talep edip etmediğinin izah etmediği, davacı adına tescilli olmayan markaların hükümsüzlük gerekçesi olarak dikkate alınmayacağı, dava konusu markanın sadece ……. ibaresinden oluştuğu, dava konusu ……. tescil numaralı tanınmış markanın mesnet markası olan …… tescil numaralı markanın 2010 yılından bu yana tescilli olarak korunduğu, davacı adına tescilli markalar ile davalı adına tescilli markanın tescil sınıfları farklı olduğu nazara alındığında mesnet marka olan ……. tescil numaralı markanın tescil tarihi dikkate alınmasa dahi tescil sınıflarının farklılığı başta olmak üzere arz edilen nedenlerle tanınmış markanın hükümsüzlük gerekçelerinin oluşmadığı” hususlarını tespit ve rapor ettiği görülmüştür.
Davacı vekili 31/12/2020 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile, bilirkişi raporunda davalıya ait “…….” marka tescilindeki ……. yazı unsurunun öteden beri kullanılmakta olduğunu, yüzlerce kez marka tesciline konu edilmiş olabileceğini belirtmesine rağmen salt konaklama sektörüne referans teşkil ettiğini bu sebeple 06-17-19 sınıflarda ayrıt edici sayılmamasının düşünülemeyeceğini belirttiğini, 06-17-19 sınıflar inşaat emtialarının bulunduğu sınıflardan olup ……. yazı unsuru 06-17-19 sınıflarda tanımlayıcı işaret niteliğinde olduğunu, tanımlayıcı işaretlerin ayırt edicilik niteliği bulunmayan yazı unsurları olup bu anlamda bilirkişi raporunda kendi içerisinde çelişki olduğunu, tanınmış marka tescilinin sadece sektörel koruma olmadığını, TürkPatent kayıtları, toplanan deliler, eylemsel karineler, taraf beyanları davalıya ait markanın tanınmışlık kriterlerine uygun olmadığını ortaya koymak için yeterli olmasına rağmen aksi yöndeki bilirkişi raporuna usul ve esas yönden itiraz ettiklerini, bu nedenle dosyanın sektör uzmanı bilirkişinin katılımıyla farklı bir heyete tevdi ile rapor alınmasını talep etmiştir.
Dava; davalı adına kayıtlı …… tescil numaralı tanınmış markanın hükümsüzlüğü talebine yöneliktir.
Davacı temel olarak davalı markasının gerekli kriterlere sahip olmadığı halde TPMK nezdinde tanınmış marka olarak tescil edildiği, söz konusu markanın zayıf marka olduğu ve kendi markalarına iltibas oluşturduğu iddialarına dayanmaktadır.
Her ne kadar tanınmışlık kriterlerinin geçen zaman içerisinde her somut olayda ayrıca değerlendirilmesi gerekse de; temel itibarı ile tanınmışlığın tescil edildiği tarihte bu kriterlerin mevcut olmadığı, kurumun tescilinin yanlış ve hatalı olduğu iddiasında mahkememizin kurum kararın denetimi görev ve yetkisi bulunmamaktadır.
Davacının sair talepleri yönünden yapılan incelemede ise; “…….” kelimesinin davalının tescilli olduğu sınıflar yönünden zayıf marka olarak kabul edilemeyeceği, taraf markaları arasında sınıfsal benzerlik olmadığı ve davalının 1990 yılından beri “…….” ibareli markaları aynı sınıfta farklı ilave ve logolarla tescil ettirmesi karşısında seri marka ve önceye dayalı hak sahibi olduğu, bu hali ile hükümsüzlük ve tecavüzün koşullarının somut olayda oluşmadığı yönündeki bilirkişi raporundaki tespitlere mahkememizce de iştirak edilmiştir.
Her ne kadar davalı HMK 329. md. mucibince davacı aleyhine disiplin para cezasına hükmedilmesini talep etmiş ise de karine olarak kabul edilen iyiniyetin aksini, yani davacının kötüniyetini ispatlayamadığı anlaşıldığından davacı aleyhine disiplin para cezası hükmetme yoluna gidilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.900,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.10/03/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸