Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/179 E. 2021/119 K. 25.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/179 Esas
KARAR NO : 2021/119

DAVA : İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/02/2016
KARAR TARİHİ : 25/06/2021
K. YAZILDIĞI TARİH : 05/07/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirket ile davalı arasında 03.03.2012 tarihinde müvekkilinin kaleme aldığı ….da … adlı kitabın basımı ve dağıtımı konusunda sözleşme yapıldığı, sözleşmeye göre 1100 adet kitap basılacağını 100 adedi reklam ve resmi yerlere kullanılacağını ve 1.000 adedininde bandrollü bir şekilde satışa sunulacağını, yine sözleşmeye göre ilk baskının gelirinin %40’ının müvekkiline %60’ının davalıya ait olacağını, kitabın basımında gofre kullanılması gerektiğinden bununla ilgilide masraf alındığını ancak gofre tekniğinin kullanılmadığını, kitabın 390 ve 391 sayfaları arasında yer alması gekeken 2 sayfanın bulunmadığını, kitabın 448 sayfasından sonra başka kitaba ait sayfalar olduğunu, 1.000 adet basılan kitabın 600 adedini davalı şirketin kendisine aldığını 400 adedini iade ettiğini, zararın tazmini için Bakırköy …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davlının haksız ve zaman kazanma amacıyla itirazda bulunduğunu, itirazın kaldırılması, %20 inkar tazminatı ve yargılama gideri ile avukatlık masraflarının davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili karşı cevabında davacının kendi yayınevlerinde aralarında imzalanan telif sözleşmesine dayalı olarak 1.000 adet kitap bastırdığını, satışa arz edilen kitaptan 540 adedin satılmadığını, ve halen yayınevinde bulunduğunu, bir kısmınında halen satışta olduğunu, üzerlerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiklerini ve davacının payının kendisine verildiğini, kitabın davacının göndermiş olduğu metinlere uygun bastırıldığını ve tüm baskılarının bandrollü olduğunu, başka bir korsan baskıyla içine herhangi birşey karıştırılmış ise bunun yayınevini bağlamayacağını, bu nedenlerle davanın reddini yargılama giderlerinin davacıya yüklenmesini beyan etmiştir.
Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas, … karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş, dosya Yargıtay …. Hukuk dairesinin incelemesi neticesinde dava konusunun fikir ve sanat eserleri kanununa dayalı olduğu bu nedenle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmiş, Bakırköy …. Asliye ticaret Mahkemesinin … esas, … karar sayılı ilamı ile dosya görevsizlik nedeniyle mahkememize gönderilmiştir.
Dosyaya ibraz edilen taraflar arasındaki telif sözleşmesinin incelenmesinde; eser sahibinin belirtilen eserinin yayın hakkın yayıncı şirkete aittir. Yayıncı eseri uygun gördüğü miktarda basacak ihtiyaca göre yeni baskıları yapma hususu yayıncının yetkisindedir. 1.000,00 adet eserden basım yapılacak 400 tanesi eser sahibine , 600 tanesi yayın evine ait olacak ,… dağıtım şirketleri tarafından yaptırılıp kesilen fatura bedeli üzerinden iadeler döndükten sonra hesaplanan kısım eser sahibine verilecektir şeklinde 03.03.2012 tarihinde bir yıllık telif sözleşmesinin taraflar arasında düzenlendiği ibraz edilen kayıttan anlaşılmıştır.
Dosyaya celp edilen Bakırköy …. İcra müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasında davacı tarafın davalıya yönelik ilamsız ödeme takibinde bulunduğu 8.000,00 TL sözleşme istinaden ödenmesi gereken tutar , 500,00 TL yapılmayan gofre bedeli olarak 8.500,00 TL takipte bulunulduğu , davalı tarafından takibe itiraz edildiği, bu nedenle takibin durduğu yapılan incelemeden anlaşılmıştır. Taraflar arasında yapılan sözleşme gereği ödenen bedellerin hesaplanması ve kalan borcun hesaplanması yönünden Bakırköy ticaret mahkemesi tarafından dosyanın mali bilirkişiye tevdii edildiği, mali bilirkişi tarafından dosyaya ibraz edilen 13.10.2014 taihli raporda davacı yanın ,davalı yandan icra takip tarihi itibariyle 2.192,00 TL kitap satış geliri alacağı olduğu beyan edilmiş, söz konusu rapora itiraz olduğundan mahkememizce dosyaya ibraz edilen tüm kayıt , fatura ve iade faturalarda dikkate alınarak dosya yeniden bilirkişiye ek rapor için tevdii edilmiş, bilirkişi yaptığı inceleme ve değerlendirme sonucunda davalı tarafından dava dışı … dağıtım ve …. pazarlama kanalı ile satışa sunulan kitapların … firması tarafından 305 adet, … pazarlama tarafından 259 adet kitabın iade edildiği, …. firması tarafından 195 , …. tarafından 51 olmak üzere toplam 246 adet kitap satışının yapıldığı, kitapların satış değeri üzerinden %50 iskonto olmak üzere her kitabın satış değerinin 10,00 TL toplam satılan kitap bedelinin 2.460,00 TL olduğu yapılan sözleşmeye göre davalı tarafın 948,00 TL alacağı olduğu beyan edilmiştir.
Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 11/07/2017 tarih, …. esas, … karar sayılı kararıyla “Davacı tarafın davasının kısmen kabul kısmen reddi ile bakırköy …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı takibe itirazın kısmen kabul kısmen reddi ile icra takibindeki 984,00 TL asıl alacak için takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faiz ile bu kısım için takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 984 TL hükmedilen asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine” şeklinde karar verilmiş, kararın davacı vekilince temyizi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiştir.
Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 19/06/2019 tarih, … esas, … karar sayılı ilamıyla “satışı yapılan kitap adedi yönünden bilirkişi raporları arasında açık çelişki bulunduğu gibi, hükme esas alınan 15/05/2017 tarihli raporda hesaplamaya esas alınan kitap adedi davalı kabulünden de azdır. Bu durumda, çelişkinin giderilerek mahkemece hüküm kurmaya ve hükmü denetlemeye elverişli, davacı vekilinin somut itirazlarını da karşılayan yeni bir bilirkişi raporu ya da ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca, 6100 sayılı HMK’nın 297 ve 298. maddeleri uyarınca mahkeme kararları, iki tarafın iddia ve savunmalarının özetlerini, incelenen maddi ve hukuki olayın özünü, mahkemeyi sonuca götüren gerekçelerin neler olduğu hususlarını ihtiva etmelidir. Anayasanın 141. maddesinin 3. fıkrası hükmü de mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiğini düzenlemektedir. Taraflar, ancak gerekçe sayesinde hükmün hangi maddi ve hukuki nedene dayandırıldığını anlayabiliceği gibi, karar aleyhine yasa yollarına başvurulduğunda da gerekçe sayesinde kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı denetlenebilir. Bu nedenle, anılan Anayasa ve kanun hükümleri nazara alınmadan, “gofre bedelinin iadesi” istemine yönelik herhangi bir gerekçe açıklamaksızın sair taleplerin reddi kapsamında bu talebin de reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.” şeklinde karar verilmiş ve dosya mahkememize gönderilmiştir.
Bozma sonrası yapılan yargılamada dosyanın yeni seçilecek bir mali müşavir bilirkişiye tevdii ile bozma ilamı doğrultusunda mevcut raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş, bilirkişi 20/11/2020 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporunda; “davalı tarafın dava konusu kitaptan 1.000 adet bastırdığı, bunun 500 adedinin …. Dağıtım ve Yayın Sanat Pazarlama San.ve Tic. Ltd. Şti. unvanlı şirkete satışının gerçekleştiği, 310 adedinin ise …. Pazarlama Kitap Kırtasiye Yayın ve Bilişim Hizm. Tic. Ltd. Şti. unvanlı şirkete satıldığı, davalı tarafından kalan 190 adet kitabın her ne kadar davacı tarafa dağıtılmak üzere teslim edildiği iddia edilmiş ise de, bu durumu gösterir ticari bir belge sunulamadığı, dava dosyasına sunulan iade faturaları incelendiğinde 564 adet kitabın davalı tarafa iade edildiği, dava tarihi itibari ile satışı gerçekleştirilen 436 adet kitap için davalı tarafın davacı tarafa ödemesi gereken telif bedelinin 1.744,00 TL olarak hesap edildiği, icra takip tarihinden önce davalı tarafın temerrüde düşürüldüğünü gösterir bir belge sunulmadığı, bu nedenle temerrüdün icra takip tarihi itibari ile başladığı” hususlarını tespit ve rapor ettiği görülmüştür.
Davacının Gofre bedeli ile ilgili taleplerinin raporda değerlendirilmediği ve bu hususta herhangi bir inceleme yapılmadığı anlaşıldığından bu hususta ek rapor tanzimi için dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi ek raporunda; “19/11/2020 tarihli kök raporda yapılan tespitler ve hesaplamalar doğrultusunda; dava tarihi itibari ile satışı gerçekleştirilen 436 adet kitap için davalı tarafın, davacı tarafa ödemesi gereken telif bedelinin 1.744,00 TL olarak hesap edildiği, davacı tarafından gofre bedeli olarak ödendiği iddia edilen ancak herhangi bir somut belge ile gofre bedeli olarak ödendiğini ispatlayamadığı 500,00 TL’sinden davalı tarafın sorumlu olmaması gerektiği, icra takip tarihinden önce, davalı tarafın temerrüde düşürüldüğünü gösterir bir belge sunulmadığı, bu nedenle temerrüdün icra takip tarihi itibari ile başladığı” hususlarını rapor etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi raporu ile dosyada mevcut raporlar arasındaki çelişki giderilmiş ve satışı gerçekleştirilen 436 adet kitap olduğu belirlenmiştir. Bu durumda davalının davacıya telif sözleşmesinden kaynaklanan borcu 1.744,00 TL’dir ve takibin bu miktar üzerinden devamına karar vermek gerekmiştir.
Davacı her ne kadar gofre bedeli yönünden de talepte bulunmuş ise de; gofre bedelini ödediğine dair dosyaya delil ibraz edemediği anlaşıldığından gofre bedeli yönünden davanın kabulü cihetine gidilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
-Davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takibe yapmış olduğu itirazının 1.744,00 TL’lik kısmı yönünden İPTALİNE, takibin bu miktar üzerinden devamına, devam eden takibe konu miktarın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-Alınması gereken 512,81 TL harçtan peşin alınan 102,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 410,11 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.100,00 TL bilirkişi ücreti, 335,20 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.435,20 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre hesaplanan 1.586,94 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 102,70 TL peşin harç ve 24,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 127,00 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/06/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸