Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/167 E. 2022/274 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/167
KARAR NO : 2022/274

BİRLEŞEN BAKIRKÖY … FSHHM …. ESAS SAYILI DOSYADA

DAVA : FSEK – Tecavüz
DAVA TARİHİ : 18/07/2019
BİRLEŞEN DAVADA DAVA : FSEK – Tazminat
BİRLEŞEN DAVADA
DAVA TARİHİ : 17/09/2020
KARAR TARİHİ : 30/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/12/2022

HSK’nun kararı doğrultusunda Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin faaliyete geçmesi nedeniyle dosyanın mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmakla, davacının, davalı aleyhine açmış olduğu FSEK davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacılar vekili dava dilekçesi ile, firmaya bağlı yayıncılık grubuna ve gene bu tv kanallarına ithafen karşı daha evvel 2012, 2017 ve 2018 yılların da Beyoğlu …. Noterliğinden müvekkilleri olan ve ortak yetkili ….. ‘e temsil edilen şirketler tarafından şirketlerine keşide ettirilmiş 03.09.2012 tarihli ve …. yevmiye numaralı ve 01.06.2017 tarihli …… yevmiye numaralı; 29.09.2017 tarihli ve …… yevmiye numaralı gene 04.10.2017 tarihli ve ….. yevmiye numaralı 21.09.2018 keşide tarihli ve …. ve ….. yevmiye numaralı ihtarnamelerle …… Yayıncılık Grubunun talep ve iddialarına cevaben taraflarına keşide ettikleri bu filmlerin kendi arşivlerinde bulunmadığına ve onlara bu cihetle iade edemeyeceklerine yani ihtarnamenin gereğini yerine getiremeyeceklerine dair 02.11.2017 tarihli ….. yevmiye numaralı ihtarnamelerine atıf yaparak ve bunları da hatırlatarak yönetmen …….’ye ait olup da müvekkilleri olan bu iki firmaya fikri mülkiyet hakları sözleşmelerle temlik edilmiş on dört film olmak üzere toplamda on altı adet tv filmi ve bu filmler dışından 1994 öncesi yıllara ait başkaca filmler dahil seksen beş adetin üzerinde filme dair değişik argümanlar da ispatlanacağının çok uzun süre olduğunu, davalı yayıncılık platformuna bağlı değişik tv kanallarında ve gene taraflarınca kopyaları satılıp başka kanallarda yayınlatılan bu tv filmlerinin izinsiz yayınlanmasından dolayı bugüne kadar müvekkili firmasının fikri mülkiyet haklarının zarara girdiğini, bu nedenlerle seksen beş adetten daha fazla tv filmi için FSEK M.80 delaleti ile FSEK M.68’e göre her film için yayın tecavüzünün işlendiği bölüm yayını başına 100.000 TL den az olmamak üzere izinsiz telif gösterim-yayın bedelleri ile resmi bilirkişice kanuni tarifeye göre saptanacak, eğer akdi satış bedellerini havi sözleşmeler varsa bunların baz alınıp resmi ve ehil bilirkişice saptanacak telif hakkı bedellerinin üç katına kadar tazminatın müvekkili firmaya ödenmesini, analog ve digital ortamlarda muhtemel yayının tecavüzü refi yoluyla önlenmesi ve hala davalı şirket bünyesindeki tv kanalları ve sanal platformlarda telifsiz-izinsiz yayınlarına bu tüm fillerinden varsa yayınlarının gene tecavüzün ref’i yoluyla durdurulması ve bu şayet genel yayınlanma ihtimaline binaen bu yayınların hukuka aykırılıklarının tespitini, ve bunun için dava tensip zaptı ile birlikte ara karar oluşturulup dava sonuna kadar ve dava sonunda davalarının kabulü halinde kesin tedbire dönüşmek üzere FSEK M.80 kapsamında müvekkili olan firmaların mali ve sanatsal hakları ve hukuki güvenliği için başta ivedilikle bu muhtemel yayınların başlamadan tecavüzün refi yoluyla önlenmesi ve şayet yayınları devam ediyorsa yayınların hukuka aykırılıklarının tespitine ve durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının talebinin net olarak anlaşılamamakla birlikte arabuluculuk yoluna başvurulmaksızın dava açılmasının usulsüz olduğunu, davacının film isimlerini bile belirtmeksizin açtığı davada Anayasa’dan kaynaklanan savunma haklarının kısıtlandığını, davacı tarafça dava dilekçesi ve eklerinde tam olarak hangi filmler için hak sahipliği iddia edildiğinin net olmadığını, davacının mezkur eserler üzerinde hak sahibi olmadığından davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekmekte olduğunu, hak sahibi olmayan davacının açmış olduğu davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekmekte olduğunu, davacı tarafından ısrarla talep edilen film master kayıtlarının müvekkili şirketinin uhdesinde bulunmamakta olduğunu, davacının maddi tazminat talebinin yersiz ve fahiş olduğunu iddia ederek öncelikle arabuluculuk şartı yerine getirilmeksizin açılmış davanın usulden reddine, bu talebinin yerinde görülmemesi halinde davacının haksız ve mesnetsiz davasının esastan reddine, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce 06/03/2020 tarihinde, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin işbu dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmiş, Bakırköy ….. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …. esas sırasına kaydı yapılmış ve mahkemece 16/06/2020 tarih, …. karar sayılı kararı ile “Davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine” karar verildiği görülmüştür.
BİRLEŞEN DAVADA DAVA : Davacılar vekili dava dilekçesi ile, firmaya bağlı yayıncılık grubuna ve gene bu tv kanallarına ithafen karşı daha evvel 2012, 2017 ve 2018 yılların da Beyoğlu …. Noterliğinden müvekkilleri olan ve ortak yetkili …… ‘e temsil edilen şirketler tarafından şirketlerine keşide ettirilmiş 03.09.2012 tarihli ve ….. yevmiye numaralı ve 01.06.2017 tarihli …… yevmiye numaralı; 29.09.2017 tarihli ve ….. yevmiye numaralı gene 04.10.2017 tarihli ve ….. yevmiye numaralı 21.09.2018 keşide tarihli ve ….. ve …. yevmiye numaralı ihtarnamelerle …… Yayıncılık Grubunun talep ve iddialarına cevaben taraflarına keşide ettikleri bu filmlerin kendi arşivlerinde bulunmadığına ve onlara bu cihetle iade edemeyeceklerine yani ihtarnamenin gereğini yerine getiremeyeceklerine dair 02.11.2017 tarihli …. yevmiye numaralı ihtarnamelerine atıf yaparak ve bunları da hatırlatarak yönetmen …….’ye ait olup da müvekkilleri olan bu iki firmaya fikri mülkiyet hakları sözleşmelerle temlik edilmiş on dört film olmak üzere toplamda on altı adet tv filmi ve bu filmler dışından 1994 öncesi yıllara ait başkaca filmler dahil seksen beş adetin üzerinde filme dair değişik argümanlar da ispatlanacağının çok uzun süre olduğunu, davalı yayıncılık platformuna bağlı değişik tv kanallarında ve gene taraflarınca kopyaları satılıp başka kanallarda yayınlatılan bu tv filmlerinin izinsiz yayınlanmasından dolayı bugüne kadar müvekkili firmasının fikri mülkiyet haklarının zarara girdiğini, seksen beş adetten daha fazla tv filmi için FSEK M.80 delaleti ile FSEK M.68’e göre her film için yayın tecavüzünün işlendiği bölüm yayını başına 100.000 TL den az olmamak üzere izinsiz telif gösterim-yayın bedelleri ile resmi bilirkişice kanuni tarifeye göre saptanacak, eğer akdi satış bedellerini havi sözleşmeler varsa bunların baz alınıp resmi ve ehil bilirkişice saptanacak telif hakkı bedellerinin üç katına kadar tazminatın ve 50.000 TL manevi tazminatın müvekkili firmaya ödenmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davalı vekili 22/01/2020 tarihli dilekçesi ile, ….. Haber ve Görsel Yayıncılık A.Ş.ile ……. Haber ve …. Yayıncılık A.Ş. arasında akdedilen 10/10/2019 tarihli birleşme sözleşmesini ibraz ettiği görülmüştür.
Davalı tanıkları dinlenilmiş, tanık … duruşmada alınan beyanında; her iki firmayı da tanıdığını, hali hazırda davalı firması bünyesinde 20 yıldır çalıştığını, hali hazırda yerli yapımların satın alınması ile ilgili birimde olduğunu, kendisinin çalıştığı süre boyunca davalı firmada master kayıt dedikleri kayıt orjinallerinin hiçbir zaman tutulmadığını, zaten bu kayıtların gelmediğini, ya ….. Üniversitesin’de negatiflerin tutulduğu bir birimde tutulduğunu ya da bazen firma sahipleri kendi bünyelerinde bunları bulundurduklarını, zira bu kayıtların bakımının zor olduğunu, mesela ……. Film kendisinde bulunan bazı kayıtları kendilerine göndermek istediğini ancak kendilerinin kabul etmediklerini, her zaman bu orjinal kayıtların kopyası niteliğinde bulunan kasetler bulunduğunu, kendileri bu kasetleri bünyelerinde bulundurduklarını, bunlar ya betecam yada hardisk şeklinde olduğunu, cinegy sistemini kullandıklarını, engest odasında kasetlerin sisteme aktarıldığını, kaydedildiğini, kasetlerin daha sonrasında sahibine iade edildiğini, sistemdeki halini kullandıklarını beyan etmiştir.
Tanık … duruşmada alınan beyanında; kendisinin 2012 yılından beri davalı bünyesinde çalıştığını, hali hazırda 2 buçuk yıldan beri içerik alım direktörü olduğunu, daha öncede yine içerik alım departmanında çalıştığını, davalı firmanın sisteminin; bir film almaya karar verdiklerinde, bu filmi almak üzere yapımcı firma ile bir lisans sözleşmesi imzaladıklarını, bu sözleşme kapsamında söz konusu filmin master kayıtlarını yapımcı firmadan aldıklarını ve bu master kayıtları cinegy adı verilen dijital bir kayıt sistemine aktardıklarını, daha sonra bu dijital kayıtlar üzerinden kanunlar gereği yapmaları gereken bir takım sansürlemeleri yapan bir ekiplerinin olduğunu, kaydın RTÜK kuralları gereğince sansürlenerek izlenebilir bir hale getirildiğini ve o şekilde yayına sunulduğunu, master kayıtları yapımcı firmadan aldıktan sonra bu işlemleri yapıp iade sürecinin maksimum 20 gün olduğunus, bu işlemler yapıldıktan sonra davalı firmanın hiçbir master kaydını bünyesinde bulundurmadığını, hem kayıtların kaybolma ihtimalini bu şekilde bertaraf ettiklerini, hem de master kayıtları depolayacak ve onları koruyacak fiziki imkanlarının olmadığını, şu anda sistemlerinde bütün …… Medya’nın içerisinde bulunan kanallar bulunduğu için milyonlarca bu şekilde kaydedilmiş içerik olduğunu, davalı firma … Haber ve ……. Yayıncılık A.Ş iken de sisteminin aynı şekilde olduğunu ve o firma adı altında da bünyesinde master kayıtları bulundurmadığını beyan etmiştir.
Ana dosya ve birleşen dosya yönünden tarafların sunmuş olduğu tüm deliller ışığında davacı vekilinin 26/12/2019 tarihli dilekçesi ekinde listelenen filmlerin eser vasfına haiz olup olmadığı, eser sahipliği ve bu eserlerin mali haklarının kimde olduğu, davalının bu eserleri haksız ve hukuka aykırı yayınlamak suretiyle davacının eser sahipliğinden kaynaklı haklarına tecavüz edip etmediği, tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, oluştu ise miktarı hususlarında rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 08/08/2021 tarihli raporlarında; “Uyuşmazlığın değerlendirilebilmesi için davacının davaya konu filmler üzerinde hak sahipliğinin tespitinin gerektiği, bunun için Kültür ve Turizm Bakanlığı telif Hakları genel Müdürlüğünden davaya konu edilen filmlerin sinema eseri işletme belgeleri ile filmlere ilişkin varsa sözleşme ve diğer kayıtların celbinin ve davacı tarafça filmlere ilişkin hak sahipliği belgelerinin dosyaya ibrazının gerekli olduğu, Yine davacı taraf dosyaya sunduğu flash bellekte …… isimli filmlere ilişkin yayın kayıtlarını ibraz etmiş, ancak davaya konu ettiği diğer filmlere ilişkin kayıtlar dosyaya ibraz edilmemiş olmakla bu filmlere ilişkin de kayıtların dosyaya ibrazından sonra eser vasfı, yayınlara ilişkin değerlendirmenin yapılabileceği” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı vekili kök rapor tanziminden sonra, kök raporda istenilen hususlara ilişkin usb bellek sunduğu görülmüş, dosya ek rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 08/08/2021 tarihli ek raporlarında; “kök rapordaki değerlendirmelere ek olarak; davacının dava dilekçesinde 85 filmden bahsettiğini, sunduğu USB’de 7 dizi filme ilişkin foto ve küpür sunduğu, USB içeriğinde yer alan 7 dizi filmle ilgili hak sahipliğine ilişkin bir delile rastlanmadığından davacıların davaya konu dizi filmlere ilişkin hak sahibi olup olmadığının değerlendirilemediği, yine söz konusu dizi filmlere ilişkin kayıtlar da dosyaya sunulmadığından eser vasfı ve yayınların davalılarla ilgisi hususnda net bir değerlendirmenin yapılamadığı” hususlarını rapor ettikleri görülmüştür.
Davacılar vekili 12/04/2022 tarihli dilekçesi ile, kendilerinin 85 film değil 7 dizi filmin mali hak sahipliğinden mevzu bahisle davalarını ikame ettiklerini, ancak vekil olarak başta sehven 7 dizi film üzerinden dava açtığını, bunun ıslahına gerek olmadığını, maddi bir hata olduğunu, gerçek dizi film sayısının 16 olduğunu, bölüm adetleri ile birlikte 223 bölüm olduğunu, yani dava konusu telif haklarına haiz filmlerin 85 film değil 16 adet dizi film olduğunu, dava konusu 16 tv dizisinin telif hakkını tevsik eden noter temlik akitleri ve cdleri ve de eser işletme belgelerini sunduklarını, izah edilen nedenler ve mahkemece resen dikkate alınacak nedenlerle hatalı düzenlenip spesifik anlamda doğru bilgiler içermeyen ek bilirkişi raporunun gerçeği aydınlatamayacağından ötürü iptali ile aynı bilirkişi heyetinden son defa sundukları ek beyan dilekçelerinin UYAP çıktısı ile ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Davacılar vekili 09/06/2022 tarihli dilekçesi ekinde, film satış bedellerini gösteren çizelge, yayın akışlarının pc çıktıları, davalı yayıncı kuruluşla yapılan mailleşmelerin çıktıları ve noter ihtarnamelerini dosyaya sunduğu görülmüştür.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nden dava konusu dizi film eserlerine ilişkin eser işletme belgeleri, sözleşme ve diğer belge ve bilgilerin gönderilmesi istenilmiş, 31/05/2022 tarihli cevabi yazıda, dava konusu dizi filmlere ilişkin olarak otomasyon sistemlerinde yapılan sorgulama sonucunda zorunlu veya isteğe bağlı olarak herhangi bir kayıt tescil işlemine rastlanmadığının bildirildiği görülmüştür.
Dosyanın aynı bilirkişi heyetine tevdii edilerek taraf vekillerinin beyan ve itirazları doğrultusunda ek rapor tanzimine karar verilmiş, bilirkişiler 28/09/2022 tarihli ek raporlarında; “Takdiri Mahkemeye ait olmak üzere, davacının ibraz ettiği devir sözleşmesi dikkate alındığında devre konu filmleri davacıya devreden ….. Film’in bu filmlerin devre yetkili hak sahibi olup olmadığının tespitinin gerektiği, Ek raporda da belirtildiği üzere bunun için eser işletme belgelerine ihtiyaç olduğu, ancak Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nün ….. tarihli cevabi yazısına göre; dava konusu dizi filmlere ilişkin herhangi bir işletme belgesi kaydına rastlanmadığının bildirildiği, bu durumda dosyada filmlerin hareketli görüntüleri ve işletme belgeleri de bulunmadığından eser vasfı ve yayınların davalılarla ilgisi hususunda net bir değerlendirme yapılamadığı” hususlarını rapor etmişlerdir.
Davacılar vekili 04/10/2022 tarihli dilekçesi ile, ek bilirkişi raporunun da maddi gerçeğe aykırı olarak aleyhlerine geldiğini, aynı bilirkişi heyetinin son celseden sonra dosyaya tekrardan takdim ettikleri bilimum delilleri ya gözden kaçırdıklarını, tetkik etmediklerini, ya da üstün körü tetkik ettiklerini, bu cihetle tarafların dosyaya takdim ettiği ehlivukuf listeleri baz alınıp veya hakimce resen alanında mütehassıs, otorite olmuş yeni bir ehlivukuf heyeti teşkil edilip bu dosyanın son defa duruşmada verilecek ara karar ile bu ehlivukuf heyetine tevdiini talep etmiştir.
Asıl davada dava, davalının, eser sahibi olduğunu beyan eden davacıya ait film dizi eserlerinin izinsiz yayınlanmasından dolayı tecavüzün tespiti; birleşen davada dava, asıl davadaki tecavüz nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine yöneliktir.
FSEK’den doğan haklara tecavüzün tespiti ile maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden öncelikle mahkememizce incelenmesi ve davacı tarafça ispat edilmesi gereken husus “eser” vasfı ile “eser sahipliği” kavramlarıdır. Somut olayda, davacının davaya konu ettiği dizilerin üzerinde davacının eser sahipliği sıfatının bulunup bulunmadığı hususu mahkememizce yapılan araştırma ve sunulan deliller ile ispatlanabilmiş değildir. Zira davacının haklarını devraldığını beyan ve iddia ettiği bu dizilerin üzerinde devreden tarafın hak sahipliğini ispat eder mahiyette eser işleme belgesi sunulamamış; yine söz konusu dizilerin hareketli görüntüleri bulunmadığından eser vasıfları incelemeye tabi tutulamamıştır.
Tüm bu nedenlerle davacının ispatlanmayan asıl ve birleşen davasının ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Asıl davanın ve mahkememize ait birleşen …… esas sayılı davanın AYRI AYRI REDDİNE,
2-Asıl davada, davacı tarafça yatırılan 1.707,75 TL peşin harçtan, alınması gereken 80,70 TL harcın mahsubu ile arta kalan 1.627,05 TL harcın, karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
3-Asıl davada, davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Birleşen davada, davacı tarafça yatırılan 170,78 TL peşin harçtan, alınması gereken 80,70 TL harcın mahsubu ile arta kalan 90,08 TL harcın, karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Birleşen davada davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/4 maddesine göre, reddedilen maddi tazminat davası yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Birleşen davada davalı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen manevi tazminat davası yönünden 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Asıl davada ve birleşen davada davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafça yapılan 100,00 TL yargılama giderinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/11/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸