Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/155 E. 2021/31 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/155 Esas
KARAR NO : 2021/31

DAVA : Marka
DAVA TARİHİ : 04/07/2018
KARAR TARİHİ : 24/02/2021
K. YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle, müvekkili …… ABD’de yerleşik bir şirket olup tekstil alanında faaliyet göstermek üzere 1830 yılında ilk olarak “…..” adıyla kurulduğunu, …’nın 2016 yılında gerçekleşen şirket birleşmesinin akabinde ……. ‘e ait haklara kısmi olarak sahip olduğunu ve şirketin ticari faaliyetlerinden sorumlu olduğunu, …….” markalarının yaratıcısı olduğunu, bu markaya ilişkin öncelik hakkı ve tanınmışlığın önceki ve kapsamlı kullanımı sebebiyle …… S.P.A. şirketine ait olduğunu, davalının davaya konu …… tescil nolu markasının, belirtilen sınıfta 5 yıl kesintisiz olarak kullanılmaması sebebiyle iptal edilmesi gerektiğini, yapılan araştırmaları neticesinde davalıya ait tescilli “……. ” ibareli markasının 25.sınıfta yer alan ürünler bakımından kullanımı olmadığının tespit edildiğini belirterek, kullanılmayan ve yalnızca sicili işgal eden davalı markasının kullanılmama sebebiyle iptali ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davalının adresinin Güngören olması nedeniyle Güngören ilçesinin Bakırköy Adliyesi yargı çevresinde bulunması nedeniyle davanın yetkili mahkeme olan Bakırköy Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, yetkisizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, esasa ilişkin olarak; müvekkilinin 1996 yılında kurulan tekstil-konfeksiyon sektöründe ismini duyurmuş alanında da Türkiye’de ve yurtdışında büyük pazar payına sahip bir firma olduğunu, müvekkili adına tescilli olan …… ibareli markası ile ürün satışlarından haberdar olan davacının haksız ve kötüniyetli olarak davayı açtığını, davacıların müvekkiline ait dava konusu markayı 5 yıl kullanmadığı iddiasınnı yerinde olmadığını, söz konusu markanın tescil edildiği günden itibaren kullanıldığını, kullanılmadığı iddia edilen markası ile müvekkilinin ürünler üretip satmakta olduğunu, 2018 yılı içinde kullanılmadığı iddia edilen markası ile satılmış olan ürünlerin takribi fatura tutarının 1.300.000,00 TL olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İstanbul ……. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/03/2019 tarih, ……. esas, ……. karar sayılı kararı ile davalının adresi itibariyle yetkili mahkemenin Bakırköy FSHHM olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verilmiş ve hükmün kesinleşmesi üzerine dosyanın mahkememiz esasına kaydı yapılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davalıya ait ……. tescil numaralı marka tescil belgeleri celp olunmuş, dosyanın, davalı tarafa ait markanın iptal koşullarının oluşup oluşmadığı, hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında tarafların defterleri incelenerek rapor tanzim etmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edildiği görülmüştür.
Bilirkişiler 27/01/2020 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında; “davalı tarafin …… tescil numaralı markasını “mont ve ceket” emtialarında, dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık sûre içerisinde yoğun ve ciddi kullanımda bulunduğu, davalı yan adına tescilli …… sayılı markanın ciddi ve kesintisiz olarak kullanıldığının ispatlanamadığı “spor yaparken giyilen giysiler; banyo ve plaj giysileri; iç çamaşırlar, eldivenler… çoraplar, başlıklar, şapkalar, bereler, kepler, kasketler… bebekler için bu sınıfa dahil özel eşyalar: bebekler için tekstilden bezler, bebekler için tekstilden kundak bezleri, zıbınlar, naylon donlar mama önlükleri (kağıt mama önlükleri hariç) Kravatlar, papyonlar, fularlar, şallar, baş örtüleri, pareolar, geçme elbise yakaları, bandanalar, bileklikler, manşonlar, kol bantları, baş bantları, Kemerler, pantolon askıları, jartiyerler.. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri” bakımından iptal koşullarının oluştuğu, “…….” ibaresini, ….. Sayılı markanın tescil edildiği 30.04.2002 tarihinden önce giyim eşyaları ve …… başlıklı katalog kullanımı ile mağazacılık hizmetleri bakımından kullanıma konu eden davacı yanın “…….” ibaresi üzerinde gerçek hak sahibi olduğu, davacı yanın gerçek hak sahibi olduğu “…….” ibareli markanın dava konusu markanın başvuru tarihi olan 30.04.2002 tarihinde tanınmış marka olduğunun tespit edilemediği, ……. sayılı marka tescil başvurusunun kötü niyetli olarak gerçekleştirilebileceğinin değerlendirilebileceği, dava konusu marka başvurusunun 2002 yılında gerçekleştirildiği, davacı yanın uluslararası sahada pek çok ülkede tescilli markası ile birebir aynı ibarenin, davacı yanın ticari faaliyetlerim sürdürdüğü emtialar üzerinde ülkemizde kullanılmasından basiretli tacir sıfatı ile haberdar olmasının makul bir süre içerisinde beklenebileceği, bu meyanda ilgili marka tescilinin üzerinden 16 yıldan uzun bir süre geçmesinin akabinde huzurda bulunan davanın ikame edilmesinin davalı şirketin markası üzerinde emek sarfedip, masraf ve yatırımlar yaparak ticari çevrelerde tanıtmak suretiyle kendisine ait yeni bir değer oluşturduktan sonra söz konusu değerin yok edilmesi sonucuna yol açacak şekilde hükümsüzlük talep etmesi yukarıda açıklanan şekilde hakkın kötüye kullanılmasını teşkil edip MK, 2.hükmü çerçevesinde korunamayacağı, bu nedenle ilgili gerekçeler bakımından dava konusu markanın hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığı” hususlarını tespit ve rapor ettikleri görülmüştür.
Davacı vekili 11/02/2020 tarihli dilekçesi ile, ……. markalı ürün satışları yapılırken bu hesabın nasıl yapıldığı, kullanımların “mont ve ceket” emtiaları üzerinde kullanıldığı konusunda nasıl kanaate varıldığı, davalının 02/03/2018 – 13/07/2018 tarihleri arasında yer alan faturaları dosyaya sunmaları nedeni ile ……. markalı ürünlerin 2018 yılına ait satış verilerine nasıl ulaşıldığı, ……. ibaresinin faturalarda kullanımının ciddi bir kullanım sayılmayacağı, kök raporda, “mont ve ceket” emtiası haricinde Davalı markasının 25. Sınıfta tescilli olduğu, diğer emtialarda ve 35. Sınıfta kullanımın bulunulmadığı kanaatine varılmış olmasına rağmen, sonuç bölümünde sadece 25. Sınıfta kalan emtia bakımından markanın iptal koşullarının oluştuğu sonucuna varılmasının çelişkili olduğu, iptali talep edilen markanın 22/06/2004 tarihli olduğu ancak 2014 – 2018 yıllarına ait defterlerin incelendiği, ……. tescil numaralı ……. ibareli markanın tescil tarihi olan 22/06/2004 tarihinden itibaren kullanımın araştırılmadığı, markanın hükümsüz kılınmasının hakkın kötüye kullanılacağı yönündeki kanaatlerin, kötü niyetli tescilin davalılara herhangi bir hak sağlamaması ve davalının korunmaya değer bir yatırımı olmaması nedenleri ile yerinde olmadığı, müvekkili olan şirketlerin ……. markasının WIPO kriterleri ve TürkPatent tarafından yapılan incelemede tanınmış marka statüsünde olduğu ve kök raporun bu bakımdan yetersiz olduğunu belirterek rapora karışı itiraz ettikleri görülmüştür.
Davalı vekili 18/02/2020 tarihli dilekçesi ile, müvekkilin davaya konu markanın gerçek hak sahibi olduğu ve raporun bu yönü ile yerinde olmadığını beyan etmiştir.
Sunulan raporun özellikle kullanılmama nedeniyle iptal talebi yönünden yeterli gerekçe içermediği ve taraf itirazlarının esasa ilişkin hususlarda olduğu anlaşıldığından heyete sektör bilirkişisi eklenerek taraf itirazlarının değerlendirildiği ve ulaşılan sonuçların yeterli ve bilimsel gerekçeler içerdiği ek rapor tanzimi için dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişilerin 04/09/2020 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında “tarafların itirazlarını değerlendirerek; kök raporlarında arz etmiş oldukları görüşlerini değiştirmeyi gerektirir herhangi bir durumun mevcut olmadığı yönündeki görüş, tespit ve kanaatlerin mahkeme takdirinde olduğu” hususlarını rapor ettikleri görülmüştür.
Dava; davalıya ait markanın kullanılmama nedeniyle iptali, terditli olarak davalı markasının hükümsüzlüğü talebine yöneliktir.
SMK 9. Madde “Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan yada kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir” hükmünü haizdir. Markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurlarla kullanılması markanın sadece ihracat amacıyla mal veya ambalajlarda kullanılması ve markanın marka sahibinin izni ile kullanılması da marka sahibi tarafından kullanım olarak kabul edilir. 6769 sayılı SMK’nun 26. Maddesine göre ise kullanmama nedeniyle markanın iptali yetkisi Türk Patent Kurumuna aittir. Ancak bu hüküm SMK’nun 192/1 maddesi uyarınca kanunun yayım tarihinden itibaren 7 yıl sonra yürürlüğe girecektir. 6769 sayılı SMK’nun geçici 4. Maddesi uyarınca aynı kanunun 26. Madde hükmü yürürlüğe girene kadar iptal yetkisi anılan maddedeki usul ve esaslara göre mahkemeler tarafından kullanılır. 26. Maddenin yürürlüğe girdiği tarihte mahkemeler tarafından görülmekte olan iptal davaları mahkemeler tarafından sonuçlandırılır. Mahkemelerin bu madde hükmüne göre vermiş olduğu kararlar kesinleşmesinden sonra mahkeme tarafından kuruma resen gönderilir.
Ayrıntısı yukarıda açıklanan madde hükümleri gereğince kullanmama nedeniyle markanın iptaline ilişkin dosyaya bakma görev ve yetkisi mahkememize aittir.
SMK’nun markanın kullanım külfetine ilişkin 9. Maddesi hem geçmişte tescil edilen markalar için hemde gelecekte tescil edilecek markalar için kullanma külfeti getirmiştir. Dolayısıyla davalıya ait markada kullanma külfeti altındadır. Markanın kullanımının SMK’nun 7. Maddesinin ikinci fırkasının a,b.c bentlerinde ön görülen modelde olmak üzere anılan maddenin 3. Fırkası ile 9. Maddenin 2. Ve 3. Fıkrasında açıklandığı şekilde gerçekleşmesi gerekmektedir.
İptali istenen markanın kullanımının söz konusu markanın tescil edildiği mal ve hizmetler için pazar yaratmak yahut mevcut pazarı korumak amacıyla temel işlemine uygun olarak anılan ürünlerin ve hizmetlerin menşeini garanti edecek şekilde gerçekleşmesi icap etmektedir. Bu kullanımın markanın tüketiciye yahut son kullanıcıya ürün veya hizmetin menşeini bu ürün yada hizmetin diğer kaynaklardan gelenlerden ayırt etmesine izin verecek ve karıştırmaya mahal vermeyecek biçimde yalnızca ilgili teşebbüs nezdinde değil piyasaya ulaşacak ve belirli müşteri çevresi yaratacak şekilde ciddi olarak gerçekleşmelidir. Doğal afetler, savaş, ağır bir ekonomik buhran, ambargo, ithalat kısıtlamaları gibi durumlar markanın kullanılmaması için haklı bir neden olabilir ancak somut olayda davalının böyle bir iddia ve beyanı bulunmamaktadır.
Olumsuz vakıaların ispatının davacıya düşmemesine ilişkin genel hukuk ilkesi uyarınca yargılama konusu markayı tescilli olduğu sınıflarda kullandığını ispat yükü davalıdadır. Bir markayı kullanan ve ileride kullanmama sebebine dayalı iptal tehdidi ile karşılaşmak istemeyen basiretli tacir gibi hareket etmesi gerekli olan davalının kullanıma ilişkin kanıtları özenle saklaması gerekmektedir. Davalı kullanıma ilişkin kanıtları açık ve anlaşılabilir şekilde mahkemeye sunacaktır. Yoksa mahkeme veya davacı markanın kullanılmadığını ispatlamayacaktır. Markanın iptal müeyyidesinden kurtulabilmesi için tescil edildiği her bir emtia için bağımsız olarak ayrı ayrı kullanılması gerekir. Buna göre bir markanın bir ürün için kullanımının diğer bir ürün için kullanım sayılmaz.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında dosyada toplanan tüm deliller ve bilimsel gerekçeye sahip ayrıntılı bilirkişi raporları karşısında davalı marka sahibinin söz konusu ” …….” markasının tescilli olduğu sınıflardaki spor yaparken giyilen giysiler, banyo ve plaj giysileri, iç çamaşırlar, eldivenler, çoraplar, başlıklar, şapkalar, bereler, kepler, kasketler, bebekler için bu sınıfa dahil özel eşyalar, bebekler için tekstilden bezler, bebekler için tekstilden kundak bezleri, zıbınlar, naylon donlar, mama önlükleri(kağıt mama önlükleri hariç), kravatlar, papyonlar, fularlar, şallar, başörtüleri, pareolar, geçme elbise yakaları, bandanalar, bileklikler, manşonlar, kol bantları, baş bantları, kemerler, pantolon askıları, jartiyerler, müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri emtiaları yönünden ciddi bir şekilde herhangi bir kullanımının bulunmadığı bu hali ile markanın sicilden kısmi iptal sebebinin yasal koşullarının oluştuğu, ancak mont ve ceket emtiaları yönünden dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık süre içerisinde yoğun ve ciddi kullanımının bulunduğu anlaşılmıştır.
Hükümsüzlük talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise; davalının hükümsüzlüğe konu markasının tescil tarihinin 2002 olduğu, aradan geçen 17 yıla yakın bir sürenin ardından açılan hükümsüzlük davasında sessiz kalma yolu ile hak kaybının gerçekleştiğinin kabulünün gerektiği, zira davacının basiretli bir tacir olarak bu kadar uzun süre davacı markasına karşı bir dava açmayarak ya da başka türlü bir hukuki girişimde bulunmayarak davalının geçen uzun sürede markasına ticari yatırım yapmasına olanak sağladığı, geçen uzun süre sonra açılan hükümsüzlük davasında hak kaybının gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Davalının tescilinin kötüniyetli olduğu yönündeki iddialar yönünden ise; Hukukumuzda iyiniyet asıldır; yani kötüniyet iddiasına dayanan taraf bu iddiasını ispatlamakla mükelleftir. Kötüniyet her somut olayın özelliklerine göre değerlendirilip hukuki olarak taktir edilmesi gereken bir husustur. Davaya konu olayda münhasıran davacının davaya konu ibareyi uluslararası alanda davalıdan daha önce kullanıyor olması tek başına kötüniyete delalet etmez. Davacı markasının tanınmış olduğu hususunun ispatlanamaması ve “…….” kelimesinin anlam itibariyle tekstil sektöründe tesadüfen de bulunabilecek bir kelime olması nedeniyle somut olayda davalının kötüniyetinin ispatlanamadığı hukuki ve vicdani kanaatiyle; davacının hükümsüzlük davasının reddine, kullanılmama nedeniyle iptal davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
-Davalıya ait ……. tescil numaralı markanın tescilli olduğu sınıflardaki spor yaparken giyilen giysiler, banyo ve plaj giysileri, iç çamaşırlar, eldivenler, çoraplar, başlıklar, şapkalar, bereler, kepler, kasketler, bebekler için bu sınıfa dahil özel eşyalar, bebekler için tekstilden bezler, bebekler için tekstilden kundak bezleri, zıbınlar, naylon donlar, mama önlükleri(kağıt mama önlükleri hariç), kravatlar, papyonlar, fularlar, şallar, başörtüleri, pareolar, geçme elbise yakaları, bandanalar, bileklikler, manşonlar, kol bantları, baş bantları, kemerler, pantolon askıları, jartiyerler, müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri emtiaları yönünden kullanılmama nedeniyle iptaline,
-Davacının hükümsüzlük davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen talepler yönünden 5.900,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen talepler yönünden 5.900,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.800,00 TL bilirkişi ücreti, 556,24 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 3.356,24 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre hesaplanan 1.678,12 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç ve 35,90 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 71,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.24/02/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸