Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/142 E. 2021/124 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/142 Esas
KARAR NO : 2021/124

DAVA : Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 06/03/2019
KARAR TARİHİ : 30/06/2021
K.YAZILDIĞI TARİH : 12/07/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin İsviçre menşeli bir firma olduğunu, scooter ticareti ile iştigal ettiğini, davalının müvekkilinin uzun yıllardır tüm dünyada tanıtıp maruf hale getirdiği markayı kötü niyetli olarak Türkiye’de tescil ettirdiğini, öncelikle dava dışı …… ‘in ……. sayılı “….. ” ibareli markayı kendi adına tescil ettirdiğini, sonrasında markayı başka bir şahısa devrettiğini, bahse konu marka hakkında dava açmış oldukları dava neticesinde davanın hükümsüz kılındığını, bahse konu dava devam ederken davalıların kötü niyetli olarak davaya konu markayı tescil ettirdiklerini, müvekkilinin dava konusu markanın gerçek hak sahibi olduğunu, bu sürede ….. ‘ın davaya konu markayı işbu dosya davalısı …’a devrettiğini, bu nedenlerle davalı adına tescilli bulunan ….. başvuru numaralı markanın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, HMK md 114 ve 115 uyarınca dava şartının bulunmadığını, …… ibaresinin yaygın olup, farklı firmalar adına tescilli olduğunu, dava konusu …… nolu markanın 28. Sınıfta tescilli olup, esasen ilgili sınıfta markanın esas unsurunu oluşturan “……” ibaresi …… no ilu ……. İthalat İhracat ve Kozmetik Sanayi A.Ş adına tescilli olduğunu, davacının dilekçesinde markalarını dünya çapında tanınmış bir marka olduğunu iddia ettiğini fakat bu hususta dosyaya herhangi bir delil ve belge sunmadığını, davacının kötü niyet iddialarının afaki olduğunu savunarak, müvekkili aleyhine açılan davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtların tetkikinden, dava konusu …… tescil numaralı “……. ” esas unsurlu markanın 28/01/2013 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Gaziantep …… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ……. esas, …… karar sayılı dosyası celp olunmuş, tetkikinde; davacının …… Ltd., davalının ……., davanın terditli olarak davalı adına tescilli markanın davacıya devri kabul görmemesi halinde hükümsüzlüğü talebine yönelik olduğu, yargılama sonunda ……. tescil numaralı markanın hükümsüzlüğüne karar verildiği ve hükmün 04/12/2014 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Dosya, davalı tarafın husumet itirazının da değerlendirilmek suretiyle davalı adına kayıtlı ……. tescil numaralı markanın tescilinin kötüniyetli olup olmadığı, davacının gerçek hak sahibi olup olmadığı, hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor tanzim etmek üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 29/01/2021 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporunda; “Husumet itirazı bakımından; somut uyuşmazlıkta unvanları ….. Systems Ltd. olan iki ayrı şirket bulunmadığı, AG olanın şirketin Almanca unvanı olduğu Ltd’nin ise İngilizcesi olduğu, dolayısıyla Davacı ile ….. ve Türkpatent kayıtlarında hak sahibi görünen şirketin aynı şirket olduğu, davalıya ait …… tescil sayılı marka ile davacıya ait yurtdışında ve Türkiye’de tescilli …… ibareli markaların halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimalinin mevcut olduğu, huzurdaki davada hükümsüzlüğü talep edilen …… tescil sayılı markanın tescil tarihinin 04/02/2015 dava tarihinin ise 06/03/2019 olduğu dikkate alındığında 5 yıllık sürenin dolmadığından davacının sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğramadığı, somut uyuşmazlık bakımından kötü niyetli tescilin mevcut olduğu, davacının …… ibareli markanın gerçek hak sahibi olduğu
” hususlarını tespit ve rapor etmiştir.
Dava, davalı adına tescilli …… nolu markanın hükümsüzlüğü taleplidir.
Sunulan deliller ışığında hazırlanan bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere davacı firma ile …… ‘nin aynı firmalar olduğu şirket şirket unvan kısaltmalarının Almanca ve İngilizce dilinden kaynaklı kısaltmalarında farklılık bulunduğu, bu nedenle husumet itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
SMK’nun 6/1 md’sine göre, tescil başvurusu yapılan bir markanın tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
SMK’nun 25.md’sine göre ise 6.md aynı zamanda hükümsüzlük sebebidir.
Somut olayda taraf markaları arasında görsel, işitsel, kavramsal benzerliklerinin yüksek düzeyde olduğu, dosya içerisinde yer alan Gaziantep …… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ….. esas, ……. karar sayılı ilamı ve Yargıtay …… Hukuk Dairesi’nin …. esas, ….. karar sayılı ilamları ile söz konusu markanın 2007 yılından önce davacı yanca Türkiye’de ticarete konu edildiği, uluslararası tescillerinin de bulunduğu, bu nedenlerle davacının gerçek hak sahibi olduğu hususlarının kesinleştiği ve kesin delil mahiyetinde olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü altında olan davalıya ait markanın gerçek hak sahibinin, bu markayı uzun yıllardır Türkiye’de de kullanan davacıya ait olduğunu bilmesi gerektiği, söz konusu markanın orjinalliği dolayısıyla “tesadüfen” ayniyet derecesinde benzerinin tescilinin olağan hayatın akışına aykırı olduğu, bu nedenle davalının kötüniyetli kabul edilmesi gerektiğ hukuki kanaatine ulaşılmıştır.
SMK 25.md yollamasıyla bir hükümsüzlük sebebi olarak belirlenen SMK 6/son’da yer alan kötüniyet nedeniyle davalı markasının hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile;
-Davalıya ait …… tescil numaralı markanın hükümsüzlüğüne, karar kesinleştiğinde sicilden terkinine,
2-Alınması gereken 59,30 TL ilam harcından, 44,40 TL başvuru harcının mahsubu ile, 14,90 TL bakiye karar harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 150,90 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.239,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/06/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸