Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/140 E. 2021/20 K. 12.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/140 Esas
KARAR NO : 2021/20

DAVA : Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli)
DAVA TARİHİ : 26/02/2019
KARAR TARİHİ : 12/02/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/03/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile, Müvekkili şirketin 12/10/2009 tarihinde kurulmuş olup, ticari faaliyetlerini gerek tüketiciler gerek sektör çapında yüksek bilinirliğe sahip www.trendyol.com internet sitesi üzerinden sürdürüp satışa sunduğunu, 2009 yılından bugüne www……com internet sitesi üzerinden faaliyetini sürdüren müvekkili şirketin TPMK nezdinde tescilli “……” ibareli birçok markanın ve de ……. sayı ile “……” tanınmış markasının hak sahibi konumunda olduğunu, huzurdaki dava henüz açılmadan 11/01/2019 tarihli ihtarname vasıtasıyla davalı tarafın, haksız ve hukuka aykırı kullanımlarınını sona erdirmesi ve tekrarlamaması yönünde uyarıldığını ve bu ihtarnamenin davalı tarafa 14/01/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, buna rağmen davalı tarafın müvekkili şirketin markasının tanınmışlığından yararlanmak amacıyla kötü niyetli bir şekilde ……. üzerinden reklamlarına devam ettiğini, davalı tarafından, bu markanın kullanımına ilişkin haklı veya meşru bir bağlantısı olmamasına rağmen www. ……com alan adlı web sitesine ilişkin ticari etki yaratacak biçimde ….. reklamlarında anahtar kelime olarak izinsiz ve hukuka aykırı kullanılarak müvekkili şirketin marka tescillerinden doğan haklarının ihlal edildiğini ve bu suretle internet arama motorları üzerinden yapılacak aramalarda müvekkili şirketin ticari itibarından ve tanınmışlığından faydalanılması suretiyle hukuka aykırı menfaat temin edilmeye çalışıldığını, Bakırköy ……. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ……. D.İş nolu dosyasından alınan bilirkişi raporu ile de tespit edildiğini, müvekkili şirketin tescilli “……” markasının benzeri olan “……. ” ibaresinin, davalı tarafından hiçbir hak veya meşru bağlantı olmamasına rağmen ticari etki yaratacak şekilde www…..com internet sitesi için …… aracılığı ile anahtar sözcük olarak reklam verilmek suretiyle kullanılmasının müvekkili şirketin marka tescilinden doğan haklarına tecavüz oluşturduğunun sabit olduğunu, bu tecavüzün durdurulması ve giderilmesine karar verilmesini, müvekkili şirketin “……” ibareli tüm tescilli markalarının davalı tarafından …… aracılığı ile anahtar sözcük olarak alınarak reklam verilmesinin engellenmesini, eğer mümkün değil ise www……com internet sitesine erişimin engellenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararının dava sonunda verilecek karar kesinleşinceye dek devamına, müvekkili şirketin marka tescillerinden doğan haklarına vaki tevavüzün durdurulmasına, davalının eylemleriyle oluşan haksız rekabetin varlığının hükmen tespitine, saptanan haksız rekabetin önlenip yasaklanmasına, haksız rekabetin neticesi olan maddi durumun davalının internet sitesinde müvekkili şirketin “……” ibareli markalarının vb. İbareleri kullanmamak suretiyle eğer bu mümkün değilse www……. com sitesine erişimin engellenmesi suretiyle ortadar kaldırılmasına, hükmün kesinleşmesine takiben karar özetinin; masrafı davalıdan alınmak üzere Türkiye çapında yayın yapan ve hükmün kesinleşeceği tarih itibariyle tirajı en yüksek üç gazeteden birinde ilanına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretlinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 01/10/2020 tarihli dilekçesi ile iddia ve savunmasını genişleterek 5.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuş ve harcını yatırdığı görülmüştür.
CEVAP : Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle: davalı olarak gösterilen “….. Tekstil Sanayi Tic. Hiz.” adı altında faaliyet gösteren bir tüzel kişiliğin bulunmadığını, bu nedenle de taraf ve dava ehliyetinin bulunmadığını, müvekkili …’in bayan tesettür giyim alanında faaliyet göstermekte ve internet sitesi olarak da www…….com isimli internet sitesini kullandığını, davacı tarafça “……” markasının www….. com alan adlı web sitesinden …… reklamlarında anahtar kelime olarak kullanıldığı iddia edilerek, bu iddianın dayanağını oluşturan bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayalı olup, hatalı tespitler içerdiğini, müvekkilinin ticari satışlarını gerçekleştirdiği www ….. com alan adlı internet sitesinin Aralık 2018 yılından bu yana …… aracılığı ile anahtar kelime kullandığını, müvekkili tarafından hiçbir surette …… markasının anahtar kelime olarak kullanılmamasına rağmen dosyaya sunulan ekran görüntüsünde müvekkiline ait www…… com isimli internet sitesinin çıkması; müvekkilinin …… aracılığı ile reklam verdiği anlamını taşımadığını, nitekim tespit yapılırken daha önceden…… com isimli internet sitesine giriş yapılması halinde kullanıcının bilgisayarına atılan çerezler (…….) nedeniyle müvekkili tarafından reklam verilmemiş olsa dahi google tarafından böyle bir önerinin çıkarılmış olabileceği, bu durumun tamamen ……’ın reklam politikasıyla ilgili ve müvekkiline de izafe edilebilecek kusurun da bulunmadığını, müvekkilinin davacı tarafın marka hakkına tecavüz teşkil eden hiçbir fiilinin bulunmadığını, yine kullanımlarında olan anahtar kelimeler incelendiğinde haksız rekabet oluşturacak herhangi bir durumun da söz konusu olmadığını belirterek dava dilekçesinde talep edilen tüm taleplerin reddine, verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ve yargılama masraf ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ………. Giyim Tekstil Sanayi Tic. Hiz.’ne usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş, bu suretle davanın reddini istediği kabul edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacıya ait marka tescil belgeleri celp olunmuştur.
Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ……. d.iş sayılı dosyası celp edilmiş, tetkikinde; talep edenin …, karşı tarafın … olduğu, mahkemece 23/01/2019 tarihinde rapor doğrultusunda “……” ve “…….com” ibareli tüm tescilli markalarının, karşı yan tarafından …… aracılığı ile anahtar sözcük olarak alınarak reklam verilmesinin tedbiren engellenmesine, karar verildiği görülmüştür.
Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ……. d.iş sayılı dosyası celp edilmiş, tetkikinde; talep edenin …, karşı tarafın …… Giyim Tekstil Sanayi Ticaret Hizmetleri olduğu, mahkemece dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin 28/01/2019 tarihli raporunu sunduğu görülmüştür.
Mahkememizin 20/12/2019 tarihli duruşma ara kararı gereğince dosyanın resen seçilecek biri bilişim uzmanı(yazılım mühendisi) ve biri de sınai mülkiyet uzmanından oluşacak bilirkişi heyetine tevdi ile dosya kapsamı deliller ve gerektiğinde davalı tarafca kullanılan programlarda inceleme yetkiside verilerek, davalı tarafın davacı marka haklarına tecavüzü veya haksız rekabeti olup olmadığı ve ne şekilde giderileceği hususlarında rapor taziminin istenilmesine, karar verilmiş olup bilirkişinin 23/06/2020 havale tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporunda; “davacı şirket, …… işaretini yegane/asıl unsur olarak çok sayıda sınıfta kendisi adına TPMK nezdinde marka olarak tescil ettirdiğini, seri markalar yarattığını, …… kelimesinin de, TPMK nezdinde tanınmış marka olarak da davacı şirket adına ……. sayı ile kayıtlı bulunduğunu, davalı yanın …… hesabı üzerinde tüm zamanları kapsayan 8 Aralık 2018 ile 22 Haziran 2020 tarih aralığında çalışma yapılmış olup, arama ağı Anahtar Kelime Listesinde ve Anahtar Kelime Değişiklik Geçmişi hesapları üzerinde davaya konu “……” anahtar kelimesnin pozitif veya negatif anahtar kelime listesine eklenmediğinin tespit edildiğini, ancak davalı yanın arama ağı anahtar kelime listesinde olmamasına rağmen ” …… anahtar kelimesinde görünmesinin, …… otomatikleştirilmiş reklam algoritması tarafından anahtar kelime geniş eşleşme politikasına göre “alakalı aramalar” olarak değerlendirilerek, ilgili anahtar kelimenin davalı yanca negatif anahtar kelimeler listesinde eklenmemesi sonucu mümkün olabileceğini, söz konusu teknik tespitler dikkate alınarak SMK kapsamında değerlendirme yapıldığında, internet kullanıcılarının …… üzerinde “…….” kelimesi ile aratma yaptıklarında davalı yanın reklamlarının yaklaşık 43 defa gösterildiğini, davalı yana ait reklamlara 7 tıklanma gerçekleştiğini; davacı şirkete ait …… markasının davalı tarafın faaliyetinin olduğu 25.(giyim eşyaları) sınıfta tescilli olduğunu( tanınmış marka niteliğinde de kabul edildiği), davalı yanın reklam hesaplarında dava konusu “…….” kelimesini negatif anahtar kelime listesine almadığını, reklamlarını “…….” anahtar kelime aramalarında gösteremez şekilde ayarlamadığı dikkate alındığında, ilgili sınıftaki emtiaların (ve doğrudan bağlantılı olduğu 35. Sınıftaki mağazacılık hizmetinin) potansiyel alıcısı internet kullanıcılarının taraf markaları arasında ekonomik, ticari vb. Bir bağlantı bulunduğu izlenimine kapılabilecekleri ve bu durumun SMK m.7/f.3(d) bendi kapsamında düşünülebileceğini, söz konusu teknik tespitler dikkate alınarak haksız rekabet hukuku kapsamında değerlendirme yapıldığında; markası veya herhangi bir işareti başka bir işletme tarafından anahtar sözcük olarak kullanılan işletme, kendi tanınmışlığından haksız yararlanan ve haksız avantaj elde eden bu işletmeye karşı haksız rekabetten doğan haklarını ileri sürebileceğini, nitekim böyle bir durumda, markası veya herhangi bi işaretinin anahtar sözcük olarak kullanılması sayesinde müşteri kazanan kişi, müşteri kaybına ve zarara uğratıldığını, somut olay bu açıdan değerlendirildiğinde, TTK m.54/2 uyarınca rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırı olduğundan, haksız rekabetin söz konusu olabileceğini” bildirmiştir.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde özetle; bilirkişi heyetinin müvekkili şirketin “…….” kelimesini negatif kelimelere eklemediği iddiasının hatalı olduğunu, müvekkili şirketin davacı tarafından kendisine bildirim yapıldıktan sonra “…….” kelimesini negatif kelimeler arasına eklediğini, bu sebeple de SMK m.7/3 fıkra d bendi kapsamında düşünülebileceğinin belirtildiğini ancak müvekkilinin kesinlikle “…….” kelimesini anahtar kelime ve benzeri biçimde kullanmadığını, kasıtlı olarak kullanımının söz konusu olmadığını, bilirkişi heyeti raporunda “giyim” anahtar kelimesini kullanımını örnek verdiğini, bu kelimenin internetten satış gerçekleştiren tüm firmaların anahtar kelimeleri arasında olabileceğini, raporda müvekkili şirketin “…….” kelimesini anahtar kelime olarak kullanmadığı tespit edilmiş iken, anahtar kelime olarak kullandığı gerekçesi ile haksız rekabetin söz konusu olduğunun tespitinin çeliştiğini, haksız rekabetin söz konusu olabilmesi için kastının olması gerektiğini, ancak müvekkili şirketin “…….” kelimesini anahtar kelimelere eklemediğini, negatif kelimelerine eklediğini, kullanıcının “…….” kelimesini arama motoruna yazdığında müvekkili şirketin internet sitesine yönlendirilmesi hususunda müvekkiline izafe edilebilecek bir kusurun bulunmadığını, bu sebeple bilirkişi heyetinin haksız rekabetinin söz konusu olabileceği iddiasının hukuka aykırı olduğunu bildirmiştir.
Mahkememizin 25/09/2020 tarihli duruşma ara kararı gereğince; Davalı tarafın davacıya ait markayı negatif kelime olarak eklediği iddiası ile dayanak ekran görüntüsü sunması karşısında münhasıran bu hususun değerlendirilmesi için bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup; bilirkişinin 14/12/2020 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli ek raporunda; ” davacının gerek ihtar gerekse de mail ile gönderdiği kelime listelerinin, davalı tarafça negatife eklendiği ve keza kök raporda da tespit edildiği üzere, “…….” ibaresinin pozitif anahtar kelime olarak ekli olmadığını, davalı yanın arama ağı anahtar kelime listesinde olmamasına rağmen “…….” anahtar kelimesinde görünmesinin, …… otomatikleştirilmiş reklam algoritması tarafından anahtar kelime geniş eşleşme politikasına göre “alakalı aramalar” olarak değerlendirilerek, “arada boşluk bırakılarak yazılmış şekliyle” ……. ibareli ilgili anahtar kelimenin davalı yanca negatif anahtar kelimeler listesinde olmaması nedeniyle mümkün olabileceği, içinde ” ……. ” kelimelerini birlikte, ayrı ayrı, boşluklu, boşluksuz, kelime içindeki harfleri parçalayarak ve yerlerini değiştirerek sonsuz varyasyon ve kelime üretmenin mümkün olduğu, tüm bu varyasyonların davalı tarafından tek tek negatife eklenmesini beklemenin ise ticari hayatın olağan akışına ayrıkı olacağını, kaldı ki davacının göndermiş olduğu kelime listeleri içinde “arada boşluk bırakılarak yazılmış şekliyle” dava konusu “…….” anahtar kelimesinin yer almadığı, haliyle davacının kendisinin bile atlayabildiği bir varyasyonun davalıdan beklenilemeyeceği “Tıklanma sayısının çok az olarak ifade edilebileceği” dikkate alındığında, davacıya ait markanın ticari etki yaratacak şekilde SMK m.7/f.3(d) kapsamında kullanıldığını söylemenin ve markaya tecavüzün mümkün olmayacağı ve haliyle bununla bağlantılı olarak davalı eyleminin haksız rekabet olarak tespit edilemeyeceği kanaatine varılarak, belirtilen nedenler ve itiraz ile sunulan delillere dair son tespitler neticesinde kök raporda belirtilen sonuçlardan dönülüp, işbu kanaate ulaşıldığı” hususlarını tespit ve rapor ettiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Dava; davalının davacıya ait markasından doğan haklarına internet kullanımı ve anahtar kelime vasıtası ile tecavüz edip etmediği, haksız rekabet koşullarının oluşup oluşmadığı talebine yöneliktir.
“Arama motorları kullanıcıların internette aradıklarına en kısa yoldan ulaşmalarını sağlayan sonuç listeleme sayfalarıdır. Bu arama motorlarında aramayı yapan kullanıcı arama motorunun kendisine sağladığı arama kısmında kelime veya kelime öbeği ile sisteme sorgu göndermekte, arama motoru da bu sorgu ile ilgili olabilecek sonuçları alaka düzeyine göre filtreleyerek kullanıcının karşısına getirmektedir… Arama motorları kullanıcının internette belirli bir içerik ile ilgili arama yapmasına imkan tanımakla beraber internet kullanıcısının gönderdiği sorgu üzerine görüntülediği sonuçlar bakımından bir takım matematiksel algoritmalar kullanarak kontrolü söz konusu olmaktadır. Ancak arama motorlarında kullanılan bu algoritmalar gizli tutulmaktadır. Aksi takdirde kullanıcıların bunları bertaraf ederek sonuç sayfalarında üst sıralarında yer almaları kolaylıkla mümkün olacaktır. Bu bakımdan arama motorlarının sonuç listeleme süreçleri kısmen ticari sır olarak korunmakta olup, bir internet sitesi bağlantısının belirli bir arama sorgusu sonucu hangi sırada yer alacağını tahmin etmek mümkün değildir. Bu nedenle arama motorları arama sonuçlarının üst sıralarda yer almak suretiyle işletmelerin internet sitelerini internet kullanıcılarına daha görünür hale getirebilecekleri online reklamcılık sistemi geliştirmişlerdir. Literatürde genellikle “anahtar kelime reklamcılığı” olarak adlandırılan bu tür kullanım esasen internet arama motorları/ağları vasıtasıyla yapılan bir reklam türüdür… Reklamın arama sonuçlarında görüntülenmesi için internet kullanıcısı tarafından ……’a arama sorgusu olarak girilen kelime ile reklam veren tarafından anahtar kelime olarak seçilen kelimenin birebir aynı olmasına gerek bulunmamaktadır. Keza ……, reklam veren tarafından seçilen anahtar kelime ile bağlantılı reklamın görüntülenmesini sağlayan farklı eşleşme yöntemleri sunmaktadır. Bunlar “geniş eşleşme” (veya ileri geniş eşleşme), “sıralı eşleşme”, “tam eşleşme” ve “negatif eşleşme” yöntemleridir……. eşleşme reklam verenin bazı arama terimlerini reklam kampanyasından hariç tutmasını sağlamaktadır.” (, İNTERNETTE MARKA HAKKININ İHLALİ)
Somut olayda; yukarıda anılı bilimsel ilkeler ve toplanan tüm deliller ışığında alınan rapor ve ek raporlar karşısında; davalının davacıya ait markaları anahtar kelime olarak kullanmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda tartışılması gereken husus anahtar kelimenin pozitif olarak kullanılması suretiyle marka hakkının ihlali değildir. Tartışılacak husus davalının davacıya ait markaların esas unsurlarının negatif kelime olarak tanıtıp tanıtmadığıdır.
Davalının davacıya ait markaların esas unsurlarından “…….”, …… com”, “……” ve “…….com” şeklindeki kelimeleri negatif anahtar kelime olarak aktif hale getirdiği anlaşılmaktadır. Ancak davalının yalnızca bu kelimelerden “……” ibaresindeki “……” ve “…… ” kelimeleri arasında boşluk bırakmak suretiyle oluşan kelimeye negatif kelime haline getirmediği, bu nedenle davacı markasının arama motoruna yazıldığında davalı firmanın sonuçlar kısmında çıktığı ve tıklanmaların gerçekleştiği, ancak oluşan bu sonuçta davalıya atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığı, davalının basiretli bir tacir olarak hareket ettiği, bizzat davacının dahi ihtarnamesinde davacı markalarının aralarına çeşitli boşluklar konulmak suretiyle farklı varyasyonlarının öngörülerek negatif anahtar kelimesi olarak tanıtılması talebinde bulunmadığı, davalının arama motorlarının özellikleri gereği kendi kontrol ve yönetiminde olmayan sonuçtan sorumlu tutulamayacağı ve bu haliyle tecavüzün gerçekleşmediğinin kabulünün gerektiği hukuki ve vicdani kanaatiyle davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL peşin harç ve 300,00 TL ıslah harcından alınması gereken 59,30 TL harcın mahsubu ile arta kalan 285,10 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davalı … kendisini vekille temsil ettirmekle yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 5.900,00 TL’nin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır