Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/126 E. 2021/7 K. 03.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/126 Esas
KARAR NO : 2021/7

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/12/2018
KARAR TARİHİ : 03/02/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/02/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; Müvekkili şirketin …… ibareli markasının dünyaca tanınmış olduğunu, “www. …… com” alan adlı siteyi yarattığını, bu sitede müvekkilinin en son tasarım ve stillerine ilişkin bilgilerin yer aldığını, müvekkilinin markasının Paris Sözleşmesi gereğince tanınmış marka olduğunun açık olduğunu, ayrıca davalının WPO aracılığıyla İspanya’da yapmış olduğu başvurunun İspanya Marka/Patent Ofisi tarafından reddedildiğini, …… marka ve logosunun sosyal medyada da bilinir olduğunu, markanın 91 ülkede tescilli olduğunu, “…… + Şekil” markasının 1989 yılından beri Türkiye’de tescilli olduğunu; “çanta, bavul, ev tekstili, ayakkabı, iç-dış giyim, saat, kozmetik, gözlük, mağazacılık” ürünlerinde (tekstil ve tamamlayıcı ürünlerde kullanılmakta olduğunu), buna karşılık davalının…… nolu ” …… ” markasının TPMK nezdinde tescil edildiğini, davalının bu tescilinin SMK m.25, m.6/1 hükümlerine aykırı olduğunu, zira davalının tescil sınıflarının müvekkili ile aynı olduğunu, her iki markanın logosunda ” ……. ” figürünün yer aldığını, müvekkili ile davalı markaları arasında görsel, işitsel ve kavramsal yönden benzerliğin bulunduğunu; bu bağlamda davalının tescilli markasının SMK m.6/1-3-4-6 hükümlerine göre hükümsüz kılınması gerektiğini, müvekkilinin……. nolu 25. Sınıfta, ….. nolu 03, 14, 24. Sınıflarda, ….. nolu 18, 35, 36, 41, 42. Sınıflarda, ……. nolu 25. Sınıfta, …… nolu 03, 09, 14, 18, 24, 25, 35, 36. Sınıflarda markalarının tescilli olduğunu, müvekkiline göre bu markaların seri markalar vasfı taşıdığını belirterek davalıya ait …… tescil nolu “…….” markasının SMK m.5 ve m.6 hükümlerine aykırı olması sebebiyle davalının bu markasının hükümsüzlüğüne ve söz konusu markanın TPMK sicilinden terkinine karar verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermediği, bu suretle davanın reddini istediği kabul edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE:
Yargılama sırasında deliller toplanmış; Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davaya konu marka tescil belgeleri ve ilgili dosya evrakları celp edilmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller ve taraf iddiaları ışığında dosya tüm deliller ve dilekçeler değerlendirilerek davacı markasının tanınmış marka olup olmadığı, davacının dava açmakta yararının olup olmadığı ve markaların benzer olup olmadığı, davalı adına olan …… tescil nolu markanın hükümsüzlük koşullarının bulunup bulunmadığı yönünde inceleme yaparak rapor tanzim etmek üzere bir fikri sınai mülkiyet uzmanı bilirkişiye tevdi olunmuş, bilirkişilerin düzenlemiş olduğu 11.09.2020 havale tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında özetle; “davacı tarafın, davalıdan önce tescil edilmiş, …… tescil nolu, 26/06/1989 tarihinde tescil edilen 25. Sınıfta korunmakta olan “……” kelime markasının; …… tescil nolu 05/02/1999 tarihinde tescil edilen 03, 14, 24.sınıflarda korunmakta olan “…… + Şekil” kombinasyon markasının; ….. tescil nolu 02/12/2010 başvuru tarihli, 18, 35, 36, 41, 42. Sınıflarda korunmakta olan”…… + Şekil” kombinasyon markasının; ……. tescil nolu 28/06/2012 başvuru tarihli, 25.Sınıfta korunmakta olan ” …… + Şekil” kombinasyon markasının; …… tescil nolu 09/07/2012 başvuru tarihli, 03, 09, 14, 18, 24, 25, 35, 36.sınıflarda korunmakta olan “…… + Şekil” kombinasyon markası üzerinde TPMK nezdinde gerçekleştirdiği tesciller neticesinde gerçek hak sahibi ve tanınmış marka konumunda olduğunu, SMK m.6/1 ve m.6/5 hükümleri açısından davacının önceki tarihli markaları karşısında davalının sonradan başvuru konusu ettiği …… nolu ve 14/03/2014 başvuru tarihli ” …… ” markasının 25.ve 35. Sınıflarda tescilinin hukuka aykırı olduğu ve hükümsüzlük yaptırımına tabi olabileceği” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davalı tarafın bilirkişi raporuna karşı itiraz ve beyan dilekçesi ile; bilirkişinin ” …..” markasının hukuka aykırı olduğu ve hükümsüzlük yaptırımına tabi olabileceği görüşünü bildirerek görev ve yetkisini aştığını dosyanın yeni bir bilirkişi belirlenerek rapor aldırılmasını talep ettiği, dava konusu markalar arasında benzerlik gösteren tek hususun “……” ibaresi olduğu, ……’nun herkesçe kullanılabilecek evrensel bir oyun adı olduğunu, davacıya ait “……” markasında belirleyici unsurun “……. ” ibaresi olduğu, kendi markalarına ait belirleyici unsurunun ” ……. ” ibaresi olduğu gözetildiğinde tüketici nezdin de iltibas yaratma ihtimalinin bulunmadığının gözetilmesini, davaya konu her iki şekil logosunda asli belirleyici unsurun yazı ile yazılmış olmasının yanında figürlerin duruş şeklinin de farklılık gösterdiğini, bu sebeplerle yeniden itirazları yönünde inceleme yapılmak üzere yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılmasını talep etmiştir.
Dava; davalı adına tescilli markanın hükümsüzlük koşullarının bulunup bulunmadığı talebine yöneliktir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; SMK’nun 25.md’si hükümsüzlük hallerini düzenlemektedir. Buna göre 5.md’deki mutlak red; ve 6.md’deki nisbi red sebepleri hükümsüzlük sebebidir.
SMK’nun 6/1 md’sine göre, tescil başvurusu yapılan bir markanın tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırılma ihtimali ortalama tüketicilerin her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyor ise doğrudan karıştırma ihtimali; eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırd ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırma ihtimalinden söz edilecektir.
Somut olayda davacının markasının “……” olması sebebiyle davacı ve davalı markası arasında kıyaslama yapılmış ve bilirkişinin her iki markanın benzer olduğu yönündeki tespitine mahkememizce de aynen iştirak edilmiştir. Zira davacı tarafa ve hükümsüzlük talebine konu davalı tarafa ait markaların asli ve ayırd edici unsuru olan “……” ibaresi benzerdir. Hükümsüzlük koşullarından bir diğeri de benzer olan markaların aynı mal ve/veya hizmet sınıflarına ait olmasıdır. Bu durumun istisnası ise davacı markasının tanınmış marka statüsünde bulunmasıdır. Bu durumda 6769 sy.SMK’nun 6/1 md’si ve 25.md’si gereği hükümsüzlük koşullarının tamamının gerçekleşmiş olduğu kanaatiyle davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davacının davasının KABULÜ ile,
-Davalı yana ait …… tescil numaralı markanın hükümsüzlüğüne, karar kesinleştiğinde sicilden terkinine,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç ve 177,20 TL tebligat/posta masrafı 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.213,10 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kalan gider avansının karar kesinleşiğinde, yatıran tarafa iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır