Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/125 E. 2021/146 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/125
KARAR NO : 2021/146

DAVA : Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 05/12/2018
KARAR TARİHİ : 15/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/09/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin ….. tescil numaralı …… isimli markanın sahibi olduğunu, piyasaya bu marka ile ip misina satışı gerçekleştirdiğini, davalının ise müvekkilinin piyasadaki bu tanınırlığından haksız kazanç elde etmek amacıyla 03/04/2018 tarihinde TPE nezdinde ……… markasının 22-28 sınıfından tescili amacıyla başvuruda bulunduğunu, müvekkilinin bu başvurudan yayın kararı sonrasında haberinin olması sebebiyle başvuruya itiraz ettiğini, itirazın kabul edilerek başvuruların reddedildiğini, buna karşın davalı taraf yine aynı tarihte aynı amaçla …… markasının 22-28 sınıfından tescili amacıyla da başvuruda bulunduğunun sonradan öğrenildiğini, bu başvurudan haberdar olmayan müvekkilinin söz konusu başvurunun yayının yapıldığı tarihte itirazda da bulunmadığından başvurunun tescil edildiğini, müvekkiline ait markanın ayırt edilemeyecek şekilde kullanılması sonucunda müşteri edinilmesi sebebiyle de zarara uğrayan müvekkili tarafından İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, dosyaya yetkisizlik kararı verilerek İstanbul’a gönderildiğini, açıklanan nedenlerle davalı adına haksız olarak tescilli ….. tescil nolu markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı şirket yetkilisi cevap dilekçesi ile, şirketlerine atfedilen suçların gerçeği yansıtmadığını, davacının sektörde tanınmayan ve çok az bilinen kişi olduğunu, şirketin 2005 yılından itibaren ticari faaliyetini devam ettiren sektörünün en üst sıralarında yer alan bir işletme olduğunu, daha önceden aynı davaya verilen davada kovuşturmaya yer yoktur belgesini sunduğunu, söz konusu olan ürünlerin birbirine benzemediğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Davacı tarafça davaya konu markaların bulunduğu ürün örnekleri dosyaya sunulmuş, Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan taraflara ait marka tescil belgeleri celp olunmuş, davacı tanıkları talimat mahkemesi aracılığıyla dinlenilmiştir.
Tanık … talimat Mahkemesi’nde alınan beyanında; davacıyı tanıdığını, davalı şirketi de bildiğini, kendisinin deniz ve karar av malzemesi satış işi ile uğraştığını, davacının da davalının da bu işin toptancılığını yaptığını, Çin’den malzeme getirip satışını yaptığını, …… markasının davacıya ait olduğunu, davalının da Çin’den aynı markayı getirttiğini ve ……. isminin önüne …… şeklinde yazarak piyasaya bu şekilde ürünü sunduğunu beyan etmiştir.
Tanık … talimat Mahkemesi’nde alınan beyanında; her iki tarafı da tanıdığını, kendisinin kara, deniz avcılığı malzemesi işi ile uğraştığını, davacı … davalının da bu iş ile uğraştığını, toptan malzeme alıp sattığını, ….. markasının davacı …’e ait olduğunu, daha sonra davalının da Çin’den ürün getirdiğini, davalının …… ismi ile ürünü piyasaya sunduğunu beyan etmiştir.
Dosya, davalı adına tescilli …… tescil numaralı markanın hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 28/03/2021 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporunda; “davacı yanın markalarının esas unsurunun hstornado olduğu, mezkur markanın kullanıldığı 22, 28, 35.sınıfa dahil emtia ve hizmetler yönünden zayıf marka olarak nitelendirilemeyeceği, davacının ve davalının markalarının TORNADO ibaresine ön ek olarak ayırt ediciliği zayıf kelime anlamı olmayan HS ve denizcilikte bir meslek ismi ……. kelimesinin Türkiye’de yaygın olarak bilinen İngilizce karşılığı olan ….. ibaresinin kullanıldığı, bu suretle davacı … davalının markalarının esas unsurlarının benzer olduğu, davalı yana ait markanın, davacı yana ait markanını türev markası olduğu izlenimi vereceği, bunların kaynağının aynı işletme olduğu veya hizmetler sunanlar arasında idari veya ekonomik bağlılık olduğu kanısı yaratacağı ve bu durumun iltibas ihtimali yaratacağı, açıklanan nedenlerle; davalı adına Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde …….. no ile tescilli markanın SMK’nın 6/1, 25.maddeleri uyarınca hükümsüzlük şartlarının oluştuğu” hususlarını tespit ve rapor etmiştir.
Dava; davalıya ait ……… tescil numaralı markanın hükümsüzlüğü talebine yöneliktir.
Mahkememizce markanın hükümsüzlüğü talebi yönünden yapılan değerlendirmede;
SMK’nun 25.md’si hükümsüzlük hallerini düzenlemektedir. Buna göre 5.md’deki mutlak red; ve 6.md’deki nisbi red sebepleri hükümsüzlük sebebidir.
SMK’nun 6/1 md’sine göre, tescil başvurusu yapılan bir markanın tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırılma ihtimali ortalama tüketicilerin her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyor ise doğrudan karıştırma ihtimali; eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırd ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırma ihtimalinden söz edilecektir.
Somut olayda bilirkişinin, davacı … davalı markasının yapılan incelemesinde; davalı markasının davacı markasına iltibas yaratacak derecede benzer olduğu yönündeki tespitine mahkememizce de aynen iştirak edilmiştir. Zira davacı … davalı markaları arasında ortak unsur olan “…….” kelimesinin ayırdedici unsur olduğu; davalı markasındaki sair unsurların benzerlik ve karıştırma ihtimalini ortadan kaldıracak mahiyette bulunmadığı, ortalama tüketici nezdinde her iki markanın da aynı işletmeye ait olduğu yönünde algı oluşturabileceği, böylelikle somut olayda davalı markasının hükümsüzlük koşullarının oluştuğu kanaatiyle davacının davasının kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KABULÜ ile;
Davalı adına kayıtlı ……. tescil numaralı markanın hükümsüzlüğüne, karar kesinleştiğinde sicilden terkinine,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın, davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından 35,90 TL başvurma harcı, 35,90 TL peşin harç, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 268,95 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.340,75 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/09/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸