Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/124 E. 2021/179 K. 15.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/124 Esas
KARAR NO : 2021/179

DAVA : Endüstriyel Tasarım’a Tecavüzün Tespiti, Men ve Ref’i
DAVA TARİHİ : 06/12/2018
KARAR TARİHİ : 15/10/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/11/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım’a Tecavüzün Tespiti, Men ve Ref’i davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin 1997 yılında Giresun’un ……… beldesinde kurulan Türkiye’de sağlıklı ve doğal içecekler pazarında liderlik ve dünyadaki marka bilinirliğimizi yükseltmek vizyonuyla sektörel büyümesini gerçekleştirdiğini, müvekkilinin üretmekte olduğu maden suyu, içerdiği mineraller bakımından çok zengin olup, kalsiyumlu, sodyumlu, magnezyumlu, bikarbonatlı zengin mineralli su olarak tanımlandığını, işbu davaya konu “……..” markasına ait soda ürününün piyasaya sürüldüğünden haberdar olduğunu, söz konusu ürün üzerinde yer alan bilgilere göre, ürünün davalı şirket tarafından üretildiğini, müvekkilinin 29, 30 ve 32.sınıf kapsamında tescilli ve tanınmış “………” ve “………” markaları için kullanılmak üzere 2012’de yapılan tescile müteakiben yenilenen ve 24/05/2016 tarih ve …….. tescil numarası ile kendi adına endüstriyel tasarım tescili yapılan …….. sınıfı 09-01 numaralı şişe tasarımını kullandığını, davalının müvekkili adına tescilli bulunan şişe tasarımının birebir aynısı için 05/09/2017 tarih ve …….. numarası ile tasarım tescili yaptırdığını, bu durum müvekkiline ait ürünlerin şişe tasarımına iltibas suretiyle tecavüz sayıldığını, ayırca TTK hükümlerine göre haksız rekabete de sebebiyet verdiğini, açıklanan nedenlerle, davalının eyleminin tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ile men ve ref’ine, müvekkilinin ………, ……. ve ……… markaları adına önceden tescil edilmiş bulunan şişe tasarımı ile aynı tasarımda ürün üretiminin önlenmesi amacı ile üretim vasıtaları, teçhizatların, şişelerle ilgili materyallerin mevcut ise toplatılarak imhasına, bu ürünlerin satış ve dağıtımının, ithal ve ihracının, yurt içinde ve yurt dışında satışa sunmasının önlenmesine, davacının şişe tasarımına iltibas suretiyle yapılan tecavüz ürünleri ile ilgili içerik bulunduğu takdirde bu tür internet sayfaların siteden çıkarılmasına, davalının tecavüz ve haksız rekabet konusu şişelere dair görseller mevcut ise bu sayfaların kullanımının Türkiye’de ve yurt dışında kullanılmasının önlenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 03/07/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile, dava dilekçesinde mevcut talepleri değerlendirilirken müvekkili şirket adına kayıtlı …….. tescil numaralı tasarımın da dikkate alınmasını, davalının eyleminin tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ile men ve ref’ine, şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat ile 20.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ettiği, yine davacı vekilinin 16/03/2020 tarihli dilekçesi ile, davacı olarak SMK 151 maddeye göre herhangi bir tazminat talepleri olmadığını beyan ettiği görülmüştür.
Davacı vekili 15/10/2021 tarihli celsede tüm tazminat taleplerinden vazgeçtiklerini beyan etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı şirketin varlığı ve sektördeki öneminin müvekkili şirket tarafından da bilindiğini, müvekkili şirketin de davacı şirket gibi soda ve maden suyu sektöründe ülke çapında söz sahibi ve bilinen bir markanın işletmecisi olduğunu, …….. markası, soda sektöründe yaklaşık 200 yıldır ülkemizde ve dünyada tanınan, her yere satış, dağıtım ve ihracatı yapılan bir ürün olduğunu, davacı şirketin markası olduğu belirtilen ……… ve ……… ibareli markalar için üretildiği açıklanan …….. sayılı endüstriyel tasarımın bilahare müvekkili şirket nam ve hesabına tescilli ……… sayılı tasarım ile iltibas yaratıldığının ileri sürüldüğünü, dava dileçkesinde söz konusu markaların bu tasarım ile satış ve dağıtıma sunulduğuna dair herhangi bir belge ve ürün numunesi ibraz edilmediğini, delil listesinde de kendi tasarımları ile kamuoyuna satış ve dağıtıma sunulan herhangi bir ürün delil olarak ileri sürülmediğini, müvekkilinin tasarımı belirtilerek hangi hususlarda iltibas olduğu, somut herhangi bir dayanak ileri sürülmeden salt iddia ile yetinildiğini, müvekkilinin tasarımlarına uygun olarak ürünleri imal ederek satış ve dağıtıma sunduğunu, kendisine ait tasarımı mamul nesne haline getirerek, piyasa koşullarına uygun olarak pazarladığını, haksız rekabet unsurları için iltibas iddiasında olduğu gibi ürünün kamuoyuna sunulmuş olmasının gerektiğini, her iki şişenin tasarım görsellerinin kıyaslanması durumunda ayırt edici farklılıklar olduğunun açık olduğunu, bilhassa boğaz kısmında, boğumlarında ve dip kısmında gözle görülür görsel farklar olduğunu, davacı tarafın her iki kuruma ait şişe numunelerini sunması durumunda da farklılıkların daha net ortaya konacağının aşikar olduğunu, davacı tarafın Türk Patent Enstitüsü ilgili internet sayfasındaki tasarım kayıtları incelendiğinde, şişe tasarımları üzerinde “iptal” ibaresinin mevcut olduğunu, aksi anlaşılmadığı takdirde davacıya ait ilgili tasarımın iptal edilmiş olduğu sonucunun doğduğunu, açıklanan nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın tüm talepleri yönünden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan taraflara ait tescilli tasarım belgeleri celp olunmuştur.
Dosya, davacı adına tescilli ……… numaralı tasarımdan doğan haklarına davalının tecavüzünün bulunup bulunmadığı, tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, oluştuysa miktarı hususlarında rapor tanzim için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi 17/12/2020 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporunda; “davacı tarafa ait ……… numaralı tasarım tescili ile davalı tarafa ait ……… numaralı tasarım tescili ve ürünü arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, davacının maddi tazminat talebine ilişkin olarak yapılan incelemede; davacı vekilinin 19/03/2020 tarihli dilekçesi ile, SMK 151.maddeye göre tazminat taleplerinin olmadığını, ıslah dilekçelerinde belirtmiş oldukları sonuç ve taleplerin yerine getirilmesinin yeterli olduğunu bildirdiği ve bu konuda bugüne kadar herhangi bir gelişme olmadığı görüldüğünden, maddi tazminat hesabı yapılamadığı” hususlarını tespit ve rapor etmiştir.
Davalı vekili 04/01/2021 havale tarihli dilekçesi ile, bilirkişilerin, davacı tarafın TPE’de tescil edilen endüstriyel tasarımı ile müvekkilinin tescilli tasarımı arasındaki bariz farkları göremediğini, bunları çok önemli olmayan oransal farklılıklar olarak değerlendirdiğini, oysaki davacı tarafın, TPE’de tescilli tasarımı ile şişe içinde sunduğu kendi tasarımının bile birbirine uymadığını, bilirkişi raporundaki tespitler arasında çelişkiler yer aldığını, bilirkişiler tarafından yapılan tasarım incelemesi yetersiz olup, varılan hatalı kanaatinin de, yetersiz ve yüzeysel incelemenin doğal bir sonucu olduğunu, raporda varılan nihai değerlendirmeye göre hüküm tesisine imkan olmadığını, bu itibarla, her ne kadar çıplak gözle görüldüğünde dahi davacı ve davalıya ait tasarımlar arasında farklılıklar tespit edilebiliyorsa da, yine de yeni bir inceleme ile tasarımlar arasında farklılık olup olmadığının tespit edilmesine dair karar verilmesini, dosyanın yeni bir heyete tevdi edilmesini talep etmiştir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen 29/03/2021 tarihli cevabi yazıda; davacı adına kayıtlı ……. nolu tasarıma ilişkin sicil kaydı gönderilmiş olup, tasarım sahibi Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 20/06/2017 tarih ve …….. sayılı kararı ile iptal edildiğini bildirdiği görülmüştür.
Dosyanın, davalı itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi heyetine tevdi edildiği görülmüş, bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; “davacı tarafa ait ……… numaralı tasarım tescili ile davalı tarafa ait ……… numaralı tasarım tescili ve ürünü arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları” hususlarını bildirdikleri görülmüştür.
Davalı vekili 31/08/2021 tarihli dilekçesi ile, bilirkişi heyetinin kök raporda olduğu gibi, öncelikle sadece fiziki bir kıyaslama yaparak, taraflara ait tasarımları değerlendirdiğini belirterek tasarımlar arasında benzerlik bulunduğu kanaatine vardıklarını, bu kıyaslamanın eksik, hatalı ve geçersiz sonuçlara yol açtığını, müvekkili şirketin tasarımı ile davacının TPE’de tescilli şişe görselinin boğaz kısımları da aynı şekilde yaklaşık 2 misli farklı bir uzunluğu içerdiği, bu derece önemli bir boyut farkının ihmal edilebilir bir oransal farklılık olarak nitelenmesinin kabul edilecek bir değerlendirme olmadığını, tüm itirazlarına rağmen, davaya cevap dilekçelerinde ve 2.cevap dilekçelerinde ısrarla savundukları üzere şişe tasarımına etki eden 9 ayrı kriter ve faktör bulunduğu ve buna göre değerlendirme yapılması özellikle belirtilmiş ise de bilirkişilerin ek raporda da bu açıdan bir değerlendirme yapmadıklarını, iki tasarım arasında ciddi farklar bulunmasına rağmen, aynı kök tasarımın versiyonları olarak değerlendirmek sureti ile yüzeysel bir inceleme yapıldığını ve müvekkilinin tasarımındaki ayırt edici niteliklerin göz ardı edildiğini, bu nedenle yeni bir heyetten yeni rapor alınmasını talep etmiştir.
Dava; davalının, davacıya ait tescilli tasarımından doğan haklarına tecavüzünün tespiti ile men ve ref’ine yöneliktir.
SMK’nun 55.md’sine göre tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. Burada kanun koyucu patent ve faydalı modelden farklı olarak fonksiyona değil, görünüme koruma bahsetmiştir. Bu nedenle tecavüz iddiaları da ürünün “görünümü” nazara alınarak değerlendirilmelidir.
Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı gözünde oluşturduğu genel izlenim ile bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımların birlikte dikkate alınması gerekir. Kıyaslanan tasarımlar arasında sadece küçük ayrıntılarda farklılık varsa tasarımların aynı olduğu kabul edilir. Yine bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim ile herhangi bir tasarımın böyle bir kullanıcı üzerinde oluşturduğu genel izlenim arasında genel bir farklılık varsa tasarım ayırd edici niteliğe sahip demektir. Burada, tasarım alanında, özellikle dikkat edilmesi gereker husus korumanın, görünüm, şekil, doku ve ergonomi gibi özelliklere hasredilmesidir. Tasarım hakkı ürün ve eşyaların teknik işlevini değil, dış görünümünü konu etmektedir.
Davacı yana ait, davaya konu ……… tescil numaralı tasarım ile davalıya ait ……… tescil numaralı tasarım kapsamında üretilen şişelerin, boyun üst gövde, orta gövde ve tabanlarının aynı şekil ve oranlarda oldukları, seçenek özgürlüğü çerçevesinde, piyasada çok farklı şekil ve oranlarda şişe tasarımlarının bulunduğu hususu da nazara alındığında davalının kullanımlarının davacı tasarımına benzer olduğunun kabulünün gerektiği, davalı itirazlarının temelini oluşturan “boyun mesafelerindeki farklılığın ise bütüncül algı içinde tasarımların ana karakterlerine ayırt edicilik kazandırmadığı, tasarımların aynı kök tasarımın versiyonları gibi algılanmasına sebep olduğu” yönündeki bilirkişi görüşüne mahkememizce de iştirak edildiği, zira söz konusu şişelerin tüketici kitlesi olan ortalama tüketicinin şişeleri bir bütün olarak ve şekilsel değerlendireceği, boyun mesafesindeki farklılığın görünümdeki benzerliği ve karıştırma ihtimalini ortadan kaldırmayacağı kanaatine varılmıştır.
Davalı tarafın, ürettiği “şişe” ürününün etiket, marka, kapak, kasa gibi öğeler ile birlikte değerlendirilmesi talebi ise davaya konu uyuşmazlığın “şişe tasarımı” hakkında olması, tasarım korumasının, marka korumasından farklı ve bağımsız olması, etiket ambalaj gibi unsurların uyuşmazlığa dahil bulunmaması ve benzer şişe tasarımları arasında tecavüzü ortadan kaldıracak mahiyette bulunmamaları nedenleri ile mahkememizce kabul edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu, alınan bilirkişi raporları ve yukarıda değinilen yasal düzenlemeler topluca değerlendirildiğinde; davacıya ait ……… numaralı tasarım ile davalı kullanımı arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izleminde belirgin farklılıklar bulunmadığı ve bu sebeple benzer olarak algılandıkları, böylelikle davalı eylemlerinin davacının tasarımdan doğan haklarına tecavüz oluşturduğu anlaşılmakla davacının davasının tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet tespiti, men ve ref’i taleplerinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde davalı tasarımlarının yer aldığı internet adresleri ve sosyal medya hesaplarındaki tecavüz oluşturan sayfaların siteden çıkarılmasına ve görsellerin yer aldığı sayfaların kullanımının Türkiye’de ve yurt dışında kullanılmasının önlenilmesine karar verilmesini talep etmiş ise de; ne dava dilekçesinde ne de ilerleyen aşamalarda söz konusu internet adreslerinin ve sosyal medya hesaplarının hangileri olduğunu bildirerek talebini somutlaştırmadığı, davacı yanca bildirilen bir internet adresi bulunmadığı için mahkememizce de bu yönde inceleme yapılarak bilirkişi raporu alınmadığı, genel bir ifade ile ” tecavüz konusu ürün görsellerinin bulunduğu davalı yana ait internet adresleri ve sosyal medya hesaplarının kullanımının önlenilmesi” şeklindeki hükmün ise infaz kabiliyetinin olmayacağı, infazda tereddüt yaratacağı anlaşıldığından bu yöndeki taleplerin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
-Davalının davacıya ait ……… tescil numaralı tasarımdan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetinin tespiti ile, bu tecavüz ve haksız rekabetin men ve ref’ine, tecavüz oluşturan ve davalı yana ait ……… tescil numaralı tasarım kapsamında üretilen ürünlere ve münhasıran bu ürünlerin üretiminde kullanılmaları kayıt ve koşuluyla üretim vasıtalarına, bu ürünlerin yer aldığı her türlü basılı tanıtım malzemesi ve evraka el konularak hüküm kesinleştiğinde imhasına, söz konusu tecavüz oluşturan ürünlerin satış, dağıtım, ithal ve ihracının önlenmesine, dosyaya sunulu ve incelenmiş internet adresleri ve sosyal medya hesapları bulunmadığından bu yöndeki taleplerin REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin ve 44,40 TL ıslah harcının toplamı 80,30 TL harçtan, alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile arta kalan 21,00 TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle kabul edilen tecavüz ve haksız rekabet tespiti talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle red edilen internet adresleri yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 219,70 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 3.219,70 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre hesaplanan 804,92 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 35,90 TL peşin harç ve 44,40 TL ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/10/2021

Katip ………
¸

Hakim ………
¸