Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/12 E. 2021/78 K. 16.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/12 Esas
KARAR NO : 2021/78

DAVA : Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli)
DAVA TARİHİ : 07/07/2015
KARAR TARİHİ : 16/04/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/04/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, “……” markasının ilk kez müvekkili olan firmanın ailesi tarafından kullanıldığını ve tanıtıldığını, davaya konu markanın tek ve gerçek sahibinin müvekkili olan firma olduğunu davalı tarafça müvekkili olan firmaya ait markanın kullanılmamasına ilişkin yapmış oldukları yazılı ve sözlü itirazların dikkate alınmadığını, davalı tarafça müvekkili olan firmaya ait markanın haksız ve hukuka aykırı şekilde kullanıldığını, davalı yanın müvekkili olan firmaya ait markayı, ,müvekkili olan firmanın marka haklarına tecavüz edecek şekilde kullanmasının ihtiyati tedbir talebini zaruri kıldığını, marka adını kullanarak maddi ve manevi haksız kazanç sağlaması nedeni ile davalıdan yoksun kalınan kazanç, maddi ve manevi tazminat talep hakkı doğduğunu, davalı yan adına tescilli ……. ve ……. başvuru numaralı markaların tüm sınıflar yönünden iptaline ve sicilden terkinine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, tescil belgesine konu davacı yan markasının “…….” olduğunu; iddia ettiği gibi “…….” olmadığını, müvekkili olan firma markasının esas unsurunun “……” olmadığını; müvekkili olan firmanın markasındaki esaslı unsurun “…” ibaresi olduğunu, müvekkili olan firmanın 2 adet marka tescil başvurusu olduğunu; bu başvurulara davacı yanın itirazlarının reddedildiğini; davacı yanın TPE’nin verdiği kararlar aleyhine yargı yoluna gitmesi gerekirken, henüz tesciline karar dahi verilmemiş başvurular aleyhine tescilin iptali yoluna gitmiş olmasının da davanın reddi sebebi olduğunu, kabul niteliğinde olmamak üzere bir an için davalının iddiasında haklı olduğu kabul edilse dahi, hem dava açma hakkı 5 yıllık hak düşürücü süreye uğradığını, hem de geçen süre göz önüne alındığında açılan davada, sessiz kalma yoluyla hak kaybı ve hakkın kötüye kullanımının mevcut olduğunu belirterek öncelikle tedbir kararının kaldırılmasına, yapılacak yargılama sonunda davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılama sırasında deliller toplanmış; Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacı ve davalı tarafa ait tescil belgeleri ve Ankara …… Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyası ve Ankara …… Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …… esas ve ……. karar sayılı dosyası yargıtay ilamı celp olunmuştur.
Dava; davacı tarafa ait Ahmet İlçi …… ibaresine yönelik tescilli markanın davalının … …… ibaresinin kullanımının marka hakkına yönelik tecavüz olup olmadığı, bundan dolayı maddi manevi tazminatın söz konusu olup olmayacağına ilişkin uyuşmazlık olduğu istemine ilişkindir.
Dosya bilirkişiye tevdi ile; bilirkişilere mahallinde davalının ticari defterlerini inceleme yetkisi de verilerek, dosya kapsamı deliller, Ankara …… FSHHM’nin …… esas ……. karar sayılı kesinleşme ilamı da değerlendirilerek, davalının davacı marka haklarına tecavüzü olup olmadığı, davalı adına olan ……. ve ……. tescil numaralı markaların hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı, davacının tazminat seçeneği olan davalının elde ettiği gelir seçeneğine göre davacının isteyebileceği maddi tazminat tutarının dava tarihi itibariyle ne olduğu, hususlarında rapor tanzim etmek üzere bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler 04/02/2021 havale tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında;” her ne kadar davacı yan davaya mesnet markasını 04/05/2019tarihinde dava dışı bir firmaya devir etmiş ise de dava tarihi itibari ile davacı yanın markaya tecavüz ve tazminat istemli dava açmaya ehil olduğunu, davalı yanın dosya içerisinden herhangi bir kullanımının tespit edilemediği, ancak davacı yanın markaya tecavüz iddialarına karşın davalı yanın adına kayıtlı markaları gerekçe göstererek savunma yaptığı, davalı yanın müddet durumda olan markalara yönelik olarak kullanım yaptığının mahkemece değerlendirilmesi halinde ilgili kullanımlarının davacı yana ait markadan kaynaklanan haklara tecavüz teşkil eder mahiyette olduğunu, davalının işe başladığı 10/04/2007 tarihinden, dava tarihine kadar “……” ticaret unvanı ile faaliyetine devam ettiği, 17/09/2014 tarihinde ……. ve ……. numaralı dava konusu markalar için başvuruda bulunduğu tespit edilmiş olduğundan, davacının tazminat seçeneği olan SMK 151/2-b) “Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç” davalının elde ettiği gelir seçeneğine göre, davacının isteyebileceği maddi tazminat tutarının, davalının işe başlama tarihi olan 10/04/2007 tarihinden, 07/07/2015 dava tarihine kadar elde ettiği net kazanç toplamı olan 25.316,73 TL olduğunu, davacının isteyebileceği maddi tazminat tutarının, davalının dava konusuna ilişkin markalar ile ilgili 17/09/2014 başvuru tarihinden, 07/07/2015 dava tarihine kadar elde ettiği net kazanç toplamı olan 2.373,77 TL olduğunu, davalının işe başladığı 10/04/2007 tarihinden, dava tarihine kadar 8 yıl ve halen faaliyetine devam etmekte olduğu iş yerinin müşteri hizmet alanının mutfak ile beraber 35 m2 ve 4 masadan oluştuğunu, dış cephesinin 3 m olduğu ve önünden geçen tramvay yoluna paralel konumda bulunduğu, insan yoğunluğunun fazla olmadığı, asıl insan yoğunluğunun olduğu davacının iş yerinin diğer köfteci dükkanları ile birlikte bulunduğu tarihi Merkezefendi çarşısına 2-2,5 km mesafede bulunduğu, eşi ile birlikte köfte, piyaz, salata ayran, meşrubat ve Kemalpaşa tatlısı satışı hizmeti verdiği, başka çalışanı olmadığı, corona salgınından dolayı iş hacminin daha az azalmış olduğu, ilk defa kendi adına işe başladığı tarihten, dava tarihine kadar olan dönemde en fazla 40 bin TL civarında çok küçük esnaf konumunda olan cirosu da dikkate alındığında, takdiri Mahkemeye ait olmak üzere, davacının isteyebileceği maddi tazminat tutarının, başvuru tarihinden, dava tarihine kadar hesap edilmiş olan 2.373,77 TL maddi tazminat tutarına ilişkin hesaplamadan yana kullanılmasının uygun olacağını, huzurda bulunan dava ile hükümsüzlüğü talep edilmekte olan gerek ……. kod numaralı ve “… …….” görselini ihtiva eden marka; gerekse de ……. kod numaralı ve “…… .” görselini ihtiva eden marka dava tarihi itibari ile ve halihazırda tescilli olmamak ile birlikte müddet durumda olduğundan, tescilli olmayan markaların hükümsüz kılınması teknik olarak mümkün olmadığı ” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Dava: davalının davacıya ait markasından doğan haklarına tecavüzünün tespiti ile tazminat talebine yöneliktir.
Taraf vekillerinin 17/02/2021 tarihli dilekçeleri ile sulh olduklarının beyan ederek sulh sözleşmesini sundukları ve bu sulh sözleşmesinin hükme geçirilmek suretiyle sulhün tasdikine karar verilmesini talep etmişlerdir. Buna göre, talebin davayı sonlandırır nitelikte olduğu, tarafların haricen sulh oldukları ve HMK’nın 315. Maddesi uyarınca sulh sözleşmesine göre karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Tarafların;
-“MADDE 1.TARAFLAR: işbu sulh ve ibra protokolü;
1. ……. İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti (…… Mah. ….. Sokak No…… Zeytinburnu/İSTANBUL)
2. … Arasında imzalanmıştır.
MADDE 2. KONU VE ANLAŞMA KOŞULLARI:
1. …, “……. ” markasında ve bu markanın esaslı unsuru olan “……. ” ibaresi üzerinde …… Gıda İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin üstün hak sahibi olduğunu, markanın ve ayırıcı unsurlarının …… Gıda İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti’ye ait olduğunu kabul ve beyan etmiştir.
2. Kesinleşen Ankara ……. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …… Esas sayılı dosyası ile derdest Bakırköy …… . Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ….. Esas numarası (Devir ile Bakırköy ….. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ……. Esas) ile görülmekte olan ve davacısı …… Gıda İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti olan dosyada davalı …;
• “…….” markasının esaslı unsuru olan ‘……. ‘ ibaresini,
• Kişi adları dâhil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işareti,
• Markaya ilişkin logo, tabela, kart, broşür vs gibi emtiaları
haksız olarak kullanmasının iltibasa sebep olduğunu, marka ihlali ve haksız rekabet teşkil ettiğini, markayı haksız olarak kullandığını kabul etmiş;
bunları bir daha aynı veya farklı nice sınıflarında kullanmayacağını
ve
bunları aynı veya farklı nice sınıflarında kullanarak marka başvurusu yapmayacağını varsa bu marka başvurularını geri çekeceğini taahhüt etmiş ve taraflar bu konularda mutabık kalmışlardır.
…; “……” markasını, markanın esaslı unsuru olan ‘…… ‘ ibaresini ve markanın ayırıcı unsurlarını kullanması, aynı veya farklı nice sınıflarında kullanarak marka başvurusu yapması hallerinde 10.000 USD cezai şart ödeyeceğini kabul ve beyan etmiştir.
1. … tarafından ……. Gıda İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin vekili Avukat …’e
• 20 Şubat 2020 tarihinde 5.000 TL
• 20 Mart 2020 tarihinde 5.000 TL
• 20 Nisan2020 tarihinde 5.000 TL
Olmak üzere yapılacak toplam 15.000,00 TL’lik ödeme yapacaktır.
1. Bakırköy …… Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ……. Esas sayılı dosyasında taraflar ayrıca hiçbir yargılama gideri ve vekâlet ücreti talep etmeyeceğini beyan ve taahhüt etmiş, birbirlerini gayrikabili rücu olarak ibra etmiştir.
2. Taraflar, yukarıda belirtilen şartlar kapsamında sulh olmuş, Bakırköy …… Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ……. Esas sayılı dosyasında verilecek karara işbu sulh protokolünün ve maddelerinin geçirilmesini kabul etmişlerdir.”
Şeklindeki sulh sözleşmesi ile sulh olduklarının TASDİKİNE,
-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 31,60 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
-Taraflarca yapılan yargılama giderinin üzerlerinde bırakılarak talep doğrultusunda vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
-Harcanmayan avansın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Tarafların yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır