Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/119 E. 2021/46 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/119 Esas
KARAR NO : 2021/46

DAVA : Marka Hükümsüzlüğü ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 14/11/2018
KARAR TARİHİ : 12/03/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/04/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hükümsüzlüğü ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin Türkiye’nin tek makas üreticisi olduğunu, Türkiye’de başka makas üreticisi olmadığını, sadece Türkiye’de değil yurtdışına da ihracat yapan bir şirket olduğunu, Türkiye’de coğrafi anlamda yaygın şekilde kullanılıp tanındığını, ……. tescil no.lu atbaşı şekli+horsehead ibareli markanın sahibi olduğunu, aynı zamanda “……” markasının da sahibi olduğunu, davalının marka hakkına tecavüz teşkil eden eylemleri nedeniyle 02/07/2012 tarihinde Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğunu, el koyma kararı verildiğini ve akabinde Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinde …. E. Sayılı davanın açıldığını, akabinde taraflarınca İstanbul …… Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde …… E. Sayılı davanın açıldığını, müvekkili şirketin “…… ” ve bunun Türkçesi “……. ” ibarelerini makaslar için sektörde yarattığını ve gerçek hak sahibi olduğunu, bu ibareleri sektörde tanıtıp ayırtedici hale getirdiğini, davalının ceza davasından sonra …… tescil no.lu “…..” ve …… tescil no.lu “……. ” markalarını tescil ettirdiğinin öğrenildiğini, bu durumun SMK 5/1-ç, 6/1, 6/5, 6/6, 6/9 hükümlerine aykırılık teşkil ettiğini, “…… ” ibaresinin Türkçe karşılığının “…….”, “…… ” olduğunu, davalının, “……. ” markasının davacıya ait olduğunu bilmesine rağmen özellikle “……. “, “……. “ibarelerini marka olarak 8. Sınıfta tescil ettirdiğini, bunun kötüniyetli tescil olduğunu, aynı zamanda bu durumun haksız rekabet teşkil ettiğini, iltibasın söz konusu olması nedeniyle müvekkil şirketin zarar göreceğini, bu nedenle dava konusu markaların hükümsüz kılınmasını ve söz konusu markanın sicilden terkinine karar verilmesini, aynı zamanda 20.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davaya konu ve müvekkili şirket adına TPE’de tescil olunmuş bulunan …… marka numaralı …… markası ve ……. marka numarası ile tescil edilmiş bulunan ……. markasının 11.1.2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 02.09.2015 tarihinde tescil edildiğini, davacının ……. no.lu …… markasını dayanak göstererek 2012 yılından bu yana davalar açmakta ve şikayetlerde bulunmakta olduğunu, markaların tescilinden dava tarihine kadar geçen süre zarfında dava açılmamış olmasının davacının kötüniyetini gösterdiğini, Bakırköy ……. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin ….. E. Sayılı dosyasında hazırlanan raporda marka hakkına tecavüz eyleminin unsurlarının bulunmadığının tespit edildiğini, ceza yargılamasının neticesinin yeni açılan bu davada bekletici mesele yapılmasını, davacı tarafça müvekkil aleyhinde benzer iddialar ile marka iptali talebiyle Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde açılmış olan ….. E. , …… K. Sayılı dosyada davanın reddine karar verildiğini, İstanbul ….. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde ……. E. Sayılı dosyasında açılmış markanın hükümsüzlüğü ve sicilden silinmesi konulu karşı davalarının mevcut olup, bu davanın sonucu direkt olarak huzurda görülecek davayı etkileyeceği için bu davanın da bekletici mesele yapılmasını, davacı markasının hiç bir şekilde maruf marka olmadığını, Davacının daha çok şekil içeren markası ile müvekkil adına tescil olunmuş olan dava konusu markaların hiç bir benzerliği olmadığını, …… tabirinin sektörde çoklukla kullanılmakta olup, davacının iddia ettiği gibi kendisi tarafından 2003 yılından sonra meşhur edilen bir ibare olmadığını, yurt içi ve yurt dışında çok uzun yıllardan beri kullanıldığını, Davacının tescilli şekli, yazı ibaresi, yazı dili vs. tüm yönleri davaya konu müvekkilin tescilli markalarından farklı olduğunu, davacı markasının , müvekkile ait dava konusu markalar ile iltibas yapılacak şekilde tüketici tarafından karıştırılmayacağım, mutlak ve nisbi red nedenlerinin mevcut olmadığını, manevi tazminat ve haksız rekabet şartlarının mevcut olmadığını ve iş bu davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan taraflara ait marka tescil belgeleri celp olunmuş, davalı tarafça Bakırköy ….. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …… esas, ….. karar sayılı kararı ve bilirkişi raporu, Bakırköy ….. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyasının bilirkişi raporu ve İstanbul …… Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyasının gerekçeli kararı ile birlikte bilirkişi raporlarının dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Dosya sunulmuş olan tüm örnek dosyalar, bu dosyalardaki bilirkişi raporları, tüm deliller ve kayıtlar incelenmek suretiyle davalı adına tescilli ….. ve ……. nolu markaların benzerlik, iltibas ve kötüniyet nedenleri ile hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor tanzim etmek üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 19/01/2021 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporunda; “davacıya ait “….. ” markası ile davalıya ait “…… ” “……” kelime markaları arasında dolaylı ve orta düzeyli de olsa anlamsal bir benzerlik olmakla birlikte, markaların asıl ve ayırtedici unsurunu oluşturan ibareler, işitsel ve görsel açıdan tamamen farklı bulunduklarından, taraf markalarının genel anlamda farklı marka algısı yarattığı ve karıştırılmayacakları tespitine ulaşılmış olup, tespite ilişkin SMK m.6/1 anlamında nihai hukuki değerlendirme ve takdirin mahkemeye ait olduğu, davacı markası açısından SMK m.6/5 kapsamında davacı markasının tanınmışlığının/Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyinin değerlendirilebilmesi açısından dosya içinde yeterli bilgi ve delil yer almadığından dolayı bu konuda bir değerlendirme yapma imkanı olamadığı, mevcut tespite göre takdirin mahkemeye ait olduğu, davalı markaları açısından SMK m.6/9 kapsamında_”kötüniyetli tescil” hususundaki takdirin mahkemeye ait olduğu” hususlarını tespit ve rapor etmiştir.
Davacı vekili 02/02/2021 tarihli rapora itiraz dilekçesi ile, tarafların tescilli markalarının yan yana konularak karşılaştırması yapılarak markaların benzer olup olmadığının tespitinin yapılamayacağını, markaların ayrı yerlerde iken bakıldığında benzerlik kıyaslamasının yapılması gerektiğini, ürünler alınırken özellikle metal makasların üstüne basılmış markaların yazıları zor ayırt edilmekte olup ürünlerde ilk göze çarpanın şekil unsuru olduğunu, davalı tarafından ürün üzerine atbaşını çarıştıran “……” ya da “…….” markalarını makaslar üzerine davacı müvekkilinin konumlandırdığı şekilde koyması, yani ürünün sunum şekli de göz önüne alınarak benzerliğin ve tüketiciyi iltibasa düşürme ihtimalinin mevcut olduğunun tespitinin yapılması gerektiğini, davalının iyiniyetinden bahsetmenin mümkün olmadığını bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini belirterek yeni bir inceleme ile içerisinde sektör bilirkişisinin de olacağı heyetten yeni rapor alınmasını talep etmiştir.
Dava; davalıya ait markaların davacı markalarına benzerliği nedeniyle hükümsüzlüğü talebine yöneliktir.
6769 sy. SMK’nun 5 ve 6.maddelerinde tasnif olunan mutlak ve nisbi red nedenleri aynı zamanda birer hükümsüzlük sebebidir. Buna göre “tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği nedeniyle tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir” davaya konu olayda; davacı yana ait ……. tescil numaralı marka beyaz zemin üzerinde kırmızı renkte “……” görseli ve bunun altında “…….” kelimesinden oluşmaktadır. Şekil unsuru, kelime unsuruna göre daha büyük ve ön planda konumlandırılmıştır. Görsel olarak “……” şekli daha dikkat çekici ve ayırtedici unsuru oluşturmaktadır. Davalı markaları ise beyaz zemin üzerine düzyazı ile ve siyah renkte “…….” ve “……” kelimelerinden oluşmaktadır. Davalı markaları herhangi bir şekil unsuru ihtiva etmemektedir. Bu durumda taraf markaları arasında görsel ve işitsel olarak benzerlik bulunmadığı, benzerliğin yalnızca sınıfsal ve dolaylı olarak anlamsal düzeyde kaldığı, ortalama tüketici nezdinde karıştırma ve ilişkilendirme ihtimalinin bulunmadığı, davacının tanınmışlık iddiasını da ispatlayamadığı anlaşıldığından hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacı her ne kadar dava dilekçesinde davalının marka hakkına tecavüz oluşturan eylemleri nedeniyle 20 bin TL manevi tazminat talep etmişse de; davalının markalarının tescil edilmiş hallerinin davacı markaları ile iltibas oluşturmadığı, fiili kullanım yolu ile tecavüz iddiaları nedeniyle davacının İstanbul …… FSHHM’nin …… esas sayılı dosyası ile davasının açılmış olduğu ve işbu davaya konu başkaca kullanım yolu ile tecavüz iddiasının bulunmadığı, bu hali ile manevi tazminat koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından davacının davasının tüm talepleri yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Peşin alınan 341,55 TL harçtan alınması gereken 59,30 TL harcın mahsubu ile arta kalan 282,25 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen hükümsüzlük talebi yönünden hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen manevi tazminat talebi yönünden hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.12/03/2021
Katip …
¸

Hakim …
¸