Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/115 E. 2021/57 K. 19.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/115 Esas
KARAR NO : 2021/57

ASIL DAVA : Patent (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARŞI DAVA : Patent Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 15/10/2018
KARŞI DAVA TARİHİ : 22/01/2019
KARAR TARİHİ : 19/03/2021
K. YAZILDIĞI TARİH : 19/04/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Patent (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacının elektrik sektöründeki faaliyetlerine 1973 yılında kurmuş olduğu ……. Elektrik ile Güngören’de bulunan fabrikasında başlamış olduğunu, …… kod numaralı ” ……… ” başlıklı patent için 06/05/2008 tarihinde tescil başvurusu yapılmış olduğunu ve TPMK tarafından 21/07/2010 tarihinde incelemeli patent olarak tescil edilmiş olduğunu, davacı firmanın ticari faaliyetlerini sürdürürken TPMK nezdinde davacı firma adına hali hazırda tescilli …… kod numaralı ve ” ……..” buluş başlığını ihtiva eden buluşun da yoğun maddi-manevi yatırımlar ve ar-ge çalışmaları ile bugün bulunduğu konuma getirilebildiğini, davalı yanın müvekkili firmaya ait olan ve TPMK nezdinde müvekkili firmanın adına tescilli buluş bakımından herhangi bir hakkı haiz olmaksızın patentinden kaynaklanan haklarına tecavüz teşkil eden kullanımların gerçekleştiğini ve patent haklarını ihlal ettiğini, bahse konu eylemlerin gerek TTK 54.maddelerinde düzenlenen haksız rekabete ilişkin kanuni düzenlemeyi gerekse de 6769 sayılı SMK ihlal ettiğini, davalı tarafından müvekkili katalogları, katalog içeriğinde yer alan görseller ile ayırt edilemeyecek derecede benzer kataloglar tanzim edildiğini ve halihazırda kullanıldığını, bu nedenle fazlaya ilişkin hak ve alacakları ile maddi ve manevi tazminat talepleri saklı kalmak kaydı ile şimdilik www. ……. com isimli davalı yana ait internet sitesi içerisinde yer alan tecavüz teşkil eden içeriğin yayından kaldırılmasını, bunun mümkün olmaması halinde internet sitesine erişimin engellenmesini, davalı yanın müvekkili firma adına tescilli …… kod numaralı incelemeli patentten doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, meni, durdurulması ve önlenmesini, masraflar ve vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir,
CEVAP VE KARŞI DAVA : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının patentinin yenilik ve buluş niteliğine haiz olmadığını, patente konu ürün ile müvekkilinin ürününün benzer olmadığını, dosyanın davacı vekilinin haksız rekabet talepleri yönünden tefriki ile görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, asıl davanın reddi ile karşı davalarının kabulüne, davacıya ait …… başvuru numaralı patentin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
KARŞI DAVAYA CEVAP : Davacı vekili karşı davaya cevap dilekçesi ile, davalı tarafça üretilen ürünün duvara veya tavana monte edilmiş şekilde görünümü ile müvekkiline ait ürünün görünümü arasında tüketicilerin herhangi bir ayırım yapması imkanı bulunmadığını, davalı tarafça ürünün teknik olarak zorunlu olmayan estetik unsurları dahi birebir şekilde taklit edilerek tüketiciler nezdinde iltibas tehlikesinin artırılması sağlandığını, esas davanın kabulü ile hukuki mesnetten yoksun ve haksız karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacı adına kayıtlı …… tescil numaralı incelemeli patent dosyası celp olunmuş, davacı tarafça uzman görüşü mahkemeye sunulmuştur.
Dosyanın asıl dava yönünden; davalının davacı adına tescilli …… tescil nolu patent haklarına tecavüzü ve haksız rekabeti bulunup bulunmadığı, davalı internet sayfasından içeriklerin çıkarılması koşullarının oluşup oluşmadığı, karşı dava yönünden ise patentin hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı yönünden rapor tanzimi için bilirkişilere tevdi edildiği, bilirkişiler 26/09/2019 tarihli raporlarında; “davalıya ait olduğu belirtilen internet web sitesinin www. …. .com alan adı ……. adresinde açık ve faaliyette olduğu ve dava konusu online katalog sayfasının ilgili alan adına bağlı olarak http://www……. link adresinde güncel olarak açık ve yayında olduğu, dava konusu patentin yenilik niteliği taşımadığı ve tekniğin bilinen durumunu aşmadığı haliyle buluş basamağına sahip olmadığı” hususlarını tespit ve rapor ettikleri görülmüştür.
Davacı vekili rapora itiraz dilekçesi ile, bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişsiz şekilde tanzim edildiğini, hiçbir şekilde istem karşılaştırması yapılmaksızın müvekkiline ait patentin yenilik kriteri bulunmadığı, buluş basamağını aşmadığı yönündeki iddialara/görüşlere yer verilmesinin kabul edilemeyeceğini, müvekkiline ait patent hakkında gerekçesiz iddialara yer verilmesinin usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, mahkemece bilirkişilere tecavüz konusunda inceleme yapılması bildirildiği halde bu yönde bir değerlendirme yapılmadığını, karşı yanın hükümsüzlük iddiaları bakımından hiçbir şekilde istem karşılaştırması yapılmadığını, bu nedenle itirazlarının kabulü ile konusunda uzman başkaca bilirkişilerden oluşacak yeni bir heyetten yeni rapor tanzimine karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya konu patentin hükümsüzlük iddiası yönünden yenilik niteliği taşımadığı yönünde yapılan tespitin daha aydınlatıcı, ayrıntılı, denetime elverişli olacak şekilde gerekçeli olarak değerlendirilmesi ve bu noktaya ilişkin davacı tarafın itirazlarının değerlendirilmesi için ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler ek raporlarında; “davacının patentinin yenilik niteliğini haiz olmadığı, yeni bir buluş olmadığı daha önce Amerika’da ve muhtelif ülkelerde kullanılmış bir ürün olduğu kanaatine varıldığı, dava konusu patentin yenilik niteliği taşımadığı ve tekniğin bilinen durumunu aşmadığı haliyle buluş basamağına sahip olmadığı sonucuna ulaşıldığı, hükümsüzlük kararının geçmişe etkisi söz konusu olacağından birleşen davayla ilgili olarak verilecek bir hükümsüzlük kararının tecavüzü ortadan kaldırıp kaldırmayacağına ilişkin takdirin mahkemeye ait olduğu” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı/karşı davalı vekilinin itirazları ile birlikte taraflarca sunulan tüm deliller, alınmış raprolar ile birlikte değerlendirmek üzere dosyanın yeni heyete tevdi ile yeni bir rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler 27/11/2020 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında; “esas dava açısından; davacı adına …… no ile tescil edilmiş olan patent belgesine konu ürün ile davalı ürün karşılaştırıldığında; görüntü olarak hizalama amacıyla kullanılan bağlantı elemanlarının farklı oldukları, görüntü olarak karıştırılmalarının mümkün olmadığı, patentten doğan haklara tecavüz koşullarının mevcut olmadığı, karşı dava açısından; dosya muhteviyatı incelendiğinde busbar sistemlerinin geçmişinin 1965 yılına kadar uzandığı, çeşitli yayınlarda bağlantı yerlerinin hizalanmasında çeşitli uygulamalar olduğu, hizalama işlemi için pim ve karşılığında üzerine geçen yuvadan oluşan sistemlerin 2008 yılından önce kullanılmakta olduğu ve ilgili sistemin teknolojik bakımdan bir yenilik içermediği, busbar sisteminin üzerindeki çıkış kutusunun renginin herhangi bir firmayı temsil eden bir unsur olmadığı, özgün renk olarak herhangi bir patent korumasında bulunmadığı, busbar sistemlerinin şekil ve görüntüsünün doğal olarak birbirine benzediği, kataloglardaki benzerliğinde bunun sonucu olduğu, sonuç olarak davacı adına Türk Patent nezdinde …… no ile tescilli patent belgesine konu buluşun başvuru tarihi 06/05/2008 tarihi itibariyle 551 sayılı KHK’nın 7.maddesinde belirtilen yenilik unsuruna sahip olmadığı ve hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğu” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı vekili itiraz dilekçesi ile, bilirkişilerin esas dava açısından yapmış oldukları incelemenin tasarım karşılaştırması olduğunu, ancak esas davanın konusunun patent hakkına tecavüz ve haksız rekabet olduğunu, davalı ürün görünümü üzerinden karşılaştırma yapılarak tecavüzün söz konusu olmadığı görüşünün hukuka aykırı olduğunu, müvekkiline ait patent incelemesinin denetime ve hüküm kurmaya elverişsiz şekilde yapıldığını, eksik inceleme neticesinde hatalı kanaatlere ulaşıldığını, bilirkişilerce müvekkiline ait patent istemleri ile hangi patentin yahut buluşun hangi istemi yahut işlevinin aynı olduğu bildirilmeksizin yeni olmadığının bildirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, itirazlarının kabulü ile dosyanın yeni heyete tevdini talep etmiştir.
Asıl dava: davalının davacıya ait patentten doğan haklarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespiti talebine yönelik; karşı dava: karşı davalıya ait patentin hükümsüzlüğü talebine yöneliktir.
Mahkememizce öncelikli olarak değerlendirilmesi gereken, geçmişe etkili sonuç doğuracak mahiyette olması nedeniyle hükümsüzlük talebidir.
Hukukumuza göre patentin unsurları yenilik, buluş basamağı ve sanayiye uygulanabilirliktir. Bu unsurlardan herhangi birinin eksikliği hükümsüzlük sonucunu doğurur.
Patent tescilinin ilk şartı, buluş olduğu iddia edilen konunun “yeni” olmasıdır. Bu yeniliğin kapsamı patentin istemlerine göre belirlenir. Tescil ve hükümsüz kılınmama şartı olarak yeniliğin ne olduğunu ise 6769 sayılı SMK’nun 82, 83 ve 84.maddelerine göre tespit etmek gerekir. Buluşa patent alınması ve alındıktan sonra hükümsüz kılınmaması için yapılan başvuru tarihinden ve varsa rüçhan tarihinden önceki tarih itibarıyla yenilik araştırması yapılması gerekir. Dünyanın herhangi bir yerinde, herhangi bir zamanda kamunun ulaşabileceği biçimde açıklanmış buluşa ilişkin bilgi mevcutsa artık o buluş yerinde değildir.
Bir buluşun yeni ve patent korumasından faydalanabilir olması için içerdiği tüm unsurların (istemlerin) tekniğin bilinen durumu ile birebir aynı özelliklere sahip olmaması gerekir. “Tekniğin bilinen durumu” kavramı ve kriterinin uygulamada geniş yorumlanması gerektiği kabul edilmektedir. Buluşun öncelik talep edilen tarihinden önce dünyada herhangi bir yerde açıklanmış, ulaşılabilir hale gelmiş bilgiler tekniğin bilinen urumunu oluşturur. Bir buluşun tekniğin bilinen durumuna dahil olması halinde patent tescili kabul edilmez; eğer inceleyen uzmanın gözünden kaçarak patent verilmiş olsa bile iptal edilmesi (hükümsüz kılınması) gerekir.
Patentte ileri sürülen konu daha önce topluma sunulmuş tüm bilgi ve belgelerden farklı olabileceği gibi, somut olayda iddia edildiği üzere, bilinen bir ürünün yeni bir kullanımı, teknik katkı sağlaması halinde patent konusu edilebilir.
Davaya konu olayda davacı taraf hükümsüzlüğe konu patentin kullanılması ile ana parçanın kolaylıkla çıkarılması ve böylelikle arıza durumlarında lokal müdahale ile güvenlik sağlaması hususunun yenilik içerdiği iddiasında bulunmaktadır. Her ne kadar yine davacı tarafça sunulan uzman görüşü bu iddiayı destekler mahiyette olsa da; mahkememizce iki ayrı heyetten alınan iki ana rapor ve bir ek raporda; söz konusu “modüler enerji dağıtım sistemlerinde hizalama tertibatı” başlıklı buluşun enerji dağıtım modüllerinin birbirleriyle hem elektriksel hem de mekanik olarak irtibatlı olmasını sağlayan en az bir ek bağlantı modülü üzerine konumlu, en az bir hizalama çıkıntısı içeren, bahsedilen hizalama çıkıntısına yataklık eden en az bir hizalama yuvası içeren bir hizalama tertibatı olduğu, iki metal parçasını çıkıntı ve oyuk kısımlarını düz bir şekilde hizalayarak ortalayan bu aparat ile yenilik kırıcı olarak incelenen ….. kullanım kılavuzu, …… kataloğunda yer alan tekniklerin karşılaştırılması neticesi, kıyasa tabi belge ve kataloglarda hizalama çıkıntısı ve hizalama yuvasının benzer olduğu, aynı şekilde hizalama aparatına haiz oldukları, hizalama aparatı olmadan busbar sisteminin montajının yapılmasının mümkün olmadığı, patentin teknik olarak olması gerekene uygun olup istemlerindeki şartların sağlanmaması durumunda ısınma ya da kısa devre gibi durumların meydana gelebileceği, davacının patentinin yenilik kırıcı belgelere konu teknik ile tam olarak aynı amaçlarla, aynı sorunları aşmak için aynı tekniğin kullanıldığı hususları tespit olunmuştur.
Her ne kadar davacı vekili, davaya konu patent hakkında …… düzenlenen araştırma raporunun lehe olduğundan bahisle raporlara itiraz etmiş ise de; patent haklarında diğer sınai haklarda olduğu gibi ülkesellik ilkesi geçerlidir. Patent ulusal hukuka göre yorumlanır ve koruma kapsamı ile koruma süresinin bitimine de aynı hukuka göre karar verilir. Aksi halin kabulünde; yurtdışı patent ofislerince patentlenebilirlik kriterleri yönünden lehe rapor almış hiçbir patentin Türkiye’de yargı organları önünde hükümsüzlüğünün iddia edilememesi sonucunu doğurur ki bu sonucun ulusal ve uluslararası mevzuata uygun olmayacağı izahtan varestedir.
Mahkememizce, davacıya ait patentin tekniğin bilinen durumuna özellikli bir yenilik katmadığı yönündeki bilirkişi heyet raporlarına iştirak edilmiştir.
Gerek hükümsüzlük kararının geçmişe etkili sonuç doğurması, gerekse davalının tecavüz iddiasına konu ürünlerinin bağlantı elemanları ile davacı patentinin farklılık arzettiğine ilişkin alınmış istikrarlı heyet raporları karşısında tecavüz ve haksız rekabetin hukuki koşullarının oluşmadığı kanaatiyle asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Esas davada;
-Davacının davasının REDDİNE,
-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Karşı davada;
Karşı davacının davasının KABULÜ ile;
-Karşı davalıya ait …… tescil numaralı patentin hükümsüzlüğüne, hüküm kesinleştiğinde sicilden terkinine,
-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın karşı davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
-Karşı davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin karşı davalıdan alınarak karşı davacıya verilmesine,
-Karşı davacı tarafından yapılan 135,00 TL yargılama giderinin karşı davalıdan alınarak karşı davacıya verilmesine,
-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.19/03/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸