Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/660
KARAR NO : 2023/746
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/09/2020
KARAR TARİHİ : 13/07/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; … Poliçe numarasıyla … SİGORTA A.Ş ZMMS ile poliçelendirildiği ve teminat altına alındığı … adına tescilli olan ve sürücü …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin ters şeride girerek … Plakalı araca 19/01/2019 tarihinde çarpması sonucu … plakalı araca çarpış maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, … plakalı araç içinde bulunan müvekkili …’un ağır yaralanmasına sebep olduğunu, bu kaza sonucu maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilin bu olay sonucu beden gücü kaybına uğradığını, kaza neticesinde müvekkilinin bilinci kapalı olarak … Hastanesine kaldırıldığını, müvekkilinin bu hastanede uzun bir süre tedavi gördüğünü, müvekkilinin geçirmiş olduğu bu ağır yaralamadan dolayı halen sağlığına kavuşamadığını, müvekkilinin ayakta dahi durmakta güçlük çekmekte ve mesleğini artık yapamaz hale geldiğini, meydana gelen trafik kazası ile ilgili, polis tutanağından da anlaşılacağı üzre sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’NİN %100 kusurlu olduğunu, müvekkilinin zararlarının ödenmesi için sigorta şirketine başvuru yapıldığını, sigorta şirketi tarafından taraflarına herhangi müspet bir cevap verilmediği gibi ayrıca arabuluculuk görüşmelerinden de bir sonuç alınamadığını beyan ederek müvekkilinin uğramış olduğu maluliyet nedeniyle 500,00 TL maddi tazminatın sigorta şirketi yönünden sigortaya yapılan başvuru tarihinden itibaren işletilecek avans faizi, diğer davalılar içinse olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline (Sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe miktarı ile sınırlı kalmak kaydı ile), müvekkillinin meydana gelen olay nedeniyle duyduğu ve ömür boyu duyacağı derin acı ve üzüntünün bir nebzede olsa hafifletilebilmesi için 60.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … (işleten) ve … ’den (sürücü) müşterek ve müteselsilen tahsiline, İşleten ve sürücünün taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları ile kazaya sebebiyet veren … plakalı otomobilin 3. şahıslara devir ve satışının önlenmesi amacıyla HMK 389.Maddesi gereği teminatsız ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı … Sigorta vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Zorunlu Karayolları Trafik Sigortası Genel Şartları gereğince eksik evrak ile başvuru yapıldığını ve bu nedenle temerrüt oluşmamış olması nedeniyle öncelikle usulden reddini talep ettiklerini, müvekkili şirketinin tazminat hesabını yapabilmesi için kati maluliyet oranının belirlenmiş olmasının zorunlu olduğunu, bu durumda davaya devam edilmesi müvekkili şirketi açısından haksız olarak dava masraflarına ve diğer giderlere katlanma kültefine sebep olacağını, Sürekli sakatlık tazminat talebinde bulunanların, sigorta şirketlerine sunacakları maluliyet raporlarında Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliği’ne göre hazırlanmış ve aynı yönetmeliğin 7. Maddesine göre Yönetmelikte belirtilen raporları düzenlemeye yetkili sağlık kuruluşlarından alınmış raporların sunulmasının yasal zorunluluk olduğunu, Yasa ve Yargıtay Kararları uyarınca da, “Engel Oranı” hususunda bilimsel ve teknik görüşlerini mahkemelere bildirmekle görevli olarak kılınmış olan en yetkili kurum, “Adli Tıp Kurumu…. İhtisas Kurulu” olup Adli Tıp Kurumu….. İhtisas dışında alınan raporlara itibar edilmemesi gerektiğini, Müvekkili şirketinin sorumluluğunun poliçe teminatı ile sınırlı olup bedeni zarar halinde maddi tazminat talepleri şahıs başına sınırlı poliçe teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, müvekkilinin hiçbir geçici işgöremezlik, tedavi gideri talebinden poliçe gereği sorumlu olmadığını, 6111 sayılı Kanun gereği, yasanın yayımlandığı tarihten önce ve sonraki tüm trafik kazaları nedeni ile sunulan sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağını, Sağlık Giderleri Teminatının üçüncü kişinin trafik kazası dolayısıyla bedenen eski haline dönmesini teminen protez organ bedelleri de dahil olmak üzere yapılan tüm tedavi giderlerini içeren teminat olduğunu, kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında olduğunu, sağlık giderleri teminatının Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona erdiğini, Kusuru ve davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, her ne kadar savcılık dosyasında mevcut bilirkişi raporunda sigortalı araç sürücüsüne kusur ithaf edilmişse de kusursuz olduğunu, ayrıca sigortalı araç sürücüsü kazanın oluşumunu engellemek adına kendince gerekli tüm önlemleri aldığını, sigortalı araç sürücüsünün kazayı engellemek için gerekli tedbirleri almasına rağmen kazaya engel olamadığını, başvurucunun koruyucu tertibatlardan emniyet kemeri kullanıp kullanmadığının araştırılması; kullanmadığının tespiti halinde müterafık kusur indirimi yapılması gerektiğini, sgk‘dan gelir sağlayıp sağlamadığının tespitinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini beyan ederek-Müvekkili şirketi hakkında açılan davanın dava şartı yokluğundan reddine, esasa girilmesi halinde davanın esastan reddine, Aksinin kabulü halinde ise, sorumluluğun azami poliçe teminatı ile sorumlu tutulmasına, birlikte kusur durumları gözetilerek varsa bu hususlarda resen indirim yapılmasına, SGK nezdinde alınmış bir ödeme olup olmadığının sorgulanmasına, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirketi aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmemesine, kabul anlamına gelmemek üzere aleyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekliliğine, reddedilen kısım için ise yargılama ücreti ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;Davacının suçlamalarının ve iddialarının haksız ve yersiz olduğunu, olay günü her ne kadar tarafına kusur isnat edilmiş ise de ağabeyinin hastalığı nedeniyle hastaneden dönüş yolunda ve zaten sıkıntılı olan yol üzerinde seyrederken kazanın gerçekleştiğini, yol üzerinde öncesinde de birçok kez kaza vuku bulduğunu, yolda tepe de tabela olmamakla birlikte yerde çizgi var ama karanlık olduğu için görülmediğini, bu hususta ceza davalarının devam etmekte olup kararın henüz kesinleşmediğini ve tarafına ceza takdir edilmediğini öncelikle ceza dosyasının sonucunun beklenmesini, olay sonrasında davacının her ne kadar bilinç kaybı vs den bahsetmiş ise de yaşanan olayın öyle olmadığını, kaza sonrasında davacının kendi ayaklarıyla hastaneye gittiğini ve aynı gün taburcu olduğunu, kırık vs herhangi bir durumu da olmadığını, olaydan 6 ay sonra … Hastanesinde uğraşarak rapor aldığını ve bu durumu da kendisinin anlamadığını, bu hususta Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılarak maluliyet durumu tespit edilebileceğini, kendisinin de kolunda incinme olduğunu, bir gece …. hastanesinde gözlemde kaldığını, sabah taburcu olduğunu, davacı ile uzlaşmak istediğini ancak kendisinden yüksek meblağlar talep ettiğini ve sebepsiz zenginleşme amacı güttüğünü beyan ederek açılan davanın reddine karar verilmesini. yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı … Üüzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davayı kabul mahiyetinde olmamak kaydıyla daha önce konusu ve tarafları aynı olan sigorta tahkim komisyonu 2019.E… sayılı açılan dosyada maluliyet raporu sunulmadan başvuru yapıldığından red kararı verildiğini, müvekkili şirketin yerleşim yerinin Kadıköy olması sebebiyle davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, bu sebeple yetki itirazında bulunduklarını, davanın belirsiz alacak nevinde ikame edilmesinin usul hukuk kurallarına aykırı olduğu, müvekkili şirketin tazminat hesabı yapabilmesi için kati maluliyet oranının belirlenmiş olmasının zorunlu olduğunu, müvekkilinin hiçbir geçici iş göremezlik, tedavi gideri talebinden poliçe gereği sorumlu olmadığını, başvurucunun koruyucu tertibatlardan emniyet kemeri kullanıp kullanmadığının araştırılması, kullanmadığının tespiti halinde müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği, SGK’dan gelir sağlayıp sağlamadığının tespiti gerektiği, temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, bu nedenle davanın dava şartı yokluğundan reddine, esasa girilmesi halinde davanın esastan reddine, aksinin kabulü halinde sorumluluğun azami poliçe teminatı ile sorumlu tutulmasına, birlikte kusur durumları gözetilerek varsa bu hususlarda resen indirim yapılmasına, SGK nezdinde alınmış bir ödeme olup olmadığının sorgulanmasına, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirket aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmesine, kabul anlamına gelmemek üzere aleyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekliliğine, reddedilen kısım için ise yargılama ücreti ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, usulüne uygun çıkartılan tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, dava konusu kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur oranlarının, davacının maluliyet durumunun, davacının kaza nedeniyle davalılardan maddi ve manevi tazminat talep edip edemeyeceği, talep edebilecekse miktarı hususlarında olduğu tespit edilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinden alınan …. tarihli raporda özetle; Davalı sürücü … sevk ve idaresindeki kamyonet ile olay mahallinde çift şerit çizgisi ile bölünmüş yol üzerinde sollama yapmaması gerekirken bu hususa riayet etmediği, kontrolsüzce sollama manevrası yaptığında ise karşı yön bölümünden düz seyrederek gelen sürücü … idaresindeki kamyonetin seyir şeridini kapatarak karıştığı kazanın oluşumunda kusurludur.
Sürücü … sevk ve idaresindeki kamyonet ile olay mahallinde kendi seyir şeridi içerisinde seyrederken karşı yön bölümünden gelip, önündeki plakası belirsiz aracı sollamak için seyir şeridine giren davalı sürücü idaresindeki kamyonete karşı alabileceği bir önlem bulunmadığından atfı kabil bir kusuru bulunmamaktadır.
Sonuç olarak;
A)-Davalı sürücü …’ nin % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu,
B)-Sürücü …’ in kusursuz olduğu kanaatini bildirir müşterek rapor ibraz edilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığından alınan … tarihli raporda özetle; “…. oğlu, 10.02.1988 doğumlu, …’un 19.01.2019 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4(dört) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde rapor ibraz edilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığından alınan ….tarihli raporda özetle; “…. oğlu, 1988 doğumlu …’un 19.01.2019 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından;
1- Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu,
2- İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde rapor ibraz edilmiştir.
Mahkememizce alınan 10/03/2023 tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; ATK Trafik İhtisas Dairesinin …. tarihli raporunda olayın meydana gelmesinde, davalı sürücü …’nin %100 oranında kusurlu olduğu,
sürücü …’in kusursuz olduğu belirtilmektedir.
ATK ….. İhtisas Kurulunun 30.06.2022 tarihli raporunda; davacının tüm vücut engellilik oranının %0 olduğu,
geçici iş göremezlik süresinin (4) aya kadar uzayabileceği belirtilmektedir. DAVACININ SOSYO-EKONOMİK DURUMU;
a 17.08.1971 doğumlu olan davacı 19.01.2019 kaza tarihi itibariyle (46) yaşındadır. Yargıtay’ ın
konuya ilişkin yerleşik içtihatlarına göre aktif çalışma dönemi sınırı 60 yaş kabul edildiğinden, kaza tarihi itibarıyla (46) yaşında olan davacı aktif çalışma devresindedir.
B) SGK Hizmet Cetvelinden davacının aylık brüt kazançlarının brüt asgari ücrete eşit olduğu
görülmüştür.
KAZANÇ DURUMU;
a) SGK Hizmet Cetvelinden davacının aylık brüt kazançlarının brüt asgari ücrete eşit olduğu
görülmüştür. Bu nedenle net asgari ücretler hesaba esas alınacaktır.
İNDİRİM GEREKTİREN HUSUSLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ;
a) OLayın meydana gelmesinde davacı kusursuz ve davalı %100 kusurlu olduğunda hesaplanan geçici
iş göremezlik maddi zararından kusur tenziline yer bulunmamaktadır.
b) SGK Bağcılar Sosyal Güvenlik Merkezinin 27.01.2021 tarihli müzekkere cevabında davacıya geçici iş
göremezlik ödemesi yapılmadığı belirtilmektedir. Buna göre rücuya tabi ödemeler hususunda
indirime yer bulunmamaktadır.
c) Davacıya maddi tazminat ödemesi yapıldığına dair belge olmadığından ödeme tenziline yer
bulunmamaktadır.
DAVACININ NİHAİ VE GERÇEK GEÇİCİ İŞ GÖREMEZLİK MADDİ ZARARI;
a) Yukarıda açıklandığı üzere indirim gerektiren bir husus bulunmamaktadır. Buna göre;
b) Davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik maddi zararı = 8.083,60 TL dır.
TEMİNAT KAPSAMI, TEMERRÜT TARİHİ VE FAİZ NEV’İ;
TEMİNAT KaPSAMI;
a) …. plakalı araç kaza tarihinde geçerli ZMSS poliçesi ile davalı sigorta şirketi tarafından
sigortalanmıştır. Kaza tarihi itibarı ile Hazine Müsteşarlığınca belirlenmiş olan ZMSS poliçe limiti
tedavi gideri yönünden 360.000,00 TL dır.
b) Yargıtay …. Hukuk Dairesi 26.04.2018 T. , … E. , …. K. Sayılı kararında özetle;
“……13/08/2016 günü sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile seyir halinde iken, direksiyon
hakimiyetini kaybetmesi sonucu sürücü…sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araca çarpması sonucu … plaka sayılı
araç içerisinde yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını belirterek ….Somut olayda, mahkemece, 2918 sayılı
Yasanın 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğu
bulunduğundan ve davanın 6111 sayılı Yasanın yürürlük tarihinden sonra açılmış olmasına göre, davanın reddine
karar verilmesi doğru olmakla birlikte geçici iş göremezlik talepleri yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu
devam ettiğinden davacının talep ettiği geçici iş göremezlik dönemi için aktüerya raporu alınarak sonucuna göre
karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir….”
denilerek hüküm kurulmuştur.
c) Davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik maddi zararı 8.083,60 TL olup, 360.000,00 TL
tutarındaki tedavi gideri teminat limitinin altında kalmaktadır.
temerrüt tarihi ve faiz nev’i avans faizi olduğu;
a) Davalı sigorta şirketine ihtarnamenin gerekli belgelerle birlikte hangi tarihte tebliğ edildiğine dair
belge görülememiştir. Bununla birlikte; Arabuluculuk süreci ilk toplantısının 29.04.2019 tarihinde
başladığı görülmüştür. Buna göre; 29.04.2019 tarihinin (8) iş günü sonrası olan 13.05.2019 tarihinin
davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt başlangıcının teşkil edeceği kanaatine varılmıştır. Davalı
sürücü ve işleten yönünden ise temerrüt başlangıcı haksız fiilin başlangıcı olan 19.01.2019 kaza
tarihidir.
b) Sigortalı aracın tescil kayıtlarında kullanım amacının ticari olduğu belirtilmektedir. Buna göre; faiz
nev’inin avans faizi olduğu kanaatine varılmıştır.
S O N U Ç;
Nihai takdir ve karar Sayın Mahkemeye ait olmak üzere uyuşmazlık noktaları yönünden;
Davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik maddi zararının 3.005,85 TL olduğu,
temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 13.05.2019 tarihi; davalı sürücü ve işleten yönünden 19.01.2019 kaza tarihi ve faiz nev’inin avans faizi olduğu, davacının bakıcı gideri talep edilmiş ise de; ATK raporunda davacının bakıcıya ihtiyacı olan süreye ilişkin bir tespit bulunmadığından bakıcı gideri hesabı yapılabilmesinin mümkün olamadığı görüş ve kanaatine varılmıştır
.
Mahkememizce alınan 22/05/2023 tarihli Bilirkişi Ek Raporunda özetle; Davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik maddi zararının 8.083,60 TL olduğu, Temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 13.05.2019 tarihi; davalı sürücü ve işleten yönünden 19.01.2019 kaza tarihi ve faiz nev’inin avans faizi olduğu,
davacının bakıcı gideri talep edilmiş ise de; ATK raporunda davacının bakıcıya ihtiyacı olan
süreye ilişkin bir tespit bulunmadığından bakıcı gideri hesabı yapılabilmesinin mümkün
olamadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmesinde ; 19/01/2019 tarihinde sürücü …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin … Plakalı araca çarpması sonucu … plakalı maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini,ı araç içinde bulunan …’un yaralandığı tarafik kazasında dosyada alınan ATk raporuna göre -Davalı sürücü …’ nin % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Sürücü …’ in kusursuz olduğu tespit edilmiş olup dosyada maluliyete yönelik dosyada alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığından alınan 30/06/2022 tarihli raporda Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği, dosyada alınan aktüerya bilirkişi raporuna görede davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik maddi zararının 8.083,60 TL olduğu tespit edilmiş olup bu kapsam da davacının davalılardan 8.083,60 TL geçici iş göremezlik maddi zarar maddi zararını talep edebileceği, bakıcı gideri ve ekonomik geleceğinin sarsılmasından kaynaklanan iddialarını ispat edemediği anlaşılmakla dosya arasında bulunan trafik tescil kayıtları ve ZMMS evrakları incelendiğinde davalılar meydana gelen zarardan sorumlu oldukları , davacının ıslah dilekçesinin değerlendirilmesi neticesinde ,davacının maddi tazminata ilişkin davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; 8.083,60 TL geçici iş görmezlik bedelinin, davalı … Sigorta A.Ş yönünden temerrüt tarihi olan 13/05/2019 tarihinden, diğer davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 19/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,karar verilmiştir.
Davacı tarafça manevi tazminat isteminde bulunulmuş olup, olayın oluş şekli, tarafların kusur oranları, yaralanmanın derecesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları nazara alınarak, Davacının manevi tazminata ilişkin davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; Davacı taraf için 1.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 19/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının maddi tazminata ilişkin davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
a) 8.083,60 TL geçici iş görmezlik bedelinin, davalı … Sigorta A.Ş yönünden temerrüt tarihi olan 13/05/2019 tarihinden, diğer davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 19/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
b)Alınması gereken 552,19-TL harcın davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harç ve 9,00 TL tamamlama harcı toplamı olan 63,40-TL’den mahsubu ile bakiye 488,79 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
c)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 8.083,60TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
d)Davalı … Sigorta A.Ş yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş’ne verilmesine,
e)Dava ilk açılış harç gideri ile tamamlama harcı toplamı olan 125,60-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
f)Davacı tarafından tebligat, müzekkere gideri, ATK raporu ve bilirkişi rapor ücreti toplamı olan 5.132,25 TL’den kabul-red oranına göre hesaplanan 5.069,53 TL’nin ½’si olan 2.534,76-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının manevi tazminata ilişkin davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
a) Davacı taraf için 1.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 19/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
b)Alınması gereken 269,85-TL harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
c)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile ile davacıya verilmesine,
d)Davacı tarafça yapılan 5.132,25 TL’den kabul-red oranına göre hesaplanan 102,64 TL’nin ½’si olan 51,32-TL’nin davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin e-duruşma ortamında yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/07/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim ….
e-imzalıdır