Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/757 E. 2023/811 K. 09.08.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/757 Esas
KARAR NO : 2023/811

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 02/08/2023
KARAR TARİHİ : 09/08/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/08/2023
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili …., 13.11.2013 tarihli Taşınmaz Satım Vaadi Sözleşmesinden kaynaklı olarak İstanbul İli, …. İlçesi, … Mah. …, … Blok 77 nolu daire için müflise ekte sunulan ödeme dekontlarında da görüleceği üzere 14/11/2013 tarihinde 172.000 TL, 28/04/2014 tarihinde 98.000 TL ve yine 14/01/2015 tarihinde 98.000 TL olmak üzere toplamda 368.000 TL ödeme yaptığını, bu alacaklarına dair Bakırköy … Tüketici Mahkemesi…. Esas (sonradan Bakırköy …. Tüketici Mahkemesi … Esas olmuştur) sayılı dosyada sözleşmeden dönüldüğünün tespiti ile bedel iadesi ve tazminat talepli dava açıldığını, Dava halen derdest olduğunu, müvekkilinin bu ödemelerinden müflisin iflasının karar tarihine kadar toplamda 230.080,93-TL işlemiş faizi de bulunduğunu, yine müvekkilinin, 13.11.2013 tarihli Taşınmaz Satım Vaadi Sözleşmesinden kaynaklı olarak İstanbul İli, … İlçesi, …. Mah. …, … Blok 401 nolu bağımsız bölüm için müflise 14/11/2013 tarihinde 218.000 TL peşinat ve 28/04/2014 tarihinde 112.000 TL ile 14/01/2015 tarihinde 110.000 TL ve toplamda 440.000 TL ödeme yapıldığını, sözleşme konusu taşınmazın müvekkil adına tescili talebiyle taraflarınca Bakırköy …. Tüketici Mahkemesi … Esas (sonradan Bakırköy .. Tüketici Mahkemesi …. Esas dosyası olmuştur) sayılı dosyada dava açıldığını, davanın halen derdest olduğunu beyanla davanın kabulü ile müvekkilinin alacağının tamamının sıra cetveline kaydını, müvekkilinin 24.08.2023 tarihi saat 09:30’da gerçekleştirilen 2. Alacaklılar toplantısına katılması hakkında karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE:
-Dava; İcra ve İflas Kanunu 235. uyarınca davacı şirketin iflasına karar verilen davalı müflis şirketten alacağı olduğu iddiası ile açılan iflas masasına alacağın kayıt ve kabulü istemine istemine ilişkindir.
-İflasın derdest davalara etkisi İcra ve İflas Kanunu’nun 194’üncü maddesinde düzenlenmiştir. İlgili Maddenin birinci fıkrasında; “Acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
-Bu ilkeler ve yasal düzenlemelerin bir arada değerlendirilmesinde; derdest bir alacak (veya itirazın iptali) davası bulunan alacaklı davalının iflası üzerine (alacağını masaya yazdırmak zorunda olmaksızın) davasına devam edebilir ve dilerse alacağının masaya kaydı için de başvurabilir. Davacının masaya başvurması başlı başına davayı konusuz bırakmaz; bu alacağın ancak nizasız olarak masaya kaydıyla mümkündür.
-Davacı davasına devam etmek istiyorsa mahkeme yargılamayı ikinci alacaklılar toplanmasından on gün sonrasına kadar ertelemelidir. Nitekim İcra ve İflas Kanunu’nun 224’üncü maddesinde birinci alacaklılar toplanmasının görevleri arasında “muallak davalar” hakkında acele karar verilmesi de sayılmıştır. Esasen derdest davaların ikinci alacaklılar toplanmasından on gün sonrasına kadar duracağına dair yasal düzenleme ile (İİK.m.194/I) masa tarafından neticelendirilmesine lüzum görülmeyen iddiaların ve bu arada müflisin davacısı olduğu derdest davaların takibinin, ikinci alacaklılar toplanmasında hakkı isteyen alacaklıya devrolunmasına dair düzenleme (İİK.m.245) birlikte değerlendirildiğinde, anılan davaların olduğu gibi devam edeceğinin yani sıra cetveline itiraza dönüşmeyeceği hususunun yasa koyucu tarafından da benimsendiği anlaşılmaktadır. Bu düzenlemenin maksadı şudur: İkinci alacaklılar toplanması derdest davanın haklı olduğunu ve daha fazla gidere sebebiyet verilmemesi için bunun cetvele kabulüne karar verebilir. Beklemenin amacı da bu iradenin ne şekilde oluştuğunun görülmesidir.
-Alacaklı eğer alacağını masaya yazdırmak için iflas idaresine başvurmuşsa iflas idaresi bu alacak hakkın-da red kararı vermeyip, bunu masaya “nizalı alacak” olarak kaydetmelidir zira ortada zaten derdest bir dava bulunmaktadır ve müflisin yerine iflas idaresince takip edilecek bu dava sonucunda verilecek karar doğrudan masaya etki edecektir. Davanın kabulü halinde niza kaydı silinecek ve bu tutar masaya kabul edilmiş olacak, davanın reddi halinde ise alacak tamamıyla sıra cetvelinden çıkartılacaktır. Bu çerçevede varılan sonuç iflas tarihinde derdest bulunan ve konusu masayı ilgilendiren bir mal ya da hak olan davaların aynen (=tür değiştirmeksizin) devam edeceğidir.
-Bu noktada derdest davanın sıra cetveline itiraz davasına dönüşeceği ve dönüşmeyeceği olasılıkları çerçevesinde yapılacak yargılama ve davanın sonunda verilecek hükmün niteliği ile bunun masaya ne şekilde kaydedileceği üzerinde de durulmalıdır.
-Konusu para alacağı olan derdest davaların sıra cetveline itiraz davasına dönüşeceği kabul edildiğinde ortaya çıkan ilk sorun mahkemenin görevi noktasında olacaktır. Sıra cetveline itiraz davalarında görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi iken dava diğer mahkemelerde görülürken davalının iflası halinde söz gelimi sulh hukuk ya da tüketici mahkemesi görevsizlik kararı veremeyecektir.
-Ortada derdest bir alacak davası varken borçlu iflas ettiğinde alacaklı masaya başvurmuş ve iflas idaresi alacağı nizalı yazmak yerine reddetmişse bu noktada alacaklı yeni bir sıra cetveline itiraz davası açmak durumunda değildir. Zira iflas idaresi yeni bir hasım olmayıp, iflas masasının yasal temsilcisi olması sıfatıyla davacının karşısında konumlanmıştır. Geniş haklar bahşeden bir alacak davası varken, aynı hukuki sebebe ve aynı konuya dayalı açılacak ve aslında daha az hak bahşeden sıra cetveline itiraz davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23.Hukuk Dairesi, 22/03/2023 tarih, 2023/604 Esas, 2023/546 Karar; Yargıtay 23.Hukuk Dairesi, 07/03/2019 tarih, 2016/3076 Esas, 2019/918 Karar)
-Somut olayda davacı tarafın Bakırköy … Tüketici Mahkemesi’nin … esas ile Bakırköy … Tüketici Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile dava konusu ettiği alacak yönünden iflas masasına başvuruda bulunduğu ve akabinde reddine karar verilen kısım yönünden iş bu davayı açtığı görülmektedir. Devam eden dava dosyası mevcut iken aynı alacağın bu kez de sıra cetveline itiraz davasına konu edilemeyeceği, davacı tarafın bu talepleri yönünden hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİ ile
2-Alınması gereken harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya derhal iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi tarafından incelenecek İstinaf yolu açık olmak üzere, tarafların yokluğunda karar verildi. 09/08/2023
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır