Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/666 E. 2023/801 K. 01.08.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/666 Esas
KARAR NO : 2023/801

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/04/2022
KARAR TARİHİ : 01/08/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/08/2023
Silivri …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … karar sayılı, 18/10/2022 tarihli görevsizlik kararı ile mahkememiz yukarıdaki esasını alması üzerine dosya incelendi.
İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Silivri ilçesinde, …. Giyim unvanlı dükkanında ticaret ile iştigal ettiğini, davalı şirketin haksız ve hukuki dayanağı bulunmayan şikayeti üzerine müvekkili hakkında Silivri Cumhuriyet Başsavcılığının …. soruşturma sayılı dosyası ile, başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle satışa arz etmek veya satmak suçu isnadı ile soruşturma açıldığını, açılan soruşturma kapsamında müvekkilinin dükkanında arama yapıldığını, müvekkilinin dükkandaki malları ile ilgili olarak el koyma işlemini gerçekleştirildiğini, davalı şirketin suç duyurusunun iftira mahiyetinde olduğunu, nitekim yapılan soruşturmada müvekkilinin dükkanında el konulan ürünlerin sahte olmadıklarının anlaşıldığını, ortada takibi gereken herhangi bir suç olmadığından, müvekkili hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiğini, kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair kararın kesinleştiğini, davalı şirketin iftira mahiyetindeki suç duyurusu sebebiyle müvekkilinin zan altında kaldığını, dükkanında yapılan arama ve el koyma işlemlerinin müvekkilinin kişisel ve ticari itibarını sarstığını, bir suçlu gibi dükkanında yapılan aramanın ve suç unsuru bulunmuş gibi dükkandaki mallar hakkında yapılan el koymanın, müvekkilini toplum nezdinde küçük düşürdüğünü, haksız eylemin müvekkilinin kişilik haklarına zarar verdiğini, Türk Borçlar Kanununun 58. maddesi gereğince kişilik hakkının zedelenmesinden zarar görenin, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebileceğini, davalının iftira mahiyetindeki başvurusu sebebiyle müvekkilinin kişilik haklarının zedelendiğini, açıklanan sebeplerle şikayet dilekçesinin verildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 15.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YANIT:
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacının maddi ve hukuki dayanaktan yoksun iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili …. şirketine husumet yöneltilemeyeceğini, davacı tarafından kendisine yönelik haksız fiil işlendiği iddia edilen Silivri CBS nezdindeki …. sayılı soruşturma dosyasının tarafının dava dışı …. şirketi olduğunu, soruşturma dosyasında mübrez vekaletname …. tarafından verilmiş olduğu gibi şikayete konu …. sayılı markanın da Türkpatent nezdinde … firması adına kayıtlı olduğunu, … ve müvekkili … Ürünleri Limited Şirketi’nin farklı tüzel kişilikleri haiz iki farklı şirket olduğunu, hal böyle iken müvekkili … şirketinin herhangi bir dahli bulunmayan soruşturma dosyasından kaynaklandığı iddia edilen zararlardan ötürü davalı müvekkili … şirketine husumet yöneltilemeyeceğini, bu davanın görevli ve yetkili mahkemede açılmadığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 4 hükmü gereğince ticari davalarda Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, davacı ….’ın, …. Mah. … Sok. No:5/B Silivri İstanbul adresinde bulunan …. Giyim isimli işyerini işletmekte olan bir tacir olduğunu, her ne kadar işbu davada müvekkili … şirketine husumet yöneltilemeyecek olsa bile, bir an için aksi düşünüldüğünde hem müvekkili … şirketinin hem de dava dışı … şirketinin tacir olduklarının açık olduğunu, dava konusu …, adına kayıtlı marka hakkına tecavüz sebebiyle davalı işyerinde yapılan arama ve el koyma işleminin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olduğunun açık olduğunu, dolayısıyla söz konusu davanın TTK m.4 gereği ticari dava niteliğinde olduğunu ve TTK m.5 gereğince görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacının arama ve elkoyma işleminin gerçekleştiği işyeri adresi …. Mah. … Sok. No:5/B Silivri İstanbul olup Silivri Ağır Ceza Mahkemesinin yargı çevresi içerisinde olduğunu, bu bağlamda somut uyuşmazlıkta yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, zorunlu arabuluculuk yolu tüketilmediğini, Mahkemeniz nezdinde ikame edilmiş olan tazminat talepli işbu davanın ticari dava olduğunu, bu bağlamda dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuk yolunun tüketilmesi gerektiğinin açık olduğunu, bu sebeple ilgili davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 72 hükmü gereğince haksız fiilden kaynaklan tazminat taleplerinde zaman aşımı süresinin 2 yıl olduğunu, davadaki tazminat talebinin dayanağı olan Silivri CBS nezdinde yürütülen …. sayılı soruşturma dosyasında 18.12.2019 tarihli … sayılı KYOK kararının müşteki … vekiline 30.12.2019 tarihinde; şüpheli ….’a 09.01.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, tarafların 15 günlük süre içerisinde itiraz yoluna başvurmaması üzerine ilgili KYOK kararının 24.01.2022 tarihinde kesinleştiğini, tazminat yükümlüsünün … olduğu 24.01.2020 tarihi itibariyle kesinleşmiş olduğundan TBK madde 72’de öngörülen 2 yıllık zaman aşımı süresinin bu tarih itibariyle başladığını, mahkememiz nezdinde tazminat talepli davanın 01.04.2022 tarihinde ikame edildiğini, 2 yıllık zaman aşımı süresinin Ocak 2022 tarihinde sona erdiğini, tüm sebepler doğrultusunda davacının maddi ve hukuki dayanaktan yoksun davasının tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE:
-Dava, haksız şikayet iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir.
-Dosyanın incelenmesinde 01/04/2022 tarihi itibariyle Silivri Asliye Hukuk Mahkemesi’ne yöneltilerek davanın açıldığı, Silivri …. Asliye Hukuk .Mahkemesi’nin 18/10/2022 tarih … esas ve … karar sayılı ilamı ile Asliye Ticaret Mahkemesi’nin uyuşmazlıkta görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği, görevsizlik kararının 17/01/2023 tarihinde kesinleşmesi ile dosyanın Mahkememiz esasına kaydedildiği, akabinde Mahkememizin … Esas … karar sayılı ilamı ile arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiği görülmektedir.
-Mahkememizin … Esas … karar sayılı ilamı ile verilen red kararının istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin ….. Esas … Karar sayılı ilamı ile kararın kaldırılmasına karar verilmiş, kararın gerekçesinde; “davacı asilin gerçek kişi olduğu, bu nedenle yaptığı faaliyetin esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşıp aşmadığı, ticaret siciline kayıtlı olup olmadığı ve tabi olduğu vergi usulüne ilişkin herhangi bir araştırmanın yapılması gerektiği, tacir olduğunun anlaşılması durumunda arabuluculuk dava şartı yönünden değerlendirme yapılması gerektiği, tacir olmadığının tespit edilmesi halinde ise mahkemenin görevli olup olmadığı hususunda değerlendirme yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği” hususlarına yer verildiği anlaşılmaktadır.
-Mahkememizce bu doğrultuda kaldırma kararı doğrultusunda İstanbul Silivri Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne, İstanbul Ticaret Odası Başkanlığı’na ve İstanbul Esnaf Ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanlığı’na müzekkere yazılarak davacıya ait kayıtlar celp edilmiş, kayıtların incelenmesinde davacı tarafın ticaret sicilde kaydının bulunmadığı, vergi dairesi kayıtlarına göre işletme esasına göre defter tuttuğu ve esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşmadığı görülmüştür.
-Bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması gerekmektedir. Dosya mevcut vergi dairesine kayıtlarına göre davacı tarafın yukarıda açıklanan nedenlerle işletme esasına göre defter tuttuğu, Vergi Usul Kanunu’nun 177.maddesinde yer alan hadleri aşmadığından tacir olarak kabul edilemeyeceği anlaşılmaktadır.
-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
-Buna göre dava konusu uyuşmazlık mutlak veya nisbi ticari dava niteliğinde olmadığından, uyuşmazlık Mahkememizin görev alanına girmemektedir. Uyuşmazlığın ticari dava olmaması nedeniyle genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi bu davanın yargılamasını yapmakta görevli olduğundan, HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı noksanlığı nedeniyle karşı görevsizlik kararı ile birlikte davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın, davaya bakmaya mahkememiz görevli olmadığından HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı noksanlığı nedeniyle Usulden Reddine,
2-Davaya bakmaya Silivri …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli ve yetkili olduğuna,
3-Mahkememizce verilen görevsizlik kararı karşı görevsizlik mahiyetinde olup, verilen kararın davacılar vekilince yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde dosyanın merci tayini için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, masrafların davacı … karşılanmasına,
4-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi tarafından incelenecek olan istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır