Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/65 E. 2023/553 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/65
KARAR NO : 2023/553

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 20/01/2023
KARAR TARİHİ : 24/05/2023
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 25/05/2023

DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Kooperatifler Kanunu’nun 45.maddesi gereğince genel kurulun toplantı nisabının ana sözleşmede gösterileceğini, ancak yapı kooperatiflerinde genel kurul toplantılarında ortakların en az ¼’ünün şahsen veya temsilen hazır bulunmasının gerektiğini, bu oranın genel kurulun bitimine kadar aranacağını, aynı yasanın 51.maddesi uyarınca yasa veya ana sözleşmede aykırı hüküm olmadıkça genel kurul kararlarında ve seçimlerde oyların yarıdan bir fazlasına itibar edileceğini, emredici nitelikteki bu kurallara aykırılık halinde alınan kararların yok hükmünde olduğunu, süre şartına bağlı olmaksızın her zaman geçersizliğin ileri sürülebileceğini, müvekkilinin davalı kooperatifin 67 üyesinden biri olduğunu, davalı kooperatifin üyelerine gönderdiği 2022 yılında yapılacak genel kurul toplantı gündeminde genel kurul toplantı saatinin 12:00 olacağının belirtildiğini, ancak genel kurulun saat 13:15’de toplandığını, toplantı saatine ilişkin değişikliğin üyelere bildirilmediğini, bu sebeple alınan kararların batıl olduğunu, toplantıya katılacak üyelerin olduğunu, bu üyelerin nisabı değiştireceğini, üyelere toplantıya katılma yönünde usulüne uygun çağrı yapılmadığını, bu sebeple kararların yok hükmünde olduğunu, genel kurulda alınan 6 no’lu karar ile avukatlık ücretinin ödenmesine yönelik karar ile kooperatif üyelerine ek ödeme yükümlülüğü getirildiğini, avukatlık ücretinin kooperatif aleyhine çıkmasının kooperatifin basiretsiz çalışması nedeniyle olduğunu, yönetim kurulu üyelerinin kusurundan kaynaklandığını, 03/06/2012 ve 24/05/2015 tarihli genel kurul kararların iptaline yönelik talepleri yönünden, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 42/6 maddesinde satılacak taşınmazın asgari fiyatının belirlenmesinin genel kurulun devredilemez yetkileri arasında olduğunu, alınan kararda satılacak taşınmazlar için bir değer belirlenmiş ise de, taşınmazların satımına yönelik usulün belirlenmediğinin açık olduğunu belirterek davalı kooperatifin 23/12/2022, 03/06/2012 ve 24/05/2015 tarihli kararlarının yoklukla malul olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı kooperatif tasfiye memurları … ve … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, Genel Kurul iptal davası açma hakkının Genel Kuruldan itibaren 1 aylık hak düşüm süresine tabi olduğunu, bu sürenin hak düşüm süresi olup resen gözetilmesi gerektiğini, dava şartlarının oluşmadığını, davacılardan …, … ve …’ın iptalini talep ettikleri Genel Kurula katıldığını ve olumlu oy kullandıklarını beyanla hak düşürücü süreler ve zamanaşımı süreleri geçirilmiş olup, davanın öncelikle bu yönden reddine, yine davacılar Genel Kurula katılmış ve aleyhe oy kullanmamış, keyfiyeti tutanağa geçirtmemiş oldukları için dava şartı yokluğundan davanın reddine, Davanın esasına geçilmesi halinde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, kooperatif genel kurul kararının yoklukla malul olduğunun tespiti istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın genel kurul kararının iptali/butlanı koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarının tespiti istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.

Davalı kooperatifin 03/06/2012 ve 24/05/2015 tarihli genel kurul kararlarının yoklukla malul olduğunun tespiti talebi yönünden;
Genel kurul kararlarının Yokluk ile Butlan sebepleri birbirinden farklı olmakla birlikte müeyyidesi bakımından bir farklılık yoktur. Her iki sebebe dayanan tespit istemleri zaman aşımı ve hak düşürücü süreye tabi olmadan ilgili herkes tarafından ileri sürülebilir. Genel kurul kararlarının butlanı yada yokluğunun tespiti istemi kural olarak herhangi bir süreye tabi değilse de bu hak hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmayacak şekilde dürüstlük kuralı çerçevesinde kullanılmaldır. Ögretide ve Yargıtay uygulamalarında bu hususun ileri sürülmesi bir kararın uygulanmasını ve bu uygulamanın sonuçlarına yıllarca itiraz etmeden rıza ve tahammül gösterilip de sonradan butlanın ileri sürülmesi ve bir kimsenin kararlarının butlanı eskiden beri bilmesine rağmen buna menfaati icabı ses çıkarmayıp da ancak hesaplamayadığı sonuçlarını gördükten sonra kararın butlanı tespiti dava etmesi hakkın kötüye kullanılması niteliğinde sayılmıştır. Kesin hükümsüzlüğün ileri sürülmesi hakkının kötüye kullanılması mahiyetinde ise kesin hükümsüzlüğü ileri süren korunmaz.
Davacı taraf, dava dilekçesinde 03/06/2012 ve 24/05/2015 tarihli genel kurul kararlarının yokluğuna karar verilmesini talep etmiş ise de, kararların alındığı tarih itibariyle yokluğun ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması mahiyetinde olduğu ve dinlenemeyeceği anlaşılmakla bu genel kurullarda alınan kararların yokluğunun tespiti talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı kooperatifin 23/12/2022 tarihli genel kurul kararlarının yoklukla malul olduğunun tespiti talebi yönünden;
Kooperatifler Kanunun 53. maddesine göre, “Toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmiyen yahut toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut da Genel Kurul toplantısına katılmaya yetkili olmıyan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahipleri; anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile Genel Kurul kararları aleyhine, toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabilirler.” Yok hükmünde olan kararlar, baştan beri hüküm ifade etmezler ve bunların yok hükmünde olduğunun tespiti için açılacak davalarda genel kurulda muhalefette bulunmuş olma şartı aranmayacağı gibi, bir aylık hak düşürücü süre içinde açılmış olmaları da dinlenmeleri yönünden zorunlu değildir. Sonradan icazetle dahi geçerli hale gelmezler. Yokluk halinde, hukuki işlem bir veya daha fazla unsurunun yokluğu nedeniyle şeklen dahi olsa mevcudiyet (varlık) kazanamamaktadır. Hukuken yok olan bir işleme hiçbir hukuki sonuç bağlanabilmesi mümkün değildir. İptali kabil kararlar ise, daha çok ortakların menfaatlerini koruyan düzenlemelere aykırılık teşkil eden, emredici kurallar dışında, yorumlayıcı ve şekle ilişkin kuralların ihlal edildiği kararlardır. İptali gereken kararlar, baştan itibaren geçersiz olmadıklarından, iptal edilinceye kadar geçerli bir kararın hüküm ve sonuçlarını doğururlar. Bu nitelikteki kararların yokluğunun tespiti davası açabilmek için kararlara muhalif olmak gerekmediği gibi, açılacak dava da herhangi bir süreye tabi değildir. (Bkz: Yargıtay 23.Hukuk Dairesi’nin 2013/4862 Esas, 2013/6831 Karar sayılı ilamı)
Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi gereğince, oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmeyen pay sahipleri, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile Genel Kurul kararlarının iptalini isteme hakkına sahiptirler. Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesinde yer alan “oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmeme” durumu, ilgilisine dava açma hakkının tanındığını belirten bir hal olup, bu durumdaki pay sahibinin, katılımı toplantı ve karar nisabını etkilemediği sürece, salt “oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmeme” nedeniyle Genel Kurul kararının butlanının tespitini veya iptalini isteme hakkı bulunmamaktadır. Bu durumdaki pay sahibi, Genel Kurul kararlarından hangisinin ve neden anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğunu veya batıl olduğunu açıkça belirtmek zorundadır.
Davacılar …, … ve … 23/12/2022 tarihli genel kurul toplantısına katılmış olmakla birlikte alınan kararlara aykırı kalma ve muhalefet şerhini tutanağa geçirme koşulunu yerine getirmemiştir. Davacı, … ise 23/12/2022 tarihli genel kurul toplantısına katılmamıştır. Davacı taraf, toplantı saatinin 12:00 olarak belirtilmiş olmasına rağmen 13:15’de başladığını belirterek alınan kararların batıl olduğunu ileri sürmektedir. Kanunda ve Anasözleşmede, Genel Kurul toplantısının bitiş saatine dair herhangi bir düzenleme bulunmamakta olup, oy kullanma iradesi taşıyan bir pay sahibinin, toplantı başlangıç saati olarak belirtilen saat 12:00’de toplantının yapılacağı yerde hazır bulunması gereklidir. Yapılacak toplantıların bitiş saatlerine dair açık hükümler içeren başka Kanunlardaki (5362 sayılı Kanun, 298 sayılı Kanun vb.) düzenlemelerin, kıyas yoluyla somut olaya uygulanması mümkün olmadığı gibi, bu hükümlerin, oy kullanmak için belirlenen saatten daha sonraki bir saatte gelen davacı ve varsa başka pay sahiplerinin iyiniyetli sayılmalarını sağlaması da mümkün değildir. Aksinin kabulü, özellikle bu kadar çok ortağa sahip kooperatiflerin Genel Kurul toplantılarında, toplantıyı kilitlemek isteyen pay sahiplerinin, dilediği saatte gelerek toplantıyı yapılmaz hale getirmelerine ya da oy kullanamadıkları durumda toplantıda alınan kararların iptalini sağlamalarına neden olur ki, hukuk düzeninin böyle bir girişimi korumayacağı açıktır. Genel kurul toplantısında alınan kararların yoklukla malul olmalarını gerektirir bir husus bulunmadığı, iptal ya da yokluk şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı kooperatif tasfiye memurları … ve … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 9.200,00 TL’nin davacıdan alınarak adı geçen tasfiye memurlarına verilmesine,
4-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının hüküm kesinleştikten sonra ilgililere iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.24/05/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır