Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/549 E. 2023/726 K. 10.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/549 Esas
KARAR NO : 2023/726

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/05/2023
KARAR TARİHİ : 10/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :12/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan dosya incelemesi neticesinde,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 28/03/2023 tarihinde davalı şirket ile satış sözleşmesi akdettiği, iş bu sözleşme gereği müvekkili 108.350,00-TL bedel karşılığında sözleşmede sayılan toplam 23 kalem ve 383 adet eşyaları satın almayı, davalı şirket de bunları 29/03/2023 tarihinde müvekkili alıcıya teslim etmeyi garanti ve taahhüt ettiği, müvekkili ile davalı şirket arasında akdedilen 28/03/2023 tarihli sözleşme uyarınca 10.000-TL ön ödeme elden teslim edilip kalan taksitler 5 aya bölünüp, aylık 20.000-TL olarak ödeneceği kararlaştırıldığını, müvekkili, üzerine düşen edimleri ifa ettiği halde, davalı şirket sözleşme konusu malları teslim etmediğini, sözleşmede taahhüt ettiği edimi yerine getirmeyen şirketin bu hareketsizliği karşısında dava açma zaruretimiz hasıl olduğunu, davalı şirketin mal varlığını …. İthalat İhracat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketine devrettiğini, davalı şirketin mal kaçırdığını, davalı şirketin ortaklarından …. sonradan Türk vatandaşı olmuş bir Çinli olduğunu, diğer ortak olan … ise şirketin mallarını devrettiği …. Ltd Şti’nin ortaklarından ve yine sonradan Türk Vatandaşı olan ….’ın kardeşi olduğunu, davalı şirkete ait olan ve sözleşme konusu satışı yapılan malların bulunduğu restoranında …. Şirketi adına ve namına fiş ve fatura kesildiğini beyanla; sözleşmede satışı kararlaştırılan 23 kalem 383 adet eşyanın müvekkiline aynen ifasına, aynen ifanın imkansızlaşmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, mahkeme aksi kanaatte ise sözleşmenin ifasız kalması sebebiyle 124.643,00 TL için bedelinin davalı … tahsiline ve bunun için davalının mal kaçırması sebebiyle ihtiyati haciz kararı verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğüne ve Küçükköy Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabının incelenmesinde davacı …’ın gerçek kişi ticari işletme kaydı bulunmadığının ve herhangi bir mükellefiyetinin bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK’nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığını res’en araştırmakla yükümlüdür.
6102 Sayılı T.T.K.’nun 4. maddesinin 1. fıkrası 6335 Sayılı Yasanın 1. maddesi ile değiştirilerek ticari davalar her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları, T.T.K.’nun 4. Maddesinin a bendi gereğince T.T.K.’nun dan kaynaklanan davalar, T.T.K.’nun 4. maddesinin b, c, d, e, f bentlerinde sayılan davalar ve diğer özel kanunlarda Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu kararlaştırılan davalar ticari dava olarak Ticaret Mahkemelerinde görülecektir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir … ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Somut olayda, talep davacı ve davalı arasında satım sözleşmesine dayalı olarak davacı tarafından ödeme yapılmış olmasına rağmen davalı tarafın ürünlerin teslim etmesine bağlı alacak istemine ilişkin olup davacı gerçek kişinin tacir olmadığı İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğüne ve Küçükköy Vergi Dairesi Müdürlüğü cevabi yazıları ile sabittir. Bir davanın nispi ticari dava kabul edilebilmesi için her iki tarafın tacir olması gerekmekte olup davacı gerçek kişinin tacir olmadığı, uyuşmazlık konusunun da mutlak ticari davalara ilişkin olmaması hususları bir arada düşünüldüğünde davanın genel hükümler dairesinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmaktadır. Buna göre davaya bakma görevinin yetkili ve görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu anlaşılmakla Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle HMK’nun 114/.1.(c).b, 115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan reddine, Mahkememizin görevsizliğine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nın 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan reddine,
2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
4-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/07/2023
Katip …
¸

Hakim …
¸