Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/418 E. 2023/504 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/418
KARAR NO : 2023/504

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 28/04/2023
KARAR TARİHİ : 16/05/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile müflis … arasında 27/05/2014 tarihinde … evleri ile ilgili olarak Konut Satım Sözleşmesi imzaladığını, tarafların … Blokta yer alan 1 F daire tipi 5. Katta bulunan bağımsız bölüm numarası 110 olan 1+1 daire satışı için anlaştıklarını, müvekkilinin, ödemeleri sözleşme kapsamından ödeme planına uygun olarak zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, taraflar arasında imzalanan Konut Satım Sözleşmesinin 5/a maddesi uyarınca; sözleşme konusu dairesinin 30/03/2017 tarihinde ayıptan, ipotek ve takyidatlarından ari olarak teslim edilmesi gerekirken, konut bu tarihten ayıptan, ipotek ve takyidatlarından ari olarak müvekkiline teslim edilmediğini, vadedilen tarihte teslim ve tapu devrinin gerçekleşmemesi nedeniyle müvekkilinin satıcı şirket yetkilileri ile bir görüşme gerçekleştirdiğini, bu görüşmede şirket yetkililerinin, müvekkiline satın aldığı dairenin inşaatının tamamlanmadığını, başka bir daire ile değiştirilmesini teklif ettiklerini, söz konusu sözleşmede tüketici konumunda bulunan ve 4 yıla yakın süredir satın altığı dairenin teslimini ve tapu devrini beklemesi nedeniyle mağduriyet yaşayan müvekkilinin bu teklife olumlu cevap vermek zorunda kaldığını, bunun üzerine tarafların 22/11/2018 tarihinde yeni bir konut satım sözleşmesi imzaladıklarını, …. Evleri … Blokta yer alan 1 F tipi 15. Katta bulunan bağımsız bölüm numarası 300 olan 1+1 daire satışı için anlaştıklarını, sözleşme kapsamında müvekkilinin ödemesi gereken tüm bedellerin, iskan harcının, KDV, damga vergisi, tapu harcı, emlak vergisi, döner sermaye harcı, DASK poliçesi vs tüm harç bedelli ile birlikte eksiksiz olarak müflis …’ya ödendiğini, taraflar arasında sonradan imzalanan konut satım sözleşmesinin 5/a maddesinde satışa konu dairenin 31/12/2018 tarihinde ayıptan ari olarak müvekkiline teslim edileceğinin hüküm altına alındığını, konutun müvekkili adına tapu tescilinin 13/12/2018 tarihinde yapıldığını fakat konutun müvekkiline ayıptan, ipotek ve takyidatlarından ari olarak teslim edilmediğini, müflisin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle Bakırköy … Tüketici Mahkemesinin …. esas sayılı dosyası üzerinden masrafı davalılara ait olmak üzere davaya konu taşınmazın tapu kaydı üzerinde bulunan tüm takyidat ve ipoteklerin kaldırılması, teslim tarihi olan 31/12/2018 tarihinden konutun müvekkiline ayıptan ari olarak teslim edilecek tarihe kadar olan süre için, dava konusu konutun aylık emsal kira değeri üzerinden hesaplanacak bedelin müvekkiline, ödenmesi, sözleşme konusu konutun tapu kaydı üzerindeki tüm takyidat ve ipoteklerin kaldırılmasının mümkün olmaması halinde, müvekkilinin bugüne kadar ödediği paranın ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak en yüksek ticari faizi ile birlikte müvekkiline ödemesi ile birlikte, davalı …nın sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeni ile müvekkilinin uğramış olduğu menfi, müspet tüm zararının tazmin edilmesi talepleriyle dava ikame edildiğini, ancak dava devam ederken …’nın iflasına karar verildiğini, müflis şirketten olan alacağın temin edilmesi amacıyla Bakırköy …. İcra Dairesinin …. iflas sayılı dosyasına alacak kaydı talebinde bulunulduğunu, iflas dairesince alacak kaydı talebinin reddine karar verildiği, bu nedenlerle müvekkilinin alacağının kabulü ile masanın bu alacağı ödemeye mahkum edilmesine, sıra cetvelinin buna göre düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
İflasın derdest davalara etkisi İcra ve İflas Kanunu’nun 194’üncü maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrasına göre:
“Acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabilir.”
Bu ilkeler ve yasal düzenlemelerin bir arada değerlendirilmesinden ortaya çıkan sonuç şudur: Derdest bir alacak (veya itirazın iptali) davası bulunan alacaklı davalının iflası üzerine (alacağını masaya yazdırmak zorunda olmaksızın) davasına devam edebilir ve dilerse alacağının masaya kaydı için de başvurabilir. Davacının masaya başvurması başlı başına davayı konusuz bırakmaz; bu alacağın ancak nizasız olarak masaya kaydıyla mümkündür.
Davacı davasına devam etmek istiyorsa mahkeme yargılamayı ikinci alacaklılar toplanmasından on gün sonrasına kadar ertelemelidir. Nitekim İcra ve İflas Kanunu’nun 224’üncü maddesinde birinci alacaklılar toplanmasının görevleri arasında “muallak davalar” hakkında acele karar verilmesi de sayılmıştır. Esasen derdest davaların ikinci alacaklılar toplanmasından on gün sonrasına kadar duracağına dair yasal düzenleme ile (İİK.m.194/I) masa tarafından neticelendirilmesine lüzum görülmeyen iddiaların ve bu arada müflisin davacısı olduğu derdest davaların takibinin, ikinci alacaklılar toplanmasında hakkı isteyen alacaklıya devrolunmasına dair düzenleme (İİK.m.245) birlikte değerlendirildiğinde, anılan davaların olduğu gibi devam edeceğinin yani sıra cetveline itiraza dönüşmeyeceği hususunun yasa koyucu tarafından da benimsendiği anlaşılmaktadır. Bu düzenlemenin maksadı şudur: İkinci alacaklılar toplanması derdest davanın haklı olduğunu ve daha fazla gidere sebebiyet verilmemesi için bunun cetvele kabulüne karar verebilir. Beklemenin amacı da bu iradenin ne şekilde oluştuğunun görülmesidir.
Alacaklı eğer alacağını masaya yazdırmak için iflas idaresine başvurmuşsa iflas idaresi bu alacak hakkında red kararı vermeyip, bunu masaya “nizalı alacak” olarak kaydetmelidir zira ortada zaten derdest bir dava bulunmaktadır ve müflisin yerine iflas idaresince takip edilecek bu dava sonucunda verilecek karar doğrudan masaya etki edecektir. Davanın kabulü halinde niza kaydı silinecek ve bu tutar masaya kabul edilmiş olacak, davanın reddi halinde ise alacak tamamıyla sıra cetvelinden çıkartılacaktır. Bu çerçevede varılan sonuç iflas tarihinde derdest bulunan ve konusu masayı ilgilendiren bir mal ya da hak olan davaların aynen (=tür değiştirmeksizin) devam edeceğidir.
Bu noktada derdest davanın sıra cetveline itiraz davasına dönüşeceği ve dönüşmeyeceği olasılıkları çerçevesinde yapılacak yargılama ve davanın sonunda verilecek hükmün niteliği ile bunun masaya ne şekilde kaydedileceği üzerinde de durulmalıdır.
Konusu para alacağı olan derdest davaların sıra cetveline itiraz davasına dönüşeceği kabul edildiğinde ortaya çıkan ilk sorun mahkemenin görevi noktasında olacaktır. Sıra cetveline itiraz davalarında görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi iken dava diğer mahkemelerde görülürken davalının iflası halinde söz gelimi sulh hukuk ya da tüketici mahkemesi görevsizlik kararı veremeyecektir.
Ortada derdest bir alacak davası varken borçlu iflas ettiğinde alacaklı masaya başvurmuş ve iflas idaresi alacağı nizalı yazmak yerine reddetmişse bu noktada alacaklı yeni bir sıra cetveline itiraz davası açmak durumunda değildir. Zira iflas idaresi yeni bir hasım olmayıp, iflas masasının yasal temsilcisi olması sıfatıyla davacının karşısında konumlanmıştır. Geniş haklar bahşeden bir alacak davası varken, aynı hukuki sebebe ve aynı konuya dayalı açılacak ve aslında daha az hak bahşeden sıra cetveline itiraz davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23.Hukuk Dairesi, 22/03/2023 tarih, 2023/604 Esas, 2023/546 Karar; Yargıtay 23.Hukuk Dairesi, 07/03/2019 tarih, 2016/3076 Esas, 2019/918 Karar)
Davacı taraf, … Tüketici Mahkemesinin …. esas sayılı dosyasına konu edilen talep yönünden de işbu davayı açtığı, devam eden dava dosyası mevcut iken aynı alacağın bu kez de sıra cetveline itiraz davasına konu edilemeyeceği, davacı tarafın bu talepleri yönünden hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır