Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/397 E. 2023/398 K. 25.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/397 Esas
KARAR NO : 2023/398

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 24/04/2023
KARAR TARİHİ : 25/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/05/2023

Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müflis ….. şirketinin Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. Esas sayılı kararı ile 30.03.2021 tarih ve saat 14.24 itibariyle iflasına karar verildiğini ve tasfiye işlemlerini Bakırköy …. İcra ve İflas Müdürlüğü …. iflas dosyası ile yürütülmeye başlanıldığını, iflas müdürlüğü tarafından sıra cetveli düzenlenerek alacaklı taraf vekili olarak tarafına 04.04.2023 tarihinde e-tebligat yapıldığını, müvekkili alacaklı ile müflis arasında İstanbul İli … İlçesi … Mah. … Konutları … Ada …. Parselde yer alan …. Blok 20.Kat, 387 nolu bağımsız bölümü satış tutarı 290.000,00-TL+KDV olan Bakırköy …. Noterliği …. yevmiye no ile 30.11.2014 tarihinde akdedilen Konut Satım Sözleşmesi imzalandığını, alacaklı müvekkilinin, sözleşmelerde belirtilen satış bedeli olan toplamda 290.000,00 TL (İkiYüzDoksanBinTürkLirası)’nın 260.000,00 TL’sini müflis şirkete ödemiş olduğunu, müvekkilinin ödemediği son bir senedi kalmış olduğunu, ilgili ödemeyi gerçekleştirmediğini, zira; müflis şirket ….. firmasının sözleşmede belirtilen 30.11.2017 tarihinde taşınmazı teslim etmemesi, taşınmazın üzerine dava dışı …bank tarafından ipotek konulması ve müflis şirket … nın .. bank’a olan borcundan dolayı müvekkili ve müflis şirketin diğer müşterilerin senetlerinin tamamının davalı …bank’ın eline geçmesi nedeniyle müvekkilinin son ödemeyi yapmaktan imtina ettiğini, müvekkilinin aleyhine dava dışı …bank tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğü …. E. Sayılı dosya ile Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu takip başlatıldığını, ilgili icra dosyasının müvekkili tarafından müflis şirket ….. firmasına verilen 30.12.2017 vade tarihli 40.000,00 TL tutarında, 30.10.2018 vade tarihli 1.000,00 TL tutarında, 30.12.2018 vade tarihli 36.000,00 TL tutarında ve 30.10.2019 vade tarihli 30.000,00 TL tutarında senetlerin olduğunu, müvekkilinin bu senetlerden hangisini ödediği üzerinde bir açıklama yapma zorunluluğu doğduğunu, ancak her ne kadar müvekkili tarafından ara ödemeler yapılıp vadesi uzatılan ilgili senetler müflis şirket ….. firmasından istenmişse de ilgili senetler dava dışı ….bank’ın eline haciz işlemleri esnasında geçmiş olduğundan ilgili senetler iptali sağlanmış olmasına ve müvekkilinin tüm çabalarına rağmen senetler müvekkiline teslim edilmediğini, bunun ardından da tüm senetler dava dışı …ank tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğü …. E. Sayılı dosya ile takibe konulduğunu, akabinde tarafından dava dışı …bank aleyhine İstanbul …. Tüketici Mahkemesi … E. Sayılı dosya ile menfi tespit davası açıldığını ve yerel mahkeme tarafından … K. Sayı ile 16.06.2022 tarihinde karar verildiğini, verilen karar neticesinde müvekkilinin yukarıda belirtilen senetler yönünden borçsuz olduğu tespit edildiğini ve yalnızca 30.10.2019 vade tarihli 30.000,00 TL tutarındaki senetten borçlu olduğu kabul edildiğini, ilgili yerel mahkeme kararını dava dışı …bank istinafa götürdüğünü, ilgili dosya hala daha istinaf aşamasında olduğunu, mevcut menfi tespit dosyasının istinaftan dönüşü beklenmekte olup, akabinde müvekkili tarafından ilgili icra dosyasına ödeme yapılacağını, müvekkili bu süreç içerisinde müflis şirketten mevcut taşınmazı fiilen teslim aldığını, müvekkili mevcut taşınmaz için ödemelerinin büyük bir çoğunluğunu gerçekleştirmiş olsa da taşınmaza ilişkin tapuda ayrıca ipotek olması nedeniyle de müvekkili taşınmazın tapusunu teslim alamadığını, müvekkili taşınmaza ilişkin tapusunu kendi adına tescili amacıyla tapu iptal ve tescil davası açtığını, Bakırköy …. Tüketici Mahkemesi … Esas sayılı dosyasından tahkikat aşamasına geçildiğini, ancak süreç içerisinde davalı şirketin iflasının açıklanmasından sonra müvekkili tarafından ikame edilen dava İflas Dairesi tarafından yapılacak olan İkinci Alacaklılar Toplantısına kadar bekletici mesele yapıldığını, gelinen süreçte henüz ve hala İflas Dairesi tarafından İkinci Alacaklılar Toplantısı yapılmamış olduğu ve mevcut davanın derdest olduğunu, müvekkili tarafından açılan dava devam ederken davalı şirketin iflası neticesinde müvekkili, ilgili mahkemedeki dava ve alacak hakları saklı kalmak kaydıyla ve mevcut alacak haklarına zeval gelmemesi adına Bakırköy … İflas Dairesi … İflas sayılı dosyasına alacak kaydı talebinde bulunduğunu, ancak ilgili mahkeme dosyasının celbi halinde de görüleceği üzere müvekkili tarafından terditli olarak öncelikle tapuların devri aksi mümkün değilse verilen paraların faizi ile iadesi talep edildiğini, İflas Dairesi tarafından hazırlanan ilk tabloya göre müvekkilin 266.000,00 TL tutarlı alacak kaydı talebi reddolunduğunu, ikinci tabloya göre ise müvekkilin 290.000,00 TL tutarlı alacak kaydı talebinin tamamının reddolunduğunu beyanla, müvekkilinin davalı şirketten alacağı olan 260.000,00-TL’nin sıra cetveline kaydının yapılmasına, 30.03.2021 olan iflas tarihinden itibaren birlikte işleyecek faizlerinde hesaplanmasını ve alacak olarak sıra cetveline kaydedilecek tutara eklenmesine, kabul edilmemesi halinde, Bakırköy …. Tüketici Mahkemesi … Esas sayılı dosyasında mevcut tapu iptal ve tescil davasının görülmesi sebebiyle kaydın ihtilaflı olarak belirtilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
İflasın derdest davalara etkisi İcra ve İflas Kanunu’nun 194’üncü maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrasına göre:
“Acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabilir.”
Bu ilkeler ve yasal düzenlemelerin bir arada değerlendirilmesinden ortaya çıkan sonuç şudur: Derdest bir alacak (veya itirazın iptali) davası bulunan alacaklı davalının iflası üzerine (alacağını masaya yazdırmak zorunda olmaksızın) davasına devam edebilir ve dilerse alacağının masaya kaydı için de başvurabilir. Davacının masaya başvurması başlı başına davayı konusuz bırakmaz; bu ancak alacağın nizasız olarak masaya kaydıyla mümkündür.
Davacı davasına devam etmek istiyorsa mahkeme yargılamayı ikinci alacaklılar toplanmasından on gün sonrasına kadar ertelemelidir. Nitekim İcra ve İflas Kanunu’nun 224’üncü maddesinde birinci alacaklılar toplanmasının görevleri arasında “muallak davalar” hakkında acele karar verilmesi de sayılmıştır. Esasen derdest davaların ikinci alacaklılar toplanmasından on gün sonrasına kadar duracağına dair yasal düzenleme ile (İİK.m.194/I) masa tarafından neticelendirilmesine lüzum görülmeyen iddiaların ve bu arada müflisin davacısı olduğu derdest davaların takibinin, ikinci alacaklılar toplanmasında hakkı isteyen alacaklıya devrolunmasına dair düzenleme (İİK.m.245) birlikte değerlendirildiğinde, anılan davaların olduğu gibi devam edeceğinin yani sıra cetveline itiraza dönüşmeyeceği hususunun yasa koyucu tarafından da benimsendiği anlaşılmaktadır. Bu düzenlemenin maksadı şudur: İkinci alacaklılar toplanması derdest davanın haklı olduğunu ve daha fazla gidere sebebiyet verilmemesi için bunun cetvele kabulüne karar verebilir. Beklemenin amacı da bu iradenin ne şekilde oluştuğunun görülmesidir.
Alacaklı eğer alacağını masaya yazdırmak için iflas idaresine başvurmuşsa iflas idaresi bu alacak hakkında red kararı vermeyip, bunu masaya “nizalı alacak” olarak kaydetmelidir zira ortada zaten derdest bir dava bulunmaktadır ve müflisin yerine iflas idaresince takip edilecek bu dava sonucunda verilecek karar doğrudan masaya etki edecektir. Davanın kabulü halinde niza kaydı silinecek ve bu tutar masaya kabul edilmiş olacak, davanın reddi halinde ise alacak tamamıyla sıra cetvelinden çıkartılacaktır. Bu çerçevede varılan sonuç iflas tarihinde derdest bulunan ve konusu masayı ilgilendiren bir mal ya da hak olan davaların aynen (=tür değiştirmeksizin) devam edeceğidir.
Bu noktada derdest davanın sıra cetveline itiraz davasına dönüşeceği ve dönüşmeyeceği olasılıkları çerçevesinde yapılacak yargılama ve davanın sonunda verilecek hükmün niteliği ile bunun masaya ne şekilde kaydedileceği üzerinde de durulmalıdır.
Konusu para alacağı olan derdest davaların sıra cetveline itiraz davasına dönüşeceği kabul edildiğinde ortaya çıkan ilk sorun mahkemenin görevi noktasında olacaktır. Sıra cetveline itiraz davalarında görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi iken dava diğer mahkemelerde görülürken davalının iflası halinde söz gelimi sulh hukuk ya da tüketici mahkemesi görevsizlik kararı veremeyecektir.
Ortada derdest bir alacak davası varken borçlu iflas ettiğinde alacaklı masaya başvurmuş ve iflas idaresi alacağı nizalı yazmak yerine reddetmişse bu noktada alacaklı yeni bir sıra cetveline itiraz davası açmak durumunda değildir. Zira iflas idaresi yeni bir hasım olmayıp, iflas masasının yasal temsilcisi olması sıfatıyla davacının karşısında konumlanmıştır. Geniş haklar bahşeden bir alacak davası varken, aynı hukuki sebebe ve aynı konuya dayalı açılacak ve aslında daha az hak bahşeden sıra cetveline itiraz davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23.Hukuk Dairesi, 22/03/2023 tarih, 2023/604 Esas, 2023/546 Karar; Yargıtay 23.Hukuk Dairesi, 07/03/2019 tarih, 2016/3076 Esas, 2019/918 Karar)
Davacı taraf, Bakırköy …. Tüketici Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasına konu edilen talep yönünden de işbu davayı açtığı, devam eden dava dosyaları mevcut iken aynı alacağın bu kez de sıra cetveline itiraz davasına konu edilemeyeceği, davacı tarafın bu talepleri yönünden hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN HUKUKİ YARAR YOKLUĞU SEBEBİYLE REDDİNE,
1-Alınması gereken harç peşin alındığından tekrar alınmasına yer olmadığına,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.25/04/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸