Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/301 E. 2023/696 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/301 Esas
KARAR NO : 2023/696

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 29/03/2023
KARAR TARİHİ : 04/07/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan dosya incelemesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı şirket yetkilisi vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; … isimli … Mah. … Plaza K:2 No:46 – Beylikdüzü/İstanbul adresindeki …. Ticaret Sicil Numaralı Beylikdüzü Vergi Dairesi … vergi numaralı firmanın kendisi üzerine olduğunu, bu şirketin yetkisinin de kendisin de olduğunu, yaklaşık 1 haftadır şirkete ait karar defterinin kaybolduğunu, bu nedenle şirkete ait karar defterinin zayi olduğunu, şirkete ait karar defterinin tarafının tüm özen ve dikkatine rağmen kaybolması veyahut çalınmasından dolayı zayi olan şirket karar defterinin tespiti ve zayi belgesinin verilmesi talebiyle işbu davayı açma zarureti hasıl olduğunu beyanla; tarafına şirkete ait karar defterinin zayi olduğuna dair belgenin verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, TTK 82/7. maddesi gereğince davacı şirkete ait karar defterinin zayi olması nedeniyle zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı şirket yetkilisi dava dilekçesi ile; yetkilisi olduğu davacı şirkete ait karar defterinin kaybolduğunu beyan etmekle zayi belgesi talep etmiştir. Mahkememiz 31/03/2023 tarihli tensip tutanağı ile davacı şirket yetkilisine şirkete ait karar defterinin ne suretle kaybolduğu hususunda beyanda bulunmak ve buna ilişkin belgeleri sunmak üzere 1 haftalık kesin süre verilmesine karar verilmiş ise de şirket yetkisinin açık adresi tespit edilmediğinden tebligat yapılamadığı görülmüştür. Ancak dosya kapsamı dikkate alındığında belirtilen hususunun sonuca etkisinin olmayacağı kanaati ile tebligat yapılması beklenilmeksizin karar verilmiştir.
6102 Sayılı TTK’nın 82/7. maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
TTK 82/7. maddesi uyarınca bu defter ve belgelerin yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi doğal afetlerle veya hırsızlık gibi eylemlerle ziyaa uğraması halinde zayi belgesi verileceği düzenlemiştir. TTK’nın 82/7. maddesinde, zayi belgesi verilmesini gerektirecek zayi olma durumları sınırlı olarak sayılmamış ise de tacirin zayi belgesi isteyebilmesi için, defterlerin zayi olmasında kusur ve sorumluluğunun bulunmaması, tedbirli bir tacir gibi davranmasına rağmen zayi olayına engel olamamış durumda olması gerekir. Ayrıca, zayi durumunun tacirin iradesi dışında meydana gelmesi zorunludur.
Somut olayda, davacı şirket yetkilisi davacı şirkete ait karar defterinin kaybolduğunu beyan etmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere kaybolan karar defteri için zayi belgesi verilebilmesi için karar defterinin, ne zaman, nerede ve nasıl kaybolduğunun da açıklanması, karar defterinin kaybolmaması için tedbirli-basiretli bir tacir gibi davranıldığının ve bu hususta gerekli özenin gösterildiğinin ispat edilmesi gerekir. Karar defteri, yangın, sel baskını ve deprem gibi doğal afet sebebiyle kaybolmadığı gibi davacı şirket yetkilisi tarafından karar defterinin ne suretle kaybolduğu hususunda da beyanda bulunulmamıştır. Bu nedenle davacı tarafın saklama yükümlülüğü bakımından basiretli-tedbirli bir tacir gibi davranmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı şirket yetkilisinin davacı şirkete ait karar defterinin zayi sebebine ilişkin ortaya koyduğu hususun zayi nedeni sayılamayacağı kanaatine varıldığından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken karar ve ilam harcı davacı tarafça peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya re’sen iadesine,
Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi tarafından incelenecek olan istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 04/07/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸