Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/267 E. 2023/734 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/267 Esas
KARAR NO : 2023/734

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 21/03/2023
KARAR TARİHİ : 11/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …. Sigorta A.Ş. tarafından ..i. no’lu Ak İşyeri Paket Sigorta Poliçesi ile 15.10.2021-15.10.2022 tarihleri arasında sigortalı bulunan …. Sağlık Hizmetleri Limited Şirketi’nin “… Mah. … Cad. …. Sok. …. Sitesi Çarşı Blok Bina No:1/9 Daire:71 Beylikdüzü, İstanbul” adresinde kiracı olarak faaliyet gösterdiği işyeri, 19.11.2021 tarihinde, sigortalı işyerinin üst katında bulunan site ortak alanı zeminindeki izolasyon eksikliği nedeniyle akan suyun sirayeti sonucunda hasara uğradığını, yargılamaya konu olay akabinde dava dışı sigortalı firma yetkilisi tarafından tarafına yapılan hasar bildirim beyanı; “15 Kasım 2021 pazartesi günü diş kliniği olarak hizmet veren iş yerinin mutfak, antre ve muayene odası kısımlarında tavandan su akmaya başladığı, … Sitesi yönetimine haber verilmesi sonucu bunun şirketin yukarı kısmında, içinde yer alınan binanın site oturum alanlarındaki havuz ve sosyal alan olarak kullanılan bahçe kısımlarından kaynaklandığının tespit edildiğini, Site yönetiminin yukarı alanda izolasyon çalışmalarına başladığını, ancak bu süreçle beraber su sızıntısının arttığını, tavanlarda yaptırılan onarıma rağmen, akıntı sızıntı alanlarının arttığı ve alçıpan tavanların yeniden şiştiği, sarardığı ve bel verdiği,” şeklinde olduğunu, bahse konu hadise sonrası şirket yetkililerince, … Bina yönetimine durumun bildirildiğini, site yönetimince Çarşı Blok binasının açık teras çatısında izolasyon çalışmalarına başlanıldığını, ancak yağışların artması ile birlikte sigortalı işyerine daha fazla su gelmeye başladığını, bu sebeple hasar dosyası açtırdıkları beyan edildiğini, müvekkilinin … Sigorta A.Ş. davaya konu olay nedeniyle sigortalısına 10.01.2022 tarihinde 22.443,75.-TL sigorta tazminatı ödediğini, müvekkili şirket tarafından davaya konu hasar nedeniyle sigortalısına ödenen sigorta tazminatının zarar sorumlusu olan davalı/borçludan tahsili amacıyla Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine karşı davalı borçlunun haksız itirazı nedeniyle icra takibi durduğundan ve arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını beyanla; fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile davalı/borçluların Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı ilamsız icra takip dosyasına karşı yaptığı tüm haksız itirazlarının iptaline, takibin devamına, %20 ‘dan az olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatının ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı/borçlulardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Hasar dahili su sistemi kaynaklı olup, akabinde müvekkili site teknik servisi tarafından gerekli bakım yapıldığını ve arıza giderildiğini, dahili su sistemi arızası yüzünden karşı tarafın uğradığı zarar ise iddia edilenin çok altında olup, basit bir sıva/boya işlemi ile giderilebilecek boyutta olsa da, karşı taraf işyerini tadilata sokup huzurdaki olaya fırsata çevirme çabasına girdiğini, izolasyon eksikliği gibi bir sebebin iddia edildiği şekilde fazla bir hasara yol açması da hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, site müdürü ve teknik servis bölümünde çalışan elemanların tanıklığı ve beyanları, fiili durumu ortaya koyacağını beyanla; haklı bir nedene dayanmayan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, sigorta ödemesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Dava, rücu talebine dayanmakta olup, rücu ve halefiyet Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22/03/1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 03/07/1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır. 6102 sayılı TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.maddesinde ise “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre; davacı … şirketinin sigortalısı hangi görevli ve yetkili mahkemede dava açacak idi ise, sigorta şirketinin de halefiyet gereğince, aynen sigortalı gibi o mahkemede dava açabileceğine işaret edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1. maddesinde; “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” hükmü yer almaktadır. HMK 114/1.c maddesi uyarınca “Mahkemenin görevli olması” dava şartlarından olup, HMK 138 maddesi dikkate alınarak dava şartlarının öncelikle karara bağlanması gerekmektedir. HMK 115. maddesinde ise “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir…” düzenlemesi yer almaktadır.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3/k.maddesine göre tüketicinin ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiyi ifade ettiği, aynı Kanunun m. 3/l.bendine göre tüketici işleminin mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık, vb. sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi kapsayacağı; aynı Kanunun 83/2.maddesine göre taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer konularda düzenleme olmasının bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği, aynı Kanunun 73/1. maddesinde ise tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu düzenlenmiştir.
Somut olayda davalı … yönetiminin mesleki ve ticari olmayan amaçlarla hareket ettiğinden tüketici konumunda olduğu ve davacı şirketin rücuen tazminat istemine dayalı olarak işbu davayı açtığı, dava dışı sigortalının limited şirket olduğu görülmüş ise de dava dışı sigortalı ile davalı … arasındaki hukuki ilişkinin de tüketici işlemi niteliğinde olduğu, buna göre uyuşmazlığın çözümümde Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinin uygulanması ve uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun’un 73/1. maddesi uyarınca görevli mahkeme olan Bakırköy Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği nazara alınarak mahkememizin görevli olmaması nedeniyle HMK’nın 114/.1.(c).b,115 maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğundan reddine, mahkememizin görevsizliğine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nın 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan reddine,
2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Tüketici Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
4-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/07/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸