Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/243 E. 2023/878 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/243
KARAR NO : 2023/878

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 14/03/2023
KARAR TARİHİ : 13/09/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/09/2023

DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin büyük hissedarlarından …’nin davalı şirketi münferiden temsile yetkili olduğunu, yaşı ve sağlığı gereğince şirketi yönetme yeteneğini yitirdiğini, davalı şirketin sahip olduğu taşınmazların satıldığını, şirketin zarara uğratıldığını, şirketin uzun zamandan beri geyri faal olduğunu, şirket yetkilisinin şirketi gayri faal tutmaya devam ettiğini, müvekkilinin bu güne kadar şirketten kar payı almadığını, şirketin tüm gelirleri ile taşınmaz satışından elde edilen gelirlerin şirket yetkilisi tarafından tutulduğunu belirterek şirketin TTK m.531 gereğince feshine karar verilmesini, aksi taktirde müvekkilinin hisselerinin karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerinin hesaplanarak müvekkiline diğer ortaklar ya da şirket tarafından ödenerek müvekkilinin hisselerinin alınmasına, müvekkilinin dağıtılmayan ve bildirilmeyen kar payı temettülerinin ve satılan taşınmazlardan elde edilen paylarının hesaplanarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı adına yapılan usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davanın TTK’nun 531. maddesi gereğince açılan anonim şirketin feshi olmadığı taktirde payın gerçek değeri ödenerek ortaklıktan ayrılma istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın anonim şirketin feshini gerektirir haklı sebebin bulunup bulunmadığı, şirketin feshi yerine davacı pay sahibinin şirketten çıkarılmasına gerek olup olmadığı, davacının çıkarılmasına karar verilmesi halinde pay değerinin tespiti hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın tespiti amacıyla dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
SMMM … ile hukuk bilirkişisi Prof. Dr. … tarafından düzenlenen raporda, davalı … A.Ş.tarafından ibraz edilen 2021 ve 2022 yılı ticari defterlerinin süresinde açılış tasdiklerinin yaptırıldığını, 2021 ve 2022 yılı yevmiye kapanış tasdiklerinin yaptırıldığını, ticari defterlerinin birbirini teyit eder şekilde tutulduğunu, ticari defterlerinin HMK m. 222 gereğince davalı lehine delil niteliğinin Mahkememizin takdirlerinde olduğunu, somut uyuşmazlıkta haklı sebeple fesih koşullarının oluştuğunu, fesih yerine davacının paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerinin ödenip davacının şirketten çıkarılmasının duruma uygun düşen ve kabul edilebilir bir çözüm olmadığı şeklindeki görüş sunmuşturlar.
6102 sayılı TTK’nın 531. maddesinde “Haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler. Mahkeme, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebilir.” hükmü düzenlenmiş olup, anılan hüküm uyarınca sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden pay sahipleri ancak haklı sebeplerin varlığını kanıtlamaları halinde şirketin feshine karar verilmesini isteyebileceklerdir.
Haklı nedenler kanunla tanımlanmadığı için her somut olayın özelliğine göre mahkemelerce takdir edilecektir. Pay sahibinin hakkını sürekli ve ciddi şekilde ihlal eden durumlar, şirketin ortak amacının gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığı haller haklı sebep olarak kabul edilmelidir…Haklı nedenlerle fesih davasının açılabilmesi için, haklı nedenlerin ortaya çıkmasında davacı ortakların kendi eylem ve işlemlerinin katkısının bulunmaması, diğer bir anlatımla feshe dayanak gösterilen haklı nedenlerin diğer ortaklardan kaynaklandığının kanıtlanması gerekir. Hiç kimsenin kendi eylem ve işlemlerine dayanarak kendisi lehine sonuç çıkaramayacağı ilkesi de bunu gerektirmektedir ( Bkz Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2017/3460 Esas, 2019/2407 Karar sayılı kararı)
Pay sahipleri arasında mevcut veya sürekli tekrar eden uyuşmazlıklar şirketin sona erdirilmesini haklı kılmazlar. Haklı sebeple fesih, ancak çoğunluğun sistematik olarak şirketin veya azlığın haklı çıkarlarını ihlal etmesi halinde uygulanacak son çözüm olup, azlık haklı sebeple fesih yoluna ancak diğer hukuki yollardan yararlanmışsa veya yararlanması halinde dahi sonuca ulaşamamışsa başvurulacak bir yoldur. Ortaklığın devamının, bir pay sahibi bakımından öznel olarak çekilmez hale gelmesi, bir sermaye şirketi olan anonim şirketin haklı sebeple feshi için yeterli değildir.
Somut olayda, davalı şirketin, şirketin faaliyetlerine ilişkin satışlarının olmadığı, oluşan giderlerden dolayı 2019 yılında – 1.900,40 TL, 2020 yılında – 540,19 TL, 2021 yılında – 540,19 TL, 2022 yılında – 1080,38 TL net zarar raporladığı, 2015, 2016, 2017, 2018, 2019, 2020, 2021 ve 2022 yıllarına ait bilanço karının olmadığı, şirketin en son genel kurulunu 2019 yılında yaptığı, bu tarihten sonra genel kurul yapmadığı, 10/01/2019 tarihinde 3 yıllığına seçilen yönetim kurulunun görev süresinin dolduğu, şirketin 10/01/2022 tarihinden beri organsız kaldığı, 11/01/2022 tarihine kadar şirketi münferiden temsile yetkili ….’nin temsil yetkisinin sona erdiği, haklı sebeple fesih koşullarının oluştuğu anlaşılmakla açılan davanın kabulü ile davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmiş ve aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı …’nin FESİH VE TASFİYESİNE,
2-Şirketin tasfiye işlemlerini yapmak üzere mali müşavir ….’in tasfiye memuru olarak atanmasına,
3-Tasfiye memuru için şirketin mali durumu ve yapılacak işin niteliğine göre arttırılıp eksiltilmek üzere 10.000 TL ücret takdirine, ücretin ileride şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça karşılanmasına,
4-Şirketin feshi ve tasfiyesine ilişkin mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakip tasfiye memurunun görevinin kendisine tebliğine,
5-Tasfiye masrafları olarak belirlenen ¨7000 TL’nin ileride şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça karşılanmasına,
6-Tasfiye memuru ücretinin ve tasfiye masraflarının, tasfiye memuru tarafından tasfiye giderlerine eklenmesine,
7-Kararın kesinleşmesinden sonra, Ticaret Sicilinde tescil ve ilanına, tescil ve ilan masraflarının ileride şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça karşılanmasına,
8-Alınması gereken 269,85 TL’nin davacı tarafça peşin yatırılan 179,90 TL’den tenzili sonucu eksik bakiye 89,95 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
9-Davacı tarafından yapılan ilk yargılama harç gideri olan 359,80 TL, davetiye, müzekkere ve bilirkişi gideri 12.364,75 TL olmak üzere toplam 12.724,55 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.13/09/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır